• "güz gelmeden" adlı romanı ile gönlüme taht kurmuş yazar kişi
  • 1933’te ankara’da doğdu. ortaöğrenimini ankara kız lisesi’nde, yükseköğrenimini ankara üniversitesi hukuk fakültesi’nde tamamladı. bir süre aynı fakültenin banka ve ticaret hukuku araştırma enstitüsü’nde çalıştı.
    ilk öyküsü 1968 yılında yeditepe dergisinde yayımlandı (çocuğun biri). 1972’de yayımlanan ve yirmi bir öyküden oluşan ilk kitabı haziran’la türk dil kurumu 1973 öykü ödülü’nü kazandı. ilk romanı bir solgun adam’a milliyet yayınları 1974 roman yarışması’nda beşincilik verildi. baran’ın bu romanı 1975 yılında basıldı. bunu bir öykü kitabı izledi: anaların hakkı. yazar, 1977’de yayımlanan bu kitabıyla 1978 sait faik hikâye armağanı’nı adnan özyalçıner’le paylaştı. bozkır çiçekleri adlı romanı milliyet yayınları 1979 roman yarışması’nda mansiyon aldı. kitap 1987’de basıldı. 1983’te yine bir öykü kitabı yayımlandı baran’ın: kış yolculuğu. bunu tortu (1984), yelkovan kuşu (1989) ve arjantin tangoları (1992) adlı yapıtları izledi. baran’ın ayrıca porselen bebek (1996) adlı bir çocuk kitabıyla , roald dahl’dan çevirdiği çarli’nin büyük cam asansörü (1991) adlı çocuk romanı ve devlet tiyatrosu’nca sahnelenmiş olan türkân hanım oyunuyla radyo oyunları var.
    selçuk baran 1980’lerde ankara’dan istanbul’a taşındı. bu arada yayımlanan öykü kitapları dışında radyo oyunları yazdı. bunlar trt istanbul radyosu’nda yayınlandı. 1993’te yeniden ankara’ya dönen yazar, bu tarihten sonra edebiyat alanında ürün vermedi. yıllar önce çalıştığı hukuk fakültesi banka ve ticaret hukuku araştırma enstitüsü’nde yayın sekreteri ve yayın müdürü olarak yaşamının sonuna kadar çalıştı. selçuk baran 4 kasım 1999’da ankara’da öldü. yıllar önce yazdığı güz gelmeden adlı son romanı ölümünden sonra yayımlandı.
    yapıtları:
    öykü: haziran (1972), anaların hakkı (1977), kış yolculuğu (1984), tortu (1984), yelkovan kuşu (1989), arjantin tangoları (1992).

    roman: bir solgun adam (1975), bozkır çiçekleri (1987), güz gelmeden (2000).

    çocuk kitabı: porselen bebek (1996).

    çeviri: çarli’nin büyük cam asansörü (1991).

    dunyakitap.com'dan
  • bozkır çiçekleri adlı kitabı orhan pamuk'un ilk kitabı olan cevdet bey ve oğulları ile aynı yarışmaya katılmış, jürinin bu iki kitap arasında gidip gelmesiyle birlikte sadece mansiyon ödülü alabilmiştir. selim ileri de bu jüri içerisinde yer aldığından halen selçuk baran'ın hakkının yendiğini düşünmektedir.
  • yapı kredi tarafından bütün eserleri tek bir kitapta toplanarak hakkı iade edilmiş yazar. porselen bebek candır.
  • ankara'yı, ankara gibi - öyle çok gözünüze sokmadan, usulca- yazan, 1999 yılında yine ankara'da hayatını kaybeden kadın yazar.
  • vaktiyle anneannemin evine temizliğe giderek annemi okuttuğu yazardır. anneannemlerin hayatı ile ilgili bir öyküsü de varmış ama bir türlü bulamadım sobacılar, tenekeciler üzerine bir öyküymüş.annem hayattayken bulmak en büyük arzumdur, duyan bilen varsa yeşillendirsin lütfen.
  • tanzimat'tan günümüze yazarlar ansiklopedisi'nde yer almak üzere doldurması için kendisine gönderilen bilgi formunda "eklemek istediğiniz başka bilgiler" bölümüne şunları yazmış selçuk baran:

    "başarısız bir yazar olduğumu kabullendiğimden, 1994'te yazmamaya karar verdim. o günden beri, herhangi biri olarak hayattan keyif alıyorum."

    1973'te tdk öykü ödülü'nü, 1978'de sait faik hikâye armağanı'nı almasına rağmen böyle bir kanıya kapılması ne kadar kırılgan olduğunu açıklıyor sanırım.
  • yeni okumaya başladım, korkunç güzel cümleleri var, ufak bir dokunuş, küçücük bir ışıltı, ilkin gözlere, sonra ince bir sizi halinde kalbe yürümeye başlıyor. dünyanın bütün öyküseverleri toplanın!
  • hakkında ne denli az yazıldığını görünce üzüldüğüm yazardır. kendisi kimlik sevicilerin işine yarayacak rezaletler ve lumpen magazinel yanı olan bir yaşam sürmemiştir. birşeylerin gelini değildir, uğruna yazılan şiirler feybuklarda dolaşmadığından olsa gerek pek moda olmamıştır metinleri. ot, kafa vs. derglerin kapaklarında kullanıldığını da sanmıyorum bu nedenle.
    romanlarını okumuştum, ancak öykülerini yeni okuyabildim. yky sağolsun bütün öykülerini toplu basım yapmış, "`ceviz ağacına kar yağdı" adlı kalınca bir ciltte toplamış. hiç tereddütsüz söyleyebilirim ki, kanımca türk öykücülüğünün en iyilerindendir. müthiş bir gözlem, müthiş bir incelik ve sezgi gücü, çok özenli bir dil kullanımı. kederleri öyle incelikli anlatır ki. yanlış anlaışmsaın anlattığı şeyler küçük şeyler değildir, büyük şeyleri incelterek anlatmasını bilir. velhasıl yeni kuşağın öykülerin okuması ekmek gibi su gibi zorunludur.
  • "bir daha dönmemecesine başını alıp gitmeler kurar, sonra koltukların yerlerini değiştirmekle yetinirsin."

    haziran isimli ilk öykü kitabının tuba öyküsünden.
hesabın var mı? giriş yap