gayret
-
- bıkıp usanmadan calısma, ugrasma, didinme; çaba.
- gucluklere dayanabilmek, katlanabilmek icin gosterilen direnç.
- kıskanma, kıskançlık.
- cesaret, kayırma duygusu. -
ankara yenimahalle ilçesinin bir mahallesidir
mahalle muhtarlığı telefonu : 312 3445400
(bkz: sokak sokak yenimahalle) -
hem kıskanma, hırs hem de çabayı içinde barındıran bir kelime:
"...
yollar ki hep gider, hep yatay
ah ben bu kubbe fikrine o yüzden
takılmışım; kubbe ki yüzseksen derece bir şey,
büyük bir arzuyla mümkün
gayret'in bildiğimiz ve unuttuğumuz anlamıyla örtüşen"` : birhan keskintakıntının : ayasofya` dehayı köreltmesi değil de onun hırsa, çabaya, zerafete dönüşmüş bir hali için ise:
(bkz: süleymaniye camii) -
köyden indim şehire ve salak milyoner filmlerinde halit akçatepe'nin canlandırdığı küçük kardeş karakteri.
-
gayret: bir tane bile müzik aletini çalma yeteneği tanrı tarafından kendisine verilmeyen şahsın, bu uğurda yıllarca şuursuzca çaba göstermesidir.
-
ancak iyiniyetle anlam kazanır.
-
tayland'da yavru köpeği sel felaketinden kurtaran maymunun mimik çizgilerinde gizlidir.
-
acmayi dusundugum et lokantasinin adi.
gayr-et -
gayret, kader kılıfı içinde insanın mahiyetidir. mahiyet arazdan, mazruf zarftan önemlidir.
* -
[hüthüt dedi ki: "elest aşıklarının muhafızı himmet ve gayrettir; her ne varsa gayretle elde edilir.] feridüddin attar - mantıku't-tayr
"çabanın bittiği gün ben de bittim; çünkü çaba olmadan var olamazsın, arzu olmadan var olamazsın, gayret olmadan var olamazsın. ego olgusu, benlik olgusu bir şey değildir, bir süreçtir. orada, içinde oturan bir madde değildir; her an onu yaratmalısın." osho provokatör mistik
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap