• prodüktörlüğünü akşit togay'ın yaptığı, müzik yönetmenliği, mix, kayıt gibi tüm altyapı birimlerini iskender paydaş we hamit ündaş'ın üstlendiği 1994 yapımı 2. nazan öncel albümü,erkan oğur 'a dikkat. *

    1. ben böyle aşk görmedim
    2. geceler kara tren
    3. dillere düşeceğiz seninle
    4. adam sende yeter
    5. nazınla dünya sazınla dünya
    6. bu kaçıncı bahar
    7. eveleme geveleme develeme bitti
    8. avare yıllar
    9. aşk beklemez
    10. bunu bir ben bilirim bir allah

    söz we müzikler yine naz'a ait *
  • albümle aynı adı taşıyan naz şarkısıdır...

    "
    havada aşk havası war
    kanadı kırık kuş yarası war
    bana küsmüş gidiyor gibi
    benden uzak bir edası var
    acep nedendir
    korkma aşktan ölmez insan
    korkma ölmez aşktan insan
    ben böyle aşk görmedim
    ben sebepsiz sevmedim
    uyma ellerin tuzaklarına
    atma beni uzaklarına
    eyvah eyvah eyvah eyvah
    aman gecenin leylindeyim
    bir ezan sesi böler uykumu
    sinende eller yatar
    ben asıl bunun derdindeyim . . . "
  • sezen aksu'nun deli kizin turkusu albumuyle yakin zamanlarda cikmistir bu album. ben garip bir sekilde ayni adli sarkinin -ozellikle duzenleme olarak- sude'den fazlaca esinlendigini dusunuyorum.
  • bu şarkı "onu bunu geçtim hatta seni bile geçtim. sinende eller yatar ben asıl bunun derdindeyim" diyor. çok açık.
  • büyülü şarkı. bildiğin büyü yapılır bu şarkıyla. o derece mistik, o derece iç gıcıklayıcı. ya da ben bir tuhafım, emin olamadım.

    özleyenler için gelsin:

    http://www.youtube.com/…hd6nzt6yea4&feature=related
  • nasılda parçalıyor içimi.

    "sinende eller yatar, ben asıl bunun derdindeyim"
  • bana kendimi nazan öncel müridi gibi hissettiren şarkı . ben böyle sanatçı görmedim!
  • nazan öncel'in bir hadise var'dan sonraki pek güzel albümü ve aynı albümün ilk şarkısı. albümdeki tüm şarkıların söz ve müziği nazan öncel'e aittir. düzenlemelerde ise ilk şarkı hariç iskender paydaş veya hamit ündaş'ın imzası vardır. ilk şarkı olan ben böyle aşk görmedim ise nazan öncel tarafından aranje edilmiş.
    albümün kartonetinin kapağında ise başı öne eğik, yüzünün çoğu karanlıkta kalmış, dudağındaki ruju joker misali parlayan bir nazan öncel fotoğrafı; naz'ın parlayan yıldız kolyesi ve nazan öncel yazısı vardır. kapakta albümün ismi yazmaz. kapak oldukça karanlık ve gizemli bir havaya sahiptir. bu yüzden bazı çocukların* bu albüm kapağına ısınması biraz vakit alabilir.
    albümün farklı baskılarında farklı olabilir belki ama benim elimdekinde (albümün çıktığı zamanlarda alınmış cd) kartonette kalın yazılarak vurgulanmış olan mısralar şu şekildedir:
    * korkma aşktan ölmez insan
    eyvah eyvah eyvah eyvah
    ben asıl bunun derdindeyim
    * bende bir resmin var yüzüme bakmıyor
    vazgeçsen olmuyor ölsen olmuyor
    * dillere düşeceğiz seninle
    ille de biz
    tadım tuzum olacaksın benim
    her daim yar
    tuz kadar severiz biz hani
    * izmirli'nin yerinde
    beyim ne buyurursun
    gözün kaşın oynuyor
    en sevgili son sevgili
    ağla ağla bitmiyor
    * gak gak gubarak gubarak gubarak
    gak gak gubarak gubarak gak
    sonunda lütfen deli ol
    şah ol mat ol rezil ol sürün
    biberim dünya(...)
    güzel bi günde niyazi ol
    * bir yıkıntı ben kaldım
    saçlarını tel tel öpmeyeli
    (...)güzlere döndüm
    bilmediğin kadar
    içimde bir sen var
    * annesi doğru bulmadı
    jetonu mu yoktu aramadı geçti
    velhasıl bitti
    * çiçekleri burnunda
    delikanlı yılları
    bekleyiniz biraz
    * aşk beklemez
    ertelenmez
    kendini al gel
    * dudaktan öpmezsem aşkım bilinmez
    bir kuş senden haber getirmez
    aşıka bağdat sorma sorulmaz
  • bazı şarkılara 'şarkı' deyip geçmek istemez insan.. öylesine etkiler, öylesine saç diplerinden çekiştirir ki bir şeyler, sadece şarkı demek az gelir.. işte bu 'şarkı' da öylelerinden.. insanın içindeki uçurumlardan atlama isteği uyandıran, kendinden geçiren, son seste de az seste de aynı etkiyi yaratan ve ciddi anlamda bünyede yan etki bırakan enfes nazan öncel 'şarkısı.'

    korkma aşktan ölmez insan..
  • şarkının kendisi komple bir hikaye, bir kompozisyon;

    giriş
    “havada aşk havası var,
    kanadı kırık kuş yarası var
    bana küsmüş, gidiyor gibi
    benden uzak bir edası var.
    acep nedendir”

    - uzun hava olarak başlıyor. sıkıcı bir giriş gibi. bu şarkının burasını atlatınca şaşıracaksınız ama burada tıkanabilirsiniz. şarkıdan hareket beklentiniz azalıyor. “üfff bu ne be” dedirtiyor.

    gelişme
    “korma aşktan, ölmez insan
    korkma ölmez, aşktan insan”

    - gelişmenin ilk paragrafı koro. çat diye çarpıyor. enerji birden 3 tık yüksekliyor burada. enterasan. şarkı monologtan dialoğa geçiş yapmış gibi de aynı zamanda. mistik tınılar. tonlama ve vurgu çok yerinde, mükemmel.

    “ben böyle aşk görmedim
    ben sebepsiz sevmedim
    uyma ellerin tuzaklarına
    atma beni uzaklarına”

    - gelişmenin ilk kısmında yükselen enerjiye paralel giden bir bölüm. mistik hava hafif dağılıyor. içtenlikli bir şeyler söylüyor. hikaye ilerliyor.

    “eyyyyvaaahhhh, eyyyyvahhhh
    eyvah eyvah
    eyyyyvaaahhhh, eyyyyvahhhh
    eyvah eyvah”

    - koro strikes back. koro gelince yine mistik tınılar, dumanlar sahneye dolar. dialog havası da devam eder. dışarıdan bi şeylerin aşka karşı cevabı gibi sözler kulaklarımıza işler. tonlama artık mükemmelden de bir tık ötede. ritm iyice yükselmiştir.

    sonuç
    “amaaannnn, geceninnnnn, leylindeeeeeyimmm
    bir ezan sesiiii, böler uykumu
    sinemdeeeee, eller yataaaarrrrr
    ben asıl, bunuuuunn derdindeeeeyim”

    “ben böyle aşk görmedim
    ben sebepsiz sevmedim.
    uyma ellerin tuzaklarına
    atma beni uzaklarına”

    - sonuç, mistik ve uzun havanın karışımı bir kompozisyon. ikisinin de harika bir bileşimi. üstelik sözler de bu havaya sonuna kadar destek çıkıyor. o nasıl ok ok sözler ve uzun uzun çağıldamadır. bütün enerjini alır götürür. hikayenin mutsuz sonlu olduğunu anlarsınız. zaten ritm düşmüştür. umut bitmiş, dağılabiliriz.

    zaten şarkının karanlık havasına kap karanlık sözler eklenmiş. öyle ki şarkıyı dinlerken, gece yarısı koyunuzda birisi yatarken, başkasını düşleyip ezan sesiyle ürperebilirsiniz.

    her bir aşaması ayrı ayrı çağıldıyan harika bir kompozisyon.

    en çok sevdiğim kısmı
    “uyma ellerin tuzaklarına
    atma uzaklarına”

    şarkı dediğin böyle olmalı. 100 yıl yaşasa eskimez sanırım.
hesabın var mı? giriş yap