ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
igor tudor
-
igor tudor'un galatasaray tarihi açısından farklı bir önemi vardır. anlatayım, bilenlere hatırlatayım.
1998 senesi, galatasaray şampiyon liginde juventus, rosenborg ve athletic bilbao ile aynı grupta, o zamanlar juventus dünyanın en iyi takımı olarak gösteriliyor, kadrosunda zidane'lar inzaghi'ler, conte'ler, deschamps'lar..
şampiyonlar liginde o zamanlar gruptan sadece bir takım cıkıyordu, bir de en iyi ikinci galiba. herneyse, 5. maçlar öncesi lideriz, kazanırsak çıkıyoruz, yenilirsek eleniyoruz, berabere kalırsak son maça kalıyor.
bu sıralarda abdullah öcalan firari, italya'ya kaçtı, italyan hükümeti bize vermiyor öcalan'ı. bütün türkiye italya düşmanı oldu, kinder'inden benetton'una herşey boykot ediliyor. inanılmaz bir soğukluk var arada. mevzu juventus'un istanbul'a gelmek istememesiyle daha da büyüdü. ermeni asıllı fransız oyuncu djorkaeff ve zidane'ın başı çektiği "türkiye"de can güvenliğimiz yok" açıklamarıyla juventus türkiye'ye gelmedi. uefa maçı erteledi.
maç öncesi inanılmaz bir gerginlik var. eskiden böyle değildik, birleşip milli tepkiler verebilirdik, fenerlisi beşiktaşlısı herkes bir oldu . uefa da üstüne tüy dikip maça fransız halem atadı. galatasaray-juventus maçı değil, sanki türkiye toptan italya,ermenistan, fransa,uefa kim varsa toplu savaşa giriyor anasını satayım. bütün türkiye televizyon karşısında, futbolla alakası olmayan eniştem bile gerginlikten kendinden geçmiş. inanılmaz bir atmosfer.sokakda sadece kedi köpekler var. maç başladı 1-0 geriye düştük, amoruso attı. elenmek üzereyiz, fransız hakem gilles veissiere(adını unutmadım o.ç. senin) maç boyu bizi katletti.
90 dakika bitti, uzatmalardayız, hem onurumuz elden gidiyor, hem galatasaray eleniyor, herşey bombok. duraklamalardayız.
bir frikik oldu biraz uzaktan, topun boşuna hagi geçti, ceza sahasına doğru kesti,
top igor tudor'a geldi. genç tudor juventus'un golünden sonra lippi tarafından savunmayı beşlemek için oyuna alınmıştı. neyse, top altı pasa doğru süzüldü.tudor saçma sapan bir şekilde; biraz da panik olmuştu( zaten çok gençti o zaman) topu direk bizim takımın en kısalarından suat'ın önüne indirdi alda at dercesine.
suat 2 metreden dokundu, kafayla attı golü. bütün türkiye gol diye bağırdı, hissettik onu, sokak yıkıldı.
işte o maç türk televizyon tarihinin en çok izlenen yayınıdır, sadece en çok izlenen spor yayını değil, tüm zamanların en çok izlenen yayınıymış. işte igor tudor, o günü kurtaran, onurumuzu kurtaran, türkiyenin kahramanı... dayım o kadar sevdi ki bu adamı, ertesi gün dükkana posterini asacaktı, bulabilseydik=) igor tudor, bir türk kahramanıdır, her ne kadar son maçta bilbao'ya yenilip elenmiş olsak da galatasaray'ı potada tutan adamdır. has galatasaraylıdır. hoş gelmiş. şampiyon olursak, dayıma posterini yollarım artık.
ingilizce olmayan en iyi 100 film
-
bbc'nin 43 ülkeden 209 eleştirmenin görüşlerini alarak oluşturduğu dünya filmleri listesi.
https://www.bbc.com/turkce/vert-cul-46022845
edit: listede ingilizce dilinde çekilmiş filmler bulunmuyor. şu film neden yok diye yazanlar olduğundan editleme gereği duydum. pek çok sanat dalında kendi kültürünü baskın kılan abd ve ingiltere dünyanın kalan kısmındaki icraatları tek potada eriterek world music, world cinema gibi terimler ile uzun zaman önce literatüre soktu. haberi olmayanlara not düşmüş olayım.
