ego
aynı isimde "ego (dizi)" başlığı da var
-
her şey an noktasında dövülür, eğilir, kader de dahil. benlik de dahil.
karşılık olarak değil, eşdeğer, yöresel eşanlamlısı olarak koca can. (bkz: koca can istiyor), arzu/@ibisile.
şişe ego veya self, şişe cini ise id sanki. denetim altındaki yakıcı istekler, en derin arzular. en derin arzular havasız da bırakılsa ölmüyor, bir tür potansiyel ve basınç olarak sürüp duruyorlar. ama cin şişeden çıkınca, denetimsiz kalmış oluyor. bu, sadece kendini ifade etmek olamaz. denetimden çıkan, ipini koparan cin dönüp sahibini kapana sokabilir. bunu en iyi jung görmüşe benziyor.
ego/egoizm bilgi artışına paralel mi azalıyor yoksa uzun süre bilgi artışına da direnebiliyor mu? kolaycı yanıt bilgiyle değil bilgelikle, kendini bilmekle azaldığı tabii. apayrı bir fonksiyonu yoksa ego bilgi artışına göre daha az düşüyor sayılabilir, bir eşik olabilir, bir de kişisel (içe, bilgeliğe) bilgi sızma katsayısı.. o zaman;
ego üssü 2 (egokare) = k x 1/bilgi, olur.
formül ve olgular örtük olarak şunu ima ediyor: ego patlamaya eğiniktir. patlama sıfıra-sonsuza-hiçliğe götürecek bir süreç olup, temel termodinamik kanunlarına uyumludur. (düzensizlik her zaman artma eğilimindedir.)
gölgesiz demek sorumsuz sorumluluksuz, egosuz, ağırlıksız olmak mı demek acaba? gölgesiz olmak hayalet bir yana şeytani yaratık sıfatlarından mı? araştırmam, azıcık daha kavramam gerekiyor. bu yazılama bulma değil, sorma sızması. gölgesizlik belki şeytani diye korkutucu ama bir yandan da kıskanmalık, imrenmelik. belki görünmez adam olmak gölgesizliğe yakın, ona özdeş olmayan bir durum. görünmezlik de sorumsuzluk arzusu hissettiriyor. ego, insan olmak, bir ağırlığa, bir görev ile ütopyaya sahip olmak, gölgesi yani bilinçdışı denen tanıması veya evcilleştirmesi gereken bir karanlık yanı olmak, fiziksel yaşamın kısıtlarına tabi olmak demek. gölgesiz olan insan gibi ağır, yüklü değil, hafif, belki dumansı ve yarı saydam. cin görenlerin sık deneyimlediği (bildirdiği) gibi ellerinin ayaklarının ters olması, gene kısıtlamadan bağışık olmaları, insani şablonlara uymamaları, başka yasa veya yasasızlıklara uymalarının sonucu. (bkz: gölgesiz/@ibisile)
jean-paul sartre'a göre hiçlik tümel bir doluluk olan varlık'a musallat olan ve hiç mesafesinde onu sıvayan bir şeymiş. hiçlik de bir varlık mıydı o tarafta, bilemeyeceğim. unuttum, kavrayamadım.
zehir (olan aşk) hem öldürür (egoyu mu, hayata belirsizliğe olan direnci mi?), hem kişiyi-kişiliği çözüp itiraf durumuna, yaşama uyum durumuna getirir. (bkz: zehir/@ibisile)
insanoğlu/ademoğlunun tarihsel/evrimsel ilk cenneti belki de hayvanlar alemiydi. yani hayvanlardan bir hayvan, sibernetik, an bilgisiyle yaşayan bir canlı. kendinin değil anın gerekirinin bilincinde. sonra zeka, ego, elmayılan ne olduysa oldu, insan içinde yaşadığı (içinden çıktığı) cennetten kovuldu, hayvanlar arasındaki kafaca rahat, doğal yaşamını yitirdi. yasak elma bilgi, belki de bilinç veya iki ayak üstüne dikelten zekaydı. işte o kovuluştan sonra insanın bir doğallığı değil bir psikolojisi, bir büyüme koşulu, kötüsünden iyi veya daha kötüsü anası babası çocukluğu olur oldu. ensest yasağı ve arzuları büyüme karmaşasının en azı ve en basitiydi olasılıkla. (bkz: kopuş/@ibisile)
"çabanın bittiği gün ben de bittim; çünkü çaba olmadan var olamazsın, arzu olmadan var olamazsın, gayret olmadan var olamazsın. ego olgusu, benlik olgusu bir şey değildir, bir süreçtir. orada, içinde oturan bir madde değildir; her an onu yaratmalısın." osho provokatör mistik
"ego olgusu budur işte; kendinin ilerisine sıçramak, geleceğe sıçramak, yarına sıçramak. var olmayana sıçramak egoyu yaratır. var olmayandan kaynaklandığı için bir serap gibidir. yalnızca susuzluktan oluşur, başka bir şeyden değil." agy
"grup yöntemleri ancak egon taşınacak bir yük haline geldiği zaman var olabilir. ego o kadar ağır bir yük olduğu zaman, yalnız kalmak ıstırap olur ve o zaman grup yöntemleri anlam kazanır, çünkü grubun içinde egon çözülebilir." agy
"insan, bir benliğe sahip olmaya değip değmediğini de, yasaları tehlikeye atmadan, veya atamadan anlayamaz." adam phillips - akıl sağlığı üzerine
["düşümde bana x göründü" ile "düşümde x'i gördüm" arasında dünyanın çağları vardır. ama hangisi daha doğrudur? düşü gönderen ruhlar olmadığı kadar, düşü gören de ego değildir.] theodor w. adorno- minima moralia
(ilk giri tarihi: 15.1.2014)
(bkz: benlik/@ibisile), ben, nevüs
(bkz: persona), kara kendisi, gölge
(bkz: nefs), ilm-i nefs
(bkz: egoime), egoist
(bkz: kendilik/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap