yds
-
en sık sorulan sorular;
sınav nedir? ne değildir? nasıldır?
sınav en son hali 150 dakika, 80 sorudur. her soru 1,25 değerindedir. doğru yanlışı götürmez. hepsini b) işaretlesen 20 alırsın. ama sınav da risk alıp seçimlerinin sonucunu, yaşamak isteyen uslanmaz braveheart'lar arasından 15 alanlarda olur. klasik ösym mantığı 1/5'lik oranlarda kolaydan zora doğru, 1/5 en zora doğru gider. ösym sınavları sınava girenlerin aldığı sonuçlar çerçevesinde ilk 1/5'inin sonuçlarına göre sonraki sınavlara yönelik olarak kolaylaştırır veya zorlaştırır.
bunu diğer sınavlarda uygulaması dünya sınav tekniği açısından gayet normal. ama, bir yabancı dil sınavında, ne derece uygulanır tartışılır. dil sınavları; eleme amaçlı, yarışma sınavı mantığı ile nasıl olur, hala sınav bu yönüyle oturmadı. dil sınavları bir biriyle yarışan adaylar için olmaz. adam dili ya bilir ya da bilmez. sınav içeriği girenlere göre diğer sınavlarda olduğu gibi değişmez. aynı adam iki farklı sınava giriyor 20 / 30 puan fark var arada. böyle saçma tespit sınavı olmaz. ama oluyor işte.
sınava nasıl çalışılmalı?
bu sınav ve her sınavın temel mantığı tabi ki sınava yani hocasına yani sınavı yapana yönelik sınava çalışmaktır. bunu bilirsen rahat edersin. fakülte de ekonomi sınavına çalışmakla merkez bankası sınavı için ekonomi çalışmak ne kadar farklıysa bu da o kadar farklı. ösym'nin mantığına göre çalış kendi bildiğine göre değil. kral o.
ben hep ingilizce dizi izlerim faydası olur mu?
ne diyosun ablacım sen ya? bu sınavın listeningle alakası yok. sen ne dizisinden filminden bahsediyorsun. bu lafları sen başka yerlerde yedir millete. bunlara güvenilip sınava falan girilmez. otur adam gibi breaking bads, dexter, the big bang theory izlemek yerine sınava çalış.
ingilizce hazırlık okudum, derdimi anlatacak kadar ingilizce biliyorum, hatta advanced'im lan ben. ben nasıl çalışmalıyım? bize de mi lo lo lo?
advance seviyesini falan geç abicim bu sınavda. advanced ne demek hem. ne advancedler gördüm içinde ingilizce yok ne ingilizceler gördüm içinde advancedlik yok. boş kavramlarla kendinizi ve toplumu kandırmayın. hayat boştur içine sıçarsan dolar. advancedlik'te böyle içi boş bir kavram. sıça sıça dolduracaz hep beraber. şimdiden sıçmaya başla sen. eski soruları çöz, sağlam kaynaklardan çalış, gidersen sınava yönelik bir kursa git, whatsapp'ta yanlızlıktan millete sarıp mesaj atmak yerine, candy crash oynamak yerine, akıllı telefonuna uygun bir uygulama indir, onunla kısa metrajlı bir dostluk kur. bunlar sınav puanını oluşturacak. yani sana da lo lo lo.
"x" alır mıyım?
ay nasıl olur ben sizi hiç tanımıyorum ama** . ne biliyim ben. müneccim miyim? millet senin durumunu ne bilsin? senin sınav alışkanlıklarını bilmem nelerini. 20 de alabilirsin 100 de.
toefl'dan, ielts'den "x" puan aldım? bundan ne alırım?
toefl, ielts gibi sınavların temel mantığı bu sınavdan tamamen farklı. adamların sınavında derece sistemi olmadığı için yani bir yarışma sınavı olmadığı için kim kaç alırsa alsın sınav bellidir.
biri tüm ingilizce bilgini çok yönlü writing, listening, reading ve speaking yönünden ölçerken burada sadece reading ve çoktan seçmeli sınav becerin ölçülür. rekabette burada yoğun olduğu için kelime bilgisi ve gramer bilgisinde eşşeğin bi tarafına suyu kaçırlar bu açıdan. shant*'lı cümleye kadar yolu var. sınavda bu amk demeyin.
ben hep ingilizce dizi izlerim faydası olur mu?
la gene mi sen! ya siktir git amk! git! ne olur git! kimsin sen? kim?
fatih terim girse kaç alır?
it's the yds that's the yds. what can i know sometimes? everything is something happened.
oxford'ta cambrigde'te los angeles'ta sınava girdim, new york'ta washington'da yaşadım böyle bir şey görmedim! amerikalı arkadaşlara gösterdim o ne ya! dediler. sınav çok mantıksız değil mi?
sorgulama. burası türkiye. önüne ne koydularsa hedefe yönelik çalış. ne diyor bir şiirinde orhan veli;
düşünme
arzu et sade,
bak, böceklerde öyle yapıyor.
uzun lafın kısası;
sınavlara çalışmakta böcek gibi ol.*
ben hep ingilizce dizi izlerim faydası olur mu?
olmaz olur mu. hepiniz çıkın. sen gel canım, sen gel bebişim. bu akşam benim evde sex and the city'in birinci sezonundan başlıyacaz izlemeye. dizinin tüm sahnelerini, sekanslarını, en ince, kalın ve dar ayrıntılarını beş duyu organımızla algılayarak, hissederek, yer yer durdurarak, yer yer başa sararak izleyecez. son olarak iki filmini izleyip üçüncüsünü iki kişi bizzat çekip taçlandıracağız dersimizi. ben kendimden eminim puanların patlayacak. -
adam haftaya sınava giriyo gelip buraya çalışmak lazım mıdır diye sormuş. gece gece koptum. ne çalışması olm, sınavdan önceki üç ay kesin yatak istirahati lazım iyi hazırlanmak için. ayrıca bol su için ve lifli gıdalar tüketin. gözümden yaş geldi lan bildiğin afdshgyhapuhahahaa.
-
sözlük:
http://www.mediafire.com/…2y8s7gg4wddbj/sozluk.docx
ingilizce kitap:
http://www.mediafire.com/…e_students_of_english.pdf
ingilizce ders:
http://www.englishpage.com/…/presentcontinuous.html
evren okuşluğ ders videoları:
https://www.youtube.com/…bmkhv7b6ri8qbebl2u&index=1
sınavlar, testler:
http://www.perfect-english-grammar.com/…rcises.html
http://www.ingilizcenet.com/grammar/
http://www.englisch-hilfen.de/…ist/alle_grammar.htm
http://www.examenglish.com/grammar/index.html
sınav stratejileri adı altındaki kitaplara boşa para vermeyin. alacağınız en fazla 10 20 deneme olsun.
daha once sadece evren hocaya ve sozlugun 75 sayfasina calistim, pharasal verbse bakamamistim o sınavdan 61,25 aldım.
simdi evren hocanin dersini 1.5x hizinda izliyorum. ardindan o ingilizce kitabi okuyorum. sonra testlere geciyorum. gece de yatmadan sozlukten bi kac sayfa okuyorum. size de tavsiye ederim. -
bu sene şu kelimelerin çıkma ihtimali yüksek olan sınav:
impose sanctions, sovereignty (rusya-ukrayna krizinden sonra bbc ve cnn'de çok geçti)
insurgency ya da insurgents (ışid haberlerinde en çok geçen kelimeler)
truce ve ceasefire (israil-filistin haberlerinde defalarca geçen kelimeler)
epidemic, outbreak (ebola salgınından sonra geçen kelimeler)
debris, en route to, disappearance (flight 370 haberlerinden sonra geçen kelimeler)
sık çıkan kelimeleri çalışırken, bunları da dahil edin.
