• bizans imparatorluğu'nun fatih sultan mehmet'idir. (edit: desem de (bkz: #159196926) kanunisi olduğu konusunda ikna olmuşumdur. yine de fatih ile ilgili benzerliklerini düşündüğüm kısımlar şöyledir)

    istanbul'u fethetmiş sayılır (bkz: nika isyanı)

    ayasofya'yı yeniden yapmış (fatih de camiye çevirdi)

    cenevizlilere isyanda kendi tarafını tuttuğu için galata'da ticaret imtiyazı verdi (cenevizliler bilgisi hatalıdır. ancak justinianıs'un kimi doğulu denizci kavimlere (araplar,etiyopyalılar vb) ticari imtiyazlar vermiştir.

    bugünkü kapalıçarşı'nın olduğu yerdeki ilk çarşıyı kurdu (fatih büyüttü kapalıçarşı yaptı)

    istanbul halkı tarihinin en ağır vergilerinden birini gördü (fatih de en ağır vergileri getirmişti)

    justinianus doğu dillerini öğreniyordu, batı dillerini biliyordu. fatih doğu dillerini biliyordu, batı dillerini öğreniyordu. ikisi de oldukça kültürlüydü.

    justinianus roma imparatoru olarak kendini ifade ederken, fatih de roma imparatoru olduğunu söylüyordu. ikisi de italya'ya sefer yaptırdı. (ikisi de bizzat katılmadı)

    ikisi de 30 küsür yıl tahtta kaldı (32 fatih, 38 justinian- dönemlerine göre ikisi de uzun sayılır) fakat justinian daha uzun yaşadı.

    justinianus roma hukukunu elden geçirerek bizans'a özgü bir hukuk sistemi geliştirdi. fatih anane ve islam hukukunu elden geçirerek osmanlı hukukunu inşa etti.

    justinianus'un ölümünden sonraki dönemde kısa süreli "yükselme dönemi içindeki duraklama devri" yaşandı. fatih öldükten sonraki 2. bayezid dönemi de böyle anılır.

    justinianus, doğu'dan gelen bir kavmin hırpaladığı ve bu yüzden zor durumda olan bir ülkenin başına yaklaşık yarım asır sonra geçerek atılım yaptı (avrupa hun saldırıları) fatih de aynı şekilde doğu'dan gelen bir kavmin hırpaladığı devletin başına yaklaşık yarım asır sonra geçerek aynı atılımı gerçekleştirdi (1402 ankara savaşı, timur)

    askeri mukayeseye bir istisna bırakalım: iki hükümdar devrinde de ülke toprakları 2 katına yakın genişledi.

    vergi konusunda not: fatih, dönemi içinde pek sevilen bir padişah değildi sırf bu vergi olaylarından dolayı. sonradan iftihar etmeye başladık milletçek. justinianus da aynı şekildeydi.

    birbirinden ayrılan özellikleri,

    justinianus'un karısı mısırlı bir or*spu olan theodoraydı (ölmüş insanın arkasından konuşulmaz ama). çok maharetli olduğu için evlendirdiler. nika isyanının kazanılmasında da sarayda iyi iş başarmıştı. fatih'in haremi hiç ön plana çıkmadı ve iktidarda etkin olmadı.

    justinianus sefere çıkmadı, askerleri gidiyordu. fatih bizzat sefer yaptı. bu sebeple askeri yönden mukayese edemeyiz. sadece sosyal ve iktisadi mukayese yaptık.

    justinianus vizyoner olduğu kadar yöneticilik vasıflarından yoksundu. bu sebeple her hareketi bir olay olurdu. fatih'te ise yöneticilik vasıfları konusunda başına en büyük belası hırsı oldu. sırf bu sebeple öldürülmüş olabileceği söyleniyor.

    justinianus önceki imparatorun evlatlığıydı, çocuğu olmadı ve tahtı kız kardeşinin erkek çocuğuna bıraktı. yani kendisi ne bir soyun devamını temsil etti, ne de sonraki soyun öncüsü oldu. fatih ise osmanlı soyundan gelip osmanlı soyuna devretti
  • (bkz: #159128785) debeye giren enrtide justinianus ile fatih sultan mehmet arasında güzel parelellikler kurulmuş. keyifle okudum. fakat bu entri bana başkaca şeyler düşündürttü.

    justinianus benim görüşüme göre bizans'ın fatihi değil, kanuni'sidir. öncelikle şuradan başlayalım. justinianus bizans imparatorluğu'nun sınırlarının en geniş olduğu, en görkemli ve şaşalı döneminin imparatorudur. kanuni sultan süleyman da osmanlı imparatorluğu'nun muhteşem asrının padişahıdır. nasıl ki barbaros hayrettin paşa'dan, sokollu mehmed paşa'ya, mimar sinan'dan, piri reis'e, fuzuli'den, ebusuud efendi'ye osmanlı tarihine dair çeşitli alanlardan bildiğimiz birçok tarihsel kişilik sultan süleyman döneminde yaşadıysa; bizans tarihi için de askeriyeden, hukuka, tarihçilikten mimariye şampiyonlar ligi, yıldızlar geçidi justinianus dönemidir.

    rüstem paşa, pargalı ibrahim ve sokollu mehmed gibi osmanlı tarihinin ilk anda akla gelen en önemli devlet adamları ve paşaları kanuni'nin hizmetindeydi. justinianus ise belisarius, narses ve liberius gibi bizans tarihinin en başarılı generallerine sahipti. ki onlar eliyle italya, kartaca ve ispanya'yı fethederek imparatorluğun sınırlarını antik çağların roma imparatorluğu'na oldukça yaklaştırdı.

    sadece bizans periyodunun değil belki de tüm roma tarihinin en büyük hukukçusu tribonianus onun gözetiminde çalıştı. imparatorun emriyle bir hukuk konseyi kuruldu. roma'nın cumhuriyet olduğu zamanların başından bu yana dağınık şekilde orada burada kayıt altına alınmış preator kararlarını, magister içtihatlarini toplatıp, kodifike ettirdi. modern çağın başındaki code napoleon ile birlikte gelen radikal dönüşümlere kadar, avrupa'daki çoğu ülkenin hukukunun dayandığı corpus iuris civilis denilen hukuk külliyatını justinianus hazırlattı. osmanlı padişahları içinde ticaret, asayiş, vergi, timar, pazar, gemicilik ve sair hemen her konuda en kapsamlı ve sistematik kanunnameler çıkaran da yine sultan süleyman'dı. bu yüzden kendisine kanuni dendi. amerikan temsilciler meclisinde tarihteki en büyük 23 kanun yapıcının rölyefi vardır. bunlardan biri kanuni süleyman iken diğeri justinianus değilse de onun iradesini yansıtan tribonianus'tur.

    imparator, bizans tarihindeki en ciddi isyanlarından biri olan nika ayaklanması ile başa çıkmak zorunda kalmıştır. kanuni sultanın hükümranlığı dönemine ise celali isyanları damga vurmuştur. justinianus isyan sırasında yakılan küçük ve ahşap megale ekklesia'nın yerine muhteşem bir yapı düşünmüş, azametini dosta düşmana göstermek için ayasofya kilisesini inşa ettirmiştir. sultan süleyman onun tam karşısına heybet ve zarafette dengi olan süleymaniye camiini kondurmuştur. mimar sinan nasıl ki osmanlı'nın en büyük mimarıdır ve sultanın emrindedir; geç antik çağın en büyük dehaları arasında sayılan ayasofya'nın mimarları miletli isidorus ve trallesli (aydınlı) anthemius da imparatorun hizmetindedir.

    burada bir koşutluktan daha bahsedelim. kanuni'nin piri reis'i idam ettirmesi gibi, justinianus da alimlerin değerine, özgül ağırlığına bakmadan cezalar takdir edebiliyordu. mimar isidorus'u, kilikialı filozof simplikios'u, akademia'nın son yöneticisi damaskios'u ve başkaca birkaç alimi daha pers ülkesine sürgüne göndermekten çekinmedi.

