hesabın var mı? giriş yap

  • ernestito, devrimin yüksek ve aşılmaz kalesi olarak görülen, ölümünden sonra metalaştırılan, metalaştırıldıkça idolleşen kemikleşen bir simge olmuştur... bunda ölümündeki destansılığın ve ölen her lider gibi adına ve onuruna düzülen methiyelerin de etkisi büyüktür...

    che tarihin en büyük devrimcilerinden birisi olmasına rağmen asla iyi bir politikacı olamamıştır, ideolojiye gönülden bağlılığı korkusuz ve dirençli siyaseti her ne kadar takdir toplasa da, yaptığı ekonomik hemleler ve atılımlar çoklukla başarılı olamamış ve bolivya'ya ait olduğu ormanlara ve savaşın içine dönmesi bir parça da zaruri olmuştur... zira müthiş bir devrimci, taktisyen bir gerilla ve büyük bir savaşçı olan che'nin politika alanındaki uzlaşmaz tavrı, dönemin süper güçleri olan sscb, çin gibi ülkelere karşı olan tavrı nedeniyle sürekli bu ülkelerden tepki toplamış ve küba'yı dünya arenasında çok zaman yalnız bırakmıştır. tavırlarında ve tutumunda çok zaman haksız olmayan ve kendi bildiği doğruları, inandığı gerçekleri savunan che ekonomik ambargolar ve benzeri yaptırımların pençesinde olan kübayı tabiatıyla yoksulluktan kurtaramamıştır.

    kişiliği ve düşüncesi gözönüne alınarak bakıldığında gerçek bir idol olan che, bir anda değil yavaş yavaş ve sindire sindire gerçek bir devrimci olmuştur, gerçek mesleği doktorluk olan che çok uzun yıllar hastalıkların pençesinde zorlu günler geçirmiş, yağmur ormanlarında astım illetiyle uğraşmış fakat yine de yılmamıştır, bu derece dürüst, güveniilir ve başarılı olmasına rağmen çevresinden hiç bir zaman muhbirler, hainler ve ajanlar eksik olmamıştır, çok güvendiği devrimcilerden biri olan tanya adlı ajan (ki kendisi aynı zamanda che'nin sevgilisidir) dahi kendisini kgb ve cia'e satmış onulmaz hatalar yapmasına yol açmıştır.

    che hakkındaki en üzücü olay ise öldükten sonra kendisine sürülere zarar veren vahşi bir hayvan muamelesi yapılmasıdır, oysa ki che sürüler halindeki hayvanları güdüp, ortak ve beraber yaşayabilecekleri, tüm otların eşit dağılacağı bir otlağa götürme hayalindedir. en büyük dostu, aynı zamanda en büyük rakibi fidel tarafından defalarca baltalanmış çok önemli noktalarda beklediği ve aradığı desteği bulamamıştır, che fidel'e gösterdiği saygıyı karşılığında bulamamıştır, duygusal bir yanı da olan che küba vatandaşlığından istifa ederek küba'dan ayrılmış ve bolivya'ya gitmiştir. che'yi merak eden halka fidel'in okuduğu che'nin ağzından yazıldığı iddia edilen mektup, kanımca che'ye yapılmış en büyük saygısızlıktır çünkü bu mektup che'nin halkına vedasından çok fidel'in egosunu okşama mektubu gibi görünmektedir.

    hatalarıyla ve sevaplarıyla birlikte che gerçek bir devrimci ve eylem adamıdır, kendisini kan dökmekten ve toleranssızlıktan dolayı suçlayanlar, che ve arkadaşlarının yaptığının bir reform ya da ihtilal değil, devrim olduğunu hatırlamaları ve devrimlerin geçmişte ne varsa hepsini yıkıp yerine yenisini kurduğunu bilmeleri gerekmektedir

    hasta la siempre commandante...

  • eylemci gençlerden biri ntv mikrofonlarına "biz tatmin olmadık, onlar kendilerini nasıl tatmin ediyorlar?" diyerek, çok haklı ve manidar bir soru sormuştur.

  • (bkz: dede)

    adam 83 yaşında her sabah 5 km yürüyüş 2 km bu tarz süper serbest stil yüzme üstüne bir kahvaltı ile cila çekip öyle okeye oturuyor ki, roman abramoviç hayattan bu kadar keyif almıyodur.

    yaş oldu 89: artık yürümek bile angarya. yüzmekse çile. ah be abramoviç, etmeseydin bedduanı ne vardı...

    yaş oldu 91: o çok sevdiği denize girerken bir sabah geldi kriz, tekledi kalp. şimdi azraile karşı kulaç vuruyor yoğun bakımda solunum cihazında. azrail biz biliyoruz yüzemezsin, yetişemezsin, o kadar açılamazsın.

    2km açıktan bildiren edit: biz biliyoruz dedemizi. açılamadın azrail efendi! yemedi 2km yüzmek!

    92'den son edit: bir devir kapandı.

  • bak bu adama, turk takimlari igrenc oynadigi her donem ve shaktarın iyi gittigi her periyot sonu ovguler duzuluyor ya.

    hep birileri çıkıp şunu diyor, degerini bilemediniz, bu adama ffutbol cahili dediniz, bu adam dunyanin en iyisiydi bilmemne.

    degil mi?

    hah işte var ya bu adam seneye 3 buyukten birine gelsin (ozellikle bjk bu konuda daha önde bence artık), 2 derbi kaybetsin, 3 beraberlik alsin, takim biraz sendelesin ve biraz defansif oynasin,

    o bugun degerini bilemediniz diyenler çıkıp da; "bu muymuş dahi? bu muymuş profesör? o futbolcuyu solda oynatan adama ben teknik direktor bile demem, istifa et bunamış adam"

    demezse ben de ne olayım.

    ülkem insaninin reflekslerini artik iyice kavradim. sik gibi ülkeyiz bu yüzden. cacık olmaz bizden.

  • bere takmasinin sebebi ne kel olmasıdır ne de şekil görünmek, geçirdiği bir kazadan dolayı kafasında yara izi vardır (lescott'a benzer bir iz); kendi deyimiyle amacı insanların korkmamasıdır. düğününde bile o bereyi çıkarmamıştır. medyadaki en zeki, kendini geliştirmiş kişilerdendir. bu zamana kadar iki kez buluşma fırsatım oldu ikisinde de kültürü ve zekası ile etkiledi.

  • vallahi helal olsun
    sportif rezaletler bir tarafa, uzun zaman sonra yonetim hakkinda helal olsun deyip gururlanmami saglayan bir aciklamadir.

    diger kuluplerden de benzer aciklamalar gelmesini umuyorum

  • aynı zamanda kupadaki en ruhsuz ve zevk vermeyen takımdır.

    kuzey makedonya, macaristan, finlandiya gibi nispeten zayıf takımlar bile çok güzel mücadele veriyor.

    edit: yalnız bizimkilerin de hakkını vermek lâzım, reklâmlarda hepsi süper oynuyor.

    ulan her şey para mı bee!

    debe editi: babalar gününde debeye girdik madem,adet yerini bulsun. babam başta olmak üzere tüm babaların günü kutlu olsun.**

  • exxene üye olanları aptal ve gerizekalı olarak niteleyen ekşiciler, leyla ile mecnun hatırına üye olmaya başlamışlar. bir de utanmadan "bu dizinin hatırına" vs. yazıyorlar. peki normal vatandaşın da sevdiği diziler, yarışmalar, komedyenler hatırına exxene üye olma hakkı yok muydu? sadece konu siz ve zevkleriniz olunca mı bir şeye para vermek değerli ve anlamlı oluyor?

    klasik ekşici iki yüzlülüğü. yarın da başlarlar exxeni övmeye, zira verdikleri 4.99 tl'yi izah etmeleri gerekir.

  • skordan, herşeyden bağımsız söylüyorum, çok rahatsız edici bir kibri var. herşey kontrolüm altında havalarındaki rahat görünümünün altında hikmet karaman'a laf sokmaya çalışıyor:

    "hikmet hoca tabi uzun konuştu, bizim yerimize de konuştu, maçı anlatmaya gerek yok sağolsun".

    yani şunu diyor, hikmet kırk yılda bir maç kazandı, keyifli keyifli maçı anlatıyor.. olabilir ağam, niye takıyorsun? koskoca fatih terimsin, hikmet karaman'ın övünmesinden, gerinmesinden nasıl gocunabilirsin? kayserispor tesadüf kazanmadı, uzun zamandan beri izlediğim en iyi anadolu takımı performansını gösterdi. kayseri'nin ekstradan iyi oynaması, hikmet'in kendini övmesi, senin o kadar da kötü olmadığına dair de bir sonuç yaratır, neden rahatsızsın?

    rahatsız çünkü fatih terim kendinden başka birilerinin kazanmasını, kendinden başka birilerinin övünmesini, eseriyle gurur duymasını, abartsa da keyfini çıkartmasını olgunlukla karşılama gücünden yoksun bir çocuk egosuna sahip.

  • 1- gaza gelmeyin.
    2- herkes ağanız, herkes paşanız olsun. bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler.
    3- gaza gelmeyin.
    4- trafikte hiç kimseye birşey öğretemezsiniz. siz haklı olsanız bile haksız birine had bildirmeye çalışmayın.
    5- gaza gelmeyin.
    6- karşıdaki araçta insan var diye düşünmeyin. her an araç içinden insansı bir hayvan çıkabilir.
    7- gaza gelmeyin.
    8- geç de olsa gideceğiniz noktaya sağ salim vardıysanız sizden daha iyi araç kullanan kimse yoktur. şampiyon sizsinizdir. nokta.

    haaaaa!.... unutmadan.

    gaza gelmeyiiiiiiin.....