edit: bir de şunlar var. rahat bugüne kadar 100 kez çıkmıştır.
controversial
neglect
jeopardy
catastrophe
discrimination
massacre
treaty
prejudice
refugee
accurate -
güzide devletimizin;
doçentlik şartı olarak en az 65,
memurlara yabancı dil tazminatı ödemek için en az 70
şartı koyarak parayı doçentlikten daha zor verdiğini beyan ettiği sınav
doçentliği verir ama parayı daha zor verir kıymetlimis -
ösym nin üstün sınav ırkını oluşturabilmek için melezlediği üds ve kpds nin biricik yavrusu olan sınavdır.
-
ek: bazı kalıp, ifade ve kelimeleri derlediğim bir başka entry için: (bkz: #119667071)
yds'de karşılaşma ihtimalinizin yüksek olduğu belli yapı ve ifadeleri derlediğim bir entry oldu bu. başarılar dilerim herkese.
bazı önemli phrasal verbler
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
look after: bakmak, ilgilenmek.
look up to: saygı duymak
take to: hoşlanmak, ısınmak.
get away with: yanına kar kalmak.
take off: yükselişe geçmek, elbise vb çıkarmak.
hand down: devretmek, kuşaktan kuşağa aktarmak.
root out: kökünden sökmek, araştırarak bulmak.
bring down: vurup yıkmak, devirmek.
count on/upon: güvenmek.
go in for: merak duymak.
make up for: telafi etmek.
make up with: arayı düzeltmek.
get through: üstesinden gelmek.
bring about: sebep olmak.
put out: söndürmek
put up with: katlanmak.
keep up with: yakalamak, aynı seviyeye getirmek.
keep pace with: ayak uydurmak, uyum içinde olmak.
come up with: (fikir/çözüm) bulmak, üretmek.
make out: anlamak, ortaya çıkarmak.
figure out: anlamak, çözmek.
do away with: yürürlükten kaldırmak.
give in: boyun eğmek, teslim olmak.
carry out: icra etmek, uygulamak.
go off: patlamak, (ısı/ışık) yaymak.
work out: çözmek anlamak.
pull through: iyileşmek, başarmak.
sort out: anlamak, çözmek.
wipe out: silip süpürmek, yok etmek.
come across: karşılaşmak, tesadüf etmek.
let down: hayal kırıklığı yaşatmak.
take after: benzemek, çekmek.
look down on: hor görmek, aşağılamak.
make do with: ... ile idare etmek.
set on: kararlı olmak.
give off: yaymak, salmak.
touch up: yenilemek, düzeltme yapmak.
cut across: kestirmeden gitmek.
take up: yer kaplamak, zaman almak.
put off: ertelemek.
get on with: geçinmek, hayatta kalmak.
catch on: gözde olmak, tutunmak.
play up: abartmak.
bazı önemli verb+prep yapıları
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
elaborate on: detaylı olarak incelemek.
abstain from = refrain from = kaçınmak.
account for: oluşturmak, sorumlu olmak.
accuse of: suçlamak.
blame for: suçlamak.
be charged with: suçlanmak.
agree on/over: üzerinde uzlaşmak.
be aware of: farkında olmak.
dedicate to = devote to = adamak.
engage in: uğraşmak, meşgul olmak.
be equipped with: ile donatılmak.
be familiar with: tandık olmak, aşina olmak.
be fond of: düşkün olmak.
consist of: içermek, oluşmak.
cope with: başa çıkmak.
deal with: uğraşmak, başa çıkmak.
emerge from = arise form = ortaya çıkmak.
stem from: türemek, ortaya çıkmak.
collide with: çarpışmak.
insist on: ısrar etmke.
persist in: sürmek, devam etmek.
stand for: temsil etmek.
vote against: aleyhine oy vermek.
vote for: lehine oy vermek.
coincide with: ile çakışmak, tesadüf etmek.
attribute to: atfetmek.
