8 entry daha
  • ana temasının rastlantılar olduğu bir paul auster romanı. bu romanda hayatındaki bir dizi talihsiz rastlantıya rağmen hayatta kalmayı başaran ve sonuçta yeni bir başlangıç yapan marco stanley fogg'un maceraları anlatılır. bir öksüz olan marco, parasızlık nedeniyle central park'ta yaşamak zorunda kalır ve şans eseri arkadaşları onu kurtarırlar. romandaki döngüsel olay örgüsünün ilerleyen safhalarında, soy ağacındaki taşların yerine oturmasından sonra marco'nun benliği yeni bir anlam kazanır. baba figürü hususunda oldukça hassas olan auster'ın bu romanında büyükbaba, baba ve oğul arasındaki ilişkiler tüm çarpıcılığı ile ele alınmıştır. auster'ın yaptığı betimlemelerin romanın şiirsel havasında oldukça büyük bir katkısı vardır ve özellikle ayın binbir türlü metaforik anlamı insanı düşünmeye ve çoğu zaman gülümsemeye sevkeder. ayrıca, bazı karakteler açısından diğer romanlarına yaptığı göndermeler de cabasıdır. elbette bunları anlayabilmek için diğer romanlarından en azından birisini, örneğin in the country of last things adlı romanını okumuş olmak gerekir. bunun yanında, sadece diğer romanlarına değil, diğer sanat eserlerine, en önemlisi blakelock adlı ressamın moonlight adlı resmine yaptığı göndermeler de vardır, satır araları gözden kaçırılmamalıdır.
33 entry daha
hesabın var mı? giriş yap