hesabın var mı? giriş yap

  • pkk'nin kuruculari arasinda isminin mutlaka zikredilmesi gerektiğini düşündüğüm kişilik.

  • "kitaplar yalnızca meta değildirler; kar dürtüsü çoğunlukla sanatın hedefleriyle ihtilaf içindedir. kapitalizmde yaşıyoruz, onun iktidarı içinden çıkılamaz gibi görünüyor - kralların kutsal hakları da öyle görünüyordu. insana ait her iktidar, yine insanlar tarafından direnişle karşılaşabilir ve değişebilir. direniş ve değişim çoğunlukla sanatta başlar. sıklıkla da bizimkinde, kelimelerin sanatında.
    güzel insanların yardımıyla, bir yazar olarak oldukça uzun ve iyi bir kariyerim oldu. şimdi, bunun sonunda, amerikan edebiyatının ihanetini izlemek istemiyorum. biz, yazarak ve yayımlayarak yaşayanlar, gelirden kendi payımızı istemeli ve talep etmeliyiz: fakat bizim harika ödülümüzün adı kâr değil: onun adı özgürlük."

    http://haber.sol.org.tr/…k-arasinda-fark-var-101352

  • "uzlaşmacı bir tavırla memur olduğunu sabit bir gelire sahip olduğumu bu cezanın hem ağır hem de lüzumsuz olduğunu söyledim diğer polis cebinden çıkardığı telefonla beni videoya kaydetmeye başlayınca sinir krizi geçirdim"

    yalan.. yalan söylüyorsun. polis sana "bana ne öğretmensen" dedi, sen de ego patlaması yaşadığın için çığlık atmaya başladın. nasıl beni ciddiye almaz? ben akademisyenim, diye düşündün. çığlıklarından ürken polis de "başıma iş açacak" diye sonra seni çekmeye, kendini güvence altına almaya başladı.

    yalancının birisin.

  • ulan bi doğum vergisi adı altında anamızın amı kaldı vergi almadıkları

    tanım: dünyanın başka yerinde var mıdır merak ettiğim akp icadı sıçmık vergi

  • insanların canına kastetmekten yargılanıp mahkum olup hapiste çürüm çürüm çürümesini dilediğim bir insan demeye bin şahit kişinin gerçekleştirdiği korkunç olay.

    ben evimde ailemle oturup çay içiyorum, bunun gibi magandalar yüzünden yanımdaki çocuğum, eşim ya da ben can veriyoruz. inanılır gibi değil.

  • binlerce yıldır var olan ormana, ağaca, kuşa bile milliyet yüklediler. sizin sosyalist kamuflajlı , terörist ve faşist kafanıza sokayım…

  • japonya'da, bizim bakir dediğimiz hiç cinsel ilişkiye girmemiş erkeklerin sayısı son yıllarda toplam erkek sayısının 4'te 1'ine yükselmiş. bu hal o kadar yaygın ki, ileri yaşta olup halâ bakir olanlara bir isim bile verilmiş. yaramiso!

    neden 30'lu yaşlardaki japon erkekleri amerika'daki ya da avrupa'daki hatta türkiye'deki hemcinsleri gibi daha erken yaşlarda cinsel ilişkiye girmemiş oluyor ve bu sayede yaramiso olarak adlandırılıp bir sosyal sınıf haline geliyor? iyi bir soru! her ne kadar japonya bize uzak bir ülke ve uzak bir kültür olsa da cevabını bulmaya çalışalım;

    en başta, japon weekly playboy dergisinin "bir yaramiso'nun tipik özellikleri" başlığı ile verdiği tipik yaramiso özelliklerine bakalım (+18 erotik-soft pornografik bir site olduğu için link vermedim, dileyen için bir google aramasına bakar) :

    - bir yaramiso ilerleyen yaşına rağmen çevresine bekar ve bakir olmaktan dolayı mutlu olduğunu hissettirmeye çalışır.

    - bir yaramiso'nun çalıştığı yerlerde bekar bir kadını bulmak zordur.

    - yaramiso, bir kadına bakar ve o anda o kadının da kendisini kestiğini düşünür. evet, kadın da ona bakıyordur. bakmıyor ise de mutlaka bakmamak için kendisini zorluyordur ama bakmaya içi gidiyordur.

    - kadınlara yönelik porno sitelerinde surf yapan internet kullanıcılarının çoğu belki de yaramisolardır. çünkü kadınların sekste nelerden daha çok hoşlandıklarını anlamaya gayret ediyorlardır.

    - yaramisolar stil sahibi kadınların genelde vejetaryen olduklarına inanırlar. o yüzden kendileri de sağlıklı yaşam bahanesiyle vejetaryenliği benimserler.

    - bekaret hakkında olumlu bir bakış açısı sağlayan bloglara veya radyo programlarına dikkat ediyorlardır.

    - mutlaka geçmişte kalmış bir kadını unutamayarak yıllarını geçirmişlerdir.

    - bir yaramiso, ideal kadından bahsettiğinde etraftaki herkes güler.

    gelelim japonya'da neden bu kadar çok ve her geçen gün daha da çoğalan sayıda bakir yaramisoların bulunduğuna;

    bir teoriye göre yaramiso'nun eş bulması zor çünkü kendi demografilerindeki kadınların çoğu zaten eş bulmuş ve kadınların genelinin herhangi bir yaramiso ile gerçekleşmiş bir cinsel deneyiminin olmaması yaramisoları çekici olmaktan çıkarıyor. demek oluyor ki, yaramisoların sayılarının diğer yerlere göre nispeten yüksek olduğu coğrafyalarda erkek nüfusu kadın nüfusundan biraz daha fazla. ve bir kadın daha önce herhangi bir cinsel deneyim yaşamamış bir yaramiso ile vakit kaybetmektense, sağlama oynayıp deneyimli bir partneri seçiyor. öyle olunca da milli olamamış bir yaramiso, forever yaramiso...

    diğer bir teori ise, ekonomideki gerilemeler ile birlikte birçok erkeğin finansal istikrarını kaybetmesini müteakip özgüvenini de kaybetmesi olasılığı. küresel finansal küçülme fenomeni yaramisolar için kadınlarla tanışmayı daha da zor hale getiriyor. bu teori mantıklı olsa da bana göre zengin ya da fakir, her coğrafyadan her tür erkek tipi mutlaka bir dengini bulur. bu yüzden bence yaramisoların genel bir eksiği de finansal duruma bağlı olmaksızın özgüven eksikliği olmalı. diyeceksiniz ki "yeteri kadar parası olmadığı için haddini biliyor ve icraate girişmiyor". bu da başka bir bahsin konusu olur. çünkü, aynı zamanda gayet zengin ve heteroseksüel yaramisoların olduğunu da unutmamak lazım. şimdilik konuyu dağıtmadan yaramisolara devam edeyim.

    japonya'daki bu yaramiso olgusu o kadar yaygın bir hal almaya başlamış ki, girişimci ruhlu insanlar da bu durumdan faydalanma ve bu durumu nakit paraya dönüştürmeye girişmişler. yaramisolara yönelik seks ve cinsel hayat ile ilgili bilgiler verip, danışmanlık faliyetlerinde bulunan işletmeler kurulmuş. hatta hayatımda duyduğum en acaip meslek isimlerinden birisi kendisini yaramisolara eş bulmaya adamış gibi duran "evlilik partneri arayan yaramisolar için pazar analistliği". gerçekten akıllıca.

