• dün gece uykum açılınca, "bari bir öykü okuyayım," dedim. kitaplıktan rasgele bir kitap seçtim, o da çehov'un kitabıydı. her zamanki gibi keyif alarak okudum. her sınıftan (özellikle de aydın, bürokrat, burjuva sınıfından) insanı alaya alışını, usta sadeliğini, tiplemelerin zenginliğini, daha pek çok anlatım özelliğini yeniden gördüm. benim yazarlarımdan çehov... öyküleri, başucu öykülerim...
  • öyküsünü okumakla kalmayacağız, çehov'un acı öyküsündeki ıona potapov gibi olacağız bir süre sonra. her şeyi atlara anlatacağız.
  • "biz rusyada iyileri hep öldürdük." vanya dayı, çehov.
  • “seviliyordum, mutluluk bana yakındı ve sanki hemen yanı başımda gibiydi; kendimi anlamaya çalışmadan, yaşamdan ne istediğimi ve ne beklediğimi bilmeden havalarda dolaşıyordum oysa zaman geçiyor, geçiyordu.”

    hayatımın en anlamlı, en paha biçilemez hediyesiydi bir çehov kitabı.
  • seviliyordum, mutluluk yakındı ve sanki hemen yanı başımda gibiydi; kendimi anlamaya çalışmadan, yaşamdan ne istediğimi ve ne beklediğimi bilmeden havalarda dolaşıyordum oysa zaman geçiyor, geçiyordu… sevgilerini söyleyen insanlar gelip geçti, gelip geçti o ışıltılı, sıcak geceler, bülbüller çoktan gitti, ot kokusu kayboldu ve bütün bunlar herkeste olduğu gibi bende de sevimli, hoş anılar olarak kaldı; hızla, hiç iz bırakmadan değerlerini bilmeden duman gibi kaybolup gittiler…
    şimdi neredeler?

    bütün eserleri 6 sf.566

    bir mesaj sayesinde kitabı tekrar elime alıp okumak o kadar iyi hissettirdi ki, yıllar sonra eski bir dosta rastlamışçasına keyifli ve bir o kadar hüzünlü…
  • 19. yüzyıl rus oyun ve öykü yazarıdır. modern öykünün en önemli ustalarından birdir.

    modern öykü; insanların her gün gördükleri fakat üzerine düşünmedikleri kimi sıradan durumların gerisindeki gerçekleri, hayaller ve birtakım olağanüstülüklerle gösteren öykülerdir.

    çehov günlük hayattaki her şeyi işlemiştir. onun oyunlarında veya öykülerinde hareketlilikten ziyade durağanlık vardır. bu durgunluk oyundaki kişinin duygularıyla, iç sesleriyle, ruhsal durumunu yansıtmalarıyla doludur.

    çehov'un alt metnini çıkarmanın zor olduğunu söyler hep tiyatro hocaları.
    " şimdi acı duymuyorum artık, ödevimi düşündükçe hayattan korkmuyorum. " der martı'nın nina'sı oysa deli gibi korkuyordur ve acıdan bitmiştir artık. bunu anlamak ve yorumlamak insana bir şifreyi çözüyormuş hissi verir.
hesabın var mı? giriş yap