• koyun ve keciye verilen ortak ad..
  • (bkz: memur)
  • (bkz: davaro)
  • da var seklinde ayri kullanildiginde cesitli guzellikler ortaya cikartan hayvan ismi.

    soyle olur:

    +abi kimler var?
    -ahmet var, mehmet var, ayriyetten can da var.
    +tamam be onu biliyoruz can davar...
    -hii?!
  • (bkz: yuh)
  • ibr. $ey
  • koyun, keçi sürüsü.
    eşya.
    mal.
  • (bkz: davara gitmek)
  • merzifon'da küçükbaş hayvanları karşılayan sözcük. ege'de ise büyükbaş hayvanları karşılıyor. bugün öğrendiğime göre, dersim'de büyükbaş küçükbaş ayrımı yapmadan hepsini karşılıyormuş.

    (bkz: orta anadolu dili ve edebiyatı)
  • bir davar hikayesi:

    altı üstü mağaranın duvarında sebze yıkamış bizimki. yalaya yalaya bitiremedi. gıpta ettim fakat yetişemedim çizdiği vitamine. öylece yamuldum karşısında . bizimki serbest meslek sahibi.. lakin ele güne karşı. yapayalnız. derdini bir ben anlayabiliyorum. uyuduğu zaman. açılıyor kafası. ondan olsa gerek...

    meslek dediysem; aralarında ilinti olmayan şeyleri bir poşete doldurup tepeye çıkaracak altı üstü. gece yatmaz sabah kalkmaz olunca bu iş de bana düştü. bunu söyleyen sen misin... sabahın köründe mağara girişinde uyku mahmuru yüzlerce koyunu görünce şaşırmadım dersem yalan olur. üçbeş dakka baktık birbirimize, anlamaya çalıştık. perdeyi elimden aldı koyunbaşı koyun başına. mağara camına hohladı. toynağıyla bir şeyler yazdı camın buğusuna: bizi ye!

    kahvaltıda et yemiyoruz biz. davar dediğin zamanında gelse olmaz sanki. kim yiyecek bu zırvayı şimdi güneş daha çimdiklememişken gözümüzü? kim?

    kiziroğlu mustafa bey elbette. bunu bilmeyecek ne var...
hesabın var mı? giriş yap