• ilhanli vakanuvisi, hulagu hanın musluman danisman ve tarihcisi. mogollarin batiyi isgallerini, alamut kalesinin ve ismaililigin yikilisini o kaydetmistir. ayrica alamut kalesi ele gecirildikten sonra kutuphaneyi elden geciren, kuranlari, bilimsel ve felsefi eserleri ayirarak gerisini yaktiran da odur.
  • moğol devlet adamı ve tarihçisi.

    tarih-i cihangüşa adlı eserinde moğol istilasının korkunçluğunu detaylı bir şekilde tasvir eder ama bunu istilanın çıkışını haklı nedenlere dayandırmak suretiyle yapar. bununla aslında cengiz han ve haleflerinin meşruiyet tezlerini yazmıştır.

    resmi/maddi istila sebebi: elçi olarak gönderilen tüccarların intikamını almak. cüveyni, yıkımların, kıyımların, ülkelerin viran olmasının, insanların perişan olmasının sebebini moğolların öne sürdüğü bu ucuz resmi görüşe bağlar. bağlamak zorundadır. istilanın tüm felaketlerini harezmşahlar'a yükler ve harezmşah sultanı muhammed'i ve devletini bu istiladan ötürü mahkum eder.

    istilanın meşruiyeti için dini/fikri zemin: cengiz han'ın ağzından söylenen: "eğer siz büyük günahlar işlememiş olsaydınız, tanrı benim gibi bir azabı size indirmezdi" halktan birinin ağzından söylenen: "sus sus, bu allah'ın bize karşı hoşnutsuzluğunun işaretidir."

    cüveyni'nin eserinde ortaya koyduğu bu tablo bahsettiği felaketler kadar acı.

    cengiz'in öfkeden gözlerinden yaş gelmiş de, tepeye çıkıp üç gün öfkesiyle baş başa kalmış da, intikam yemini içmiş de...
  • 13. yüzyılda moğol hükümdarı mengü han'ın karakurum'daki sarayında bizzat yaşamış olup hülagü zamanında 20 yıl bağdat valiliği yapmış olan iranlı tarihçi.

    tarih-i cihanküşa adlı eserin yazarıdır.
  • dünya fatihi'nin tarihi kitabının yazarı tarihçi, moğol istilaları hakkında en önemli kaynaktır.
  • sivas'taki çifte minareli medrese'nin kurucusu.
  • “halk, köpektir. köpeğini yarı aç tut ki seni takip etsin.”
    cüveyni
  • eşari kelamına te'vili ilk kez sokan alim. hani müteşabih sıfatlara mana verme meselesi. ama cüveyni son eseri olan el-akidetü'n nizamiye'sinde bundan vazgeçmiş, yaptığına pişman olmuş ve ölürken, "kocakarıların akidelerinden ayrılmayın, ben nişabur kocakarılarının akideleri üzerine ölüyorum." demek suretiyle eski kelamcıların yoluna bağlılığını ifade etmiştir.
  • cüveyni aynı zamanda çok iyi bir dil bilimcisiydi.. (bkz: martin heidegger) ve (bkz: ludwig wittgenstein) gibi modern dil bilimcileri dilin insanın evi olduğunu; dilin kişinin hayal dünyasını, düşünsel dünyasını dolayısıyla herşeyini sınırlandığını iddia etmektedirler. dil olmadan hiç bir şeyin ifade edilemeyeceğini hatta idrak edilemeyeceğini savunurlar. eş‘ariyye kelamcılarından cüveynî, insanın hakikati bir dil olmaksızın idrak edemeyeceğine yönelik bir iddiaya getirilen itirazı özetle şu şekilde dile getirir: akıl yürüten kimse bu süreci düzgün bir şekilde işletirse bilginin hakikatini elde eder. sonrasında eğer doğru bir ibare bulursa bunu tanımlar. eğer buna elverişli bir ibare bulamazsa hakikati sadece idrakle yetinir. ibarenin tanımlamaya tam oturmaması zarar vermez. zira bir şeyin hakikatini idrak eden herkes onun tanımını ifade eden düzgün bir ibareye sahip olmak durumunda değildir. "dillerin tümüyle bir tarafa bırakılıp terk edildiğini ve ibarelerin tamamen silinip yok olduğu varsayılsa bile akıllar aklın idrakine konu olan şeyleri tek başına idrak edebilir. örneğin bu durum şu şekilde açıklanabilir: akıl sahibi bir kimse misk kokusunun idrak eder. fakat buna dair bir ifade oluşturmak istediğinde bulamayabilir." bkz. el-cüveynî, el-burhân fî usûli’lfıkh, thk. abdülazîm ed-dîb (katar, 1399), 120-121; cüveynî’den aktardığımız bu örnek, o dönemde kelâmcılar arasında insanın bir dil olmaksızın bir şeyi idrak edip edemeyeceğinin tartışıldığını göstermesi açısından önem arz etmektedir.
  • farsça kaleme aldığı tarih-i cühangüşa aldı kitabı türk adının geçtiği ilk yazılı belge olan orhun yazıtları hakkında bilgi veren ilk eserdir. üç cilt yazılan bu eser ayrıca ilhanlılar ve moğollar hakkında da önemi bilgiler verir.
  • ilhanlı moğollarında yüksek makamlarda bulunmuş olan bir aile. abbasilerdeki bermekiler, osmanlılardaki köprülü ve çandarlı gibi. bu aile moğollar’ın, orta doğu’da idari sistemini kurmasında başrolü oynamışlardır. içerideki düşmanları sebebiyle bir süre sonra gözden düşürülmüşler ve ilhanlı devleti çöküşe geçmeye başlamıştır.