stare at: dik dik bakmak.
expel from: kovmak.
spread over: yayılmak.
appeal for: istemek, talep etmek.
appeal to: cezbetmek.
substitute for: yerine geçmek, yerini almak.
suffer from: acı çekmek.
spend on: harcamak.
waste on: boşa harcamak.
work on: bir şey üzerinde çalışmak.
yearn for: çok istemek, can atmak.
mistake for: karıştırmak, sanmak.
long for: özlemek.
interfere in/with: engellemek, müdahale etmek.
subject to: maruz bırakmak.
excuse for: -den ötürü hoş görmek, bağışlamak.
glance at: göz gezdirmek.
peer at: -e dikkatle bakmak.
comply with: uyum sağlamak, boyun eğmek.
absorb in: içine çekmek.
bazı önemli adj+prep yapıları
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
sick of: bıkmış.
satisfied with: -den memnun.
furnished with: ile döşeli
acquainted with: aşina tanıdık.
attached to: bağlı.
bad at: başarısız.
capable of: yapabilir.
good at: başarılı.
notorious for: adı çıkmış.
busy with: ile meşgul.
convinced of: ikna olmuş.
plagued with = afflicted with = muzdarip.
akin to: benzer = similar to.
deficient in: eksik, yetersiz.
full of: dolu.
faitful to: sadık.
delighted at/with: hoşnut, mutlu.
consistent with: tutarlı.
popular with: herkesçe sevilen.
devoid of = short of = lack of = yoksun.
obsessed with: saplantılı.
desperate for: çaresiz.
prone to = apt to = liable to = eğilimli.
serious about: ciddi.
keen on: çok hevesli.
suspicious of: şüpheli.
available for: elde edilebilir.
rich in: zengin.
eager for/to: istekli.
eligible for/to: seçilebilir, uygun.
envious of: kıskanç.
ashamed of: utanmış.
compatible with: uyumlu.
patient with: sabırlı.
indifferent to: ilgisiz, kayıtsız.
bazı önemli on+noun yapıları
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
on business: iş veya ticaret maksadıyla.
on a diet: diyette.
on a trip: seyahatte.
on an excursion: gezide.
on duty: görevde.
on an expedition: seferde.
on application: başvuru üzerine.
on average: ortalama.
on fire: alev almış, yanan.
on holiday/vacation: tatilde.
on loan: ödünç olarak.
on occasion: bazen, gerektiğinde.
on order: sipariş üzerine.
on purpose: kasıtlı olarak.
on sale: satışta.
on strike: grevde.
on the whole: her şey düşünüldüğünde.
on time: tam zamanında.
on the agenda: gündemde.
on demand: talep üzerine.
on the face of it: görünüşe göre.
on the increase: artışta.
bazı önemli out of+noun yapıları
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
out of respect: hürmeten.
out of this world: harika, olağanüstü.
out of date: modası geçmiş.
out of practice: idmansız.
out of debt: borcu olmayan.
out of sorts: keyifsiz.
out of nowhere: aniden.
out of order: bozuk çalışmayan.
out of question: imkansız.
out of reach: erişilmez, ulaşılmaz.
out of character: karakterine aykırı.
bazı önemli in+noun yapıları
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
in force: geçerli, yürürlükte.
in danger: tehlikede.
in vain: nafile, boşuna.
in a nutshell: özet olarak, kısaca.
in captivity: tutsak, esir.
in pain: acı içinde.
in cash: nakit.
in charge of: sorumlu.
in a moment: çok geçmeden, çabucak.
in touch: iletişim halinde.
in order: düzenli.
in person: şahsen, bizzat.
in progress: yapılmakta olan.
in silence: sessizce.
in turn: sırayla, nöbetleşe.
in a hurry: telaş içinde.
in effect: yürürlükte.
in ink: mürekkepli kalemle yazılıp imzalanmış.
in practice: uygulamada.
in tears: gözyaşları içinde.
