ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tek cümleyle türkiye'nin yurt dışındaki prestiji
-
2 ay önce floransa'da bir hostelde, 2-3 yıl önce türkiye'yi ziyaret etmiş, buenos aires'te yaşayan arjantinli bir genç kızın sorduğu sorudur:
"siz türksünüz, neden arap gibi yaşamaya çalışıyorsunuz?"
kız ülkeye ülkenin %50'sinden daha hakimdi.
şirinler türk olsaydı olabilecekler
-
(bkz: müteahhit şirin)
bülent ersoy'un tesettüre girmesi
-
askerliğini yapan ilk tesettürlü olarak tarihe geçmiştir.
#evrimgerçekdeğildir
-
twitter'da denk geldiğim popüler heşteg.
on dakika inceledim ve anladım ki bizdeki okulların tamamı işlevsiz.
ben şu gün temel bilimlerden birinin öğretmeni olsaydım kahrımdan oturur ağlardım. bir halkı hiç eğitmesen bile insanlar bu kadar cahil kalmazlar.
demek ki sadece eğitim vermiyor değiliz
aynı zamanda yanlış yönde de dolduruyoruz insanları.
bakın evrim yoktur diyene sussun konuşmasın falan demiyorum. deme hakkını gasp etmiyorum.
dünya düzdür diyen adama da hak gördüğüm fikir ifade etme özgürlüğüne sonuna kadar destek oluyorum. rahatsızlığımın kaynağı, itiraz ettiği olgu hakkında hiç bilgi sahibi olmadığı halde inatla bilimsel yayınlara kafa tutan inanılmaz bir kitleyle nasıl yaşayacağımı bilmediğim için duyduğum huzursuzluktur.
ben dayanamıyorum birader.
olmuyor.
başımı çevirip bu kitleyi yok sayıp hayatıma devam edemiyorum.
mesele evrim teorisi falan da değil.
bu insanlar diplomasi kurulabilecek uzlaşılabilecek bilgi paylaşılabilecek bir platform bırakmıyorlar. beni onaylasınlar istemiyorum ama oturup konuşalım, saygın bir dialog kapısından iletişim kuralım istiyorum.
bilgiye saygı duyulmuyor, bilgiyi üretene saygı duyulmuyor, idealist öğretmenler giderek ay sonunu bekleyen memurlara dönüştürülüyor.
kalıp bozulmuş bu memlekette ürün çıkmıyor.
biri beni bir şeyle oyalasın yoksa sabaha kadar insanlara laf anlatmaya çalışacağım.
(bkz: evrim yoktur deme hakkı/@limon kimyon zorro)
(bkz: evrim teorisi/@limon kimyon zorro)
(bkz: evrimcilerin cevaplayamadığı sorular/@limon kimyon zorro)
(bkz: evrim gerçekse neden laboratuvarda deneyemiyoruz/@limon kimyon zorro)
(bkz: marmara üniversitesi evrim karşıtı sempozyumu/@limon kimyon zorro)
(bkz: paris'te büyük evrim-yaratılış tartışması/@limon kimyon zorro)
(bkz: onur yıldız/@limon kimyon zorro)
oğuz atay
-
asagıdakı kıtapları okumus, gondermeler yapmış yada tavsiye etmiştir.
genc torless - robert musil
m.e.b batı klasikleri
cyrano de bergerac - edmond rostand
the picture of dorian gray - oscar wilde
benim universitelerim - maksim gorki
ulysses - james joyce
godot yu beklerken - samuel beckett
buzul çağının virusü - vusat bener
babalar ve oğullar - ivan sergeyevic turgenyev
sisyphe efsanesi - albert camus
karamazov kardesler - dosteyevski
yer altından notlar - dostoyevski
ecinniler - dostoyevski
budala - dostoyevski
niteliksiz adam - robert musil
içimizdeki şeytan - sabahattin ali
tristram shandy - laurence sterne
don kişot - cervantes
pale fire - vladimir nabokov
ficciones - jorge luis borges
tehlikeli ilişkiler - choderlos de laclos
the real life of sebastian knight - vladimir nabokov
hamlet - shakespeare
great expectations - charles dickens
der prozess - kafka
dun bugun yarın - dogan avcioglu
faust - goethe
the portrait of a lady - henry james
voyna i mir - tolstoy
la chartreuse de parme - henri beyle stendhal
anna karenina - tolstoy
das schloss - kafka
alice harikalar ülkesinde - lewis carroll
varolmanin dayanilmaz hafifligi - milan kundera
games people play - eric berne
zen and the art of motorcycle maintenance - pirsig
walden - henry david thoreau
körleşme - elias canetti
der untergang des abendlandes - oswald spengler
mai ve siyah - halit ziya usaklıgıl
kirik hayatlar - halit ziya usaklıgıl
tum eserleri halit ziya usaklıgıl
dünyanın lanetlileri - frantz fanon
yoksulluk kulturu - oscar lewis
palto - gogol
aşagıdakı yazarlarıda begenmiş, etkilenmiş,ya da başkalarına tavsiye etmiştir.
jean jacques rousseau
balzac
panait istrati
gorki
kemal tahir
andre gide
jean paul sartre
georges bernanos
graham greene
oswald spengler
oscar wilde
kafka
niçe
tolstoy
henri beyle stendhal
henry james
william faulkner
ece ayhan
cemal sureyya
virginia woolf
halit ziya uşaklıgil
joseph conrad
çehov
soren kierkegaard
thomas mann
henri rene lenormand
elias canetti
jean rhys
paul bailey
jacob lindt
gyorgy lukacs
ludwig wittgenstein
albert camus
arnold joseph toynbee
arthur schopenhauer
ve tabiki dostoyevski
kaynak: ben buradayım
çal keke çal
-
ekşi sözlük versiyonu tarafımdan yapılmıştır.
ekşi sözlükte bir gün geziyordum,
ssg çağırdı.
debauchee buraya gel.
buyur hocam.
dedi çıkar kalem.
belimden klavyeyi çıkardım.
dedi çıkar defter,
mahkeme kağıtlarını çıkardım
dedi çıkar harita,
işte güzelim orda senin benim karmamda bıraktığım 3-5 tane z.ö var ya
işte onları çıkardım.
ssg dedi bunlar ney?
hocam 3-5 şakirt yarası
sanki sanırsınız ki trollun allah'ı
ama bilmezsiniz ki o 3-5 karma yarası,
gök yeleli bozkurtun hatırası
çal kanzuk çaalll
travma sonrası stres bozukluğu
-
aslında ismi travma sonrası stres bozukluğudur.tssb şeklinde kısaltılabilir.dsm-4'te post traumatic stress disorder olarak geçer(ptsd). tecavüz, işkence, doğal afetler gibi travmatik yaşantılar sonucunda ortaya çıkabilir, kişinin başa çıkma mekanizmalarına bağlı olarak çıkmayabilir de. olayı yaşamadan sadece izleyerek deneyimlemek de bu bozukluğa sebep olabilir. flashbackler,olayın tekrar tekrar hatırlanması,olayın yaşandığı yerden ya da benzerlerinden kaçınma,olayı anımsayamama ve geleceğe dair olumsuz beklentiler gibi semptomları vardır. özellikle tecavüz travmasının çözümlenmesi çok zordur. olaydan yıllar sonra belirtiler başlayabilir her ne kadar unutmak en iyi yöntemmiş gibi görünse ve sık sık bastırmaya gidilse de travmanın tamamen hatırlanması iyileşmenin başlangıcıdır.
pargalı ibrahim paşa'nın sürekli balkona çıkması
-
muhteşem yüzyıl dizisinden öğrendiğimiz bir gerçek. rahmetli canı sıkıldığında alırmış kemanını çıkarmış balkona, tırmanırmış çatıya. o vernikli kelebek mobilya yemek masası rengindeki gıy gıy kemanıyla haremdekilerin aklını alırmış. alt kat komşusu hatice hanım ve saraydaki diğer kadınlar arasında inanılmaz popülermiş. pargalı çaldıkça onlar coşar, onlar coştukça pargalı vıccırı cıccıııık diye diye öttürürmüş kemanını. padişah sefer hazırlığı yapacak, pargalı balkonda gıy gıy saatinde. alt katta yine kompile harem kadınları toplanmış... şimdinin plajda gitar çalan adamı gibi düşünün:
- akdeniiiiiiiizzzzz akşamlarıııııı bir başkaaaa oluuyooooorrrr....
- pargalı çok tatlısın ya...
- sağolun kızlar.. hadi bu sefer birlikte... heleeee biiiir deeee aylardaaaannn recep (hicri takvime göre yani) ise bir başkaaa ...
kanuni'nin bu duruma bir süre sonra dayanamayıp onu hürrem'e şikayet ettiği, hürrem'in de pargalıyı kemanıyla dövdüğü söylenir. dizinin ilerleyen bölümlerinde buna yer verirler mi bilmiyorum. ama aslında gerçekçi yani. bir pargalıya bakın, bir hürrem'e. lisede sınıfın arkasında oturup sinirlendiğinde erkek döven aşırı gelişmiş kız tipi yok mu hürrem'de? böyle dişlerini sıka sıka sen görücek sülüman gelicik benim olucuk bilmem ne diyor... gözlerini belirttiğinde çok korkunç oluyor, adamı kündeye falan getirse mümkün değil nefes alamazsın. çok güçlü ve sağlıklı gözüküyor maşallah.
yaran facebook durum güncellemeleri
9 eylül 2014 izlanda türkiye maçı
-
euro 2016 elemelerindeki ilk maçımız.
adları daha karizmatik hale evrilen meslekler
-
tefeci - faktoring