pervane
-
dolapta pirincin, nohutun bozulmasi sonucu dogal yollardan tureyen bir bocek. eger bu boceklerin uretim yerini bulamazsaniz evi basarlar, kurtulmak imkansizlasir.
-
-
uçak, gemi gibi taşıtların itiş gücünü sağlaması, çeşitli nedenlerle hava üflemesi için kullanılan (vantilatör, türbo) dönen alet.
-
-
ben balarısı gibiydim senden önce
bak pervanelere döndüm seni görünce
yana yana kül olsam her an
yine de senden ayrılamam
yoluna adadım ömrümü ben
sensiz olamam...
diye devam eden ozdemir erdogan ın cok hos bi parcasının adı.. -
murat çelik'in ikinci solo albümü seyyah'ın kapanış parçası...
''bakışın düştü, içim lal oldu
dudağımdan bal eyledim
gönlüm saz oldu
gözlerin bir ateş
ben pervaneyim
bıraktım kendimi
ateş gül oldu
gözyaşlarım tenine
bir çocuk bıraktı
kaybolan neydi ki
beni böyle ağlattı
ben bende değilim ki
ben sendeki beni sevdim
bana senden gelen acıyı
gönlüme zikir eyledim'' -
bir kerime nadir romanı.
-
farsca da hem kelebek ve hem de turkce de kullandigimiz döner bir kollu alet anlamina gelen kelime.
-
uzun uzun çalan*, çaldıkça da yürekleri dağlayan bir ross daly ve djamshid chemirani eseri. 1995 tarihli "an-ki" isimli albümde yer alıyor.
-
bir göbekten çıkan 2,3 veya 4 burulmuş kanada sahip olan ve bir mil etrafında dönen alet
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap