• kimseyi incitmek istemem, fakat -hele ki- üniversite çağına gelmiş ve hatta geçmiş olup, bu gibi kelimelerin, tamlamaların, hiç duyulmamış olmasına çok şaşırıyorum. derinlikli bir genel kültür gerektirmiyor, kullandığınız dil ile birazcık daha yakın olmak kafi...melâlden anlamayan nesle aşinayız artık. hiç değilse dilimizden yitip gitmesin.

    neticede üzülüyorum hâl-i pürmelâlimize. (melâl de ne güzel kelimedir.)
  • "hüzünlü, acıklı durum" anlamına gelen tamlama. bir de örnek verelim tam olsun:
    - hanım, ne olacak bu çocuğun hal-i pürmel­lali
    + bilmem ki bey, belki dikkat eksikliği, belki de psikotik bir durumu var da yeni farkediyoruz, belki de...
    - hö!?
  • memleket ahvalini tanımlamada bundan ala ibare yok. yalnız bunun için melal sözcüğünü "hüzünlü, acıklı vaziyet" gibi daha dar ve esasında asıl anlamının sonucuymuş gibi duran karşılığına hapsetmemek; onun osmanlı türkçesi'ndeki tarihsel kullanımına ve arapça kökenlerine daha denk düşecek "(defaatle aynı boktan şeylerin olmasından kaynaklı) usanç, bıkkınlık, bezginlik, yeis" manasına eşlemek gerekiyor biraz. kelimeyi tam tasvir etmek gerekirse, şu resim iş görür kanaatindeyim.
  • bazı kaynaklarda hal-i pür melal şeklinde geçer.
  • pürmelal: acıklı, hüzünlü
    hal: durum
    -i: birleştirici

    yani, hüzünlü / acıklı durum.

    "hali pür meal" gibi kullanımları da mevcut. yanlış kullananları uyarınız.
  • tadı yok efendi, tadı yok. mecal yok, moral yok, takat yok; geç bir kalem fiili, kuvveden eser yok. say ki 'omuzdan kesilmiş kolumuz bizim.'
    üstümüzde ölü toprağı. yün yorganlar gibi çenemize kadar çekiverdik. bütün yaptığımız, artık içimizi ferahlatmak için mi, yoksa kavi düşmana, ebleh ahaliye eğlence çıksın diye mi, arada bir başımızı kaldırıp uğunmak, ilenmek. ört ki ölem efendi, ört ki ölem...
  • "..., ortak kimliklerin eriyip gitmesi pekâlâ çağımızın hal-i pür melâli olabilir."
    (bkz: manuel castells) //kimliğin gücü
  • üzüntü dolu durum şeklinde döke saça çevirebileceğimiz tamlama. hal, durum demektir. pür, -ile dolu olan, içeren manasındadır. melal ise gamlılık, üzüntü demektir.
  • gül cemaline ıraksa zaman,

    ömür, hal-i pürmelâl,

    âlem, devran-ı virandır...
hesabın var mı? giriş yap