• "don kişot'tan bugüne roman" adında, yazarların "kayıp metin" oyununun özünü anlatan; psikolojik çözümlemeler ile dile düşmek, dilin büyüsüne kapılmak gibi bir kısır döngüye kapılan (yazdıkça yazan) yazarın durumunu çözümleyen yeni bir roman yazmış- tır.
    dün (22.01.2002) akşam sözün büyüsü'nde idi.
  • bogaziçi üniversitesi, ingiliz filolojisi bölümündeki hocalar arasindaki "arnavutköy koleji" kökenliler ve "robert koleji" kökenliler ayrimi yüzünden dersten sonra hemen ortadan kaybolmayi tercih eden dünyanin en sakin, en bilgili ve en sevimli hocalarindan... onun isi olmaz çünkü böle saçmaliklarla... "arnavutköy"lüler zerre takmazlar digerlerine, onlar kendi kendilerine gelin güvey olmuşlardir... ben böyle duydum...
  • taha parlanın saygıdeğer eşidir aynı zamanda..
  • "jale konuştu" demektir aynı zamanda fransızcada.
  • en cok seyi ondan ogrendim. koskoca insan oldum hayranligim hala gecmedi. demek ki, cok hakli bir hayranlikmis.
  • okulun ilk gunlerinde odasina gidip harvard a giri$ ko$ullarini ve okulun ortamini* konu$tugum, bu arada the development of novel dersinde don quijote yi okutacagini ogrendigim, akabininde gidip kitabin yapi kredi yayinlari versiyonunu* aldigimda kitabin arka kapaginda "jale parla nin da belirttigi gibi.." ba$langiciyla kar$ila$ip kitabin onsozunu yazdigini anlami$ oldugum ve "allahim kitabin onsozunu yazan ki$i hazirlayacak sinav sorularimi..hebele.." $eklinde dumur yollarina dalmami saglayan guzel insan..
    a$iri sakin, iyi huylu ve kesinlikle ustun akademik kariyerini ogrenciler ustunde bir otorite unsuru olarak kullanmayan, bulundugu yeri hazmedebilmi$ nadir ki$ilerdendir kendisi.. notlari biras kittir ama yine de adamina gore degisir.. jale parla nin ogrencisi olmanin en guzel kismi butun bir donem boyunca derslere girmemi$ de olsaniz, soz konusu kitabi adam gibi okuyup finalde adam gibi bir yorum yaparsaniz diger tum ogrencilerden daha iyi bir sonuc alabileceginiz gercegidir..*
    jale parla nin finallerine girmek muthi$ bir ayricaliktir.. cunku size yaptirttigi kompleks yorumlarla ve finalde sordugu kazik mi kazik ama adam gibi sorularla bir ogrenci olarak size, yorum yeteneginize ve zekaniza saygi duydugunu hissettirir..*
  • gerçek bir akademisyendir. asil bir kadındır, çok da güzeldir. kitabın sesli bir şekilde nasıl okunduğunu öğrenirsin dersinde. o okuduğunda kitap canlanır. yoklama almazdı, buna rağmen dersi en kalabalık hocalardan biriydi. çok mütevazıdır. öğrencisi ortalama bir yorum yaptığında bile: "tamamen aynı fikirdeyim" diyerek onu heveslendirir. stand-up yapmaya gerek duymadan karşısındakileri edebiyatla eğlendirir. çok da güzeldir.
    sınav sorusu hazırlama konusunda üstüne yoktur. notlar ve kitaplar açık durur ama kimse kopya çekemez; çünkü herkes kendi cevabını bulmak durumundadır. hem güzel, hem tatlı, hem de akıllıdır.
  • bir editör için çalışılması en rahat insanlardan birisidir, çok iyi bir dinleyicidir, önerilere açıktır. ters anlarını görmesem de duyduğuma göre çok fenaymış. geçen aralıkta torun sahibi olmuştur, kızı amerika'da olduğu için tatilleri iple çeker ve torununu görmeye amerika'ya koşar. roman dersleri eğer öğrenci romanı okuduysa zevkli geçer.
  • pirildayan hocalardandir, basarili bir dublör edasiyla anlatir dersini.
  • çok şanslı bir uzaylı alyansı olarak ben alyen kişisinin daha ilk senesinde danışman hocası (tutor diyorlar buralarda) olmuş sıfat-bulunamayacak-kadar-muhteşem bir insandır. odasına gitmek, muhabbet etmek bir yana, kapısını tıklatıp da "ah merhaba alyenciğim hoşgeldin, otur şöyle" cümlesini duyabilmek bile kişiyi dünyanın en mutlu insanı yapar, "evet, ben büyüyünce jale parla olacağım!" dedirtir. "edebiyat olmak", "edebiyatla yaşamak"tır jale parla ve idolümdür.
hesabın var mı? giriş yap