in peril: tehlike altında.
bazı önemli noun+prep yapıları
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
advantage of/over: yarar, fayda.
admiration for: hayranlık, takdir.
advice on: tavsiye.
attack on: saldırı.
attitude to/towards: tavır, tutum.
association with: birliktelik, ilişki.
contrast with/between: zıtlık.
cure for: tedavi.
delay in: gecikme.
demand for: talep.
desire for: arzu, istek.
influence on = effect on = impact on = etki.
expert on/at/in: uzmanlık.
fall in: azalma.
interest in: ilgi, alaka, çıkar.
interest on: faiz.
matter with: sorun.
protection from/against: koruma.
emphasize on = stress on = vurgu.
acclaim for: beğeni, övgü.
measure against = step against = precaution against = önlem.
inquiry into: araştırma, sorgulama.
assault on: saldırı.
quarrel with: bozuşmak.
contact with: ile temas halinde. -
yds'ye hazırlananlar için ise yarar bir kac tavsiye verecegim. sınavdan 90 küsür almadım öncelikle daha açıklanmadı sınav ama çalışma taktikleri herkesin işine yarayacaktır.
öncelikle düzenli olarak çalışmak lazım ki kelimeler yer edinsin kafanızda.
kitap olarak akın yayınlarını tavsiye ederim. ben farklı bir yayınevi aldım pişman oldum açıkçası. başlangıç seti işe yarar duruyor maddi külfet getirmeyecekse;
http://www.yds.net/…023c6fa08e02&salt=06cjmxy6t9k5c
şu amcanın anlatımlarından gramerdeki eksikleri giderebilirsiniz. tam yds mantığında güzel örneklerle anlatmış;
http://www.ekremuzbay.com/kategori/genel
http://www.ekremuzbay.com/…ori/ingilizce-dilbilgisi
daha sonra şu videolar ile taktikler pekiştirilir;
https://www.youtube.com/…53hjzb5s50gfng0unx9nyqsubp
ardından çözümlü denemeler çözüp hataları görmek ve o soruyu özümsemek lazım. nasıl çözmüşler bakıp ders çıkarılmalı.
facebook'da akın dil eğitim merkezinin güzel soru paylaşımları oluyor. youtube dan akın dil videoları var, ahmet akın direk konu anlatımı ve soru çözümü filan yapıyor.
https://www.youtube.com/…l/uc7isvkqinlze96onlgem9ha
kelime çalışmak için de lingua.ly diye bi eklenti var. chrome'a bu eklentiyi kurmak lazım öncelikle. herhangi bir sayfada çift tıklanan kelimenin hem anlamını veriyor sözlüğe bakma zahmetinden kurtarıyor, hem daha sonra o bakılan kelimelerle alıştırmalar yapılabiliyor, hem de kelimelerle ilgili okuma parçaları sağlıyor.
http://learnersdictionary.com/ sitesinden bilinmeyen kelimelerin cümle içinde kullanımı güzel bir şekilde verilmiş.
http://www.americanscientist.org/ şu siteden de makalelerle kelimeler iyice aşina olunabilir.
şuradan da çözümlü denemeler ve ösym denemesine erişip son vuruş yapılabilir.
http://www.memurlar.net/haber/501691/
http://esinav.osym.gov.tr/deneme
not: akın ile bir bağlantım yoktur. -
sınav ücreti 50 liradan 70 liraya çıkmış olan sınavdır. memura işçiye zam yaparken yüzde üçü beşi geçme ancak bunlara gelince yüzde kırklara kadar çık ne güzel memleket valla.
-
evimin anahtarıyla giremeyeceğim sınav. arkadasım ben tek kalıyorum. sınav gunü bırakacağım kimse yok ya da bırakmak istemiyorum. is yerinde bunun mevzusu gecti bıri demesin mı bu onların sorunu degil. hak verdi bı de ya. o an o anahtarı alıp.. neyse oyle iste.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap