• erik erikson' ın psikososyal gelişim evrelerinin 6. basamağı. toplamda bulunan sekiz evrede aşamalılık söz konusudur ve her evrede bireyin bir çatışmayı çözüme ulaştırarak bir üst gelişim evresine geçmesi beklenir.
    şimdi genel olarak gelişimde bir evrede takılıp kalmak ya da çatışmayı istendik biçimde çözememek tıkanmalara, zorlantılara sebebiyet verir.
    tam da tıkandığımız noktaya gelirsek. yakınlığa karşı yalıtılmıştık evresinde; kimlik arayışına karşı rol karmaşası evresinde kendini az çok tanıyan, yeteneklerini ilgilerini kestirebilen, olumlu benlik algısına sahip ergenin artık karşı cinsle anlamlı bağlantılar kurması beklenir. beklenir de o nasıl olur? gençlerimiz de boş durmayacak tabi ki; sevgi ve karşılıklı adanma ile anlamlı paylaşımlarda bulunacaklar**.
    evet bu madalyonun bir yüzü, sağlıklı gelişimin gereği. peki kazın ayağı öyle mi? tabi ki hayır. gönül meseleleri çetrefilli çünkü ve de* ve dahi insan ilişkileriyle ilgili ne kadar teorik
    bilgin olsa da bazen işler istediğin gibi gitmez.
    işlerin yolunda gitmediği durumda yalıtılmıştık yaşarsın işte. içinde hiç dolmayan bir boşluk taşırsın. sıcak bir ailen vardır, samimi dostların vardır ve fakat bunlar yetmez insana. bazen sürekli telefonunun çaldığı hissine kapılırsın, eminsin ya çaldığından- e çünkü kulaklarınla duyuyorsun- kontrol edersin, arayan soran yoktur tabi. işte yine sokaklarda yürür bulursun kendini, yalnız kendinle.
  • erikson'a göre bir gelişim görevini tamamlayamayan insan, sonraki dönemlerde zor da olsa önceki görevini tamamlayabilir. maalesef ülkemizde bircok insan gerek aile tutumu, gerek eğitim sistemi, gerekse siyasi sebeplerle ergenlik döneminin görevi olan kimliğini bulamadan genç oluyor. bundan dolayı 20'li yaşları ergenlik döneminin ödeviyle geçiriyor. bir de bunun üstüne işsizlik sorunu da eklenince yakınlık görevini tamamlayıp üretkenlik aşamasına geçmek imkansız hale geliyor. teoride gelişim süreklidir fakat türk gençleri olarak yalıtılmış, yalnızlaştırılmış, üretkenlikten uzak ve hatta çoğu kimliğini bulamamış insanlar olarak yaşıyoruz.
  • kişide ister arkadaş ister sevgililik olsun asla yakın bir bağlamda ilişki kuramaması ve bundan sonra da kuramayacağına inanmasıdır. erikson'un 18-30 yaş arasında görülür dediği bu evre, insanın kendini ait hissettiği her şeye herkese karşı kendini sorgularken bulduğu bir evredir.
    devamında 30-60 yaş üretkenliğe karşı durgunluk
    ve 60 sonrası da benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk gelir. yakınlık kurmaya uzak kalan bireylerin yaşamlarının ilerleyen safhalarında kabaca durgunluk ve umutsuzluk yaşayacakları görülür.
  • çok fazla göt insan görenlerde kendiliğinden oluşan durumdur.
  • benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk'a giden yolda önemli bir adım.
hesabın var mı? giriş yap