• lise son sınıfta**** okulumun * tiyatro bolumunde oynamaya çalıştığımız ancak okul idaresi** tarafından engellenen, içeriğinde inanılmaz ayar verme cumleleri barındıran ve gemi=turkiye simgeleştirmesini içinde barındırarak mükemmel bir sembolist deneme oyunudur.
  • (bkz: gemide)
  • 1979 yili sait faik hikaye armagani ni kazanmis olan, fikrimce içindeki en iyi öykü 'kanca' öyküsü olan ferit edgü kitabi. siradan bir kitap...
  • kesinlikle ferit edgü'nün en iyi kitabı. bir olgunluk dönemi şaheseri.
  • "bir gemide öyküsündeki geminin neyin karşılığı olduğunu bilmem, giderek bir nesnellikten yola çıkmam gerekirdi. oysa tüm içtenliğimle söyleyeyim, kentin üzerindeki dayanılmaz bir koku'nun neyin kokusu olduğunu bilmiyorum, ne de geminin neyin karşılığı olduğunu. okuyucu, birinde yozlaşmış, kokuşmuşlukta olan toplumumuzun kokusunu duyabilir; öbüründe üzerinde yaşadığımız ülkeyi ya da dünyayı sezinleyebilir."

    "bu kitaptaki öyküler, benim iki çizgide gelişen öykücülük anlayışımın ürünleridir. bu çizgilerden biri gerçeklik, ikincisi fantastik ögedir. çoğu kez aynı öyküde bu iki çizgi birleşiyor ya da birbirini tamamlıyor. fantastik öge, ister istemez mantık dışı (irrationel)dır. ama içinde yaşadığımız toplumda karşılaştığımız güncel olayların büyük çoğunluğu da mantık dışıdır. şunu söylemek istiyorum bir gemide'ki öykülerin en fantastik olanları bile, güncel yaşamdan kaynaklanmıştır."

    f. e.
  • ferit edgü'nün ödüllü hikaye kitabı. kitabın en dikkat çekici öyküsü bir gemide ve olanak-siz'dir.
    bir gemide varoluş ve tanrı üzerine yazılmış etkileyici bir öykü, heidegger varlık için şöyle der; varlık,ne bir başkası tarafından var edilebilir ne de bir başka şeyi var eder. varlık, asla ve asla bir neden-sonuç ilişkisi içinde seyretmez. bu cümle ile tanrıyı reddeder heidegger, sartre da aynı çizgidedir varoluş içinde tanrıya yer ayrımaz ve sorumluğu insana yükler. insanlar eylemlerinden sorumludur…
  • ferit edgü' nün kitaba adını veren öyküsü. son zamanlarda, okurken ve okuduktan sonra beni bu denli düşündürtecek bir öyküye rast gelmemiştim.

    1979 yılında yayımlanmış bir kitap/öykü olduğunu düşünürsek, bu da benim ayıbım olsun.

    öykü, neden orada olduğunu, nereden kalkıp, nereye gittiğini bilmediği bir gemideki yolcunun, güvertede karşılaştığı bir diğer yolcuyla olan sohbetini aktarıyor bize. yaşam, ölüm, tanrı, varoluş üzerine şahane bir öykü.
  • kitabın en dikkat çekici öyküsü bir gemide ve olanak-siz'dir.
    bir gemide varoluş ve tanrı üzerine yazılmış etkileyici bir öykü, heidegger varlık için şöyle der; varlık,ne bir başkası tarafından var edilebilir ne de bir başka şeyi var eder. varlık, asla ve asla bir neden-sonuç ilişkisi içinde seyretmez.

    bu cümle ile tanrıyı reddeder heidegger, sartre da aynı çizgidedir varoluş içinde tanrıya yer ayrımaz ve sorumluğu insana yükler. insanlar eylemlerinden sorumludur…

    bir gemide öyküsünde de kaptan ve tanrı metaforu vardır. kaptan tanrı, yolcular insanoğlu, rota kader. anlatıcı kaptan olmadan da geminin rotasında gittiğini söylerken deizme selam gönderir. bu sırada yolcuların almak istediği sorumluluk ise sartre tipi varoluş kuramına dayanır.
  • aynı adlı öykü kitabından bir ferit edgü öyküsü.

    gemi, ada, deniz feneri... bu tür karadan ( en azından çoğunluktan) izole mekanlar, gerek gerilim öykü/roman/filmleri için olsun, gerekse metaforik öykü/roman/fimler için olsun ilgi çekici olmuştur. ( conrad romanları, gemide, sarmaşık, lighthouse bir çırpıda aklıma gelenler.) öykünün çok içine girmeden, ad-içerik ilişkisine dair:

    "bir gemide"de, "bir", gemi gibi izole ve tekil bir mekanı( evet oynak bir mekanı), benzerleri de varmış etkisi yapan bir sıfat. bir taraftan metafora, kendine has bir anlama izin verebilirken; bir taraftan da bu ayrıksı tikelliğin tümel olma ihtimalini de aralar. gemideki "ben" olarak konuşan karakter, gemide bilinmezlik içinde hareket etmeyip gemi aracılığıyla ilerliyorken, ayrıksı tikelliği içinde "bir ben" daha bulmak ister belki gence denk geldiğinde. göremediği ışığı gören, ona da duyumsatacak "bir ben".
  • cervantes yayınları tarafından kürtçeye çevrilen kitap.
hesabın var mı? giriş yap