• bir eğitimbilimci. sekiz evreli bir gelişim teorisi vardı.
  • erikson'un evreleri ve yalan yanlis bir turkce cevirisi $oyledir:
    1-trust vs mistrust (guvenmek ya da guvenmemek butun meseledir) 0-1.5 yas
    2-autonomy vs shame and doubt (otonomi ya da utanc/kusku)1.5-3 yas
    3-initiative vs guilt (insiyatif alcan veya sucluluk duycan) 3-6 yas
    4-industry vs inferiority (beceri gelistircen? veya asagilik hissetcen) 6-11
    5-identity vs role confusion (kimlik veya rol karmasasi) ergenlik
    6-intimacy vs isolation (yakinlik veya izolasyon*) yetiskinligin ilk evreleri
    7- generativity vs stagnation (uretim yapmak veya oylecene kalakalmak) ortayas
    8-integrity vs despair (entegre filan hissetmek veya umutsuzluga kapilmak pismanliklari olmak) gec yaslar
  • freud'un ortaya attığı gelişim dönemlerine cinsellik boyutunun yanında sosyallik boyutu da katarak psikososyal gelişim evrelerini oluşturan psikolog.
  • erikson; psikolojik gelişim hakkında uzun upuzun, basamaklı teorileri olan bir kişi.
    insan hayatını çeşitli kategorilere sokan, tabii ki bunlar istatistiksel bilgiler üzerinden yola çıkılmış genellemeler, misal yetişkinliğin ilk evrelerinde aşk ilişkilerinin önemini vurgulamış, ki bu dediğine göre hayatın altıncı basamağıdır, bu aşk basamağını da "yakınlık vs izolasyon" olarak belirtmiştir. orjinalinde "intimacy versus isolation" diye geçmektedir. velhasıl kelam bu altıncı basamakta iki grup insan vardır ona göre. yakınlığı başarabilmiş olanlar, yani mutlu bir beraberlik sahibi olanlar sağlıklı bir şekilde bir sonraki basamağa atlarken, beraberlikten kaçınan insanlar ise izole olup sağlıksız bir biçimde öteki basamağa atlarlar. tabii ki erikson da bir teorisyendir, daha bir çok teori vardır gelişim üzerine.
    (bkz: piaget)
  • gelişim psikolojisinin en baba elemanlarından biridir. 8'e ayırdığı hayatın her döneminde bir çatışmanın varolmak zorunda olduğunu, kişinin bu çatışmalara verecegi tepkilerin gelişim sürecinde belirleyici olacagını savunmuştur kendisi.
  • erikson'ın gelişim dönemleri türkçe literatüre şu şekilde girmiştir:
    1- güven - güvensizlik
    2- bağımsızlık - şüphe
    3- girişim - suçluluk
    4- beceri - aşağılık duygusu
    5- kimlik - rol karmaşası , ergenlik
    6- yakınlık - izolasyon, genç yetişkinlik
    7- üretkenlik - durgunluk, yetişkinlik
    8- bütünlük - umutsuzluk, olgunluk
  • 1902 yılında frankfurt’ta doğdu.
    yunanca,latince ve felsefe üzerine eğitim gördü.
    1920’lerde viyana psikoanaliz enstitüsünde çocuk psikoanalizi üzerine anna freud ile çalıştı.
    1933 yılında abd’ye yerleşerek harvard, yale, berkeley ve san francisco’da çeşitli hastanelerde çalıştı.
    özel ilgi alanı çocuk gelişimi üzerine kültür ve toplum etkisiydi. ayrıca ırkçılık, ergen suçlular, değişen seksüel roller ve nükleer savaşın etkileri üzerine çalışmalar yaptı.
    ''eğer herşey çocukluk dönemiyle açıklanırsa, o zaman herşey bir başkasının kusuru olarak değerlendirilir ve insanın kendi sorumluluğunu üstlenme gücüne duyulan güven de azımsanmış olur'' görüşünü savunmuştur.
    erik erikson, freud’un psikoanalitik gelişim kuramını çekirdek ailenin sınırları dışındaki toplumsal dünyaya çıkarmıştı. çocuğun gelişimini ergenlik sonrasında da inceleyerek psikoanalitik gelişim kuramını zenginleştirmiş ve kişiliğin çocukluğun ilk dönemlerinde belirdiği görüşünü reddetmiştir.
  • kişisel gelişim teorisi, çocukluk dönemi deneyimlerinin kişinin karakteri ve hayatı üzerinde değişmez bir belirleyiciliğe sahip olduğunu reddetmekle birlikte, kişi için yumuşak geçişlerden oluşan bir döngü de öngörmez. zira gelişim evrelerinin yarısı ergenlik öncesi döneme denk düşmektedir ve bu evreler arasında keskin çizgiler yoktur. kaldı ki, son evreye gelene kadar önemini vurguladığı duyguların gelişimi birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğu halde, kurduğu sırayı izlemeyebilir. ölümden önce kişinin bütünlük hissetmemesinin sebebi de budur.. yani bir yerlerde bir aksaklık olmuş olması. bütünlük hissetmek için kırışburuş olmayı beklemeye de gerek yoktur elbette..
    duyguları boncuk gibi sıraya koyarak deneyimleri kalıba sokmaz erikson un öngördüğü gelişim. tanımladığı evreler insanın kendiyle tanışmasını ve barışmasını niteler aslında.
  • erik homberger erikson (1902-1994) almanya’da doğmuştur. okul yıllarında, biyoloji ve kimya okumanın aksine, sanat ve dileğitimi almıştır. okulun resmi ortamından hoşlanmadığı için, elinde tecrübelerini yazdığı günlüğüyle avrupa’yı dolaşmayı tercih etmiştir. bir yıl kadar seyahat ettikten sonra almanya’ya geri dönüp, sanat okuluna kayıt yaptırmıştır. yıllar sonra erikson, viyana’ya frued’çu bir eğitim almaya gelen amerikan öğrencilerine sanat ve diğer dersleri vermeye başlamıştır. sonraları viyana psikanaliz enstitüsü’ne kabul edilmiştir. 1933’te amerika’ya gelip, boston’un ilk çocuk analisti olmuş ve harvard tıp okulu’nda iyi bir pozisyon edinmiştir. daha sonra, yale, berkeley enstitülerinde ve menninger vakfı’nda çeşitli pozisyonları olmuştur. erikson, sonra davranış bilimleri’nde kapsamlı çalışmalar için kaliforniya’ya dönmüş ve oradan klinik ve psikiyatrik mütehassıs olduğu san fransisko’daki mount zion hastanesi’ne geçmiştir.

    erikson’ın ilgi alanları çok geniş olup, ii. dünya savaşı ’ndaki sorunlu amerikan askerlerinin yaşadığı savaş bunalımını, güney dakota’daki sioux çocuklarını, rahatsız ve normal çocukların oyunlarını, kimlik bunalımı yaşayan sorunlu yetişkinlerin diyaloglarını ve hindistan’daki sosyal davranışı incelemiştir. erikson ayrıca, amerika’daki ani sosyal değişimleriyle ilgilenmiş, nesil ve ırk çatışmaları, suç işleyen çocuklar, değişen cinsiyet rolleri ve nükleer savaş ın tehlikeleri gibi konularda yazılar yazmıştır.

    kronolojik olarak erikson:
    1902 frankfurt, almanya’da doğdu.
    1920 tecrübelerini günlüğüne not alarak avrupa’yı dolaşmaya başladı.
    1933 amerika’ya gelip, boston’un ilk çocuk analisti oldu ve harvard tıp okulu’nda iyi bir pozisyon edindi.
    1950 “childhood and society” basıldı.
    1958 “young man luther” basıldı.
    1963 “youth change and challenge” basıldı.
    1964 “insight and responsibility” basıldı.
    1968 “identity*” basıldı.

    erikson, insanın diğer insanlarla ilişki içinde geliştiğini öne sürmüş ve başkalarıyla ilişkinin önem kazandığı bir gelişim kuramı ortaya atmıştır. gelişmeyi insan yaşamının tümünü kapsayan bir süreç olarak görmüş ve ergenlik çağından sonraki dönemlerin de temel özelliklerini, sorun ve bunalımlarını tanımlamıştır.

    freud’çu bir eğitim almasına ve önceleri klasik psikanalitik kuramı benimsemiş olmasına rağmen, daha sonra psikanaliz in eksik yanlarını görerek kendi kuramını geliştirmiştir. freud’un başkalarıyla ilişkilere kuramında yeterince yer vermediğini öne sürmüştür; bununla beraber, kuramını geliştirirken psikanalizden de yararlanmıştır.

    psikanalitik yaklaşımdan farklı olarak, çocukluk dönemlerinin yanında ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerine de yer vermiştir. freud’un determinist yaklaşımını eleştiren erikson, iyimser bir yaklaşımla, insanların geçmişteki yanlışları telafi edebileceklerini belirtmiştir. erikson’a göre uygun çevresel şartlar ortaya çıktığında daha önceki yaşantılara bağlı olmaksızın, sağlıklı dönemler geçirilebilir. oysa freud, geçmişteki yanlışlıkların ancak psikanalizden geçmek suretiyle düzeltilebileceğini iddia etmiştir. bunun yanı sıra erikson, insan gelişiminde kültürel, sosyal ve çevresel etkenlerin önemini vurgulamıştır.

    erikson’un psikososyal gelişim kuramı çok yaygın kabul görmesine karşın, bazı eleştiriler de almıştır; öne sürdüğü görüşler genellikle kontrollü araştırmalara dayanmayan kişisel ve öznel yorumlardır. bu kuram ile ilgili olarak yapılan bir diğer eleştiri de çocukların bir dönemden diğerine nasıl geçtiklerinin yeterince açıklanmadığı konusundadır.
  • akedemik derece yapmamış nadir teorisyenlerden olup kişiliğin ilk beş yılda şekillendiğini öne süren freud'tan farklı olarak kişiliğin yaşam boyu gelişen bir süreç olduğunu savunan ve evlilik, yakın ilişkiler özellikle romantik ilişkilerin gelişimi için kimlik gelişimini, bireyin kendini bulmasını ön koşul olarak gösteren psikolog
hesabın var mı? giriş yap