ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
jitterbug perfume
-
"kendi gemine kaptanlık edemiyorsan, hangi yanlış limana vardığına şaşırmamalısın."
düşündürten kitap.
lana del rey'in radiohead'ten şarkı aşırması
-
lana del rey esinlendim dememiştir. açıklama şu şekilde:
"it’s true about the lawsuit. although i know my song wasn’t inspired by creep, radiohead feel it was and want 100% of the publishing - i offered up to 40 over the last few months but they will only accept 100. their lawyers have been relentless, so we will deal with it in court."
"dava ile ilgili konuşulanlar doğru. şarkımın radiohead'in creep'inden ilham almadığını bilmeme rağmen onlar aksini düşünüyor. onlara yayın hakkının yüzde kırkını teklif ettim. yüzde yüzünden aşağısını kabul etmiyorlar. avukatları çok acımasız. bu yüzden sorunu mahkemede çözmeye çalışacağız."
lana del rey şarkısının özgün olduğunu düşünüyorsa neden baştan yüzde kırk teklif ediyor? radiohead gibi bir efsane haklı olsa bile neden kalkıp lana del rey ile böyle diyaloglara giriyor?
2021 editi: (bkz: #118127469) geçtiğimiz 3 yılda lana del rey'in kıymetinin farkına vardım, çalmış mıdır çalmamış mıdır bilmiyorum ilgilenmiyorum. tek bildiğim çok büyük sanatçı olduğu.
londra'da 10k maaş vs. yozgat'ta 100k maaş
-
baska kulturlere uyum saglamanin zaman alacagi, ve buna degmeyecegi icin londra'yi secmek en mantiklisidir.
debedit: yok.
şapka devrimi ile ülkeye çağ atlatan cumhurbaşkanı
-
devrimlerini hazmedeyen şerefsizlerin güya dalga geçtiği cumhurbaşkanı. halbuki bir şapka devrimi de babaları yapsaydı da bu piçlerin, doğmasalardı ne güzel olurdu.
anne kızlık soyadınız en az 1 rakam içermelidir
-
annemin kizlik soyismi birgul oldugu icin sallamadigim uyari.
o ses türkiye
-
ahmet kaya'nın kendisi bu kadar çok ahmet kaya şarkısı söylememiştir amk.
konser verirken adamın suratına işeyen solist
-
(bkz: edepsiz şerefsizler)
black mirror
-
imdb ratingine gore bolumler siralamasi:
1. white christmas (black mirror bölümü)
2. hang the dj
3. black museum
4. san junipero
5. hated in the nation
6. the entire history of you
7. shut up and dance
8. uss callister
9. fifteen million merits
10. nosedive
11. be right back
12. playtest
13. white bear
14. smithereens
15. the national anthem
16. men against fire
17. arkangel
18. crocodile
19. black mirror bandersnatch*
20. striking vipers
21. metalhead
22. the waldo moment
23. rachel jack and ashley too
kaynak
kaynak 2
kaynak 3
11 eylül saldırısında camdan atlayan insanlar
-
10 saniye. 400 metrelik bir binadan atladığınızda, yere düşene dek geçecek olan zaman.
o gün dünya ticaret merkezi'ne gitmişsiniz. büyük ihtimalle iyi bir işte çalışıyorsunuz. geleceğe dair hayaller kurarak evden çıkmışsınız. büyük ihtimalle o sabah, o gün öleceğinizi düşünmüyorsunuz.
camın kenarındasınız. içeride boğucu bir duman var. aşağı inme şansınız yok. itfaiyenin gelme imkanı yok. helikopterle kurtarılma imkanınız yok.
o gün öleceğinizi biliyorsunuz artık.
aşağıdaki insanlara bakıyorsunuz. yalnızca size bakan noktalar görüyorsunuz, o kadar küçükler. 400 metre aşağıdaki insanlar yaşayacak.
10 saniye. rüzgar yüzünüze vuracak, kulaklarınızda basınç oluşacak. üşüyeceksiniz. muhtemelen yere düştüğünüz an, canınızın yandığını fark edene kadar ölmüş olacaksınız.
atlamasanız dumandan zehirlenecek, yanacak ya da betonların arasında kalacaksınız.
------
bu korkunç bir psikoloji. ilk olarak "neden ben" dersiniz, kabullenemezsiniz.
"onca insan varken, hatta karşıdaki binadaki insanlar yaşayacakken neden ben?"
rüyadaymışsınız gibi gelir. sanki o anı yaşayan siz değilsinizdir. sonra havadaki zehir, ciğerlerinize dolduğu an gerçekle yüzleşirsiniz. o anda, oradasınızdır, karar vermek zorundasınızdır ve hayat size yalnızca bir seçenek sunmuştur; 10 saniye.
evimde, bilgisayarın karşısında o insanların psikolojisini anlamaya çalışıyorum. sadece düşünmek bile içimi ürpertiyor. beni korkutan şey ölüm değil, bu hayatın bir gerçeği. sadece çok kısıtlı bir an içinde ölüm şeklinize karar vermek zorunda kalma psikolojisi bu. doğduğunuzdan o yana, sizinle birlikte olan yaşama içgüdünüzü kaybediyorsunuz bir anda.
yapabileceğim en iyi şey, hayatta olmayan sevdiklerime 10 saniye içinde kavuşabileceğimi düşünmek olurdu herhalde. gözlerimi kapardım ve kendimi boşluğa bırakırdım.
edit: doğrudan benim yazıma atfedilmiş olmasa da, yine de "amerikalılar ölünce duygu sömürüsü, ıraklılar ölünce bir şey yok" gibi düşünenlere birkaç şey söylemem gerek. çaresiz insanların ölümle yüzyüze gelmesi ile ölen insanların nüfus kağıdında yazan vatandaşlıkların bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. hala bu konuda bile nasıl rövanş edebiyatı yapılabileceğini aklım almıyor.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
balkonda usul usul sigara içerken üst kattaki komşu ailenin (anne, baba, kız) konuşmalarına şahit oluş:
k: ya anne gitmeyin istemiyorum ya...!!!
a: kızım manyak mısın altı üstü 3 gün nolcak?
b: evet neden bu kadar sinir yaptın ki kızım?
k: ya ben korkuyorum alla allaaaa..??
b: daha neler.. kızım kaç yaşındasın sen neden korkuyosun?
a: üstelik komşular var???
k: ne komşuları ya? özlem ablalar* tatilde, karşı komşu 1 aydır yok, alttaki it zaten ayık gezmiyo...!!!
ben: ana ben!?!?!?!
kız it dedi ya la...?
unicef türkiye'nin instagram'a koyduğu fotoğraf
-
bu iktidara %50 oy veren bir ülkeden başka nasıl bir cevap beklenebilir ki zaten. aferin size. aferin.
8 temmuz 2015 ateist babayı hastanelik etmek
-
okumadım ama eminim serin bir hikayedir.
edit: gökten altın yağsa bizim kafamıza böyle sıçmık başlık düşer.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: türkiye'de oynayan çok ünlü bir futbolcuyum.
1. kendimi ifşa etsem yer yerinden oynar
yakında olacak...
bekleyin...
3. sabri bence.
4. batuhandır kesin amk
boş işlerle uğraşmak onun işidir.