    öncelikle cüveyni deyince akla şemseddin cüveyni ve ata melik cüveyni * gelmelidir. şemseddin cüveyni, müslüman bir harezmli’dir. moğollar’ın etnik kitlelere olan hoşgörüsü(?) ve liyakata verdikleri önemi kendisinde görmek mümkündür. küçük yaşlarda, babası tarafından iyi bir eğitim almış olan şemseddin cüveyni, moğol tarihi denilince belki de akla gelen ilk kişi olan ata melik cüveyni’nin kardeşidir. 1263 yılında ilhanlı hükümdarı hülagu’nün baş veziri seyfeddin bitikçi’nin idam edilmesinden sonra baş vezirliğe gelmiştir. harikulade eserler olan tarih-i cihan güşâ ve câmi‘u’t-tevârîh’te, şemseddin cüveyni’den övgüyle bahsedilir: adil, cesur ve donanımlı. şunu da belirtmek gerekir ki, şemseddin cüveyni, islam’ın sünni mezhebindendir. batıni hareketlerin ve fikirlerin yaygın olduğu o dönem orta doğusu’nda bu önemli bir ayrıntı olacaktır.

    hülagü, ismaili liderlerini öldürtüp kafası rahatladıktan sonra birtakım atamalar yapar. bu ilhanlılar’ın, bürokratik olarak yaptıkları ilk atama olarak bilinir. oğlu abaka’ya horasan, ırak’ı; anadolu’yu pervane’ye verir. işte, şemseddin cüveyni de bu ilk atamalarla baş vezirliğe yükseltilir ve öldürülmesine kadar sürecek olan görev süresi başlamış olur. hülagü, 1265’te ölünce yerine oğlu abaka, han olur. cüveyniler de yaptıkları başarılı işlerle dikkat çekmeye başlar ve cepleri de dolmaya başlar. birçok kaynağa göre özellikle emlaklardan * iyi kazançları olduğu belirtilir. sürekli artan kazanç ve akrabalarını önemli yerlere getirmesi moğollar’da birtakım sorunların başlamasına sebebiyet verecektir. abaka da başkenti bağdat’tan tebriz’e taşır. şemseddin cüveyni, iyi söz söylemede ve nutuk çekmede oldukça başarılıdır. kaynaklar; onun ağzından çıkan her şeyin bir ferman gibi karşılandığını ve uygulandığını belirtir. sanatçılarla iyi anlaştığı * ve onları ağırlamaktan memnun olduğu ifade edilir. cüveyniler’in artan popülerliği aynı zamanda ilhanlı devletinin en güçlü zamanlarına denk gelir. yani yapılan işlerle devlet rayına oturmaya başlar.

    1277’de moğollar, elbistan savaşı’nda, memlük devleti’ne kaybeder. ölen moğol askerlerini gören abaka çılgına döner ve anadolu’nun talan edilmesini ister. bu esnada, baş vezir şemseddin cüveyni, anadolu halkının başına gelecekleri bildiği için birkaç şehri satın alır/emlak gibi. * yağmalanacak şehir bulmakta zorlanan abaka ve çılgın adamları, sivas’ı tarumar ederler. (1271-72’de cüveyni, sivas çifte minareli medrese için talimat vermiştir.) elbistan’daki faciayı bir türlü unutamayan abaka, anadolu’daki noyan’ı pervane’ye gözünü diker, onun memlük ile işbirliği içinde olduğunu ve arkasından sürekli işler çevirdiğini belirtir. akabinde sadece pervane değil tüm ailesi de öldürülür. pervane’nin cesedi de parçalanır. (moğollar’ın, yöneticilerine uyguladığı tipik bir politika. sanıyorum ki, intikam alma korkusundan kaynaklanıyor.)

    anadolu’nun talan edilmesi olayında pek fazla bir şey yapamamış olan şemseddin cüveyni, sakinleşen abaka han tarafından anadolu’ya gönderilir, yakıp yıkılan yerlerin tamir edilmesini en azından anadolu halkının gönlünün alınması için. sadece halkın gönlünü almamış, o zamanlarda anadolu’da olmayan tamga vergisini de yürürlüğe koymuştur. * temel amaç, sarsılan ekonomik düzeni tekrar toparlamaktır. görüldüğü üzere moğol hakan/hanları yakıp yıktıkları yerleri toparlayacak bir vezire sürekli ihtiyaç duyarlar. idari ya da ekonomik açıdan pek düşünmez moğol hanları. yıkıp geçerler. cüveyni, çıkan birkaç isyanı da bastırır ve anadolu’yu nispeten düzene sokar. moğol kasasına kısa sürede paralar tekrar akmaya başlar. uzun yıllar süren görevden sonra şemseddin cüveyni’nin ayağını kaydırmaya çalışan ya da fırsat kollayan rakipleri ortaya çıkar. bu rakiplerden en bilineni ise mecdü’l mülk yezdi’dir. yezdi, o zamanlar han olmayan * argun ile yakın temasa geçer. argun’u sürekli cüveyniler aleyhine kışkırtır. yezdi-cüveyni rekabetine artık moğol hanedan üyeleri de katılmaya başlar. ilhanlılar’ın düşüşe geçmesi sonradan anlaşılacaktır ki cüveyniler’in gözden düşürülmesiyle aynı senelere paralel gelir. yezdi denilen zat, cüveyni’nin oğluna –sanıyorum- eğitim vermiş oradan da yükselerek cüveyni tarafından hizmetine alınmıştır. yani cüveyni’nin kuyusunu kazan, o’nu tanıyan bir kişidir. yezdi, bir gün şemseddin’in kardeşi ata melik cüveyni’nin, memlük ordusu hakkında sağda solda bir şeyler söylediğini duyar. bunu da koz olarak kullanır, içimizdeki irlandalılar, diyerek abaka han’a koşarak durumu izah eder. toplanan meşveret meclisinde, ata melik cüveyni hakkında yeterli iddia olmadığı için bu dava düşer ama artık cüveyniler mimlenir. abaka’dan istediğini alamayan yezdi bu sefer şehzade argun’a yazar. şemseddin cüveyni’nin, memlüklerle irtibat halinde olduğunu ve de kardeşi ata melik cüveyni’nin, bağdat’ta krallar gibi yaşadığını ballandıra ballandıra anlatır. bununla da yetinmez yezdi. şemseddin cüveyni’nin, sivas’ı kendisine verdiğini bunun da susmasını sağlamak için olduğunu belirtir. zaten yukarıda da söylediğimiz gibi argun, cüveyniler’i gözden çıkarmıştır. sadece tahtının sırasını beklemektedir. doğal olarak bizim cüveyniler’i bir telaş sarmaya başlar. abaka yine bir şeylerden işkillenerek şemseddin’in tüm yardımcılarını toplatır, sorguya çeker. okun artık yaydan çıktığını gören şemseddin cüveyni de, olcay hatun’a başvurur. olcay hatun da, buyruklar göndererek cüveyni’ye dokunulmaması ister. cüveyni bu sefer yırtar. fakat 1279’dan itibaren artık kendisiyle eşit bir makama çıkartılmış olan yezdi ile görevini sürdürür. yezdi durmaz, bağdat’ı yöneten kardeş ata melik cüveyni’ye* tekrar sarar. abaka han, onu, 1281’e kadar bağdat’ta zindana atar. ata melik cüveyni, zindandan çıktıktan sonra yezdi’nin hala üstüne gelmesi üzerine artık –sanıyorum ki- kardeşiyle irtibatını artırır. (moğollar’ın huyunu suyunu en iyi bilen kişiler olan cüveyniler bu işin sonunun tüm ailenin katline kadar gideceğinin farkına varmış olsalar gerek. yine de şemseddin’in otoritesine güvenerek işleri düzeltebileceğini görmekteyiz. kardeş ata melik ise artık emin gibidir olacaklardan ve sürekli kaçmaktadır artık.)

    abaka han ölünce yerine ahmet teküdar geçer. bu dönemde de şemseddin cüveyni görevine devam etmektedir. han teküdar zamanında karakurum’dan buyruk gelir, ata melik cüveyni’nin katledilmesi işinin bir an önce yapılmasına dair. zindana bir kez düşmüş olan ata melik cüveyni artık bağdat’ı yönetmeyi çoktan bırakmıştır ve naipleri görevlerini, onun yerine sürdürmektedir. ata melik cüveyni’nin de çok masum olmadığını ve biraz da kaşındığını belirtmek gerekiyor. moğol hakimiyetindeki bir bölgenin valisi olarak görev yerini terk etmek başlı başına zaten idamdır. o sıralarda yezdi, 1281 aladağ yolunda öldürülür ve parçaları çeşitli vilayetlere gönderilir. sanıyorum ki, en güçlü rakibinin öldüğünü gören (belki de öldürülmesini cüveyniler sağlamıştır, kaynaklar o konuda ses vermiyor.) şemseddin cüveyni, kardeşi hakkında verilmiş idam kararına karışıyor. bir süreliğine ata melik cüveyni’ye elleşilmiyor, karakurum'dan gelen buyruğa rağmen. *

    şehzade argun, han olan ahmet teküdar’a; babası abaka han’ı şemseddin cüveyni’nin zehirlediğini belirterek cüveyniler’e olan nefretini gösterir. han ahmet teküdar da, bunu küfür sayıyor olsa gerek, onunla savaş meydanına çıkar ve şehzade argun bu savaşı kazanır. artık cüveyniler için kıyamete beş dakika kalır. baş vezir cüveyni, hemen birkaç nökeriyle birlikte isfahan yoluna düşer. çölü geçerken isfahan valisinin de onu, argun’a verebileceğini düşünerek kum’a yönelir. kutsal meşhed’e * sığınır ve yazgısını bekler. argun, han olduktan sonra cüveyniler’i yakalamak için olsa gerek bir af çıkarır. doğal olarak cüveyniler’den nefret eden tipler, yeni han’a, onları kötüler durur. netice olarak kendisinden hiç hazzetmeyen emir buka’nın huzuruna yargılanmak için çıkarılır. yargılanma sebebi olarak da, han argun’a karşı devrik ahmet teküdar’ı teşvik etmek, olarak geçer. emir buka’ya “benim nakit hiçbir şeyim yoktur. çünkü cahiller gibi altını yerin altına saklamıyordum. elime geçen her şeyi değerli emlâka yatırdım. şimdi benim adıma mevcut olan birkaç eşya değerlen dirildiğinde bin dinar bile çıkmaz, diye haber göndermişti. daha sonra buka’nın katına, ey emîr buka etme! padişaha vezir öldürtmeyi öğretme. çünkü yakınen bilmen gerekir ki eğer bugün beni öldürürlerse çok uzun sürmez seni de öldürürler.” dediği ifade edilir.

    argun han, şemseddin cüveyni’nin elindeki tüm mal varlığına çökmek için olsa gerek elindeki tüm mallarını sattırır. hatta cüveyni kurtulmak için dostlarından borç alır. alacağını alan argun han, katlini onaylar(1284). kardeşi ata melik cüveyni ise iddialardan dolayı –ya da büyük bir korku- 1283’te hastalanarak ölecektir.

    özetle; şemseddin cüveyni iki yıl hülagu han, on yedi yıl abaka han ve iki yıl da ahmet teküdar han zamanında olmak üzerek toplamda 21 yıl baş vezir olarak görev yapmıştır. serçe parmağıyla ilhanlı devletininin bürokrasisini yönettiği ifade edilen cüveyni, oğulları ve yakınları katledilmiştir. cüveyniler’i özellikle şirazlıların çok sevdiği ve ölümleri üzerine birçok mersiyenin yazıldığı belirtilir. büyük iran şairi sadi’nin, şemseddin cüveyni’ye ‘baba’ dediği ifade edilir. son olarak cüveyniler’in öldürülmesi, ilhanlı devletinin de işlerini bozmuş ve kısa sürede teklemeye başlamışlardır.

    *
    *
    *
hesabın var mı? giriş yap