sunmak

• arz etmek. halka açıklamak
  (bkz: sunucu)
• (bkz: ikram)
• ing; provide
• kedi köpek gibi hayvanların yiyeceğe burnunu uzatması, dokunması.. bilhassa yaşlılar bu sözcüğü sıkça kullanır.
• sekillendirme ile binbir cesit kiliga sokulabilen sozcuk, davranis.
  onunla her yola cikmak mumkundur. istedigini yapabilme ozgurlugunu de sunar.
  sayisiz alis-veris yasar oznesi ile. hatta karsiliksiz esirgemeyendir.
  sattiginin ne oldugundan ziyade nasil sattigi muhimdir zira imkansiz gibi gozuken koklu bir degisim dahi mumkundur sayesinde.
  laf cambazligindan mahrumiyet, iplerin elden gidecegi anlamina gelmez. cambaz bakidir ve harekete gecirildigi an, kendi haline birakip, becerisini izlemek uzere kenara cekilmek kafidir.
• hiç bilinmeyen bir anlamı kaybolmak üzere ve çok eskimiş de olsa fethiye'de mevcuttur: sun etmek, yani üstüne doğru yürümek, saldırmak. bir yakın sözcük de bulunmak, aynı şekilde tahmin edilmeyecek kullanımı olmaları da ortak.
  
  burada vermekle ilgili al, buyur, işte anlamındaki meh de anılmalı.
  
  (ilk giri tarihi: 26.1.2014)
  
  (bkz: sunu/@ibisile), sunak