• ebeveynin tam karşılığı, bizi büyüten aileyi de kısmen karşılayan sözcük. hem sade olan hem kısaltmaya (ab) uygun olan bir terim. (anne a, baba b, kız/kadın k, erkek/oğlan e, babaanne ba, anneanne aa, büyükbaba bb, erkek arkadaş ea, kız kardeş kk. erkek kardeş için ek uygun gibi ama ben yeğlemiyorum o kısaltmayı. ekşisözlük cilvesi gereği bu kısaltmaların kısaltma olduğunu belli edecek büyük harfler bu metinde görünemiyor.)

    anababa(lık) okulu ne güzel uyar. tek ebeveynli çocuk mu diyeceğiz ister tek analı, tek babalı deyin, ister tek anababayla büyüyen deyin. çünkü anne artı babadan söz ettiğimizde anababa diyebileceğimiz gibi, analı babalı diyebiliriz, bir de başında tek sıfatı kullanmayız.

    biz daha büyüyemeden çocukluğumuzda şok ölümle değil de eriştikten sonra hızlı veya erken ölen anababalarımız kolay uyuyan, yatağına (mezar) hızlı giren uysal çocuklara benzer. can çekişen, uzun hastalıklarla cebelleşen anababalarımız ise uyku zorluğu çeken, büyütmesi ve yönetmesi zor çocuklarımız sayılır. her ikisi de bizden, bizim. hatta belki bizim çocukluğumuz ile onların ölüm biçimleri benzeşebilir. her şekilde olumluya, uyar yoluna yorumlamak gerekir. çok erken ana/baba kayıpları ise, o kardeşlerimize bir erken başlangıç koşulu, el dağılımı oluyor. arayışları, denge bulmaları ona göre olacak. bazı izler, eserler, acılar taşıyacaklar ve acıyı bal eyleme görevleri olacak. muhtemelen.

    korumacı/kaygılı anababa hakkında: "çocuğumun yakın zamanda ruhsal sorunu olur mu?" kaygısıyla genel değerlendirme için profesyonellere taşımak uygun değil. ancak adını koyabileceğin bir sorun olduğunda düşünmeli. öbür türlüsü dereyi görmeden paçayı sıvamak olur. fazla temkin anababaların kaygılı olduğunu gösterir. çocuğu götüreceğine kendini ruhçuya götürsün daha iyi. trafikteki araçlar gibi düşün. modeli kaç olursa, ne benzin yakarsa yaksın, yetkisi olan ve kullanan trafiktedir. yaşam trafiği. ortaklaşa.. bir derdi olan, kaza geçiren arabalar bakıma veya onarıma alınır. çeşitlilik ve eylemsizlik ilkesi. tıkanıklık veya yeni durum oluşana kadar her araç bildiği gibi yürümeye devam eder.

    ölü doğanlar veya erken ölen çocuklardan sonra anababa adayları, aileler ya arzu ifadelerini arttırıyorlar, ya çocuk isimlendirmede satı, satılmış, yaşar gibi vaatlere, adaklara girişebiliyorlar.

    insan kişiye olanın ötesinde gruba da aktarım geliştiriyor. yatılı büyüyen çocukların hem herkesi tanıması, hem de genel yatılı güruhunu anababası gibi aziz tutması bu tip bir şey. (bkz: grup/@ibisile)

    anorekside beden bireyin değil anababanın malıdır ve hastalık bu gerçeğe bir başkaldırıdır. anadolu'da (belki ortadoğu dünyasında) beden gene bireyin değil, toplumun malıdır ve değişen ölçülerle toplumun her bir diğer üyesine sahiplik ve sorgu-sual hakkı/görevi emanet edilmiştir. (bkz: anoreksiya nervoza/@ibisile)

    biz yalnızca kavgaları uzun sürecek bir çifttik. ama kızımın gözleri o zamanlar boşanmış anababa çocuğu gözleriydi. şiddeti azaldı, ama geçti mi bilmiyorum.

    kaya başında pir sultan abdal sazını parçalar gibi ayrılık. kızımın ayrılmış anababa çocuğu bakışları geçeli tam birkaç yıl oluyordu ki ayrılışımızı öğrendi. onun suratındaki boşanmışların çocuğu bakışı artık babasına devrolundu, babası öyle bakacak.

    anababa ve eskilerimizi suçlayıcı yargı ve yorumlarımız bu yaşanmamış seçenek eminliğini içeriyor, deneyim kapalılığını görmezden geliyoruz. olay ve tarih akışının bilinmeze, belirsizliğe yaslandığını, varlığımızın ideal ve sıfır kilometre değil öncüllere tabi olduğunu sonra anlıyoruz. kendi var etmediğim huy, artıeksi ve ilk yaşam öyküsü özelliklerimi ahlaki özgürlüğüm özgünlüğüm için kendi yaratımımmış gibi sahiplenmem gerekir. kendime bir yerden başlamak lazım. öncüllerim berbatsa, bunlar benim yapabileceklerime orantı, dayanak, kontrast sağlar. (bkz: bir adam yaratamamak/@ibisile)

    "sağlıklı anne babalar çocuklarını icat etmez; sadece çocuklarının büyüyebileceği durumları yaratırlar." adam phillips - akıl sağlığı üzerine

    "anne-marie, bağışlanmak için kendini hesapsızca harcadı; meudon'da ve daha sonra paris'te ana-babasının ev işlerini gördü, kahyalık, hastabakıcılık, sofracıbaşılık, nedimelik ve hizmetçilik yaptı, ama annesinin sessiz sıkıcılığının önünü alamadı." jean-paul sartre - les mots

    [pierre, "'ana-babanızı sayınız,'" karşılığını verdi ve farkında olmadan ekledi: "hem babanızı, hem annenizi."] herman melville - pierre ya da belirsizlikler

    (ilk giri tarihi: 12.3.2015)

    (bkz: ana baba), annebaba, anne baba
    (bkz: annemler)
    (bkz: anababa bir), anabir, bababir
    (bkz: aynı anası), aynı babası
    (bkz: anası karı gibi), babası hoca gibi
    (bkz: çocuklar ve yaşlılar)
    (bkz: uluk karının işlek kızı olur)
    (bkz: düğür)
    (bkz: birincil sahne)
    (bkz: mektubat/@ibisile)
    (bkz: köroğlu ayvaz)
    (bkz: ha bakalım de bakalım)
    (bkz: teksas tommiks/@ibisile)
    (bkz: ebeveyne yabancılaşma sendromu)
    (bkz: eh etmek), karıkoca
    (bkz: yok yoksulu)
    (bkz: mezarlık/@ibisile)
    (bkz: ulaşılmaz kadın/@ibisile)
    (bkz: çocuk büyütmek/@ibisile)
  • psikanalitik bir terim.

    "insanlık içersinde her insanın yeri ya da en azından kendi seçtiği biçimde yıkılıp gitme olanağı vardır; anayla babanın egemenliğindeki ailede ise ancak çok belli kişilerin yeri olabilir; bunlar kesinlikle belirlenmiş istemlere, ayrıca büyüklerin koyduğu sınırlara uyan kişilerdir. uymadıkları takdirde aileden atılmazlar - böylesi çok güzel bir şey olurdu, ama düşünülemez, çünkü söz konusu olan, bir organizmadır - ama bence uğrarlar*, tüketilirler ya da bunların ikisine birden hedef olurlar. bu tüketiliş, yunan mitolojisindeki anababa örneğindeki gibi (oğullarını yiyen kronos-onurlu baba) bedenin yem yapılması biçiminde olmaz; belki de kronos, sırf oğullarına acıdığı için onları yemeyi, öteki yöntemlere yeğlemişti..."

    kafka
hesabın var mı? giriş yap