    dünyada gittikçe zorlaşan hayat koşulları malumunuz. japonya gibi gerçekten pahalı bir yerde, her geçen gün artan miktarda yaramiso olması, ileriki yıllarda yaramisoların zorlaşan küresel hayat koşullarında sayılarının daha da artacağı anlamına geliyor. zorlaşan hayat koşullarını da hesaba katan japon weekly playboy dergisinin yaramisolara tavsiyesi bu açıdan beni iyi güldürdü: "ütü sıcakken vur!"

    kanyaklar:
    ndtv.com, tokyoreporter.com, seeker.com

  • son iki yıldır günah keçisi ilan edilen üç harfli marketler olmasa ve esnafların eline kalsaydık ne yaparlardı çok merak ettim. şu anki piyasa fiyatlarını mum ile arardık. ayrıca öyle bir durumda bütün esnaflara mı ceza keseceklerdi? bana şu marketleri de savundurdunuz sonunda*

  • işte benim beklediğim muhalefet bu: manevralar, cinlikler, hinliklerle yapılmış hamleler değil; bildiğin doğruları, dosdoğru savunmak. durmaksızın.

  • 10 şubat 2014 cnn türk 5n 1k yayınında söylediği sözlerin doğruluğunu, aradan 9 yıl geçmiş olmasına rağmen şu günlerde yaptığı işlerle gerçek anlamda kanıtlamış olan gazetecidir.

    bu yayında cüneyt özdemir habertürk'te sağlık sistemini eleştirdiği için gazeteden atılan 3 kişi için fatih altaylı'nın ne yaptığını sorar. sonrasında şu tarihi diyalog kayda geçer:

    c.ö: şimdi bu 3 kişi tespit edildi ve onların işten atılması istendi, sen de attın öyle mi?
    f.a: ben atmadım.
    c.ö: ama bunlar işten atıldı sonuçta.
    f.a: benim dışımdaki daha üst otoriteler tarafından işten atıldı.
    c.ö: sen ne yaptın?
    f.a: isyan etmek dışında ne yapabilirsin?
    c.ö: istifa edebilirdin. lanet olsun kardeşim böyle şeye diyebilirdin.
    f.a: (cevap vermeden bir süre boşluğa baktıktan sonra derin bir iç çeker) bunu bana ilk defa sen söylemiyorsun. kimse içerde ne olduğunu bilemez. benim orda niye durduğumu da bilemez.
    c.ö: niye duruyorsun? sen paraya pula ihtiyacı olmayan bir adamsın. istesen bırakıp gidebilirsin. durmanın sebebi ne?
    f.a: şimdi ben istifa edeyim, sen istifa et, o istifa etsin, bu istifa etsin, sonra ne olsun abi? bütün medyanın sahibi havuzcular mı olsun? tamamen havuz medyası mı olsun? en azından belli bir direniş gösterebilen, belli habercilik yapmaya çalışan ve tarafsız bir grup olarak ben olmayayım mı orada? bütün arkadaşlarım şahittir ki ben bu baskılara çok da kolay boyun eğmiyorum, gırtlağına kadar savaşıyorum. ben kimseyi kovmadım, sonuna kadar savundum o arkadaşları. ha ben istifa edersem ne olur? iki olasılık var. birincisi gazete kapanır ve yarın 800 kişi işsiz kalır. ikinci olasılıkta benim yerime kendi görüşlerinden bir adam getirirler. ayrıca benim bırakmak istemediğimi kim, nereden biliyor?

  • kaynak isteyenlere kaynak.

    şapkalı adam kadına karşı karşılıksız aşk besliyormuş yani nişanlısı vs değilmiş. öldürülen adam ise kadının nişanlısıymış ve sanatçıymış.
    katil, 2018 yılında silah taşıma ruhsatı almış. 2022 yılında kendisine zarar vereceği düşüncesiyle ruhsatı iptal edilmiş . sonra tekrar başvurmuş ve tekrar silah taşıma ruhsatı almış.

    hiçbir yerde ne eski nişanlısı, ne sevgilisi ibaresi geçmiyor. karşılıksız aşk sonucu işlenmiş bir cinayet var.