1. yedi samuray (seven samuari - akira kurosawa, 1954)
2. bisiklet hırsızları (bicycle thieves - vittorio de sica, 1948)
3. tokyo hikayesi (tokyo story - yasujirô ozu, 1953)
4. rashomon (akira kurosawa, 1950)
5. oyunun kuralı (the rules of the game - jean renoir, 1939)
6. persona (ıngmar bergman, 1966)
7. 8 1/2 (federico fellini, 1963)
8. 400 darbe (the 400 blows - françois truffaut, 1959)
9. aşk zamanı (ın the mood for love - wong kar-wai, 2000)
10. tatlı hayat (la dolce vita - federico fellini, 1960)
11. serseri aşıklar (breathless - jean-luc godard, 1960)
12. hoşçakal cariyem (farewell my concubine - chen kaige, 1993)
13. m (fritz lang, 1931)
14. jeanne dielman, 23 commerce quay, 1080 brussels (chantal akerman, 1975)
15. pather panchali (satyajit ray, 1955)
16. metropolis (fritz lang, 1927)
17. aguirre: tanrının gazabı (aguirre, the wrath of god - werner herzog, 1972)
18. a city of sadness (hou hsiao-hsien, 1989)
19. cezayir bağımsızlık savaşı (the battle of algiers - gillo pontecorvo, 1966)
20. ayna (the mirror - andrei tarkovsky, 1974)
21. bir ayrılık (a separation - asghar farhadi, 2011)
22. pan'ın labirenti (pan's labyrinth - guillermo del toro, 2006)
23. jeanne d'arc'ın ızdırabı (the passion of joan of arc - carl theodor dreyer, 1928)
24. potemkin zırhlısı (battleship potemkin - sergei m eisenstein, 1925)
25. yi yi (edward yang, 2000)
26. cennet sineması (cinema paradiso - giuseppe tornatore, 1988)
27. arı kovanının ruhu (the spirit of the beehive - victor erice, 1973)
28. fanny and alexander (ıngmar bergman, 1982)
29. ihtiyar delikanlı (oldboy - park chan-wook, 2003)
30. yedinci mühür (the seventh seal - ıngmar bergman, 1957)
31. başkalarının hayatı (the lives of others - florian henckel von donnersmarck, 2006)
32. annem hakkında her şey (all about my mother - pedro almodóvar, 1999)
33. oyun vakti (playtime - jacques tati, 1967)
34. arzunun kanatları / berlin üzerindeki gökyüzü (wings of desire - wim wenders, 1987)
35. leopar (the leopard - luchino visconti, 1963)
36. harp esirleri (la grande ıllusion - jean renoir, 1937)
37. ruhların kaçışı (spirited away - hayao miyazaki, 2001)
38. a brighter summer day (edward yang, 1991)
39. yakın plan (close-up - abbas kiarostami, 1990)
40. andrei rublev (andrei tarkovsky, 1966)
41. yaşamak (to live - zhang yimou, 1994)
42. tanrıkent (city of god - fernando meirelles, kátia lund, 2002)
43. iyi iş (beau travail - claire denis, 1999)
44. 5'ten 7'ye cléo (cleo from 5 to 7 - agnès varda, 1962)
45. l'avventura (michelangelo antonioni, 1960)
46. cennetin çocukları (children of paradise - marcel carné, 1945)
47. 4 ay, 3 hafta, 2 gün (4 months, 3 weeks and 2 days - cristian mungiu, 2007)
48. viridiana (luis buñuel, 1961)
49. iz sürücü (stalker - andrei tarkovsky, 1979)
50. l'atalante (jean vigo, 1934)
51. cherbourg şemsiyeleri (the umbrellas of cherbourg - jacques demy, 1964)
52. rastgele balthazar (au hasard balthazar - robert bresson, 1966)
53. geç gelen bahar (late spring - yasujirô ozu, 1949)
54. eat drink man woman (ang lee, 1994)
55. jules ve jim (jules and jim - françois truffaut, 1962)
56. chungking express (wong kar-wai, 1994)
57. solaris (andrei tarkovsky, 1972)
58. the earrings of madame de… (max ophüls, 1953)
59. gel ve gör (come and see - elem klimov, 1985)
60. le mepris / contempt (jean-luc godard, 1963)
61. sansho the bailiff (kenji mizoguchi, 1954)
62. touki bouki (djibril diop mambéty, 1973)
63. spring in a small town (fei mu, 1948)
64. üç renk: mavi (three colours blue - krzysztof kieslowski, 1993)
65. ordet (carl theodor dreyer, 1955)
66. korku ruhu kemirir ( ali fear eats the soul - rainer werner fassbinder, 1973)
67. yok edici melek (the exterminating angel - luis buñuel, 1962)
68. ugetsu (kenji mizoguchi, 1953)
69. aşk (amour - michael haneke, 2012)
70. batan güneş (l'eclisse - michelangelo antonioni, 1962)
71. happy together (wong kar-wai, 1997)
72. yaşamak (ıkiru - akira kurosawa, 1952)
73. kameralı adam (man with a movie camera - dziga vertov, 1929)
74. çılgın pierro (pierrot le fou - jean-luc godard, 1965)
75. gündüz güzeli (belle de jour - luis buñuel, 1967)
76. ananı da! (y tu mamá también - alfonso cuarón, 2001)
77. konformist (the conformist - bernardo bertolucci, 1970)
78. kaplan ve ejderha (crouching tiger, hidden dragon - ang lee, 2000)
79. ran (akira kurosawa, 1985)
80. los olvidados / the young and the damned (luis buñuel, 1950)
81. celine and julie go boating (jacques rivette, 1974)
82. amélie (jean-pierre jeunet, 2001)
83. sonsuz sokaklar (la strada - federico fellini, 1954)
84. burjuvazinin gizemli çekiciliği (the discreet charm of the bourgeoisie - luis buñuel, 1972)
85. umberto d (vittorio de sica, 1952)
86. la jetée (chris marker, 1962)
87. cabiria'nın geceleri (the nights of cabiria - federico fellini, 1957)
88. son krizantemlerin öyküsü (the story of the last chrysanthemum - kenji mizoguchi, 1939)
89. yaban çilekleri (wild strawberries - ıngmar bergman, 1957)
90. hiroşima sevgilim (hiroshima mon amour - alain resnais, 1959)
91. rififi (jules dassin, 1955)
92. bir evlilikten manzaralar (scenes from a marriage - ıngmar bergman, 1973)
93. kırmızı fenerler (raise the red lantern - zhang yimou, 1991)
94. arkadaşımın evi nerede? (where is the friend's home? - abbas kiarostami, 1987)
95. ukigumo / floating clouds (mikio naruse, 1955)
96. shoah (claude lanzmann, 1985)
97. kirazın tadı (taste of cherry - abbas kiarostami, 1997)
98. ın the heat of the sun (jiang wen, 1994)
99. küller ve elmaslar (ashes and diamonds - andrzej wajda, 1958)
100. puslu manzaralar (landscape in the mist - theo angelopoulos, 1988)
şu anki hükümete idam yetkisi vermek
-
her idam konusu açıldığında en önce bilumum akp'linin, dincinin balıklama atlamasından biraz bile kıllanmayanların yapmaya çalıştıkları şey.
idam gelince sanılıyor ki tecavüzcü, katil asılacak. ne güzel saflık.
songül karlı'nın sütyensiz paylaşımı
-
sahuru niye bekliyorlar lan ezan okunmadan sahur yiyebiliyon ?
game of thrones
-
jon snow ile ortak bir noktamızın olduğu dizi.
ikimiz de hiçbir şey bilmiyoruz amk. ulan bu diziyi ben de izliyorum insanlar bu kadar çıkarımı nasıl yapıyor? hadi jon snow rol icabı hiçbir şey bilmiyor. ben niye bilmiyorum? sebebi neydi ki?
faruk sabancı'nın 60 bin dolarlık montu
-
akıllara cahit zarifoğlu'nun şu cümlelerini getiren monttur;
"burası dünya! ne çok kıymetlendirdik. oysa bir tarlaydı; ekip biçip gidecektik."
savaş ay
-
öncelikle allah rahmet eylesin.
ama ne kadar duayen gazeteci, ne kadar örnek gazeteciydi bilemem.
zira 14 aralık 2004 g-mall yangını'nda yaptığı habercilik ile kendi kalitesini herkese ispatlamıştır.
sinemada yangın çıkmış, insanlar içeride mahsur kalmış ve yoğun dumandan etkilenmişler.
itfaiyeciler sinemada mahsur kalanları tahliye etmeye çalışırken rahmetli savaş abimiz olay yerine bir minibüs ile ulaşıyor ve ulaşır ulaşmaz minibüs içinden her yeri siyah boyalı olarak çıkıyor ve başlıyor kamera kaydetmeye...
olaya şahit olan itfaiyeciler şaşkın zira adam minibüsün içinden çıkıp itfaiyecilere "içeride durum çok kötüydü tahliye neden gecikti" gibi sorular soruyor ve itfaiye amiri kendi işine bakmasını söyleyerek tersliyor abimizi.
tabii rahmetli gidiyor bu sefer başka kimselere, içeriden çıkan insanlara, durum çok kötüydü ne hissediyorsun diye soruyor, birisi "aa savaş abi sen içerdemiydin ben görmedim" diyor.
bunların hiçbiri yansımadı kameralara...
ama yangın güvenliği ile ilgilenenler, itfaiyeciler kendisinin programını seyredince hemen anlıyorlar düzmeceyi...
çünkü; sinemadaki yoğun dumana maruz kalmış herkesin ağız ve burun bölgeleri havadaki nem ile beraber nefes alıp verdikçe is yüzünden simsiyah olmuşken sadece savaş ay'ın ağız bölgesi bembeyaz ve yüzünün her yeri sıvama usulü simsiyahtı...
bu olay ayyuka çıktı, savaş ay önce yalanladı, sonra itiraf etti.
işte böyle bir haberciydi, olmadığı yerde varmış gibi davranarak insanlara düzmece şekilde haber ulaştıran...
1 şubat 2015 beşiktaş mersin idman yurdu maçı
-
maraton programında şu anda beşiktaşlı futbolcular çılgınca itirazlarda bulunmadığı için mersin'in golünde topun auta çıkmadığına karar verildi. mustafa denizli ve tümer metin yavaş çekimde beşiktaşlı futbolcuları izledi, düdük çalmamışken beşiktaşlı oyuncular hakeme koşup itiraz etmek yerine topa koştular diye top aut değil dediler. bravo. tam tersi olsaydı da yerden yere vururlardı, neden düdük çalmamışken topa koşmak yerine itiraz ediyorsun diye. rezillik, bildiğin rezillik. bu da türk futbolunun bir kenarından güzel bir özet oldu.
kadınla çiftleşmek dışında münasebet kurulmamalı
-
oldu olacak kuzey yarımküre bizim olsun, güneyde kadınlar kalsın. senede bir kez ekvatorda buluşalım, çiftleşelim. çocuklara da ronaldinho baksın.
fransa'da arap'a saldıran türk
-
fransada olmanin avantajını kullanmıştır.
türkiye'de aynı şeyi yapsaydi sabah göz altina alınır arap bayrağı zorla öptürülürdü.
içmiş birayi, sikmiş arabi. helal olsun dostum, içimin yağları eridi.
24 kasım 2016 fenerbahçe zorya luhansk maçı
-
deplasman tribununde 8 kisi var. farkli yerlere oturmuslar. lan insan bari sohbet eder sen kiev'in neresinden diye
debe editi: senin anıtkabirin olmayacak, her sene öldüğün gün ve saatte saygı duruşu olmayacak sen sadece öleceksin.. daima yaşasın mustafa kemal atatürk ilke ve inkılapları.