ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kenan sofuoğlu'nun emirerleri
-
bu nasıl bir terbiyesizliktir. böyle şeyin mizahı dahi olmaz. bu habere seyircinin önünde özür dileyerek ceketini çıkartartan neşet ertaş'ı dinlerken denk gelmem de ayrı bir ironi. buyrun sayın cumhur başkanımız biz millete hizmetkar olmaya geldik diyordunuz, partinizin vekilleri ortaçağın arap emirleri gibi saltanat sürüyor.
tarık akan
-
turkiye'nin en yakisikli aktoruydu belki de yillarca. kendi deyimiyle 'derdi ve kavgasi olan' filmlerde yer almak istedi. bu yuzden ertem egilmez'e rest cekip arzu filmden ayrildi. bir daha is bulamamayi goze alarak. 80 darbesi sonrasi hapishanede iskence gordu.
haksizliga karsi kavgasi hic bitmedi onun. iki gram tipiyle paraya para demeyen aktor bozmasi tiplerin oldugu alemde, o hic kendini bozmadi, adam gibi yasadi. susanlardan, isime zarar gelmesin diyenlerden olmadi hic. haberi alinca abimi kaybetmis gibi oldum sanki. seninle ayni topraklarda nefes almak onurdu tarik akan.
ak-saray'a yazarkasa atacak ilk esnaf
-
ilk yazarı kanzuk atsın, kasa her zaman kazanır.
olm ben yapınca niye komik olmuyor, siz fuları nerenize bağlıyorsunuz?
oğuz atay
-
asagıdakı kıtapları okumus, gondermeler yapmış yada tavsiye etmiştir.
genc torless - robert musil
m.e.b batı klasikleri
cyrano de bergerac - edmond rostand
the picture of dorian gray - oscar wilde
benim universitelerim - maksim gorki
ulysses - james joyce
godot yu beklerken - samuel beckett
buzul çağının virusü - vusat bener
babalar ve oğullar - ivan sergeyevic turgenyev
sisyphe efsanesi - albert camus
karamazov kardesler - dosteyevski
yer altından notlar - dostoyevski
ecinniler - dostoyevski
budala - dostoyevski
niteliksiz adam - robert musil
içimizdeki şeytan - sabahattin ali
tristram shandy - laurence sterne
don kişot - cervantes
pale fire - vladimir nabokov
ficciones - jorge luis borges
tehlikeli ilişkiler - choderlos de laclos
the real life of sebastian knight - vladimir nabokov
hamlet - shakespeare
great expectations - charles dickens
der prozess - kafka
dun bugun yarın - dogan avcioglu
faust - goethe
the portrait of a lady - henry james
voyna i mir - tolstoy
la chartreuse de parme - henri beyle stendhal
anna karenina - tolstoy
das schloss - kafka
alice harikalar ülkesinde - lewis carroll
varolmanin dayanilmaz hafifligi - milan kundera
games people play - eric berne
zen and the art of motorcycle maintenance - pirsig
walden - henry david thoreau
körleşme - elias canetti
der untergang des abendlandes - oswald spengler
mai ve siyah - halit ziya usaklıgıl
kirik hayatlar - halit ziya usaklıgıl
tum eserleri halit ziya usaklıgıl
dünyanın lanetlileri - frantz fanon
yoksulluk kulturu - oscar lewis
palto - gogol
aşagıdakı yazarlarıda begenmiş, etkilenmiş,ya da başkalarına tavsiye etmiştir.
jean jacques rousseau
balzac
panait istrati
gorki
kemal tahir
andre gide
jean paul sartre
georges bernanos
graham greene
oswald spengler
oscar wilde
kafka
niçe
tolstoy
henri beyle stendhal
henry james
william faulkner
ece ayhan
cemal sureyya
virginia woolf
halit ziya uşaklıgil
joseph conrad
çehov
soren kierkegaard
thomas mann
henri rene lenormand
elias canetti
jean rhys
paul bailey
jacob lindt
gyorgy lukacs
ludwig wittgenstein
albert camus
arnold joseph toynbee
arthur schopenhauer
ve tabiki dostoyevski
kaynak: ben buradayım
the truman show
-
yonetmenin "bu bir yasam ne senaryo ne suflor" diye algilamamizi etkilemeye calistigi acilis sahnesinde, truman'in aynadaki yansimasina ve o yansimanin yonetmenine, "yapamayacagim, bensiz devam etmeniz gerekecek" yanitindan itibaren biz modern cagin ozgur(!) bireylerinde kimlik krizleri deprestiren senaryosuyla sarsici bir film. kader, irade, ozgurluk ekseninde felsefik okumaya da imkan veren senaryoya sahip film, yoneten yonetilen ekseninde sosyopolitik cagrisimlara sebep olacak carpici diyaloglara da sahip. en kucuk ayrintisina kadar yasamini kurguladigi truman'a haksizlik yaptigi suclamasina maruz kalan yonetmenin, ona bir cennet yarattigini gercek hayattaki her turlu suctan sucludan tehlikeden arinmis bir ortamda konforlu ve guvenli bir yasam sagladigini soylerken ki "iyiniyetli yonetici" pozunda, halklarina "guvenlik ve konfor" sagladiklari iddiasiyla onlarin ozgurluklerini gaspeden bigbrother'larin golgesini gormek mumkundur. aslinda iyiniyetlidirler, bireyin guvenligini ve konforunu saglama cabasindan gozlerine uyku girmiyordur, her sey trumanlar icindir. truman'in, yarattigi sahte guvenlik ve konfor cennetinin disina cikmasini engellemek icin kucuklugunden itibaren bilincaltina "deniz korkusu" yerlestiren yonetmenin sahsinda, bizi bazi politikalarina ikna etmek icin kucuklugumuzden itibaren olusturduklari korkularimizdan yararlanan modern zaman tiranlarinin prototipini gormek mumkundur. filmde truman'in basina geldigi gibi, gercege ve kaderimize yelken acmaya karar verdigimizde iste bu onceden bilincaltimizda kurgulanmis korkularimizi deprestirip geri donmeye zorlayacak suni firtinalarla karsilasacagimizi biliyoruz. truman'a her seyin bir oyun oldugu gercegini fisildayan sevdigi kiz hakkinda kurgucularin verdigi hukum ise urpertici: "inanma o bir sizofren". truman'in kendisine ait oldugu iddia edilen yasamindan trajikomik bir sekilde tunel kazarak kacmasindan sonra, 30 yillik yayinin "teknik bir ariza, lutfen bekleyin" denilerek kesilmesinin, demokrasilerin ozgurluklerin rafa kaldirildigi "politik bir ariza oldu, lutfen beklemede kalin" anonslarini cagristiran bir yonu de var. yonetmen, korkularini asmayi basarmis bir sekilde suni firtinayla mucadele ederek yoluna devam eden truman'a huzunle bakar ve sorar; "truman, where are you going?" gercege, elbette ki gercege, her turlu surprize acik, ozgur kaderinin efendisi olacagi gercek dunyaya. sadece aktoru olmayacagi yonetmenligini de ustlenecegi gercek hayatina..
hayata dair iç burkan detaylar
-
sabah işe gelirken yolda 2 çocuk el etti. durdum. gidecekleri yer benim yolumun üstüymüş, 12-13 yaşlarında ya varlar ya yoklar. biri urfalı, adı onur; diğeri çankırılı, adı fazlı.
"gelin" dedim. koşa koşa neşeli bir şekilde arabaya bindiler. işe gidiyorlar. yolda muhabbete başladık.
restoranda garson! olarak çalışıyorlarmış. çocuklar başka bir hizmette çalışıyorlar ama utandıkları için mi garson demeyi seçtiler kestiremedim. ben yine de her ihtimale karşı görevimi yapıp restorana, düzene, sisteme sıkı bir sövdüm.
- "iş başı kaçta?"
- "08:30 abi."
- "paydos saat kaçta?"
- "12"
- "öğlen 12 mi olm?"
- "yok abi, gece 12"
- "olm 12 çok değil mi yavv."
- "bu iyi abi, bundan önce başka yerde çalışıyorduk gece 2'yi buluyordu, hele bir de bayram arifesinde gece 3'ü 4'ü bulduğu oluyordu abi."
çocuklar en az 15 saat çalışıp gece 12'de eve geliyorlar ve buna iyi diyorlar. hem de günlük 25 lira için. kahır mı etsem yoksa benden neşeli oldukları için imrensem mi bilemedim.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: sevisirken kizi kucagimdan dusurdum beyler
1. bi an kollarımdaki güç gitti. düşürdüm beyler. şimdi yerde sessiz sakin gözleri kapalı yatıyo. napiyim lan?
9. tekrar şişir
anında uyuyabilen insanlar
-
şu hayatta vücuda dair kıskandığım iki şey varsa; birisi yatar yatmaz uyuyan insan birisi de yiyip yiyip kilo almayan insandır.
bu ikisinin formülünü istiyorum bu adamlardan işte.
3 mart 2020 imamoğlu'nun halk lokantaları müjdesi
-
evet takside de değişim olacak, bugün taksi plakası sermaye için bir spekulasyon aracına dönüşmüş durumda. bir plaka başına bugün 3 milyon tl sermaye bağlanıyorsa ve bunun karşılığında sadcece bir adet (2, gece mesaisi) şoför istihdam eidiliyor ise bu sermaye istihdam artışı ve cari açığı azaltan üretim ve hizmet için kullanılamıyor demektir.
en kısa zamanda 90'lardan beri gerçekleşmeyen taksi plaka ihalesi açılmalı ve plaka sayısı en az ikiye katlanmalı. aplikasyon çıkartılmalı ve isteyen yolcu eğer taksi boş ise aynı gzergahtan bekleyenleri taksiye alıp ücreti paylaşabilmeli, yollarda boş gezip boşa mazot yakan taksilerin birim zamandaki geliri arttırlmalı, maliyeti daha çok yolcuya paylaştırılmalı.
bunun adı komunizm değil "gelecek" , uyanın.
alperen ocakları'nın doğuya gidenlere gül vermesi
-
kısaca haberi; "bayrampaşa'daki otogarda doğu ve güneydoğu illerine giden otobüslerdeki yolculara gül dağıtıp; lokum ile gül suyu ikram etti" şeklindedir.
insanların birbiriyle gül gibi geçinebilmesi dileği ile helal olsun dedirtmiştir. devamı gelir umarım.
not: bbp mhp vs değilim.
link
debit: (bkz: #54724783)
(bkz: mardin tekir koy okuluna yardim kampanyasi)