1 entry daha
  • hayat hikayesi sıfırdan zirveye konulu filmler için kendiliğinden bir senaryo olsa da bilhassa imparatorluğu döneminde attığı dini ve politik adımlarla başta justinianus'un daha sonra girişeceği seferlere bir altyapı oluşturmakla birlikte imparatorluğun birleştirici harcının iznik itikadı hıristiyanlığı olduğunun da altını çizmiş olan roma imparatoru.

    yarı çıplak zafer tanrıçası victoria imgesini sikkelerin arka yüzlerinden çıkartarak yerini benzer ama üzerinde bir elbise olan bir kadın figürüyle değiştirmiş ve böylece imparatorluğun artık pagan imgelerden tamamen uzaklaşmış olduğunu ve imparatorluğun inancında paganizme hiçbir şekilde yer olmadığını bir kez daha imgelemiştir.

    ayrıca, tahta çıktığı ilk senelerde hem aryanizm hem de monofizitizm karşısında ciddi bir savaş vermiş ve aryanizm ile giriştiği mücadeleye roma'daki papa'yı dahil etmeye çalışarak italya'nın yönetimini elinde bulundurmakta olan aryusçu ostrogotlar karşısında politik olarak avantajlı bir duruş elde etme niyetinde olmuştur. bunda da pek başarısız olduğu söylenemez, zirâ ostrogot kralı theodoric, konstantinopolis ziyaretinden dönen papa'yı, aryanizme doğu roma nezdinde meşruiyet kazandıramadığı için öldürmüş ve justinianus döneminde italya'nın yeniden fethine kadar gidecek olan ostrogot-doğu roma çatışmasının fitili böylece ateşlenmiştir.

    m.s. 526 senesinde imparatorluğun en büyük üçüncü şehri olan antakya'da yaşanan şiddetli deprem sonrasında bizzat kente gidip restorasyon çalışmalarında da bulunmuştur. o dönemde neredeyse seksen yaşında olduğunu düşününce, bu hareketinin son derece takdire şayan bir pr hamlesi olmanın ötesinde imparatorun ahlaklılığına da işaret ettiğini söylemek yanlış olmaz.

    flavius valerius leo, flavius zenon ve anastasios gibi son derece dirayetli ve tuttuğunu koparan imparatorlardan sonra daha zayıf bir görüntü çizmiş gibi görülse de aslında kendisinden sonra gelecek olan yeğeninin* yapacaklarının bir nevi altyapısını oluşturmuştur. anastasios döneminde ciddi şekilde zenginleşen hazine, kendisinin döneminde savaş ve iç karışıklığın da asgari düzeyde kalmasıyla birlikte hepten dolup taşmıştır. tarihçiler böyle bir tanımlamaya girişmese de zannımca doğu roma imparatorluğu'nun beş iyi imparator çağı'nın dördüncüsü olmayı hak etmektedir. politik bir deha ya da büyük bir komutan olduğu belki iddia edilemez, ama yersiz kriz ve karışıklıklardan kaçınmış ve deyim yerindeyse gemiyi yüzdürmeyi bilmiştir.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap