• iki anlama gelen bir kelime, ki bu anlamlar birbiriyle çelişmektedir:

    1. bir tahmin veya hipotez. (örnek: "dinazorların neden yok olduğuna dair çeşitli teoriler var")
    2. organize olgular veya açiklamalar bütünü. (örnek: "kuantum teorisinde de işin boku çıkmış be abi")

    bu anlam karmaşasi bazı yanılgılara sebebiyet vermektedir. kuantum teorisi, gorelilik teorisi, evrim teorisi gibi bilim dunyasinin mihenk taşları, bazi insanlar tarafından, hala uzerinde kanitlar toplanan, yeteri kadar test edildiginde bir gun kanun konumuna yukselebilecek hipotezler olarak algilanmakta, "bunlar daha kanitlanmadi guzel kardeşim", "varsayim bunlar sonuçta" gibi yanlış tepkilere yol açmaktadır.

    bu teoriler gerçekte "organize gercekler ve aciklamalar"dir. bir gun kanun olarak adlandirilmalari gibi bir durum söz konusu değildir. özellikle kuantum teorisi ve gorelilik teorisi gibi modern fizik icinde yer alan konular, newton'un kanunlarindan daha fazla kez test edilmi$tir. kanun sozcugunun kullanimi zaten tarti$malidir. bilimin amaci kesin kanunlar, evrensel gercekler bulmaktan ziyade bilimsel prensipler cercevesinde evreni aciklamak, yeni keşifler dogrultusunda bu prensipleri geliştirmektir.

    yani kuantum teorisi, evrim teorisi gibi teoriler, varsayimlarin oldukca otesinde olup, cok (cok!) sayida ampirik bulgunun hesabini (genelde az sayida ilke ile) verebilen butunsel yapilardir.

    teorilerimizin dogrulugu hakkindaki tartişmalar icin: (bkz: bilimsel realizm) (bkz: bilimsel anti realizm)
  • halk arasında kullanılan anlamı ve lise-ortaokul kitaplarındaki yanlış tanımlardan ötürü, insanların kafasındaki tanımında kavram yanılgısı kemikleşmiş terim.

    ne yazık ki, hala kafalarda, hipotez-teori-kanun hiyerarşisi devam etmekte. ortaokulda öğrettikleri, hipotez kanun olarak nihayete erer efsanesi nasıl birşeymiş ki hala insanlar bununla ilgili görüşlerini dile getirmekteler.

    birincisi, sık sık kullandığımız "bir teorim var" sözü, bir hipotezim var olmalı, kullanım yanlış, yanlış olması yetmiyor gibi, ne yazık ki sürekli bu yanlış üzerine savlar inşa ediliyor. bilimsel teoriler asla ve asla kanun olması için oluşturulmaz, zaten bu mümkün de değildir. hatta o kadar ki, kanun bilimsel olarak teori kadar değerli bile değildir. şaşırdık mı? çünkü teori, içerisinde pek çok gözlem, deney, veri ve kanun barındırır. teori koca bir yapıdır, kanun ise basit gözlem sonuçlarıdır, aksini ispat etmeye gerek bile yoktur. yer çeker, bu kadar basit.

    elektromanyetik teoriyi ele alalım, aah zaten teori bu, haha ne kadar değersiz değil mi? değil. şu an ki kullandığımız hemen tüm elektronik cihazlar bu teorinin bize kazandırdıkları; hadi aksini ispat et, hadi küçümse, hadi kanun değil zaten bu de. gülerler arkadaşım gülerler, sakın ulu orta konuşma da bari cehaletin anlaşılmasın.

    sonuç olarak, artık kafamızdan ortaokul tanımlarını atalım, teori asla kanun olmaz, olamaz, olması için dizayn edilmez. teori kanundan apayrı bir yapıdır, ve hatta en güçlü bilimsel olgudur, lütfen tartışmalarımızda bu yanlış tanımdan temellenen çıkarımları kullanmayalım
  • teorileri sevmeyen bir insansaniz bile eminim ki ilginc etimolojisini ogrenince, teori kelimesi size de artik keyifli gelecektir. yunanca "theoros"a dayanir sozcugumuz. eski yunan'da peloponez'deki olimpiyatlari seyretmeye gelen "yabanci"lara theoros denirmis. "theoroia"da bu theoros surekasinin davranisina verilen admis. nedir bu davranis derseniz, oyuna katilmadan tribunlerden seyretmek'ten, haricten gazel okumaya, kenardan konusmaktan mac yorumculuguna kadar eglenceli bir yelpazede karsiliklar bulabilirsiniz. bu bilgiyi aktardiktan sonra en cok teori ureten bilim insanlari olan sosyalbilimcilerin fikralasmis reflekslerini de ekleyeyim de tam olsun: "kahrolasica gercek! ortaya cikti ve canim teoriyi berbat etti!"
  • bir teoriye göre, eğer herhangi biri, bu evrenin varoluş sebebini ve neden burada
    olduğunu anlarsa, evren birdenbire yok olup, yerine çok daha anlaşılmaz birşey alacaktır. bir başka teori ise bunun zaten gerçekleştiğini ileri sürer.
  • doğruluğunun kanıtlanmasından ziyade yanlışlığı kanıtlanamamış önermedir
  • ağustos sayısında, mehmet ulusoy, "liberal faşizm" konulu yazısı itinayla okunmalı. özgürlükçü geçinen haydutların türkiye'de özellikle son 30 senede büründükleri rol gayet güzel özetlenmiş.
  • (bkz: kuram)
  • şu ana kadar iki fragmanı yayınlanmış bir massayidonatello olayı. nedir ne değildir zaman gösterecek.
    fragman 1 buradan , fragman 2 şuradan izlenebilir.
  • yanlışlanana kadar hepsi geçerlidir.
  • filozoflar, doldurulması gereken açıklayıcı bir boşluk olduğunda felsefi bir teori doğururlar. örneğin aristoteles'in hilomorfizm teorisi, hareketin bir şekilde açıklanması gerektiğine dair net bir farkındalık olduğunda ortaya çıkmıştır. nietzsche'nin ebedi dönüş teorisi, aktif nihilizmin bıraktığı boşluğu nasıl dolduracağını bir şekilde açıklamaya çalıştığında ortaya çıkmıştır. örneğin; “eğer tanrı öldüyse ve insan kaderinin efendisiyse, nasıl davranmalı? sonsuza kadar tekrar edebilmeni dilediğin şekilde.”, bu ve buna benzer bir canlı türün işgal edeceği ekolojik bir yer yoksa ve bir ekosistemi kolonileştirememesi gibi, felsefi bir nişten bahsetmemiz gerektiğinde teori bir ihtiyaç hâline gelir.
hesabın var mı? giriş yap