• 20. yuzyilin en buyuk filozofu.. var olusculugun (existentialisme) doruk noktasi.
    akil cagi adli romaniyla 1959'da nobel aldi; fakat nobeli reddetti.
    sozcukler (cocuklugunu anlattigi otobiyografisi)
    bulanti (olaganustu romani)
    (diger romanlari)
    yasanmayan zaman
    uyanis
    bekleyis
    yikilis
    tukenis
    duvar (oyku)
    cark (senaryo)
  • 20. yuzyil icin vazgecilmez bir filozof ama 20. yuzyildaki felsefi birikimin sinirliligina bakarsak pek te onemli seyler soylemedigini daha dogrusu soyledigini ama yine klise bir sentez icat ettigini goruruz
  • cok sevdigim bir yazardir ancak "sozcukler" i okurken oldukca kasmistim.
  • boris vian'in karisini götürmek delikanlılığa sığmaz...
    (bkz: sozluk bilgisiyle entiri girmek)
  • nobel barış ödülü'nü reddetmesi bile apayrı bi hadisedir. öyle sırf gudik bi heykelcik diil ki, bunun bi milyon doları da var.
  • nobel edebiyat ödülü'nü reddetmesinin resmi açıklamasını şu şekilde yapmış:

    le figaro gazetesinin 23 ekim 1964 tarihli sayısına bir mektup göndererek, ödülü reddetmesinin yol açtığı sıkandal için özür dilemiş. ödüllerin kime gideceğini belirleyen swedish academy'nin karar verdikten sonra değişiklik yapmadığından haberi olmadığını, ancak daha önceleri kurula metuplar yazarak ödülün kendisine verilmesini engellemeye çalıştığını belirtmiş. mektubunda, amacının asla akademi'yi ya da ödülü küçümsemek olmadığını, kendi kişisel ve nesnel görüşleri sebebiyle ödülü kabul etmeyeceğini belirtmiş.

    kişisel sebeplerine gelince, sartre, bir yazarın görevi ne olmalıdır anlayışı doğrultusunda göre resmi ödülleri her zaman reddettiğini, bu yüzden nobel'i reddedeceğinin de önceden tahmin edilmesi gerektiğini açıklamış. aynı nedenlerden dolayı frankofon dizbağı legion of honour'u geri çevirdiğini ve college de france'da görev almayı da reddettiğiini, hatta kendisine önerilse ordera lenina'yı bile reddedeceğini eklemiş. sartre'a göre bir yazarın resmi kurumlarca bahşedilen böyle bir ödülü kabul etmesi, onun kişisel hedeflerini ödül veren bir kuruma göre yönlendirmesi anlamına geliyormuş, her şeyden önce, bir yazarın kendisnin bir "kurum" a dönüştürülmesine izin vermemesi gerektiğine inanıyormuş.

    sartre, nesnel nedenleri arasında, doğu ve batı arasındaki kültürel alışverişin insanlar ve kültürler arasında, herhangi bir kurumun aracılığı olmadan yapılması gerektiği tezini öncelikli neden olarak göstermiş. ayrıca, sartre'a göre, geçmişteki ödüllerin dağıtımı da her ideoloji ve ulustan yazarları eşit bir şekilde temsil etmemekteymiş. ödülü kabul etmesinin haksız yorumlara yol açabileceğini düşünüyormuş.

    sartre resmi açıklamasını isveç halkından özür dileyerek bitirmiş.
  • ölümüne yakın tamamen kör olmuştur. bu dönemde beauvoir ona kitaplar okumuş kendisi de yazacaklarını teybe kaydetmiştir. yazar, bu dönemin kendisi için bir kayıp olmadığını da özellikle dile getirir.
  • existantialism is humanism den:
    ...we are left alone without excuse.that is what i mean when i say that man is condemned to be free. condemned, because he did not create himself, yet is nevertheless in liberty and from the moment that he is thrown into this world he is responsible for everything he does. ...what man needs is to find himself again and understand that nothing can save him from himself, not even a valid proof of the existence of god....

    kendinden kaci$ yok derken, existentialisme pesimist diyenlere tam aksini soyledigini ifade ediyomu$.aslen bu akim optimistmi$ ama ben goremedim $ahsen
  • "saçma"* ve "iğrenç" sözcüklerimizle (sözcüklerini kullanımlarımızla)- bir. uzun zaman geçirmiştim eseriyle*.
hesabın var mı? giriş yap