• artizlik yapmayan, efendi manasında bir kelime olmakla beraber memleketteki en boktan insan isimlerinden biridir de herhalde..insan inadına psikopata baalar walla...
  • beyoğlu istiklal caddesi çevresinde mis sokak, parmakkapı ve cihangir dolaylarında dolaşarak mendil satan yaşlı teyze. kendisi dilsizdir ama vücud dili epeyce gelişkindir. mendil satarak kazandığı paralarla bira almasıyla meşhurdur.

    çok eskiden iyi bir şarkıcı olduğu ama aşık olduğu bir adam yüzünden bedbaht olarak bu hallere düştüğü söylenir. kızıyla beraber parmakkapı-cihangir çevresinde oturduğu söylenir.

    eskiden yaz-kış dolanırdı ama bu kış pek görünmedi. sanırım artık kolay hastalanıyor.

    bu sene sezonu açtı, geçen hafta bir arz-ı endam etti sokaklarda.
  • "yumuşak başlı ve uyumlu insanlar ise ütü yapma, çocuklarla oynama, bulaşık yıkama gibi işlerle daha fazla meşgul oluyor ve bunu muhtemelen başkalarını mutlu etme güdüsüyle yapıyor, evde sorun çıkmasındansa iş yapmayı tercih ediyorlardı. daha şaşırtıcı olanı ise arabada ya da banyo yaparken daha fazla şarkı söylemeleriydi."

    kişiliğimizi açığa vuran gündelik davranışlar
    (bkz: yumuşak başlılık)
  • biz daha büyüyemeden çocukluğumuzda şok ölümle değil de eriştikten sonra hızlı veya erken ölen* anababalarımız kolay uyuyan, yatağına (mezar) hızlı giren uysal çocuklara benzer. can çekişen*, uzun hastalıklarla cebelleşen* anababalarımız ise uyku zorluğu çeken, büyütmesi ve yönetmesi zor çocuklarımız sayılır. her ikisi de bizden, bizim. hatta belki bizim çocukluğumuz ile onların ölüm biçimleri benzeşebilir. her şekilde olumluya, uyar yoluna yorumlamak gerekir. çok erken ana/baba kayıpları ise, o kardeşlerimize bir erken başlangıç koşulu, el dağılımı oluyor. arayışları, denge bulmaları ona göre olacak. bazı izler, eserler, acılar taşıyacaklar ve acıyı bal eyleme görevleri olacak. muhtemelen.

    [toplumsal yaşamlarında baudelaire'in tuhaf, stendhal'in gösterişsiz, flaubert'in ise iyi, uysal biri olmasının yanı sıra yapıtlarının bir dehanın yapıtları olduğunu görememiştir sainte-beuve, proust'a göre.] mehmet rifat - marcel proust ya da bir roman yaratmak

    (ilk giri tarihi: 9.11.2016)

    (bkz: uysallık/@ibisile)
    (bkz: uyaroğlu), uyumlu
    (bkz: yumuşak başlı)
    (bkz: yapal)
    (bkz: merim)
    (bkz: eslek)
    (bkz: yakımsak)
    (bkz: laftan almak)
  • sahip olduğunuz taktirde değiştirmek için varınızı yoğunuzu ortaya koymanız gereken özellik. bundan çok şükür kurtulmuş birisi olarak diyorum ki uysallık,yumuşak başlılık;efendilik filan öyle söylendiği gibi iyi kavramlar değil.
    öncelikle uysalın tdk'daki manasına bakalım : 1.başkalarının aykırı isteklerine bile kolayca uyabilen, onların yönetimine kolayca girebilen, yumuşak başlı, iyi huylu (kimse).
    2.(hayvan için) istenilen biçimde, kolayca yönetilebilen.

    görüldüğü gibi sadece zayıf insanlarda bulunur. başkasının aykırı isteklerine bile kolayca uyabilen bir insan, iyi bir insan değildir. kendine değer vermeyen, özsaygısı ve özgüveni düşük insandır. hayatını başkaları için yaşar; hiçbir şeye sahip olamadan sürünüp gider. bir insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri bu uysallıktır. ne yapıp edin, değiştirmek için bir ömür harcayın. yoksa ezilmekten başka sizi bekleyen bir kader yoktur.
hesabın var mı? giriş yap