• " böyle hep bir an mıdır
    ömrün ilk baharları
    çiçekleri burnunda
    delikanlı yılları
    sormadınız bize
    bu acele niye
    bekleyiniz biraz
    ne olur yıllar
    avare yıllar
    hercai yıllar
    beyhude gitti
    meçhule yıllar
    nasıl geçti habersiz
    avare yıllar
    {hergün biraz daha eskir
    ellerim yüzüm gibi}
    güllerim gonca değil
    yıllar sizin gibi . . . "

    ben böyle aşk görmedim - nazan öncel
  • nazan öncel 'in ben böyle ask görmedim adli 1992 tarihli albümündeki en hazin sarkilardan olup, albümün b3'üdür.

    dikkatle incelendiginde sezen aksu ile nazan öncel arasindaki farki en iyi aciklayan sarkilardandir...sezen aksu kursuni renkler adli sarki da zamanin gecisini, saclara düsen aklarin zamansizligini nasil anlatiyorsa nazan öncel de bu sarkisinda benzer konulari avare yillar, hercai yillar, beyhude gitti mechule yillar seklinde aciklamaktadir.
    nazan öncel 'in bakisi daha dogrudan, daha icsellestirmis, kabullenmis bir bicimdedir. sezen aksu 'yillar öfkenizi hic mi hic anlamiyorum' derken adigecen sarkida, nazan öncel daha naif ve icten bir serzenise öykünür...

    her gün biraz daha eskir, ellerim yüzüm gibi
    güllerim gonca degil, yillar sizin gibi

    diyen öncel, yanina katar yillari karsisina almaz. sezen aksu 'nun dolayliligi acitan söyleminden cok uzaktir bu sarki.
  • bu şarkı oyle bir his’ten ibaret ki bir ayagı henüz kapı eşiginde bir ayagı dısarıda olan ben’e dahi tüm kapıları kapatmış gibi hissettiriyor. tüm kapıları kapananlara ne hissettiriyor, tahribatı ne agırlıkta düşünmesi dahi ürkütücü..
    girişindeki sitem cok agırdır, melodisi pişmanlık, burukluk, sitemdir.

    " böyle hep bir an mıdır ömrün ilkbaharları. . . "
  • orhan kemal'in insanı gülümseten, baba eviile başlayıp dünya evi ile biten serinin ikinci kitabı.

    --- spoiler ---
    kitabın sonunda gençler, kamyon parasını bulamadıkları için yaklaşık 24 saat yürüyorlar, üstüne bir de evdekilerden dayak yiyorlar ki, eyvah eyvah...

    --- spoiler ---
  • orhan kemalin küçük adamın romanı üçlemesinin ikinci kitabı. beyrut'tan adana'ya dönüşünü, sonra istanbul yolculuğunu, futbol aşkını, dönemin yoksulluğunu, işçileri, muhasebeciliğe başlamasını, aşık olmasını... kısacası gençlik yıllarını anlattığı roman. cemile ile seri tamamlanacak*
  • türk edebiyatı, konu edindiği sosyal olgular ve olguları yaşayan insan kalabalığı ile bir hayli acıklı bir edebiyattır. aklımıza gelebilecek her türlü yazar sosyal gerçekleri yazmayı denemiş; bu gerçekleri yaşamayıp da yaşamış gibi yazanlar göze batmış, bazıları da başarı kazanmıştır. oysa bir de sokakların tozlarına bulanmış yazarlar vardır.

    avare yıllar, hayatın gerçeklerinin arasından, dişlilerin arasından sıyrılan bir yazar olan orhan kemal'in romanıdır. türkiye'yi anlamak için bu üçleme mutlak okunmalıdır.
  • --- spoiler ---

    elveda arzularım, tatlı hayallerim, gökteki ay, paslı tenekeler, çürümüş tahtalar! kalabalığa elveda! kediler, köpekler, kerpiç duvarlı evler, erkek yüzlü kürt kadınları, eğri sokaklar ve nihayet beyaz perdede kalın örgüleri hoplayan sevdiğim, sana da elveda!

    dünyanın bütün altınlarına lanet olsun!

    küstüm.bir daha ne mahzen, ne de mahzenin onu beklediğim penceresi...

    günler geçmiyordu artık.
    --- spoiler ---
  • avare yıllar'ın önemli yanı, bir hayatın hikayesi olması değil. orhan kemal için önemli olan insanların kaderidir. onu ilgilendiren şey, eskimiş değerler üzerinde yaşamaya çalışan bir toplumda, tek başına ışığa kavuşmaya çalışanların savaşıdır. orhan kemal'i yazı yazmaya zorlayan neden, ne edebi, ne teknik nedenlerdir. o, etiyle kemiğiyle bağlı olduğu bir sınıf insanının kaderiyle, geleceğiyle ilgilidir. hikayeleriyle, romanlarıyla «insan soyuna faydalı olmak», insanları bilinçlendirmek istiyor. bu bakundan avare yıllar, insanları bilince çağıran, hayat deneyleriyle yüklü, bu deneyierin verdiği düşüncelerle besli, ibret dolu bir mesaj sayılabilir.

    (vedat günyol/dile gelseler, 1966).
hesabın var mı? giriş yap