• şap hastalığı yada fmd (foot and mouth disease), çift tırnaklı hayvanlara (sığır, koyun, keçi, domuz, manda) özgü olan oldukça bulaşıcı ve virus kökenli bir hastalıktır. virus vücuda alındıktan kısa bir süre sonra hayvanın salyasında görünür. belirti olarak ağız derisinde, burun deliklerinde ve ayaklarda (tırnaklarda) yaralar görülmeye başlar.

    hastalık, virus bazlı olduğu için çok hızlı ve kolaylıkla hayvandan hayvana doğrudan veya dolaylı temas sonucu bulaşabilir. hasta hayvanın tükrüğü, sütü, dışkısı, hayvan bakıcıları tarafından oluşturulan mekanik transfer, taşıtlar, yabani hayvanlar, kuşlar ve hasta hayvanların bulunduğu yerin havalandırılması bile virüsün kolayca naklini sağlayabilir. meraya çıkan hayvanların sağlıklı hayvanlarla olan teması da hastalığın yayılmasını artırır. bu yüzden hastalığın teşhisi kesinleştikten sonra, görüldüğü bölge karantinaya alınarak, hayvanlar aşılanır. hasta hayvanların çoğu iyileşir ancak hastalık hayvanları kuvvetsiz bıraktığından et ve süt verimi etkilenir, bu yüzden şap hastalığında meydana gelen ekonomik kayıplar çok fazla olmaktadır.

    son günlerde ingiltere’de görülen şap hastalığı salgını toplum üzerinde et tüketimi konusunda olumsuz etkiler uyandırmıştır. insanlar hastalık korkusu sebebiyle kırmızı et yememeye başlamıştır. ancak şap hastalığının insanlara et ve et ürünleri yenmesiyle bulaşması mümkün değildir. hastalığın insana bulaşması sadece hastalıklı hayvanla doğrudan fiziksel temas sonucu olabilir. bu durumda görülen belirtiler oldukça hafif ve kolaylıkla tedavi edilebilmektedir. hastalığın insandan insana geçtiği de görülmemiştir.

    dünyanın hemen heryerinde görülen şap hastalığına ülkemizde de sıkça rastlanmakta olup yıllardır mücadele verilmektedir. bu mücadelede tarım ve köyişleri bakanlığı koruma ve kontrol genel müdürlüğü sorumluluk taşımaktadır. şap hastalığıyla karşılaşılan durumlarda hastalığın tipini tespit edebilmek için usülüne uygun olarak alınan hastalıklı numune şap enstitüsüne gönderilir. şap enstitüsü hastalığın tipine uygun olan aşıyı ilgili müdürlüklere göndererek hayvanların aşılanması sağlanır. şap hastalığı görülen yerler ile su ve meraları ortak olan köyler karantina altına alınarak salgının büyümesi engellenmektedir.

    karantina bölgesinde bulunan hayvanların muayenesi veteriner hekimler tarafından yapılarak, sağlık durumları raporlanır. böylece bölgede bulunan hayvanların herhangi bir şekilde kullanılması ve bölgeden çıkartılması engellenmiş olur.

    http://www.maret.com.tr/maret/bilgi.htm
  • şu an türkiye'de daha önce görülmemiş bir türünün salgını varmış. bir çok ilçe karantina altına alınmış. ciddi bir hayvan kaybı olabilirmiş. aşı üretilmiş ama dağıtımında geç kalınmış (yorum yok). zoonoz bir hastalık ama insanlara büyük bir zararı yok, hasta hayvanın eti yenebiliyor. neden önemli derseniz: yakın bir dönemde et fiyatlarının daha da artmasını bekleyebilirsiniz, karantina olduğu için dışarıdan hayvan alımı da sınırlı olur herhalde.
  • neyse ki doplum sağlığı dedbirleri alınmış
    https://twitter.com/…glu/status/1652682747536654336

    bilimsel bili bili bili bili..

    sentetik kıtlık simülasyonuna hazırız di mi genşler? sapık boomer kavmine güvenimiz tam falan? afferim...
  • yukarıda ki arkadaşın bilgisizliğinden oluşan kusma isteğimi bir iki doğru bilgi vereyim de insanlar okur belki diye paylaşarak geçirmeye çalışayım.
    şap hastalığı halk arasında (bkz: dabak) veya (bkz: tabak) olarak bilinir.
    hayvanların bağışıklık sisteminin düşmesine, tırnak aralarında ve ağız içlerinde aft oluşmasına neden olur. oluşan aft yüzünden hayvan yemek yiyemez, hızla zayıflar ve bağışıklık sistemi de zayıfladığı için ikincil enfeksiyonlara açık hale gelir. hayvanı öldürmesede ekonomik olarak büyük kayıplara neden olur.
    hastalığa neden olan virüsün 7 adet serotipi vardır.
    ankara'da 1962 yılından beri aynı yerde bulunan şap enstitüsü hastalığa karşı sürekli saha taramaları yapar ve aşı üretir. il ilçe tarım müdürlükleri marifeti ile senede 2 defa şap hastalığına karşı hemen hemen tüm inek ve koyun varlığımız aşılanır. hastalığın bulaşması çok hızlıdır neredeyse önlenemez denilebilir. bu yüzden hastalandırmamak önemlidir. bu aşılama çalışması koruyucu hekimlik faaliyetidir.
    türkiye'de en çok görülen 3 serotipe karşı aşılama faaliyeti gerçekleştirilirken, yapılan saha taramalarında daha önce görülmeyen sat2 tip serotip görüldüğü için önlem olarak tüm hareketler yasaklanmış, hızla aşı üretimine başlanmıştır. aşılar üretilip koyun-keçi-inek varlığının %90 nından fazlası aşılandığında yasak kaldırılır tekrar.
    ayrıca yurt dışından ithal edilen hayvanlar, yurt içi hayvan hareketleri kısıtlamasından muaftır.
    bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın.
  • ruminantlar* ve domuzların çok bulaşıcı viral bir hastalığıdır.

    etken, picornoviridea familyasından aphtho virüs grubundan bir virüstür.

    virusun o, a, c, sat1, sat2, sat3 ve asia1 olmak üzere 7 antijenik serotipi vardır.

    hastalıkta ağız çevresi ve içi başta olmak üzere ayaklar, meme ve meme başı derisi, vulva mukozası ve ön midelerde veziküler* lezyonlar görülür.

    etken sindirim veya solunum yoluyla bulaşır. ilk lezyonlar farinks ve tonsil mukozasındadır. bunlar mikroskobik düzeydedir ve primer aft olarak isimlendirilir.

    inkübasyonu 3-6 gündür. viremi* 4-5 gündür. sonra sekonder aft’lar gelişir.

    makroskobik bulguları: ağız mukozası hiperemik 2-7 günde toplu iğne mercimek büyüklüğünde kabarcık veziküller görülür. kabarcıkların içi önce berrak, sonra bulanıklaşır.

    mikroskobik bulguları: hiperemi, ödem sıvısı, veziküller, lökositler, epidermisin spinozum hücrelerinde balonumsu retiküler dejenerasyon izlenir.

    sonuç olarak: kabarıklıklar dökülür ve sağlam epitel doku ile yenilenir, rejenerasyon yaklaşık 15 gün sürer.

    lezyonlar iyileşmeyerek daha komplike yaralara dönüşebilir.
  • çankırı'da hayvanın arka ayaklarını hareket ettiremediği bir davar hastalığına belen denmiş. şap hastalığı karşılığı olabilir.

    çine'de sığla yağı içeren bitkisel bir karışımla şap hastalığı sağaltımını bulmuşlar..

    (bkz: tabak), dabak
    (bkz: belen/@ibisile)
  • 6 yıl aradan sonra ingiltere'de tekrar ortaya çıkmış ve paniğe neden olmuştur. sığır etiyle insana geçişi bildirilmese de ab ve amerika, ikinci bir gelişmeye kadar ingiltere'den et ithalatını durdurmuş.. ingiliz hükümeti 2001 salgınında 7 milyona yakın hayvanı itlaf ettiğini bildirmişti. halihazırda taramalar devam ettiği için kaç işletmenin hastalığı kaptığı bilinmiyor. kesin sayı önümüzdeki günlerde test sonuçlarının alınmasıyla belli olacak. hastalığın faturasının ülke ekonımisine 15-16 milyar $ kayıp verdireceği öngörülüyor.

    şap salgınında yaşananlar, ingilizlerin pratik zekadan! ne kadar uzak olduğunu gösteriyor. sen kalk o kadar hayvanı yak.. onun yerine belirli kesimhanelerde kimseye çaktırmadan bu sığırlar pekala kesilir. etleri de buzhaneye atılır.. ortalık sakinlediği zaman çıkarıp türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere satarsın.. gümrük birliği diye bir şey var zaten... olaydan 5-6 sene sonra gazetelerin köşesinde "şaplı etleri yemişiz" diye bir iki haber çıkar en fazla..
  • picornaviridae ailesinden bir virusun sigirlarda yol actigi hastalik. türkiye'de endemik seyreden, ingiltere'de patlak verdiginde binlerce hayvanin yakilarak italf edilmesi ile sonuclanan salgin hastalik. virusla enfekte hayvanlarda agiz ve parmakarasi mukozada sap vezikülleri (aft), bu veziküllerin patlamasi ile olusan erozyonlarla karakterize enfeksiyon süresince sigirlarda progresif zayiflama ve verimde düsüs gözlenir. zoonoz degildir fakat sigirlarla calisanlarda (hayvan bakicisi, veteriner) veziküler stomatit benzeri lezyonlara yol acabilir.
  • canlı dokuyu çürüten korkunç bir hastalık.
  • tarım ve hayvancılık bitsin istiyorlar.

    kıtlık...
hesabın var mı? giriş yap