writing

• civilopedia'dan:
  "yazinin bulunmasi medeniyetin en onemli geli$melerinden biri kabul edilir. o andan itibaren kil tabletlere ya da ta$a kayitlar yapilmaya ba$landi, yani tarih ba$ladi. yazinin onemi fikirlerin ve bilginin ilk ortaya atandan bagimsiz olarak kaydedilmesine ve zamanda ve mekanda yayilmasina olanak saglamasidir. bundan once, ileti$im yuz yuze olmak zorundaydi. yazi bilginin geli$mesini cok hizlandirdi, cunku artik her yeni ku$agin gecmi$te bilinenleri tekrar ogrenmesi zorunlulugu ortadan kalkmi$ti."
• gerekli linker'lar bilindiği takdirde zor olmayan ingilizce sınavı bölümüdür. gerisi hayal gücü bana kalırsa. bir de ingilizce bilmek.^*
• yazı, yazı yazmak, lise ya da üniversitede ingilizce sınavlarında paragraf ya da makale yazılması istenen sınav alt bölümü ya da sınavın kendisi.
  
  türkçe'de, ingilizce'de ya da herhangi bir dilde bir şeyler yazmak için kullanılan yazım öncesi evre - ön yazım(prewriting) tekniklerini bildiğiniz zaman yazı yazmak zor değildir. ön yazım tekniklerini bir nevi yol haritası olarak düşünebiliriz. planlı yazı yazmak hem mantıksal örgü açısından faydalıdır hem de konu ile ilgili bizim yazabileceğimiz bütün bilgilerin mümkün olduğunca atlanmamasını sağlar. bu tekniklerin farklı kullanımları olabilir; burada, yazı yazarken kullanılabilecek ve kısa bir yazı için en fazla on dakikamızı alacak olan üç tanesine değinelim. ilgili görsellerin teknikleri anlamada kolaylık sağlayacağını düşünüyorum.
  
  beyin fırtınası (brainstorming)
  bu teknik için boş bir sayfa ve kalem yeterli.
  i. yazacağımız konu ile alakalı aklımıza gelen her kelime, kavram ya da tümceyi liste şeklinde yazıyoruz, listeyi oluştururken yazdığınız kelime ya da tümcelerin nerede ve nasıl kullanılacağını düşünmemeniz, kendinizi kısıtlamamanız kesinlikle önemli, o an aklımıza küfür de gelse çok mantıksız bir kelime de gelse yazıyoruz, yazdıklarımız arasında nasıl bağlantılar kurulabildiğini birkaç denemeden sonra görebilirsiniz.
  
  ii. listenin başından başlayarak, yazdığımız her madde üzerinde birkaç saniye düşünüyoruz, eğer mantıklı ise bir işaret koyuyoruz, değilse üzerini çiziyoruz ya da farklı bir işaret koyuyoruz.
  
  iii. seçtiğimiz maddeleri hangi sırayla kullanacağımıza karar veriyoruz, burada mantıksal olarak maddeleri birbiri ardına bağlamak,, giriş-gelişme-sonuç safhalarının bir taslağını oluştumak ya da kavramları kronolojik olarak sıralamak gerekiyor. yazıya nasıl başlayacağımız, nasıl devam edeceğimiz, sırasıyla nelerden bahsedeceğimiz ve yazıyı nasıl sonlandıracağımız artık belli, eğer elimizde yeterli bilgi olmadığını düşünüyorsak, elimizde mevcut olan verileri altta bahsedilen beyin haritalama tekniği ile genişletebiliriz.
  
  beyin haritalama veya kavram haritası(mind mapping)
  bu teknik, beyin fırtınasından elde edilen bilgileri genişletmek ve kavramların birbirleri ile olan bağlatılarını görmek için ya da tek başına bilgi elde etmek için kullanılabilir. bu teknikte alimizde var olan kavramı kağıdın ortasına yazıyoruz, bu kavram ile alakalı aklımıza gelen yeni kavramları da oklar ile örümcek ağı gibi yazmaya başlıyoruz, yeni elde ettiğimiz kavramları da aynı şekilde istediğimiz kadar genişletmeye devam ediyoruz, sonunda elimize aralarında mantıksal bağlar olan kavramlar geçiyor. ana kavramdan çıkan ilk oklar konunun omurgasını oluşturur, bu okların genişletilmiş hali de ek örnek ve detay vermek için kullanılabilir.
  
  5n 1k (journalist’s questions)
  bu tekniğe gazeteciliğin 6 temel sorusu da denebilir, olay örgüsü olan yazılarda kullanımı çok faydalıdır. bu teknikte yazmak istediğimiz konu ile ilgili kim, ne, ne zaman, nerede, nasıl, neden sorularnı soruyoruz ve kendimizce verdiğimiz cevapları not ediyoruz, bu cevapları mantıksal ya da kronolojik olarak sıralayıp yol haritamızı elde ediyoruz.
  
  bu üç tekniğin ayrı ayrı ya da duruma göre beraber kullanılabileceğini hatırlatmakta fayda var. yol haritamızı elde ettikten sonra yabancı bir dilde ya da anadilimizde bir şeyler yazmanın eskisi kadar zor olmadığını görmek mümkün.
• writing
  often it is the only
  thing
  between you and
  impossibility.
  no drink,
  no woman's love,
  no wealth
  can
  match it.
  
  charles bukowski