    bizans tarihine ucundan kıyısından merakı olan birinin ilk öğrendiği tarihçi kişilik herhalde prokopius'tur. prokopius saray tarihçisiydi, justinianus döneminin seferlerini, yapılarını anlatan eserler verdi. matrakçı nasuh da sultanın emriyle, onun dönemini anlatan süleymannaneyi yazdı. prokopius, gizli tarih'inde ise imparator ve imparatoriçenin sapkın, zaaflı ve kötücül yönlerini kaleme aldı. tabii ki prokopius, gizli tarih yüzyıllarca sonra vatikan kütüphanesinde bulunup. niccolo alamanni tarafından 1623 yılında basılana kadar imparatoru küçük düşüren değil öven eserleriyle biliniyordu.

    prokopius justinianus'un imparatoriçe theodora'ya büyük bir tutku ile aşık olduğundan bahseder. öyle ki theodora saray içi entrikalarla imparatorun kararlarını birçok kereler etkiledi. tam bir dolap çevirme uzmanıydı. ömrü savaşlarda geçmiş en değerli generallerden biri olan belisarius'un gözden düşmesinde onun parmağı vardı. general, justinianus'un en kıdemli dostlarından biri olmasına rağmen, günün sonunda statüsünü ve itibarını kaybetti. mallarına el konuldu ve sefalet içinde öldü.

    tüm osmanlı tarihindeki majör padişahlar içinde bir kadına tutku dolu aşkıyla andığımız en bilinen örnek sultan süleyman'dır. padişahın gözdesi hürrem sultan'ın bizans saray entrikalarını aratmayan şeytani zekası, şehzade sırası da dahil olmak üzere osmanlı tarihinde epey bir sonucu değiştirmiştir. devletin en yüksek bürokratı pargalı ibrahim paşa'ya karşı giriştiği nüfuz savaşı, sonunda padişahın dostu ve sırdaşı pargalı ibrahim'in canına mal olacak kadar ileri gitmiştir.

    bir diğer konu başlığı din meselesidir. iki hükümdarın dönemi de ımparatorluğun merkez ortodoks ideolojiye tamamiyle yaslandığı dönem olarak geçer. justinianus iktidara gelir gelmez imparorluktaki hetereodoks dini unsurları temizlemeye uğraştı. monofizit psikoposların görevlerine son verildi, patrik bir şeriatçılık beyannamesini imzalamaya zorlandı, pagan eğitim veren akademia kapatıldı, nesturi papazları yalnız azledilmekle kalmadı, en uzak eyaletlerdeki manastırları bile askerler tarafından işgal edildi, heretik din adamları sürgün edildi, içlerinden büyük kısmı öldürüldü. imparator, selefleri zamanında monofizitliğe tanınan hoşgörü sebebiyle aralarının bozuk olduğu roma kilisesine birleşmek için çağrı yaptı. imparatorun imparatorluğa vereceği yön belli olmuştu. kanonik ortodoks hristiyanlık. ister siyasi ister teolojik olsun, merkezkaç kuvvetlere, çevresel akımlara müsamahalı olmayacağını açıkça gösterdi.

    osmanlı'nın bir ideolojik kamplaşmanın tarafı olarak sünnileşmesinin tamamlanması ise kanuni dönemine denk gelir. ağırlıkla horasan bölgesinden anadolu coğrafyasına göç eden ilk türkmen aşiretlerinin kahir çoğunluğu alevi mezhebindendi. hatta cemal kafadar'ın tespit ettiği üzere, anadolu'nun o döneminde ortada bir ortodoksi, heterodoksi çatışması bile yoktu. osmanlı beyliğinin ilk yıllarını da kapsayan bu dönem, mezhepler ötesi (metadoksi) diye isimlendirdiği görece toleransı yüksek, inançlar arası modus vivendi bir aralıktı.

    zaman içinde göçebelik azalıp, yerleşiklik başatlaştıkça, kurumlar ve devlet bürokrasisi ihdas edildikçe, yeni kurulan siyasi otorite için resmi bir ideoloji ihtiyacı hasıl oldukça osmanlı elitleri kanonik din ile yani sünni islamla barışma, birleşme ihtiyacı duymuşlardır. kanuni'nin, ismail maşuki, hamza bali, muhiyiddin karamani gibi tasavvuf şeyhlerinin boynunu vurdurması ya da melami, bayrami, sufi bazı tarikatlara karşı cephe açması tesadüfi değildir. hatta "kızılbaşlarla savaşırken ölmek şehitliklerin en yücesidir" ve "yunus emre kafirdir" gibi fetvaları ile bilinen, islam'ın en bağnaz yorumcularından ebusuud efendi'yi şeyhülislam ataması bu politik tutumun bir parçasıdır. iki hükümdar da günümüz gençlerinin ağzıyla söylersek imparatorluklarını bir tık sağa çekmişlerdir.

    son bir not olarak, justinianus iktidarı dayısı 1. justinus'tan devralmıştır, yeğeni 2. justinus'a bırakmıştır. yani justinian hanedanndan gelmiştir, o öldükten sonra da iktidar justinian hanedanından devam etmiştir. sadece imparator bir babanın oğlu ve imparator bir oğulun babası değildir ama halefiyle de selefiyle de arasında kanbağı vardır. osmanlı padişahları arasında da iktidarı babasından alan olduğu gibi, amcasından alan, ağabeyinden alan hatta kuzeninden alan dahi vardır. kanbağı varsa dinasti devam ediyor varsayılır.
  • tam bir delegasyon üstadı olan efsanevi roma imparatoru.

    döneminin en başarılı simalarını maiyetinde toplamıştır ve nihai kararı her daim kendisi alsa da dönemindeki askeri, sosyal, diplomatik, yapısal, ekonomik ve hukuki başarılarındaki aslan payı da bu seçkin karakterlere aittir. nika isyanı eşi teodora'nın dik duruşu ve efsanelere konu olmuş o yapıcı konuşması sonucunda bastırılmış, flavius belisarius 12 bin askerle kartaca* ve kuzey afrika'yı, 7 bin askerle italya ve roma'yı yeniden fethetmeyi başarmış, dara'da sasaniler'i çok ağır bir yenilgiye uğratarak kendilerini roma için bir tehdit olmaktan uzunca bir süre çıkarmış ve kolhis savaşı'nda cepheyi genişletip savaşı roma lehine döndürmeyi başarmıştır. tribonianus*, başını çektiği hukukçular heyetiyle günümüze kadar gelmeyi başaran ve modern hukukun temeli demekte hiçbir beis görmediğim corpus iuris civilis'i meydana getirmiş, ioannes kappadokis de vergi havuzunu genişleterek flavius zenon, anastasios ve justinus döneminde toparlanan ekonomiyi uzun vadede çok daha stabil ve kendi kendine yetebilecek bir kıvama getirmiştir. trallesli anthemius ve miletli isidoros gibi döneminin en başarılı iki mimarına aya sofya gibi efsanevi bir yapıyı inşa ettirmiş, dönemin italya'daki en zengin patrisyenlerinden argentarius'a da saray hazinesinden bir kuruş harcatmadan san vitale'yi* yaptırtmıştır.

    din konusunda flavius zenon'un aksine hoş görüden uzak bir anlayış sergilemiştir ve teodora'nın m.s. 548 senesindeki vefatı sonrası bir hayli tuhaf ve acımasız bir kişiliğe bürünerek aralarında flavius belisarius ve ioannes laurentius lydus gibi çok yakın danışmanlarının da bulunduğu pek çok dostunu sürgün etmiş ya da saraydan kalıcı olarak uzaklaştırmıştır.

    bir hayli şanslı bir imparatordur çünkü büyük ölçüde flavius valerius leo ve flavius zenon sayesinde theodosius hanedanı döneminin en büyük dezavantajı olan ordunun içerisinde got ve hunlar'ın yüksek rütbelerde görevlendirilmesi sorunu kendisi iktidarı ele geçirmeden sona ermiştir. yine zenon ve anastasios'un ekonomiye yaptıkları ciddi katkılar ve amcası justinus'un da dini ve diplomatik hamlelerle papa'yı italya'daki ostrogot idaresine karşı kışkırtması da kendisinin italya seferinin politik altyapısını oluşturmuştur. kısacası, kendisinden önce gelen dört başarılı imparator**** ve onların idari başarımları, kendisinin uzun hükümdarlığının ve yapacaklarının hem hazırlayıcısı hem de teminatı olmuştur.

    (bkz: flavius valerius leo/@ncpzbsn)
    (bkz: flavius zenon/@ncpzbsn)
    (bkz: justinus/@ncpzbsn)

    öte yandan, oldukça da şanssızdır. zirâ; justinus'un son döneminde gerçekleşen antakya depreminin neredeyse ilki kadar güçlü bir artçısı kendisi tahta çıktıktan kısa bir süre sonra gerçekleşmiş ve dönemin imparatorluk bünyesindeki en büyük üçüncü kenti, çok zor günler geçirmiştir. m.s. 535 senesinde anormal soğuk bir sene geçirilmiş ve tahminlere göre konstantinopolis ve kayseri gibi merkezlerde -40, -45 dereceler görülmüş ve bir rivayete göre nil nehri donmuştur. bu gelişme, yıllar sürecek bir kıtlığın başlamasına yol açmıştır. bu talihsizliğin yaraları tam anlamıyla sarılamadan bu kez de justinianus veba salgını ismiyle de bilinen ve prokopios'a göre imparatorluk nüfusunun üçte birinden fazlasının ölümüne yol açan bir salgın patlak vermiştir. 551 senesinde beyrut açıklarında bir deprem ve ardından da tsunami meydana gelmiş ve bölgeyi ciddi biçimde etkilemiştir. bunlar haricinde de başkentte iki kez büyük su baskınları meydana gelmiştir.

    ilginç bir bilgi olarak da eklemek gerekir ki kendisinin döneminde senato ve konsüllük konstantinopolis'e tamamen taşınmış olup m.s. 534 senesinde roma'daki konsüllük görevini ifa eden decius paulinus, roma imparatorluğu'nun roma'da* konsüllük görevini ifa eden son politikacısı olmuştur.

    dönemindeki yapısal*** ve hukuki* eserler kelimenin tam anlamıyla isimleri tarihe kazınan birer şaheser olmuşken, fetih politikası belki de büyük ölçüde yaşanan doğal afetlerin de etkisiyle beklenen etkiyi yaratmaktan uzak kalmıştır. gotlar ile aşağı yukarı sekiz sene süren italya savaşları, roma imparatorluğu'nun kurulduğu toprakları tam manasıyla bir viraneye döndürmüş ve tabir-i caizse atılan taş, ürkütülen kuşa değmemiştir. bir türlü bitmek bilmeyen ve tam on altı yıl boyunca imparatorluğun askeri ve ekonomik kaynaklarını ciddi şekilde emen kolhis savaşı da bir diğer başarısızlık olarak göze çarpmaktadır.

    (bkz: kolhis savaşı/@ncpzbsn)

    son olarak prokopios ile ilgili de minik bir not düşelim; m.s. 549 senesinde justinianus'u devirmeye çalışan general artavanes ile yakın arkadaş olduğundan ve bu komplonun başarılı olacağından çekindiği için olası bir darbede kelleyi sağlama alabilme gayesiyle kaleme aldığı neredeyse kesin olan historia arcana'yı ciddi bir kaynak olarak dikkate almak ve imparatorun "iblis bir ruh", belisarius'un da tam bir meriç* olduğuna inanmak tarihi açıdan pek de doğru bir yaklaşım değildir.

    ilk başta söylediğimi de son olarak tekrarlayayım. kendisi hakikaten tarihteki en başarılı meritokratlardan birisidir. hatta bu hususta tüm tarihte tek rakibi augustus'tur, belki bir de cengiz han.
  • imparator ı. justinianus kadar cenabet bir insan tarihte az görülür. bilmeyenler için hatırlatayım, justinianus ayasofya’yı inşa ettiren hükümdardır. hükümdarlığı ms 527-565 yıllarını kapsar.

    - tahta çıkmadan bir sene önce o zamana dek görülmüş en çok can kaybına neden olan deprem meydana geliyor: 526 antakya depremi. şehir yerle bir oluyor ve justinianus döneminde yeniden inşa edilmeye başlıyor.

    - 536’da güneş kararıyor. güneş nasıl gidebilir aq? millet kıyamet geliyor diye çıldırıyor. haklılar, nasıl çıldırmasınlar. total war attila oynarken, flavius belisarius’la kuzey afrika’ya çıkarma yaptığımda denk gelmiştim bu olaya. ekran 4-5 tur kararmıştı, "lan noluyooo!" nidalarıyla atlatmıştım o dönemi. bir de büyük kıtlık oluyor. volkanik kışla ilgili bir durum. merak edenler için bbc’nin haberi: 536 senesi yaşamak için neden en kötü yıldı?

    - 541’de ise bazılarının antik dünyanın sonu kabul ettiği, en az 15 milyon insanın ölümüne neden olduğu düşünülen justinian vebası patlak veriyor.

    justinian’ın halk arasında uğursuz kabul edilmesinin, hatta belki de ayasofya’yı 5 yıl gibi kısa bir sürede (532-537) tamamlamaya bel bağlamasının sebebi budur. düşünsenize yıl 536, imparator ayasofya şantiyesinde volta atıyor:
    "beyler güneş gitti belanızı siktirtmeyin biraz hızlanın lan! daha dua edeceğiz haydi haydi haydi!"
  • felaketler:
    - 526'daki büyük depremden sonra 528'de antakya'da bir kez daha deprem oldu, binlerce insan öldü.
    - 532 nika ayaklanması'nda konstantinopolis'in yarısı yok oldu, 30 bin ayaklanmacı öldü.
    - 535/536'da bir volkanik patlamayla kuzey yarımküre'de volkanik kış meydana geldi, son 2 bin yıldaki en şiddetli soğuma yaşandı, hava karardı, ekinler yetişmedi. "geç antik çağ küçük buz çağı" denen ve 660 yılına kadar süren dönem başladı.
    - 539/540'da bir volkanik patlama daha oldu ve soğumanın şiddeti arttı.
    -541'de tarihteki ilk veba salgını ortaya çıktı. 549'a kadar süren salgında 15 ila 100 milyon arasında insan öldü.
    - 542'de marmara denizi'nde deprem oldu, tsunami oluştu.
    - 547'de bir volkanik patlama daha oldu ve soğuma periyodunu uzattı.
    - 551'de yunanistan'da deprem oldu.
    - gene 551'de beyrut'ta deprem ve tsunami oldu, 30 bin insan öldü.
    - 554 anadolu depremi meydana geldi.
    - 557 konstantinopolis depremi meydana geldi.

    önemli olaylar:
    - vandal krallığı ve ostrogot krallığı yıkıldı. kuzey afrika, italya, dalmaçya ve ispanya'nın bir kısmı fethedildim
    - corpus juris civilis'i hazırlattı.
    - ayasofya yeniden inşa edildi.
    - çin'den bizans'a yapılan ipek böceği kaçakçılığıyla bizans'ın avrupa'da uzun yıllar ipek monopolisi kurması sağlandı.
    - ilk yedi ekümenik konsilden biri olan "ikinci konstantinopolis konsili" yapıldı.
  • (bkz: #159128785) imparatorluğa yeni topraklar katan hükümdar olarak osmanlı'nın fatih sultan mehmet'ine benzetilebilir, ama ilgi çekmek için benzerliği abartıp, bunu da desteklemek için götümüzden element uydurmayalım.

    justinianus istanbul'u fethetmiş sayılmaz, zaten istanbul hep onundu, sadece halk arasında çıkan bir isyanda (nika) kaçmayıp mücadele etmeyi seçtiği için tahtını koruyabilmiştir. fatih'in yaptığı ise uzun bir kuşatma sonrası düzenli bir ordunun koruduğu surları aşmaktır.

    justinianus ayasofya'yı "yeniden" yaptırmamıştır, bildiğimiz ayasofya'yı yaptırmıştır. fsm'in olayla ilgisi, kapıdaki tabelayı değiştirmekten ibarettir.

    justinianus cenevizlilere galata'da yaşamaları için imtiyaz vermedi, çünkü 530'larda ceneviz diye bir politik birim yoktu. o dönem cenova şehri italya'daki ostrogot krallığının parçasıdır. cenevizlilerin galata'da imtiyaz sahibi olmaları da 1267 yılındadır. nedeni de cenevizlilerin bizanslıların 4. haçlı seferinden sonra istanbul'da kurulan venedik yandaşı latin imparatorluğundan kurtulmalarına yardım etmesidir.

    justinianus meşhur general belisarius'u göndererek italya'da uzun süren askeri fetihler yapmıştır. akabinde italya'nın bazı kısımları birkaç yüzyıl doğu roma'nın parçası oldu. fsm'in, ve tüm osmanlı'nın, italya macerası birkaç aylığına otranto kasabasını elde tutmaktan ibarettir.

    justinuanus var olan roma kanunlarını sadeleştirip tasnif ettirerek roma hukuku'nu sağlam temellere oturttu. fatih ise bizzat yeni kanunlar yaparak osmanlı hukukunu oluşturdu.

    justinianus kendini büyük roma imparatorluğunu yeniden canlandıran kişi olarak görse de, ve buna yaklaşsa da, aslında sadece bir doğu roma imparatoruydu. o tarihlerde doğu roma imparatorluğu ise, batı roma'nın aksine, geniş çaplı bir işgale hiç uğramamıştı. fatih ise tahta geçmesinden sadece 50 sene önce parçalanıp iç savaşa sürüklenmiş bir devletin hükümdarıydı.
  • nedense çok tanıdık gelen hükümdardır. vergilerle çiftçiyi bitirmesi, ardından tahıl ithal etmesi falan...
  • döneminde bizans kilisesi, nesturiliği yasaklamış. atina okulu'nu da çok tanrılı din propagandası yapıyor diye kapatmıştır. bu okulun hocaları da işkence tehdidiyle bizans topraklarından sürülmüştür.
  • 528 yılı hatay depreminde doğu roma imparatorluğunun başındaymış. depremin suçunu halk kendisine yıksa da kendisi iktidarda kalmakta ısrarcı olmuş ve katliam yaparcasına muhalif öldürmüş. kendisine karşı yürütülen muhalefet çariot yarışlarına bile yansımış. yarışların taraftar grupları kendilerine; kırmızılar, maviler ve yeşiller diyen gruplar ayaklanmış. dünya'daki ilk taraftar grubu ayaklanması bu olmuş sanırım.

    ayrıca depremden sonra depremzedelere yardım etmediği ve enkazı öylece bıraktığı için bölgede yeni bir salgın hastalık başlamış. ismine jüstinyen vebası denilmiş.

    depremden bir kaç yıl sonra volkanik aktifiteler başlamış ve dünya volkandan çıkıp karbon gazlarından dolayı sis bulutuyla kaplanmış. 3 yıl kuzey yarımküre'de güneş görülmemiş. insanlar çocuklarını yiyecek şekilde yamyamlaşmış. detayı bilgi için (bkz: 536 yılı insanlık için en kötü dönemin başlangıcı)
  • "amcası justinus'un (450/452-527) yerine geçerek 527'de tahta çıkan justinianus güçlü bir karaktere sahipti ve çok çalışkandı. beraber çalışmak üzere seçtiği insanlar da çok kabiliyetliydi; bunların en ünlüleri arasında idari bölge valisi kapadokyalı johannes ile belisarius ve narses (y. 479-y. 574) gibi komutanlar vardır. justinianus'un asıl amacı, barbarların eline geçmiş olan batı imparatorluğu'nu geri almak, ilahiyat alanındaki tartışmalar sonucunda
    dağılmış olan kiliseye ortodoks dini altında huzuru geri getirmek ve roma hukukunun derlenmesini gerçekleştirmektir. ilk iki amaç geçici olarak elde
    edilir ve kısa ömürlü olur, ancak üçüncü amacın gerçekleştirilmesi justinianus'un bir yasa koyucu olarak tarihe geçmesini sağlar."

    (bkz: umberto eco)
    (bkz: ortaçağ)
hesabın var mı? giriş yap