sunu
-
araştırırken buldum ki ingilizcede offer'ın kurban anlamı da var. tarkovski'nin kurban yani offret filmi artık daha iyi yerine oturuyor. kurbanı biz türkçede hala korkulası kanlı bir şeyden ibaret olarak kullanıyor ve deneyimliyoruz. oysa türkçedeki sunu, ingilizcedeki offer, kendinden vermek, kendiliğinden ve minnetten vermek olarak başka oyluma sahipler. (offer'ın öneri anlamı ayrı bir tarafı.)
"oğlan sütten kesildiğinde tanrı ibrahim'e "ishak'ı, sevdiğin biricik oğlunu al, moriya bölgesine git ve onu yakmalık sunu olarak sun" diye emretti (gen. 22:2)." melissa mohr - küfür etmenin kısa tarihi
(bkz: sunak), sunmak
(bkz: sunuş), sunum
(bkz: sungu), sungun
(bkz: kurban), offret
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap