• şampanya anlamına gelen sözcük.
    güzel yazar.
  • (bkz: sean penn)
  • şampanya fransa'nın champagne bölgesindeki bağlarda elde edilen üzümlerle yapılan köpüklü şaraba verilen addır. bu ad, özel bir yasayla koruma altına alınmış, yani tescilli bir markaya dönmüştür. bu nedenle chamagne bölgesinin dışında üretilen köpüklü şaraplara 'şampanya' denilmesi mümkün değildir. champagne bölgesinde yetiştirilen chordonay, pinot noir ve pinot meimier üzümlerinden yapılıyor. sadecede bölgede bulunan 250 köy, bu üzümleri yetiştirme hakkına sahiptir.şampanyanın üretiminde kullanılan şarap, belirli kalite özelliklerini taşımak zorundadır.
    1676 yılına, epernay'daki hautvillers manastırı'nın kesişi dom pierre perignon değişik köylerde üretilen üzümleri karıştırarak, dengeli bir şarap üretmeye başlamıştır.
    fransız şarapcılık uzmanları, şampanya üretimi sırasında uygulanan işlemlerin aynısını başka yerlerde de yapılabileceğini söylemelerine rağmen, elde edilen şaraba şampanya denilmesi yasayla engellenmiştir. çünkü, aynı teknolojiye sahip tesislerde üretilse de, bu asmalar ithal edilse bile, champagne yöresinin havasının, suyunun ve rüzgarının bunlarla birlikte ithal edilmeyeceğini iddia ediyorlar. şampanya o nedenle fransa'ya özgü bir içki olarak kalmıştır.
    (bkz: www.derggi.com)
  • i drink champagne in the morning, i drink champagne in the afternoon. i drink champagne in the bubble bath, i drink champagne in my dressing room.

    i drink champagne in the morning, i drink champagne in the afternoon. i drink champagne in the bubble bath, i drink champagne in my dressing room.

    i drink champange like marilyn*, and use it to wash down my vicodin. my head starts to spin so i drink some more. my glass in the air when you start to pour. i'm a champagne whore i love the bubbles. bigger champagne glasses so make it a double. i stumble out the club out 4 am , wake up and do it again.

    gibi sozleri bulunan
    bir amanda lepore sarkisi.

    albumu de vardir
    adi: introducing...amanda lepore
    itunes'da vardir $9.99'a satin aldirdiniz amerikadan.
    ay biliyoruz sekerim limewire diye de bisi var
  • fransanin kuzeyinde, parisin 100km dogusunda, haritada sancerrenin hemen saginda kalan bolgenin adidir. dunyanin en iyi kopuklu saraplarina ismini verir.

    bir kopuklu sarabin sampanya olarak adlandirilmasi icin sampanya bolgesinde yetistirilmis (bkz: pinot noir)(bkz: pinot meunier) ve (bkz: chardonnay) uzumlerinin kullanilmasi ve sampanya bolgesinde yapilmasi gerekir. tabi sadece chardonnay uzumu kullanilarak da yapilabilir (bkz: blanc de blanc).
  • yves saint laurent in güzel parfümlerinden biriydi fakat bir süredir isim değiştirdi artık yvresse adı altında bulunuyor. nedense türkiye'de hiç bir büyük parfümeride rastlanmıyor zaten rastlansa da zamanında epey bir tuzlu olduğu düşünülürse yurtdışından sipariş etmek daha mantıklı olacaktır.
  • başrollerinde hugh grantın ve hiç yakışmayan bıyığının da oynadığı eski ingiliz filmi
  • fransa'nın kuzeydoğusunda yer alan şampanya yapımı ile ünlü bölge.
    şehrin geçim kaynağı şampanya. şehirde dolanırken kendinizi çok aristokrat bir aileden geliyormuş gibi hissediyorsunuz. çok havalı yani.
    o bilinen en ünlü şampanya markalarının fabrikaları orada; moët & chandon, veuve clicquot,nicolas feuillatte, g.h. mumm...
    asıl adı châlons-en-champagne olan bölgede hun imparatoru atilla ile roma generali flavius aetius ve müttefiki vizigot kralı thedoric arasında geçmiş olan châlons savaşı (katalon ya da catalaunum savaşı) dönemin en kanlı savaşı olarak bilinir ve bu savaşta iki taraf yüz binlere varan kayıplar vermiştir. savaşın sonunda hun orduları ovadan geri çekilmişler ve tarihçilerin dediği üzere “batı avrupa yeryüzünden silinmekten kurtulmuştur.” romalıların hun imparatoru atilla‘ya karşı kurdukları büyük ordu kampı (campania) anısına bölgeye champagne adı verilmiştir.

    fabrikalarda tur programları var. tüm fabrikayı gezip şampanya nasıl yapılır öğreniyorsunuz. sizi bitmek bilmeyen (yanlış hatırlamıyorsam 30km üstünde bir rakam söylemişti) mahseninin içerisinde kısa bir tur yaptırıyorlar. turun sonunda da bir kadeh şampanya ikram ediyorlar. bundan 7 yıl önce 20€ idi ama şimdi kim bilir ne kadardır turlar.
    öğrendiğim en değişik şey ise,
    şu şekilde yatan şişeleri çekip tam çıkartmadan hafif sallayıp geri koyan kişilerin olmasaydı. adamın işi sadece şişeleri yuvadan çekip sağa ve sola çevirip (çalkalama gibi) geri koyması. günde binlerce şişeyi bu şekilde çalkalıyor ve bu onun mesleği. (bkz: enteresan meslekler)
    çok uyguna birkaç şişe şampanya almıştım.
    orada öğrendiğim kadarıyla şampanyanın raf ömrü 1 yıl. 1 yıl sonunda sirke oluyormuş. şarap gibi yıllanmıyor yani.
    ama ben hala saklıyorum bir şişe anı diye. içindeki sirke ama kimse anlamıyor nasılsa şampanya bölgesinden alınan şampanya sonuçta o.

    edit: imla
  • 1928 yapımı alfred hitchcock filmi.
  • covid-19 belasından inanılmaz şekilde etkilenen bölge.

    http://www.rfi.fr/…es-coronavirus-une-crise-inédite
hesabın var mı? giriş yap