aynı isimde "the red pill (video oyunu)" başlığı da var
8 entry daha
  • (bkz: fear leads to anger)

    kopernik çıkıp da "biz olayı yanlış anlaşımız, güneş dünyanın etrafında değil, dünya güneşin etrafında dönüyor," dediğinde; galilei çıkıp da "dünya düz değil, yuvarlak," dediğinde ikisinin de ilk duyduğu koca bir hassiktir olmuştur. ama gerçek er ya da geç ortaya çıktı. zaman ve bilim ikisini de haklı çıkardı.

    red pill felsefesi ile ilk tanıştığınızda "yuh ulan" diyor, "o kadar da olamaz" diyorsunuz ama zaman size bağırta bağırta bu öğretilerin doğruluğunu ispatlıyor. göreceksiniz şimdi bağıra bağıra bu gerçekleri itiraf edemeyenler, zamanı geldiğinde anıra anıra red pill ve öğretilerinin doğruluğunu sayıklayacak. şimdi inkar edenler, ilerde sike sike biz ne malmışız diyecek.

    evet, burada yazılanlar korkunç. ilk başta hazmetmesi insana çok ağır geliyor ama bu berbat gerçek sen kötü hissediyorsun diye değişmeyecek. sırf kilise dedi diye güneş dünyanın etrafında dönmeye nasıl başlamadıysa, son 50-60 yılda yaşanan teknolojik ve sosyal gelişmeler de solipsizmi, hipergamiyi veya briffault'un kanununu değiştiremeyecek.

    hiç "yok o kadar da değildir," diyerek pazarlığa girmeyin, arkadaşlar. kadınlar, the red pill'dekilerin dediği gibi, adeta birer duygusal teröristler ve teröristlerle pazarlık masasına oturulmaz. onlara kendi kurallarınızı dayatacaksınız, ya o kurallar içerisinde yaşayacaklar ya da siktir olup gidecekler.

    zamanın başlangıcından beri kadın fiziken zayıf olduğu için hayatta kalmasını sağlayacak ortamı kendisine sunacak bir erkeğe muhtaç olmuştur. ama öyle sıradan, basit bir erkeğe değil, güçlü bir erkeğe ihtiyacı vardır. bu erkek ava çıkmıştır, alet edevat geliştirmiştir. kısacası mantığını kullanmıştır. karar alırken aklına başvurur. kadınlarsa yaratılışları gereği bunların hiçbirini yapamadıkları için duygularının esiri olmuşlardır. kadınlar duygularının götürdüğü yere giderler, mantıklarına başvurmak akıllarına ancak son noktaya vardıklarında gelir ve kendilerini buldukları bu konum için bir kılıf uydururlar.

    deli adamı sevmek cesur kadın işidir başlığı mesela bu kılıfa mükemmel bir örnektir. her aklı başında insan evladı kendi hayatını, sağlığını riske atacak biriyle ilişkiye girmemesi gerektiğini bilir. bu tarz bir ilişkiye girmek cesaret değil, kerizliktir. ancak kadınlar duygularının esiridir ve kendilerinde heyecan uyandıran erkeğin peşinden o erkek azılı bir suçlu bile olsa giderler. ardından aşkım için yaptım, sevdim gözüm görmedi derler. çünkü kendilerini iyi hissetmek, kendilerini haklı çıkarmak zorundadırlar, yaptıkları davranışın onaylanmasını isterler.*

    alın size cesur* kadın örnekleri:

    şekil 1 a
    şekil 1 b

    bu örnekleri çoğaltabiliriz ancak hepiniz kadınların bu eğilimini zaten biliyorsunuz, kadınların efendi adam yerine piç tercihi başlığında içinizi döküyorsunuz. peki bu piçler kadınlarda nasıl heyecan uyandırıyorlar?

    red pill goggles are on

    bir kere kadınlar bu piçlerin umurunda değil. bu piçler önce kendilerini, yalnızca kendilerini düşünüyorlar, dolayısıyla da kadınlar tarafından sömürülemiyorlar. heyecan kadının manipülatif doğası manipüle edilemeyen birine denk geldiğinde başlıyor. bu durum kadınlarda feth edilmesi gereken bir hedef haline dönüşmenize neden oluyor. her erkek hayatının bir döneminde "challenge arıyorum," diyen bir kadınla tanışmıştır. hah işte o challenge arıyorum dedikleri şey işte, manipüle edemeyeceği bir erkek aslında. onun basit oyunlarına, yalanlarına kanmayan, yaramaz davranışları için onu terbiye eden baba figürü gibi bir erkek.

    bu ufak yalanlara, manipülasyonlara günlük hayatta çok karşılaştığım bir örnek vereyim. mesela kızla tanışıyorsun, aradan biraz zaman geçiyor ilişki biraz ilerliyor. kız bir anda ilk tanışılan yeri ve zamanı unutmuş gibi yapıyor, "o gün benim mor bluzum vardı üstümde galiba, ay hatırlayamadım şimdi," diyorlar. halbuki yeşil giymişti mk, sen de bunun farkındasın polis de bunun farkında. niye birbirimizi kandırıyoruz? ama oyun böyle oynanıyor işte. sen orada "yok ya, iyi hatırlıyorum yeşil olanı giymiştin," dersen sıçtın. senin kadınla ilgili detayları hatırlıyor oluşun, kadına kendini kaptırdığının bir göstergesi oluyor ve kadının gözünden bir parça düşüyorsun. kız da bal gibi biliyor o gün hangi bluzunu giydiğini, hatırlamıyorum diyerek sana bir yem atıyor, sen de "hatırlıyorum," diyerek yemi havada kapıyorsun, oltaya geliyorsun. onun yerine "valla hatırlamıyorum, o sırada ben seni çıplak hayal ediyordum," desen olay tatlılıkla çözülecek, bu gerzekçe testi ciddiye almamış ve sınıfı geçmiş olacaksın. kız "ayı," diyecek sana, omzuna zayıf bir yumruk atarak gülecek. sen de güleceksin, geçecek.

    bomboş muhabbetler amk. bomboş. ama gerçek bu.

    (bkz: the red pill/@smit)
2543 entry daha
hesabın var mı? giriş yap