7 entry daha
  • kökeninin anadolu olma ihtimali olan dil ailesidir. dün ve bugün bu konuda iki adet haber yapılmış. bbc ve nature gibi iki kuruluşun bu kadar yavan haber yapmasını son derece anlamsız ve şaşırtıcı buldum açıkçası. şu haberde "ingilizce'nin ana vatanı anadolu" denmiş. doğru sayılabilir tabii. ama bu bilgi kesinlikle yeni değil. amerika'yı yeniden keşfetmiş bbc. kaldı ki colin renfrew'in çalışmalarını bilirim, bu adam bunu yıllardır söylüyordu. şimdi olan nedir, birileri eskiçağ tarihi için hala tartışmalı olan gen haritası yöntemini kullanarak bunu desteklemeye çalışmış. "dillerin dna'sı karşılaştırıldı" diyor. meeh.*

    financal times da bunu haber yapmış. sonra bbc, sonra da nature. iyi de bunu biliyorduk zaten biz. işin asıl ilginç tarafı da şu;

    haber teoriyi anlatamamış bile. bu teori, yani hint-avrupa dil ailesi'nin kökeninin anadolu olduğunu söyleyen teori bunu hititçe'ye dayanarak savunur. hititçe, bilinen ve yazıya geçirilmiş en eski hint-avrupa dilidir. hatta sadece hititçe değil, hititçe ile alakası ve akrabalığı bulunan luvi, pala ve pelasg dilleri de hint-avrupa dilidir ve özellikle luvice'nin m.ö. 3000'lü yıllara kadar gittiği bilinmektedir. bu teorinin olayı budur. hititçe ve luvice. bu iki dil de anadolu kökenli olduğu için hint-avrupa dilleri'nin kökeninin anadolu olduğu düşünülmüştür ve yıllardır geniş bir çevre tarafından kabul görmüş mantıklı bir teoridir. ancak haberlerin hiçbiri bu bilgilerin hiçbirinden bahsetmemiş. haberler baştan aşağı yanlış yapılmış yani. ilginç.

    nature'un şu haberi ise tamamen komedi. "a turkish origin for indo-european languages" diyor. yuh! ne türk'ü lan? adam anadolu'nun hint-avrupa dilleri'nin doğduğu yer olduğundan bahsetmiş, sen gidip türk diyorsun. m.ö. 3000 ile 1000 yıllarından bahsediyoruz. türk topluluklarının buraya gelmesinden 4000-2000 yıl önce. galiba dünya üzerinde "anadolu'nun oldum olası türk toprağı olduğunu zannedenler" sadece türkler değil. şaka gibi. işte bilimi sen gazetecinin eline verirsen açıklasın diye, bu olur.

    bir de eğer götüme girmeyecekse bu araştırmayı yapan yeni zelandalı bilim adamlarında da sorun var galiba. 21. yüzyıldayız hala gen araştırması falan yapıyorlar dil bilim için, antik diller için. hala birileri bunu kabullenmek istemiyor ama (inanmak demiyorum çünkü bilimsel bir gerçeğe inanmazsınız, onu kabullenirsiniz) dilbilim için bu tarz gen haritaları çıkartmak, dna incelemek, evrimsel biyoloji yöntemlerini kullanmak falan tamamen çökmüş ve kıymeti harbiyesi kalmamış yöntemlerdir. bu iş böyle yapılmaz, yıllar süren etnolojik araştırmalarla ortaya çıkartılır. buna rağmen kesin şeyler söyleyemezsiniz. şimdi gelmişler dillerin dna'sı gibi bir kavramla "biz bir teori bulduk" diyorlar. dillerin dna'sı falan olmaz. bazı dilbilimcilerin gen kökenli araştırmalara rağbet etmesi de bütün bir bilim camiasının bunu kabul ettiği anlamına gelmez. antik dönemler ile ilgili gen kökenli araştırmaların hiçbir doğruluğu yoktur, kanıtlanamaz. bu araştırma yöntemi kabul edilse dahi, eskiçağ bilimleri, tarih, arkeoloji, etnoloji, etno-arkeoloji, antropoloji gibi disiplinler tarafından doğrulanmadığı sürece, biyoloji temelli bulguların hiçbir değeri yoktur.

    şimdi ne o teoriyi sen buldun, ne de doğru bir yöntem kullandın. ne olacak şimdi?* 21. yüzyıl sosyal bilimi entisite kavramına biyolojik değil, sosyolojik bir olgu olarak bakmaya başlamışken; ve ırk kavramının varlığını tartışmaya açmışken, etnik köken üzerine genetik araştırmalar yapılması yaman bir çelişkidir. bir de hititçe ve luvice'den de hiç bahsetmemiş. bu konu kronolojik olarak tamamen eskiçağ tarihi ve arkeolojinin konusu. ama söz konusu araştırmada ortaya atılan varsayımı destekleyecek arkeolojik ve tarihsel bilgilere başvurulmamış, buna değinilmemiş bile. neyin kafası anlamış değilim. disiplinlerarası bilim böyle işlemez. okyanus çarpıyor herhalde.

    son olarak, bugün sözlükte biraz kafa karışıklığına da yol açmış bu haberler. güneş-dil teorisi başlığında bakınız verilmiş. hürriyet'in haberinde de "güneş dil teorisi doğru mu?" gibi bir alt başlık açılmış. ya sabır diyorum. güneş-dil teorisi ile bütün bu bilgilerin hiçbir alakası yoktur aslında. güneş dil teorisi sümerce, kafkas dilleri (hurrice gibi) ve türkçe'nin kökenleriyle ilgilenen ve anadolu'nun bilinenden daha eski bir türk vatanı olduğunu iddia eden bir teoriydi bir zamanlar. hatta hint-avrupa dilleri'nin altay kökenli olduğunu iddia etmişliği bile vardır. ama çöktü ve unutuldu. konusu da tekrar açılmadı. şimdi gelip bu haberleri bu başlığa yazmanın manası da yok yani. böyle söyleyince bu entry'yi girmem de mantıksız göründü ama neyse. konuya biraz açıklık getirdik, iyi oldu. yani naçizane diyeceğim şudur ki, gazetecilik kuruluşlarından bilim öğrenmek gibi bir gaflete düşmeyiniz. aman.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap