• jukov ile rokossovski'nin 1945 moskova zafer geçit törenindeki resmi. sovyetler birliği komünist partisi yöneticilerinin lenin'in mozolesi üzerinde izlediği törenin başlangıcında sovyetler birliği mareşali jukov ve rokossovski, sırasıyla beyaz ve siyah at üzerinde alana gelirler.
    jukov'un anılarının yayınlanan belli baskılarına göre, törende stalin askeri geçide bizzat katılacak ve at ile geçiş yapacaktı. fakat iddialara göre stalin törenden önce yapılan bir prova sırasında attan düştü ve bu olay nedeniyle, stalin yerine jukov'un geçiş yapması kararlaştırıldı. buna karşın eski sovyet casus viktor suvorov bu iddiaya itiraz etmiş, jukov'un anılarında böyle bir olayın yazmadığını söylemiştir. suvorov'a göre stalin, savaşta bizzat savaşan askerlerin geçit töreninde olması gerektiğini söylemiştir.

    rokossovski ikinci dünya savaşında sovyet ordusu adına en az jukov kadar önemli zaferler elde etmiş bir kumandan. hatta nazarımda jukov'dan dahi birkaç adım öndedir. çarlık henüz yıkılmamışken katılır orduya. babası bir polonyalı, annesi ise rustur. polonya kökenli olması onu her zaman oklar önünde tutar ki kendisi ekim devrimi'nde bolşevik safını tutsa da sonraki seneler bütün doğu avrupa ve sibirya'nın korkulu rüyası gulaglardan birine atılır yani rokossovski de büyük temizlik'ten nasibini alır. polonya ajanı olmakla suçlanması bir yerde makul görülse de birçokları onu japon ajanı olmakla da suçlar. moskova davalarında ateşli stalin taraftarları tarafından yargılansa da idam edilmez çünkü stalin onun stratejik zekasını bilir ve kamplardan birine yollar ta ki alman tehdidi kapıya dayanana dek. iki cephede birden savaşmaktan çekinen stalin, doğu'daki uzun zamandır var olan japon tehdidini bitirmek ister. tabi bu olmadan önce batıda büyüyen alman tehlikesine karşı molotov-ribbentrop paktı'nı imzalamak durumunda kalır. bu paktı imzalamak zorunda olması, istemediği anlamına gelmez hatta barbarossa harekatı'na kadar işine bile gelir. çünkü sonunda intikam alabileceği polonya'ya girer* ve baltık ülkelerini rahatça işgal eder. bunun için önce doğuyu halletmesi gerekir stalin'in. bu uğurda georgi jukov'u halhin hol muharebesi için doğuya kaydırır ve bu savaşla anlar ki tecrübeli subayları temizlemekle sovyet ordusuna en büyük darbeyi kendisi vurmuştur. japonlarla saldırmazlık paktı imzaladıktan sonra savaş ile dolu avrupa için derhal gulaglardaki subaylarını serbest bırakır ve orduya katar. rokossovski de bunlardan biridir ve 1940 yılında gulagdan çıktığında kendisine tümgeneral rütbesi verilir. o psikolojiyi üzerinden atması kısa sürse de cepheye varana dek hala onunla ilgili kaygılı olan kişi sayısı fazladır. barbarossa harekatı ile rusya her büyük savaşta olduğu gibi* yine işgal edilir. general kış hazretlerinin gayretleri elbette azımsanmamalı ama yine de beşeri faktörlere değinmek gerekir.

    moskova muharebesi'nde 16. ordu'yu komuta etti. muharebenin özellikle kuzey yönündeki blitzkrieg ile hızlı bir ilerleme sağlayan alman ordularına karşı volokolamsk'ta yeni bir savunma hattı kuran sovyet ordusu, 27 ekim'de zor da olsa ilerlemeyi durdurur. rokossovski'nin anılarını topladığı kitabında: "16 ekim sabahı düşman zırhlı ve motorize birlikleriyle ordumuzun sol kanadına yüklendi. tam buradan bekliyorduk ve çok dikkatli hazırlanmıştık. sadece bu kesimde düşman dört tümen -iki zırhlı ve iki motorize- toplamıştı, toplamda 200 den fazla tank. esas taarruz general ivan panfilov'un 316. tümen'i üzerine yüklendi. onun ileri hatları volokolamsk yolundan 12 - 15 km ilerdeydi. naziler sık düzende piyade avcı hatlarının önünde 30 - 50 tanklı güçlü gruplarla, topçu ve hava desteğiyle saldırdılar. iyi düzenlenmiş savunmayla karşılaşan düşman, yeniden saldırmak için geri çekildi. ağır kayıplara uğradı ve ihtiyatlarını savaşa sürmek zorunda kaldı. çatışmalar yavaş yavaş tüm 16. ordu cephesi boyunca yayıldı."

    moskova önünde durdurulan alman merkez ordular grubuna karşı sovyetler karşı taarruz için hazırlıklara başladı. rokossovski de mavi durum altında bryansk cephesi komutanlığına atandı ve karşı taarruz için hazırlıklara başladı. korgeneral olarak 1942 temmuz'undan eylül'e kadar bu komutanlığı sürdürdü. kursk savaşı ve devamında bagration harekatı ile alman merkez ordular grubunu imha etmeyi amaçlayan planın hazırlayıcılarındandır. üçüncü harkov muharebesi`nde ise erich von manstein'ın karşı bir atakla aldığı belgorod şehri sebebiyle kursk çıkıntısı oluşmuştu ve imhası için tarihin en büyük kara harekatlarından olan kursk savaşı başlatıldı.
    bu cepheden sonra uranüs harekatında don cephesini ve sonrasında da sovyet merkez cephesini savaşın sonuna kadar kumanda etmiştir. general rokossovski, 8 ocak 1943 de stalingrad’da kuşatılmış durumdaki alman askerlerine bir teslim ol çağrısı yapar. teslim şartları katlanılmaz değildir. her askere normal tayın verilecek, yaralılar ve hastalar tedavi edilecek, subaylar rütbe işaretlerini ve nişanlarını taşıyabileceklerdir. özel eşyalara da dokunulmayacaktır. uçaklarla alman siperlerine atılan bildiri, sert bir tehditle son bulmakta, “teslim olunmadığı halde kızıl ordu kuvvetleri alman kuvvetlerini yok etmek zorunda kalacaktır. direnenler acımasızca imha edilecektir.” durum derhal hitler'e iletilir ve hitler derhal reddeder. aslında durum alman tarafında tümüyle umutsuzdu. yılın ilk günü ekmek istihkakı 100 grama düşürülmüş, beş gün sonra da 50 grama indirilmişti bile. rokossovski komutasındaki sovyetler kuvvetleri 10 ocak 1943 günü beş bin topun bir saat süren hazırlık ateşinin ardından stalingrad’daki alman kuvvetlerine toplu bir saldırı başlattılar. altı günün sonunda mihver savunma alanı yarı yarıya küçülmüş, 22 x 14 km'lik bir alana gerilemişti. pitomnik havaalanının 16 ocak'ta, gumrak havaalanının da 25 ocak'ta kızıl ordu birliklerinin kontrolüne geçmesiyle hava köprüsü kesilmiş oldu. üçüncü ve kullanılabilir son pist, stalingradskaya uçuş okulu pisti, 22 - 23 ağustos gecesi son kez kullanıldı. 23 ocak sabahından itibaren her türlü ikmal malzemesi artık paraşütle bırakılmaktaydı. bu tarihe kadar hava köprüsüyle 49 bin kişi tahliye edilmişti. öte yandan bodrum katlarında kurulmuş olan derme çatma hastanelerdeki 20 bin yaralının tahliyesi artık olanaksızdı. mihver askerleri artık ancak açlıktan ölmeyecek kadar kalori alabilmekteydi fakat cephane giderek azalmaktaydı. bu son derece olumsuz koşullara karşın kısmen de olsa, sovyetlerin tutsakları infaz ettiklerine inandıkları için teslim olmayıp direnmeye devam ettiler. özellikle de almanlar yanında savaşan rus gönüllüler ele geçtiklerinde başlarına gelecekler konusunda hiç hayale kapılmıyorlardı. bir süre sonra stavka, hesap edildiğinden daha büyük bir mihver kuvvetini stalingrad'da kuşatmış olduklarını fark etti. bu durumda bölgedeki kuvvetlerini takviye etmeleri gerekiyordu. stalingrad'da yeniden kıyasıya sokak çatışmaları başladı. fakat bu kez mihver kuvvetleri volga kıyılarından geri atılmaktaydı. mihver kuvvetleri fabrikalar bölgesindeki mevzilerini pekiştirirken kızıl ordu, bir ay önce kendilerine yönelen yırtıcı saldırıları bu kez kendileri başlattı. savunma, kendilerini el bombalarından korumak için tüm pencereleri tel ağlarla örtmek gibi basit bir savunma sistemi uyguladı. sovyet askerinin bu önlem karşısında bulduğu çare, el bombalarına balık iğneleri sarmak olmuştur. balık iğneleri, pencerelerdeki tellere takılıyor, ilk el bombasının burada patlamasıyla pencerelerdeki bu koruma imha ediliyordu. kent içi çatışmalarda alman tankları, alışılagelmiş şekilde kullanılamıyordu. halen işler durumdaki tanklar, en iyi ihtimalle sabit top olarak kullanılabilmekteydi. kızıl ordu ise yıkıntıların hareketleri sınırladığı bölgelerde tankları kullanmadı.
    general rokossovski, 21 ocak'ta küçük bir ulak grubu yeniden general paulus'a gönderdi. yirmidört saat içinde teslim olmaları durumunda tüm tutsaklar için aynı güvenceler sağlanacaktı. fakat bu teslim olma çağrısı general paulus tarafından hitler'in emri gereği geri çevrilmiştir. don cephesi kuvvetleri 22 ocak'ta yeniden taarruza geçtiler. izleyen günler içinde ardı ardına gelen sovyet saldırıları sonunda savunma bölgesi üçe bölünmüştü. friedrich paulus, iyi gitmeyen stalingrad savaşında 6. ordu ile hitler'in bütün itirazlarına hatta onu feldmarschall yapıp "hiçbir mareşal bugüne dek teslim olmadı" deyip intihara yönlendirmesine rağmen sovyet ordusuna teslim olur ve artık saldırı sırası sovyetlerdedir. 6. ordu teslim olduğunda rokossovski ve süvari birliği de daha serbest kaldı ve stavka tarafından daha güçlü birliklerle büyütüldü. rokossovski stalingrad önündeki alman ordusunun tam ortasına salındı ve başlarda büyük, devamında da sertleşen alman direnişi sebebiyle küçük kazanımlarla toplam 160 km.'lik bir alanı ele geçirdi.
    beyaz rusya stratejik harekatı adı altında prusya topraklarına ileri hücumu kumanda etmiş ve kısa sürede almanya hudutlarına varmıştır. doğu pomeranya taarruzu sırasında jukov'un ana ordularının sağ kanadını korumak adına vistul nehrini geçip danzig koridoruna saldıracaktı ki bu da jukov'un ordusunun sağ kanattan karşı taarruz ile karşı karşıya kalmasını engelleyecekti. ama stavka yeni bir emir ile rokossovski'yi elblag yönüne geçirdi. rokossovski buna şiddetle karşı çıktı çünkü pomeranya'da hala ciddi büyüklükte bir alman ordusu vardı ve jukov'un sağ kanadı için potansiyel tehditti. rokossovski saldırının ilk evresi sonuçlandığında bu itirazını tekrar dile getirdi ve stavka jukov'un da benzer görüşü ile rokossovski'yi istediği manevra için onayladı. rokossovski hızlı bir biçimde ordusunu yeniden toparladı ve başta belirttiği noktaya ilerleyerek alman karşı taarruzu ihtimalini bıçak gibi kesti. alman istihbarat servisi, sovyet ordularının berlin'e yürümeden önce pomeranya'da bir harekata girişeceklerini, 13 şubat gibi erken bir tarihte öğrenmiştir. pomeranya'dan doğu prusya sınırındaki elblag'a kadar geniş bir cepheyi savunma durumunda olan 2. ordu, daha kısa mevzilere çekilmeyi talep etmişti. fakat tüm daha geri hatlara çekilme taleplerinde olduğu gibi bu da hitler tarafından kabul edilmedi. vistül nehri üzerindeki grudziadz, 18 şubat'ta kuşatıldı ve kentteki alman 83. piyade tümeni bir sonraki ay rokossovski'ye teslim oldu. alman 2. ordusu, rokossovski'nin başlattığı yarma harekatını 25. km.'de durdursa da jukov'un merkez ordusunun harekatı sonrasında vistul ordular grubu ile 2. ordunun bağlantısı kesildi. devamında kolberg, danzig ve heiligenbeil kuşatmalarına katıldı. oder nehrini ilk geçen orduya kumandanlık etti ve adım adım savaşın sonuna yaklaşıldı.

    varşova ayaklanması sırasında hiçbir destek almadan almanları yenmiş ve polonya için de bir kahraman olmuştur. onun için polonya'da rus, moskova'da polonyalı denir. iki taraf için de iyi şeyler yapmış olmasına rağmen hep yaftalanmıştır.

    müttefik orduları ile ilk teması kurmuştur rokossovski. temas hattı olarak avrupa'da savaşın sonunda wismar, 2 mayıs 1945 tarihinde britanyalı 6. hava indirme tümeni'nin tarafından ele geçirildi. 7 mayıs 1945'te general montgomery ve mareşal rokossovski, wismar'da bir araya geldiler. rokossovski 6. hava indirme tümeni'nin britanyalı birliklerini denetledi. yalta konferansı anlaşmaları nedeniyle, 1 temmuz 1945 tarihinde wismar, almanya'nın sovyet işgal bölgesinin bir parçası haline geldi ve ingiliz askerlerinin ayrılmasıyla sovyet birlikleri şehre girdi. almanya'nın teslimiyet belgesi'ni imzalarken oradaydı ve savaşın en büyük kahramanlarından biri olarak başkente döndü. özellikle sovyet karşı taarruzu ile başlayan bütün doğu cephesi savaşlarında önemli bir rol üstlendi ve yetenekleri ile savaşın kazanılmasında büyük bir pay sahibiydi.

    savaştan sonra 1949'da bizzat stalin tarafından polonya halk cumhuriyeti'ne gönderildi. gomulka'nın partiden çıkarılmasından sonra sosyalistler ve komünistler polonya birleşik işçi partisi'nde birleştiler. bierut, parti genel sekreteri oldu. sosyalizmin, üç yıllık bir kalkınma planına (1947-1949) göre kurulması öngörüldü. o tarihten başlayarak polonya, 1956'ya kadar polonya savunma bakanı olan mareşal konstantin rokossovski'nin gözetiminde sovyet modelini benimsedi. rokossovski polonya'nın kalkınmasını hızlandırdı ve savaşın en büyük yaralılarından olan memleketini yeniden ayağa kaldırmaya çaba harcadı. 1956'da gomulka tarafından görevden uzaklaştırıldı. tekrar moskova'ya çağrıldı ve savunma bakanı yardımcılığı görevini layığı ile yerine getirdi ve mareşal ilan edildi. bütün göğsü ödül ve madalyalarla dolu olan rokossovski, 1968'de moskova'da vefat etti.
  • konstantin rokossovsky (1896-1968) kadar olağanüstü bir hayat yaşamış ve aynı zamanda bu kadar büyük askeri başarılara imza atmış başka bir askeri lider bulabilmek kolay değildir.

    “kızıl napolyon” sözü genel olarak rokossovsky ’nin mentörü mareşal tukhachevsky için kullanılsa da, esasen bu terim rokossovsky’ e daha çok yakışmaktadır: insanlık tarihinin en büyük askeri harekâtı olan 1944 haziran tarihindeki bagration operasyonu’nu planlamış ve uygulamıştır.

    üstelik bu operasyonu sovyet lideri stalin’in açıkça ortaya koymuş olduğu çekincelere rağmen planlamıştı.

    sovyet lideri stalin’in 1936 yılında başlattığı “büyük temizlik” (batı literatüründe the great purge) olarak bilinen, milyonlarca komünist parti üyesinin, ordu mensubunun, rejimin şüphe ile yaklaştığı kişilerin ortadan kaldırıldığı, muazzam olaylar dizisinden sağ kalabilen az sayıda askeri liderden biriydi.

    aylarca uğramış olduğu feci işkencelerden sonra, her zaman yanında namlusuna mermi sürülü bir revolver taşıyacaktı.

    sebebini sadece bir kerede ve bir cümlede anlatacaktı: “bir daha beni sağ olarak almalarına izin vermeyeceğim!”

    bu olaylardan yedi yıl sonra, 1944 yılında insanlık tarihinin en büyük operasyonunu planlayan adam bu idi.

    bu olağandışı adamı anlatmak için en başa dönmek gerekir.

    rokossovksy, rusya imparatorluğu’nun parçası olan varşova’da doğdu. babası bir demiryolu işçisi idi. daha 14 yaşında iken yetim kaldı. ı. dünya savaşı’na kadar aç kalmamak için her türlü işte çalıştı. ı. dünya savaşı’nda orduya katıldı ve bir süvari birliğinde asteğmenliğe kadar yükseldi. ekim devrimi ile rusya imparatorluğu’nun çöküp, yerini sovyetler birliği’ni alması ile komünist parti’ye üye oldu. hemen ardından başlayan muazzam rus iç savaşı’nda (1917-1922) savaştı.

    bu muazzam iç savaş tüm eski rusya imparatorluğu topraklarında; finlandiya’dan sibirya’ya, kırım’dan, kuzey buz denizi’ne kadar kızıllar ile (sovyetler), beyazların (monarşistlerin) acımasızca savaştığı müthiş bir mücadele idi.

    rokossovksy, bu savaşta urallar’da, sibirya ve moğolistan’da savaştı. beyaz ordular grubu komutanı, meşhur amiral kolçak’ı defalarca mağlup etti. rus iç savaşı’ndaki başarıları ile kızıl ordu safhalarında hızla yükseldi. süvari birliklerini ustaca kullanması ile ünlendi. savaşın son safhasında ünlü bir beyaz ordu komutanı olan roman von ungern-sternberg’in birliklerini moğolistan içinde imha etti.

    savaştan sonra kızıl ordu’da yükselişi devam etti. öyle ki, 1930’lu yıllarda daha sonra ıı. dünya savaş başlangıcında genelkurmay başkanı olacak georgy zhukov tugay komutanı iken, rokossovsky zhukov’un üstü olarak tümen komutanı idi.

    rokossovsky, eski bir süvari birliği komutanı olarak, modern bir savaşın, zırhlı birliklerin katkıda bulunacağı dinamik ve akışkan bir savaş olacağını öngörüyordu. bu anlamda kızıl ordu’nun en başarılı lideri, “deep operations-derin operasyon” stratejisini ortaya koyan mareşal mikhail tukhachevsky ‘nin en yakınında yer aldı.

    hatta “deep operations” kuramına, kolordu düzeyinde oluşturulan tank birliklerinin topluca kullanılarak düşman cephesinin zayıf noktalarına nasıl çekiç gibi vurulacağını ortaya koyarak katkıda bulundu. çok parlak askeri kariyeri 1937 yılında bir anda ortadan kalkacaktı.

    sovyet lideri stalin’in paranoyası ve olası rakiplerini ortadan kaldırmak için başlattığı “büyük temizlik” milyonlarca insanın kaderini değiştirdiği gibi, rokossovsky’nin de hayatını değiştirdi. beş sovyet mareşalinin üçü, 103 sovyet generalinin ve amiralinin 81’i, subaylarının %80’nin tutuklandı ve ortadan kaldırıldı. rokossovksy’ nin yakın çalıştığı mareşal tukhachevsky de ölüme gidenler arasındaydı.

    1937 yılında sıra rokossovksy’ e geldi. tutuklandı. suçlamalar o dönem için sıradan ama o kadar da saçma idi: hem polonya ve hem de japon casusu olduğu iddia ediliyordu; hem de aynı zamanda stalin’in ölümüne nefret ettiği, bir zamanlar lenin’den sonra ülkenin ikinci adamı olan ve ülke dışına kaçmış olan troçki’nin hayali örgütüne üye olmakla suçlanıyordu.

    “büyük temizlik” sırasında tutuklananlar düzmece mahkemelere çıkarılıp, işkenceler ile imzaladıkları itirafnameler ile bir günde hüküm giyiyor ve ertesi gün de kurşuna diziliyordu.

    rokossovsky’ nin hayatta kalmasının tek nedeni nkvd’nin (sovyet siyasi polisi) uyguladığı işkencelere fiziken ve ruhen dayanabilmesi idi. aylarca feci şekilde dövülmesine, uykusuz ve aç bırakılmasına rağmen çelik gibi ayakta durdu. ayak parmakları çekiçle kırıldı. işkenceler sırasında dokuz adet dişini kaybetti. nkvd, iradesini kırmak için, rokossovsky’ i iki defa tüfekleri boş, sahte idam mangası önüne çıkarmıştı. sahte idam mangasının karşısında istifini bozmayan rokossovsky’ nin, ardından dipçikler ile parmakları ve kaburgaları kırılmıştı.

    bu dönemi hiçbir zaman kimseye anlatmadı, bu olayları kendisi ile aynı hücreyi paylaşmış ve sağ kalabilmiş tutsakların ifadelerinden ve ailesine anlatmış olduğu kısa anekdotlardan öğreniyoruz. üç yıl sonra nisan 1940 tarihinde hapisten çıktı. ailesi de sovyetler birliği’nin en ırak köşelerine sürgün edilmişti ama hayattaydı. bir araya geldiler. çelik gibi durması ailesinin de hayatını kurtarmıştı. çünkü stalin’in imza etmiş olduğu bir kararname ile “vatan hainleri ve karşı devrimcilerin” aileleri de bu hayali suçlardan sorumluydu ve 12 yaşından büyük tüm aile fertlerinin idam edilmesine olanak sağlıyordu.

    hapisten çıkmasının bir nedeni de ıı. dünya savaşı’nın 1939 eylül’ünde başlamış olması ve almanların göz alıcı zaferler ile fransız ve ingilizleri feci bir şekilde mağlup etmiş olmasıydı. sovyet ordusunda doğru düzgün üst düzey subay kadrosu kalmamıştı. kalanlar ya stalin’in eski arkadaşları ya da şakşakçıları idi.

    gerçi kendisinin de üç yıl boyunca ne sebeple tutulduğu da belli değildi. tutuklanmadan önce korgeneral rütbesine sahip rokossovsky üç rütbe aşağıdan albay olarak kızılordu’ya yeniden katıldı. bu kadar büyük bir tenzil-i rütbenin sebebi dahi açıklanmadı ama kendisi ve ailesi hayattaydı.

    stalin’in gözü bu kez “büyük temizlik” harekâtını yürütenlere ve nkvd liderlerinin bizzat kendilerinin tasfiyesine dönmüştü.

    almanlar 1941 haziran’ında sovyetler birliği’ni işgal etmeye başladığında, rokossovsky esas alman taarruzunun sıklet merkezi olan merkez cephesinde tümgeneral rütbesine sahip olarak, bir tank kolordusuna komuta ediyordu.

    almanya ve müttefikleri yaklaşık 4 milyon asker, 3500 tank ile kuzey denizi’nden karadeniz’e olan 3000 km. cephe hattında taarruza (barbarossa harekâtı) geçmişti. sovyetler birliği sayıca her anlamda üstün olmasına rağmen niteliksel ve doktrinsel olarak, almanlara karşı dezavantajlı idi. nitekim savaşın ilk dört ayında sovyetler yaklaşık 5 milyon asker kayıp (ölü, yaralı ve esir olarak) ve binlerce tank kaybetmişlerdi. hava güçlerinin %80’ni savaşın ilk haftasında imha olmuştu.

    rokossovsky, rus tanklarının yumurta gibi kırıldığı brody karşı taarruzunda (23-30 haziran 1941) görev yaptı. dört sovyet kolordusunun mahvolduğu (800 tank kaybedildi) bu kötü planlanmış taarruz aynı zamanda sovyetlerin yeni ve az sayıda olan t-34, kv-1, kv-2 tanklarına karşı alman tanklarının ve tanksavar topçusunun nasıl etkisiz kaldığını gösteren bir örnekti. rokossovksy, alman zırhlı gücü, topçusu ve hava gücünün koordineli çalışarak sovyet taarruzunu kırdığını görüp, emirlere karşı gelerek kolordusunu çekip kurtardı.

    brody’de harcanan sovyet tankları daha büyük bir felaketin habercisi olacaktı nitekim, 2. panzer grubu (heinz guderian) ve 3. panzer grubu (hermann hoth) sürat ile ilerleyerek tüm sovyet batı cephesini minsk’in doğusunda kuşatacak, yaklaşık 420,000 sovyet askeri kayıplar listesine eklenecekti.

    artık almanlar moskova’dan önceki en büyük durak olan smolensk’e ilerliyordu. hoth ve guderian’ın panzer grupları bu kez modern savaş tarihinin en müthiş manevralarından birini yaparak üç büyük sovyet ordusunu kuşatacaktı. rokossovsky bu harekatta, bölük pörçük ve parçalanmış sovyet birliklerinden bir savaş grubu oluşturarak smolensk’in doğusunda birleşen alman kıskaçlarını yartsevo’da deldi ve kuşatılan sovyetler için cepten kaçabilecekleri bir koridor oluşturdu. almanlar tam bir açmazdaydı: cebi sıkıştırarak üç sovyet ordusunu imha etmek veya cebin doğusunda giderek büyük bir tehdit haline gelen rokossovsky’e taarruz etmek. bu yarattığı açmaz ile rokossovsky on binlerce sovyet askerinin cepten kaçmasını sağlayacaktı.

    bu başarılarından dolayı rokossovsky’e sovyet 16. ordu komutanlığı verildi. bu ordu moskova’yı savunan ordular içinde yer alacaktı. hitler’in; guderian’ın panzer grubunu kiev’de savaşan sovyet ordularını kuşatmak için göndermesi, sovyetlere moskova’yı savunmak için zaman kazandırmıştı. ekim-aralık 1941 arasında gerçekleşen moskova savaşı’nda rokossovsky’nin komuta ettiği ordu, alman taarruzlarını başarı ile göğüsleyecek idi. almanlar için ise moskova’yı ele geçirme fırsatı, daha ağustos 1941’de hitler’ in emri ile guderian’ın panzerlerinin desna nehri üzerinde durdurulduğu anda, suya yazılmış bir yazı gibi, elden kaçmıştı.

    moskova savunması, eylül-kasım 1941 döneminde özellikle sibirya’dan çekilerek moskova önüne yerleştirilen yüz binlerce sovyet askeri ve on binlerce kadın ve gencin beden gücü ile inşa ettikleri savunma mevzileri ile tam hale gelmişti.

    1941 aralık ayında moskova önünde durdurulan almanlar, 1942 ilkbaharında ukrayna’dan kafkasya’ya doğru sovyet petrol merkezlerini ele geçirmek için yeni bir stratejik harekatta bulundu. almanlar volga üzerinde stalingrad’a yaklaşırken, bir büyük kol da rostov üzerinden grozny ve bakü gibi önemli merkezleri almak üzere güneye, kafkasya’ya girmişti. stalingrad’da ev ev, sokak sokak savaş devam ederken, 19 kasım 1942’de stalingrad’da savaşan alman 6. ordusu ve 4. panzer ordusunun her iki kanadına da düzenlenen (vatutin ve yeremenko tarafından) sovyet taarruzu ile 6. ordu’nun tamamı ve 4. panzer ordusu’nun bir bölümü stalingrad’da kuşatıldı.

    almanlar için stalingrad bir felaketti ama daha da tehlikeli bir durum oluşmak üzereydi. vatutin ve yeremenko, kafkasya’da savaşan alman ordularının arkasına dolaşarak yaklaşık 1 milyon alman askerini de bir “süper stalingrad” içine almak üzereydi. ancak karşılarında bu kez modern savaş tarihinin en büyük isimlerinden biri vardı: erich von manstein. manstein elindeki oldukça zayıf birliklerle, rostov üzerinde kapanacak olan sovyet kıskaçlarını körelterek, tüm alman ordularının kafkasya’dan kaçışına olanak verdi. böylece almanlar açısından tüm doğu cephesi çökmemiş ve savaş en az bir buçuk sene uzamıştı.

    almanlar 1941’de moskova savaşı’nı kaybettiği zaman, ıı. dünya savaşı’nı kendi şartları ile kazanamayacakları belli olmuştu.

    stalingrad yenilgisi almanlar’ın savaşı öyle ya da böyle kaybettiklerini gösteren bir dönüm noktasıdır.

    1943 temmuz’undaki kursk savaşı’ndan sonra artık almanlar açısından savaşın topyekûn kaybedileceği anlaşılmıştır.

    rokossovsky’nin gerideki üç ordusu kuşatılan stalingrad’ı temizledi. stalingrad’dan sonra bu kez rokossovksy tam 6 ordu ile bu kez kuzeybatı ekseninden taarruza geçerek, tüm alman güney ordular grubu’nu yeni bir “süper stalingrad” tuzağına düşürmeye çalıştı. sovyet zırhlı kolorduları kursk ve harkov’u alarak süratle dinyeper nehri’ne ilerleyip, tüm alman cephesini dinyeper nehri ve karadeniz arasında sıkıştırarak imha etmek üzereydi. ancak manstein sahneye yeniden çıkacak, tüm zırhlı rezervlerini ve alman hava gücünü toplayarak, harkov’dan dinyeper’e ilerleyen sovyet mızrak uçlarını kıracaktı.

    bu başarı hitler’i bu kez cephede bir çıkıntı haline gelmiş kursk’a taarruz ederek buradaki sovyet ordularını kuşatarak imha etme düşüncesine sevk etti. sovyetler bu tehlikenin erken farkına varmıştı ve çıkıntıyı muazzam bir şekilde takviye edip, çıkıntının arkasına rezerv ordular koymuştu. yapılan taarruzda kursk çıkıntısının kuzey bölümü rokossovsky tarafından başarı ile savunulacaktı. kursk taarruzu ile almanlar tüm zırhlı rezervlerini boşuna harcamışlardı. sovyetlerin kayıpları daha ağırdı ama sovyet sanayisinin kaynakları ve prodüktivitesi çok daha yüksekti. nitekim sovyetler kursk’tan sonra tüm inisiyatifi ele geçirmişti. sovyet karşı taarruzları tükenmiş almanları rahat bırakmayacaktı.

    sovyetler 1943 sonunda dinyeper nehri’ne ulaşıp, kiev’i ele geçirip, almanları güneyde iyice batıya itmiş, moskova karşısında vitebsk’te tutunan merkez ordular grubunun güney kanadını tamamen boşaltmışlardı. almanlar yeni sovyet taarruzunu bu noktadan bekliyordu.

    rokossovsky’e bu kez insanlık tarihinin en büyük askerî harekâtını planlama görevi verilmişti. hedef almanların güçlü merkez ordular grubu idi. bu ordular grubu önemli bir yenilgi görmediği gibi, iyi hazırlanmış savunma hatları üzerinde bekliyordu. üstelik halen kâğıt üzerinde de olsa başkent moskova’ya konumsal en yakın düşman gücüydü.

    planlama sırasında stalin ile sık sık gerilim yaşayan rokossovsky alman cephesinin iki kademeli yarma harekâtı ile kırılmasını önerirken, stalin tüm sovyet gücünün harekatın başında kullanılarak bir kerede alman cephesini kıracak stratejik darbenin en başta indirilmesinde ısrarcıydı.

    rokossovsky, alman savunmasına birden fazla noktada çekici vurmayı, sovyet tank rezervlerinin tamamını bir anda kullanmadan oluşacak taktik başarıları, rezervleri düşman cephesinde oluşacak zayıf noktalara konsantre ederek stratejik başarıya ulaşmayı hedeflerken, stalin başta balyoz ile alman savunmasını kırmayı hedefliyordu.

    ikisi arasındaki fark, bir beyin cerrahı ile demirci ustası kadardı. rokossovsky stalin’in planının cephenin en önündeki savunma hattını kıracağını ama daha gerideki esas alman birliklerinin, taarruzun gücünü anlayarak geri çekilerek tuzaktan kurtulacağını anlamıştı. tıpkı bir ağır sıklet boksörün rakibini bitirecek yumruklarını maçın başında atmaya çalışması ve rakibin iki adım geri çekilerek yumrukları boşa çıkarması gibi.

    rokossovsky’nin planı tukhachevsky ’nin “deep operations” askeri doktrinine dayanıyordu. plana meşhur napolyon dönemi rus mareşali prens pyotr bagration’ın ismi verilmişti. bu ismi önererek rokossovsky stalin’e bir nevi jest yapmıştı: her ikisi de gürcü kökenli idi.

    yoğun tartışmalar sırasında stalin, meşhur generaline yerini hatırlatmak için rokossovsky’nin elinin halini gösteren bir jest yapmıştı: stalin’in el hareketi odadakilere, rokossovsky’ nin yedi yıl önce işkenceler ile kemikleri kırılmış eli ve harap olmuş tırnaklarına dikkat çekmiş ama öbürü de istifini bozmamıştı.

    üç defa önerisi geri çevrilen generalin ısrarına devam etmesi üzerine, stalin hızla generalin üzerine yürümüş, elini bir anda bir pençe gibi karşısındakinin omzuna koymuştu. herkes donmuş bir şekilde, rokossovksy’ nin apoletlerinin söküleceğini beklerken, stalin generalin gözünün içine bakarak, önerisini kabul etmişti.

    alman merkez ordular grubunu yanıltmak için, rokossovsky bu orduların cephede oluşturduğu çıkıntının güneyine görünür şekilde 4 tank ordusu yerleştirdi. bu “balkon” gibi çıkıntının hemen altına yerleştirilen tank ordularını gören almanlar, zırhlı rezervlerini bu tank ordularının karşısına yerleştirdi. işte böylece merkez ordular grubu, doğudan batıya olacak bir sovyet taarruzuna karşı anlamlı bir zırhlı birlik rezervinden yoksun hale gelmişti.

    sovyet planı, alman merkez ordular grubunu orsha ve bobruisk arasında iki çeneli bir harekât ile sıkıştırıp, düşmanı ana lojistik merkezi olan minsk’e çekilemeden imha edecekti.

    harekât, yaklaşık 1,700,000 asker, 5,800 tank, 33,000 top ve 7,800 savaş uçağı ile gerçekleşti. harekât son derece başarılı olmuş, tüm alman merkez ordular grubu, minsk’e çekilemeden tuzağa düşmüştü.

    bu büyük başarı sadece cephenin merkezini çökertmemiş, kuzeyde baltık bölgesinde savaşan alman birliklerinin de kuşatılma tehlikesi oluşmuştu. almanlar courland hariç kuzeydeki birliklerini hızla çekerek doğu prusya’yı savunmak üzere konumlandırmıştı.

    imha olan alman merkez ordular grubu, sovyet orduları önünde savunulamayacak bir cephe bırakmış, sovyetler iki ay içinde neredeyse 800 km. ilerlemiş ve varşova önlerine gelmiştir. bu harekâtta imha olan ordular grubu ile alman kayıpları 450,000-500,000 kişiye ulaşmıştır. bagration, almanlar için stalingrad’dan çok daha feci bir felaketti ve savaşı en az bir yıl kısaltmış ve milyonlarca insanın hayatını kurtarmıştır.

    alman propagandası bu feci yenilgiyi yalanlaması üzerine minsk’in doğusunda alınan esirlerden yaklaşık yüz bin alman askeri, trenlerle moskova’ya getirildi. bunlar nizami bir şekilde sokaklarda yürütülerek alman propagandası çürütüldü.

    stalin bu inanılmaz zafer ile coşku içindeydi. rokossovsky mareşalliğe terfi ederken, stalin tarihe geçecek bir söz söylemişti: “benim bir suvorov’um (efsanevi rus general, alexander suvorov’u kastediyor) olmadı ama rokossovsky benim bagration’ım (prens pyotr bagration’ı anıyor).

    harekat bitiminde rokossovsky’nin bizzat yönettiği ordular grubu vistula nehri üzerinde, varşova’nın hemen güneyinde çok önemli bir köprü başı tuttu. bu köprü başı 6 ay sonra vistula-oder taarruzunun ana ekseni olacaktı.

    rokossovsky’e ocak 1945’de vistula-oder strateji taarruzunda, doğu prusya ve başkenti königsberg’i ele geçirme görevi verildi. berlin’e karşı taarruz komutası, politik sebeplerle rus asıllı mareşaller olan zhukov ve konev’e verilmişti.

    doğu prusya ve königsberg, alman başkentinin aksine muazzam bir savunma hattına sahipti: üç yüz yıl önceki klasik müstahkem mevkileri dışında, almanlar son iki yıldan beri kaçınılmaz son savunma için bu bölgeyi inanılmaz ölçüde takviye etmişti. rokossovsky ocak-nisan 1945 arasındaki dönemde bu muazzam savunmayı kıracaktı.

    ıı. dünya savaşı’nın en büyük müttefik mareşalinin hikayesi burada bitiyor. bu mareşal, ne bir amerikalı, ne bir ingiliz, ne de bir rus idi. ileride sovyet kuklası olan polonya’nın silahlı kuvvetlerinin başına geçtiğinde şu meşhur sözü söyleyecekti: “polonya’da rus olduğumu, rusya’da ise polonyalı olduğumu söylüyorlar!”

    belki de en inanılmaz sözünü 1941’de almanların sovyetleri paramparça ettiği dönemde söylemişti: “alman ordusu bir makine gibi. ama makineler de bozulabilir.”
    (alıntı- burak köylüoğlu)
  • 1896-1968. rus mareşali. çarlık ordusunda bir süvari astsubayı iken 1918'de kızıl orduya katıldı. stalinin orduyu tasfiye hareketi döneminde nkvd tarafından tutuklandı, işkence gördü ve hapse atıldı, fakat 1940 yılında tekrar tümgeneral olarak salıverildi. stalingradda kuşatılan 6.ncı alman ordusunun imhasında önemli rol oynadı. 1944 yılında mareşalliğe yükseltildi. 14-18 ocak 1945'de varşovayı ele geçirdi. almanyanın teslimini berlinde imzalayanlar arasında da yer aldı.
  • kadınların kendisine olan yoğun ilgisini duyan stalin'in kendisi hakkında "ne yapmalıyız ? imrenmeliyiz.." dediği general.
  • almanların merkez ordular grubunun tamamını imha eden bagration harekatının planlayan kişidir. sonrasinda ruslar berline kadar dort nala gitmişlerdir. büyük bir komutandır..
    (bkz: bagration harekatı)
  • savaşın kazanılmasında en az zhukov kadar pay sahibi olsa da polonya asıllı oluşu ve görüşleri nedeniyle hiçbir zaman hak ettiği değeri görmemiş, başarılı kumandan. savaş sonrası polonya'sının milli savunma bakanı.
  • önce rus imparatorluğu ardından doğal olarak sscb kızıl ordusuna bağlı bi askerlik geçmişi olan general. ilginç olan kısım ise bundan sonra. 2.dünya savaşı sonrası bu efsanevi komutan, polonya ordusuna katılmış hatta ordunun başına geçmiştir. yaklaşık 10 yıl sonra yeniden sscb ye katıldı ve orada da en üst düzeylere kadar yükseldi. kendi ifadesine göre rusya'da kendisine polonyalı suçlaması; polonya da ise rus suçlaması yapıldı.
  • twitter’da @temmuz1919 (lt.col.temmuz) hesabının fotoğrafını kullandığı polonya asıllı rus general. sscb’nin 2. dünya savaşı kahramanlarındandır.
  • babası polonyalı, annesi rus olan rokossovski 1896'da varşova'da doğmuştur. 1914'te gönüllü er olarak çarlık ordusuna girdi ve terfi ederek rusya'nın en eski ağır süvari alaylarından birinde en genç subaylardan biri oldu. iki defa yaralandı ve üç defa nişan aldı. 1917'de, ekim devrimi'nden sonra devrimin saflarına yine bir asker olarak geçti.
  • general mihail nikolayeviç tuhaçevski'nin fikirlerine bağlılığı dolayısıyla josef stalin'in başlattığı büyük temizlik'te işkence görmüştür. fin yenilgisinden sonra 43 yaşında bir albayken esaretten çıkarılır. kendisine yapılan tüm işkencelere rağmen josef stalin'in beklentilerinin aksine o'na ihanet etmez. büyük komutanlardan.
hesabın var mı? giriş yap