11 entry daha
  • (bkz: #159128785) debeye giren enrtide justinianus ile fatih sultan mehmet arasında güzel parelellikler kurulmuş. keyifle okudum. fakat bu entri bana başkaca şeyler düşündürttü.

    justinianus benim görüşüme göre bizans'ın fatihi değil, kanuni'sidir. öncelikle şuradan başlayalım. justinianus bizans imparatorluğu'nun sınırlarının en geniş olduğu, en görkemli ve şaşalı döneminin imparatorudur. kanuni sultan süleyman da osmanlı imparatorluğu'nun muhteşem asrının padişahıdır. nasıl ki barbaros hayrettin paşa'dan, sokollu mehmed paşa'ya, mimar sinan'dan, piri reis'e, fuzuli'den, ebusuud efendi'ye osmanlı tarihine dair çeşitli alanlardan bildiğimiz birçok tarihsel kişilik sultan süleyman döneminde yaşadıysa; bizans tarihi için de askeriyeden, hukuka, tarihçilikten mimariye şampiyonlar ligi, yıldızlar geçidi justinianus dönemidir.

    rüstem paşa, pargalı ibrahim ve sokollu mehmed gibi osmanlı tarihinin ilk anda akla gelen en önemli devlet adamları ve paşaları kanuni'nin hizmetindeydi. justinianus ise belisarius, narses ve liberius gibi bizans tarihinin en başarılı generallerine sahipti. ki onlar eliyle italya, kartaca ve ispanya'yı fethederek imparatorluğun sınırlarını antik çağların roma imparatorluğu'na oldukça yaklaştırdı.

    sadece bizans periyodunun değil belki de tüm roma tarihinin en büyük hukukçusu tribonianus onun gözetiminde çalıştı. imparatorun emriyle bir hukuk konseyi kuruldu. roma'nın cumhuriyet olduğu zamanların başından bu yana dağınık şekilde orada burada kayıt altına alınmış preator kararlarını, magister içtihatlarini toplatıp, kodifike ettirdi. modern çağın başındaki code napoleon ile birlikte gelen radikal dönüşümlere kadar, avrupa'daki çoğu ülkenin hukukunun dayandığı corpus iuris civilis denilen hukuk külliyatını justinianus hazırlattı. osmanlı padişahları içinde ticaret, asayiş, vergi, timar, pazar, gemicilik ve sair hemen her konuda en kapsamlı ve sistematik kanunnameler çıkaran da yine sultan süleyman'dı. bu yüzden kendisine kanuni dendi. amerikan temsilciler meclisinde tarihteki en büyük 23 kanun yapıcının rölyefi vardır. bunlardan biri kanuni süleyman iken diğeri justinianus değilse de onun iradesini yansıtan tribonianus'tur.

    imparator, bizans tarihindeki en ciddi isyanlarından biri olan nika ayaklanması ile başa çıkmak zorunda kalmıştır. kanuni sultanın hükümranlığı dönemine ise celali isyanları damga vurmuştur. justinianus isyan sırasında yakılan küçük ve ahşap megale ekklesia'nın yerine muhteşem bir yapı düşünmüş, azametini dosta düşmana göstermek için ayasofya kilisesini inşa ettirmiştir. sultan süleyman onun tam karşısına heybet ve zarafette dengi olan süleymaniye camiini kondurmuştur. mimar sinan nasıl ki osmanlı'nın en büyük mimarıdır ve sultanın emrindedir; geç antik çağın en büyük dehaları arasında sayılan ayasofya'nın mimarları miletli isidorus ve trallesli (aydınlı) anthemius da imparatorun hizmetindedir.

    burada bir koşutluktan daha bahsedelim. kanuni'nin piri reis'i idam ettirmesi gibi, justinianus da alimlerin değerine, özgül ağırlığına bakmadan cezalar takdir edebiliyordu. mimar isidorus'u, kilikialı filozof simplikios'u, akademia'nın son yöneticisi damaskios'u ve başkaca birkaç alimi daha pers ülkesine sürgüne göndermekten çekinmedi.

    bizans tarihine ucundan kıyısından merakı olan birinin ilk öğrendiği tarihçi kişilik herhalde prokopius'tur. prokopius saray tarihçisiydi, justinianus döneminin seferlerini, yapılarını anlatan eserler verdi. matrakçı nasuh da sultanın emriyle, onun dönemini anlatan süleymannaneyi yazdı. prokopius, gizli tarih'inde ise imparator ve imparatoriçenin sapkın, zaaflı ve kötücül yönlerini kaleme aldı. tabii ki prokopius, gizli tarih yüzyıllarca sonra vatikan kütüphanesinde bulunup. niccolo alamanni tarafından 1623 yılında basılana kadar imparatoru küçük düşüren değil öven eserleriyle biliniyordu.

    prokopius justinianus'un imparatoriçe theodora'ya büyük bir tutku ile aşık olduğundan bahseder. öyle ki theodora saray içi entrikalarla imparatorun kararlarını birçok kereler etkiledi. tam bir dolap çevirme uzmanıydı. ömrü savaşlarda geçmiş en değerli generallerden biri olan belisarius'un gözden düşmesinde onun parmağı vardı. general, justinianus'un en kıdemli dostlarından biri olmasına rağmen, günün sonunda statüsünü ve itibarını kaybetti. mallarına el konuldu ve sefalet içinde öldü.

    tüm osmanlı tarihindeki majör padişahlar içinde bir kadına tutku dolu aşkıyla andığımız en bilinen örnek sultan süleyman'dır. padişahın gözdesi hürrem sultan'ın bizans saray entrikalarını aratmayan şeytani zekası, şehzade sırası da dahil olmak üzere osmanlı tarihinde epey bir sonucu değiştirmiştir. devletin en yüksek bürokratı pargalı ibrahim paşa'ya karşı giriştiği nüfuz savaşı, sonunda padişahın dostu ve sırdaşı pargalı ibrahim'in canına mal olacak kadar ileri gitmiştir.

    bir diğer konu başlığı din meselesidir. iki hükümdarın dönemi de ımparatorluğun merkez ortodoks ideolojiye tamamiyle yaslandığı dönem olarak geçer. justinianus iktidara gelir gelmez imparorluktaki hetereodoks dini unsurları temizlemeye uğraştı. monofizit psikoposların görevlerine son verildi, patrik bir şeriatçılık beyannamesini imzalamaya zorlandı, pagan eğitim veren akademia kapatıldı, nesturi papazları yalnız azledilmekle kalmadı, en uzak eyaletlerdeki manastırları bile askerler tarafından işgal edildi, heretik din adamları sürgün edildi, içlerinden büyük kısmı öldürüldü. imparator, selefleri zamanında monofizitliğe tanınan hoşgörü sebebiyle aralarının bozuk olduğu roma kilisesine birleşmek için çağrı yaptı. imparatorun imparatorluğa vereceği yön belli olmuştu. kanonik ortodoks hristiyanlık. ister siyasi ister teolojik olsun, merkezkaç kuvvetlere, çevresel akımlara müsamahalı olmayacağını açıkça gösterdi.

    osmanlı'nın bir ideolojik kamplaşmanın tarafı olarak sünnileşmesinin tamamlanması ise kanuni dönemine denk gelir. ağırlıkla horasan bölgesinden anadolu coğrafyasına göç eden ilk türkmen aşiretlerinin kahir çoğunluğu alevi mezhebindendi. hatta cemal kafadar'ın tespit ettiği üzere, anadolu'nun o döneminde ortada bir ortodoksi, heterodoksi çatışması bile yoktu. osmanlı beyliğinin ilk yıllarını da kapsayan bu dönem, mezhepler ötesi (metadoksi) diye isimlendirdiği görece toleransı yüksek, inançlar arası modus vivendi bir aralıktı.

    zaman içinde göçebelik azalıp, yerleşiklik başatlaştıkça, kurumlar ve devlet bürokrasisi ihdas edildikçe, yeni kurulan siyasi otorite için resmi bir ideoloji ihtiyacı hasıl oldukça osmanlı elitleri kanonik din ile yani sünni islamla barışma, birleşme ihtiyacı duymuşlardır. kanuni'nin, ismail maşuki, hamza bali, muhiyiddin karamani gibi tasavvuf şeyhlerinin boynunu vurdurması ya da melami, bayrami, sufi bazı tarikatlara karşı cephe açması tesadüfi değildir. hatta "kızılbaşlarla savaşırken ölmek şehitliklerin en yücesidir" ve "yunus emre kafirdir" gibi fetvaları ile bilinen, islam'ın en bağnaz yorumcularından ebusuud efendi'yi şeyhülislam ataması bu politik tutumun bir parçasıdır. iki hükümdar da günümüz gençlerinin ağzıyla söylersek imparatorluklarını bir tık sağa çekmişlerdir.

    son bir not olarak, justinianus iktidarı dayısı 1. justinus'tan devralmıştır, yeğeni 2. justinus'a bırakmıştır. yani justinian hanedanndan gelmiştir, o öldükten sonra da iktidar justinian hanedanından devam etmiştir. sadece imparator bir babanın oğlu ve imparator bir oğulun babası değildir ama halefiyle de selefiyle de arasında kanbağı vardır. osmanlı padişahları arasında da iktidarı babasından alan olduğu gibi, amcasından alan, ağabeyinden alan hatta kuzeninden alan dahi vardır. kanbağı varsa dinasti devam ediyor varsayılır.
hesabın var mı? giriş yap