sait faik hikaye armağanı
-
2007-selma fındıklı, imbatta karanfil kokusu
2006-refik algan, saat kulesi, kısa metinler ve hikayeler
2005-ayşe sarısayın, yorgun anılar zamanı
2004-başar başarır, getirin o günleri, yakalım bu öyküleri
2003-mehmet günsür, içeri bakan kim
2002-yekta kopan, aşk mutfağından yalnızlık tarifleri
2001-murat gülsoy, bu kitabı çalın
2000-faruk duman, av dönüşleri
1999-necati tosuner, güneş giderken
1998-erdal öz, sular ne güzelse ve orhan duru, fırtına
1997-ayşe kulin, foto sabah resimleri
1996-cemil kavukçu, uzak noktalara doğru
1995-mehmet zaman saçlıoğlu, yaz evi
1994-osman şahin, selam ateşleri
1993- ödül verilmedi.
1992-oya baydar, elvada alyoşa
1991-ayla kutlu, sen de gitme triyandafilis
1990-nezihe meriç, bir kara derin kuyu
1989-demir özlü, stockholm öyküleri
1988-gülderen bilgili, bir gece yolculuğu ve mahir öztaş, ay gözetleme komitesi
1987-tomris uyar, yaza yolculuk
1986-feyza hepçilingirler, eski bir balerin
1985-tarık dursun k.ona sevdiğimi söyle
1984-pınar kür, akışı olmayan sular
1983-nursel duruel, geyikler,annem ve almanya
1982- ödül verilmedi
1981- ödül verilmedi
1980-tomris uyar, yürekte bukağı
1979-ferit edgü, bir gemide
1978-adnan özyalçıner, gözleri bağlı adam ve selçuk baran, anaların hakkı
1977-necati cumalı, makedonya 1900
1976-selim ileri, dostlukların son günü
1975-adalet ağaoğlu, yüksek gerilim1974-fakir baykurt`, can parası
1973-demirtaş ceyhun, çamasan
1972-firuzan selçuk, parasız yatılı
1971-bekir yıldız, kaçakçı şahan ve bilge karasu, uzun sürmüş bir günün akşamı
1970-zeyyat selimoğlu, direğin tepesinde bir adam
1969-orhan kemal, önce ekmek ve faik baysal, sancı meydanı
1968-muzaffer buyrukçu, kavga
1967-tarık dursun k., yabanın adamları
1966-cengiz yörük, çölde bir deve
1965-kamuran şipal, elbiseciler çarşısı ve mahmut özay, yorgo
1964-adnan özyalçıner, sur ve mehmet seyda başgöz etme zamanı
1963- ödül verilmedi
1962- ödül verilmedi
1961- ödül verilmedi
1960- ödül verilmedi
1959-oktay akbal, berber aynası
1958-orhan kemal, kardeş payı
1957-necati cumalı, değişik gözle
1956-tahsin yücel, haney yaşamalı
1955-haldun taner, on ikiye bir var ve sabahattin kudret aksal, gazoz ağacı -
1986'da feyza hepçilingirler'e vermişlerdi sait faik hikaye armağanı'nı, 1987'de de tomris uyar'a, zamanında ferit edgü'ye, orhan kemal'e, bilge karasu'ya, füruzan'a... son yıllardaki durumu düşündüm de birden bir hüzün çöktü içime. bir tarafta sait faik gibi son derece önemli bir isim, bir tarafta herkesin bildiği sır : "can'ın o yılki gözde yazarı."
-
sait faik hikâye armağanı'nın seçici kurulunda, 2003 yılından beri doğan hızlan, prof. dr. jale parla, hilmi yavuz ve nursel duruel bulunuyor. saydığım isimler değişmemekle birlikte 2010 yılından beri seçici kurula murat gülsoy ve metin celal eklenmiş. kuşkusuz onlar da değişmeden günümüze kadar ulaşmışlar.
haldun taner öykü ödülü'nün seçici kurulunu 2005 yılından itibaren inceledim. jüri, incelemeye aldığım yıldan itibaren doğan hızlan başkanlığında toplanıyor. 2006'dan beri semih gümüş jüride hiç değişmeden yer alıyor. ayrıca 2012'ye kadar da prof. dr. şara sayın ve prof. dr. tahsin yücel jüride yer almış.
yunus nadi öykü ödülü 'nün seçici kurulunda, incelemeye başladığım 2007 yılından beri hikmet altınkaynak hiç değişmiyor. ayrıca 2010 yılından itibaren metin celal bu ödülün değişmez jüri üyesi.
yaşar nabi nayır gençlik ödülleri 'nin öykü alanında ödüle karar veren seçici kurulunu 2006 yılından itibaren incelemeye başladım. nursel duruel feyza hepçilingirler , feridun andaç ve mehmet zaman saçlıoğlu ödülün değişmeyen seçicileri.
ayrıca, saydığım ödüllerin saymadığım seçici kurul üyelerine bakıldığında da pek çoğunun bir başka ödül jürisinin değişmez üyesi olduğu görülecektir. dolayısıyla, bu durum edebiyatta oligarşik bir yapının doğmasına neden olabilir. bu da edebiyatın yaratımdan beslenen ana damarını zenginleştirecek olan çoğulculuğun sağlanması ve edebiyat ortamının demokratikleşmesi açısından önemli bir engeldir. ödül kurumunun içindeki bu oligarşik yapının etkili ve "uyumlu" üyelerden oluştuğu görülmekte olup kurumun içinden bu yapıya karşı sesini yükseltme cesaretine son yıllarda rastlamıyoruz ancak seçici kurullar mercek altına alındığından bunun iki uçlu bir dengeyi barındırdığı da gözden kaçmamalıdır. seçici
kurul üyeleri bu görevi kendileri talep etmemektedirler. seçici kurul üyelerini de seçenler vardır.
`seçici kurul üyelerini seçenlerin seçim ölçütleri nelerdir?`
birçok edebiyat ödülünde seçici kurul başkanlığı görevi üstlenen üyelerden doğan hızlan 'ı ele alırsak, bu görevlerinden herhangi birini talep ettiğini düşünmüyorum. seçici kurulu seçen ödül verici kurumları doğan hızlan 'a yönlendiren nedir? seçici kurul
üyeliği ya da başkanlığındaki deneyimi mi sadece? edebiyat kuramı alanında yapmış olduğu çığır açan" çalışmalar mı? soruyorum, doğan hızlan'ın bir edebiyat ürününün nitelikli olduğuna karar verebileceğine ilişkin yaygın inancın altında yatan nedir?
doğan hızlan, ayrıca, 2008 yılı başlarında tbmm'de verilen bir yazılı soru önergesine ilgili bakanlık tarafından verilen yanıta göre, bakanlık dışından belirlenen teda'nın (çeviri ve yayım destek projesi) kurul üyelerinin arasında akademisyen olmayan tek üyedir. hızlan'ı sadece türkiye içinde değil, türkiye dışında da destek verilecek edebiyat ürünleri üzerinde karar verici mekanizmaya dâhil eden etken nedir? seçici kurulu üyelerine gelirsek, edebiyat ödüllerinin değişmez jüri üyesi olarak kalmalarına sebep olan etken nedir? her birinin demokrasiye inancının tam olduğunu düşünürsek, kendi beğenilerini mutlaklaştırarak, edebiyat ortamının demokratikleşmesine zarar verdiklerinin farkındalar mı? edebiyat ürünlerinde nicel artışın yanında nitel yükselmenin bir türlü yakalanamayışında payları olduğunu düşünüyorlar mı? beğenilerin mutlaklaşmasının oligarşik bir yapı yarattığını bunun eleştiri ve eleştirinin özeleştirisi alanında engelleyici olduğunu biliyorlar mı?
peki, seçici kurulların benzerliğine ve değişmezliğine itiraz edemeyen edebiyat ortamı, ödül kurumunun edebiyatla bağdaşmayacak bir biat kültürünü beslediğinin, edebiyatın günden güne etkisizleştirildiğinin ve itibarsızlaştırıldığının ayırdına varabiliyor mu?
yoksa edebiyat ortamındaki tek hâkim ıdeoloji "daha çok görünmek ve kabul görmek" mi?
öyleyse, gülümseyin çekiyorum.
son olarak, 100.doğum yılı tüm dünyada kutlanmış olan julio cortazar hiç ödül almış mıydı?
umursayan var mı?
ayşegül tözeren- edebiyatta eleştirinin özeleştirisi
***
yayınevlerine bakarsanız dönen oyunu da çözmeniz basitleşecektir. tahakküm kültürü dizayn etme kültürüdür...
*** -
2012 yılına ait 58. sait faik hikâye armağanını, peruk gibi hüzünlü adlı kitabıyla yalçın tosun kazanmıştır. kutlu olsun!
-
'sait faik abasıyanık, saglığında birkaç kez;o zaman, istanbul fatih'te bulunan darüşşafaka lisesi'ne gitmiş, orada okuyan çocukları çok takdir ederek onlarla ilgilenmiş,ölümünden sonra tüm mal varlığının darüşşafaka'ya verilmesini istemişti.annesi makbule abasıyanık da bu arzuya uyarak telif haklarını cemiyette bırakmış, ancak burgazada'daki köşkün müze olarak korunmasını ve oğlu adına her yıl bir hikaye armağanı verilmesini şart koşmuştur.darüşşafaka cemiyeti, kendisine 1964 yılında intikal eden bu vasiyete titizlikle sahip çıkarak köşkü müze halinde korumakta ve o yıldan bu yana 'sait faik hikaye armağanı' adı altında türkiye'nin en ciddi edebiyat yarışmalarından birini düzenleyerek değerli yazarın her yıl hatırlanmasını sağlamaktadır.'(yapı kredi yayınları'ndan)
-
bu ödül hangi kriterlerle veriliyor bilmiyorum.
ama bir zamanlar mehmet günsür'e, bilge karasu'ya, orhan kemal'e verilmiş bir ödülün son birkaç yıldır vasatın altında ortaokul kompozisyonu yazan yazarımsılara verilmesi beni çok üzüyor.
sanki hak edene değil de reklamı yapılmak, parlatılmak istenenlere veriliyor gibi.
ha dersen ki artık büyük öykücü çıkmıyor, bunlar da kötünün iyisi...
o zaman da derim ki vermeyin kardeşim. bu ödülün verilmediği pekçok yıl oldu. yine olsun.
"ehven-i şer yine de şerdir. unutmamalı." -
-
2013 yılına ait 59. sait faik hikâye armağanını, bazen hayat adlı kitabıyla sine ergün kazanmıştır.
-
2011 yılında 57.si kumrunun gördüğü kitabı ile ahmet büke'nin olmuştur.
-
bu yıl ödüle aday gösterilen on yazarlık liste bana da garip geldi. nedir, içlerinden sadece mevsim yenice’nin bilinmeyen sular’ını okudum. şu durumda yorum yapmam şu liste kadar abes olacak gerçi.
bilinmeyen sular, okumasam da olurmuş türünden bir kitaptı. yine “aynı tayfadan” ve can yayınları’ndan geçtiğimiz sene kanayak isimli kitabı çıkan gamze arslan bu listede olmayı birçok isme göre daha çok hak ediyor. sanırım en şaşırdığım şey onun olmaması.
bilemedim. bu listeler, kazananlar neye göre belirleniyor? yayınevlerinin etkisi, nüfuzu ne derece önemli. şu listede sevimli kezban instagram gülü şermin yaşar’ı görünce de bir gülme gelmedi değil. ne bileyim. doğan kitap “bağış” falan mı yaptı acaba kuruma, jüriye? ya da ödülün popüler olmak, güncele hitap etmek gibi bir kaygısı mı oluştu? insanlar boşuna bu edebiyat ödülleriyle dalga geçmiyorlar. senelerdir aynı insanlar jüri koltuğunda. tek tip, mıymıy, kısır edebiyatın baş sorumlusu da bu yüzden bu insanlar.
entelektüel kesimin de -haklı olarak- zerre kadar hazzetmediği baskıcı ve tek elden siyasi yönetim sanat ve edebiyat dünyasında da yaşanıyor gibi. demek ki bu ülkenin gerçeği ikiyüzlülük.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap