sungu
-
sungu*
atlası farklıdır hayatların
taşların, kumaşların
imlaya gelmez büyünün tuttuğu yer
kiminde mürekkep giysi
kiminde mühür mumu
kalbin esrarından korkan
ölümün giziyle yetinir
gelir kumların örttüğü zaman
yılan sokar öyküsünü
anlatılmaz
başka dildeki zehir
eksilir kelimelerle
odalarda birikir
sunağı farklıdır hayatların
murathan mungan, omayra -
"dudak payımdır
seninkisi
düşükse bir de,
o an
bir of çektirir ki
dudağım kalkmaz olur
o dağlara bedel" -
-
fransa'da küçük bir kasaba olan bayonne'da köylüler cephaneleri bitince,
bıçaklarını tüfeklerinin ucuna takarlar ve harbe öyle devam ederler.
böylece süngü denen şey ortaya çıkar ve adını da bu küçük kasabanın isminden alır
(bkz: bayonet) -
aynı zamanda muş merkeze bağlı bir köy.
-
"... saygıdeğer babası ve öbür öğretmenleri, bilge brahmanlar bilgeliklerinin en büyük ve önemli kısmını kendisine sunmuş, kendi feyizlerini onun beklenti içindeki testisine akıtmışlardı ama siddhartha testinin bir türlü dolmadığını, aklının bu kadarla yetinmek istemediğini, ruhunun dinginliğe kavuşup gönlündeki açlık ve susuzluğun giderilemediğini sezmeye başlamıştı. kutsal suyla yıkanmak iyi, güzeldi ama suydu yıkanılan nihayet ve su günahlardan arındırmıyordu, manevi susuzluğu dindirmiyor, yürekteki sıkıntıyı silip atamıyordu. tanrılara sunulan sungulara ve yalvarıp yakarmalara söz yoktu, ama bu kadarcık mıydı hepsi? sungular mutluluk getiriyor muydu? "* *
-
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap