hesabın var mı? giriş yap

  • öncelikle ön yargılardan arınmakla başlar. kimse anasının karnından sicim teorisini veya m teorisini bilerek doğmadı.

    artık bilgiye kolayca ulaşabildiğimiz bir çağda yaşıyoruz. evren hakkında merak ettiğimiz çoğu şeyin türkçe kaynağı var artık. fakat bilgiyi de doğru yerden edinmek önemli. ve bu yolda okunacak kitaplar, izlenecek belgeseller kilit noktadadır.

    işte hayata, evrene ve fiziğe dair bilgi edinmek isteyen kişiye yol göstereceğini umduğum kaynaklar:

    kitaplar;

    evrenin zarafeti - brian greene
    evrenin dokusu - brian greene
    saklı gerçeklik - brian greene
    --bu kitapların bu sırada okunması önemli. evrenin zarafetiyle temel atılmalı daha sonra diğer kitaplara geçilmeli. brian greene'in anlatış tarzı gerçekten güzel. bol örnekli, açıklayıcı. bilal'e anlatır gibi anlatıyor.

    zamanın kısa tarihi - stephen hawking
    --gerçekten kısa ve kafa karıştırıcı olabiliyor. yazım tarihi de eski olduğu için içindeki bazı bilgiler güncel değil. ilk sırada okunacak bir kitap değil bana kalırsa. fakat fiziğe bir bakış açısı kazandırdığı kesin. ve stephen hawking'in içinde olduğu çalışmaları ilk elden yazılmış haliyle okumak muhteşem.

    kör saatçi - richard dawkins
    --biyolojiyle yani hayatla ilgili bir kitap. her şeyi çok net anlatıyor. evrime dair merakı olan okumalı.

    belgeseller;

    wonders of the universe - brian cox
    wonders of the solar system - brian cox
    wonders of life - brian cox
    --hayatımda izlediğim en harika belgesel serileri. net. yazdığım sırayla izlenirse daha iyi, öyle yapmazsanız canınız sağ olsun. çünkü önce evreni tanıyıp genel resmi görmek, daha sonra güneş sistemine odaklanıp onun harikalarına tanık olmak ve en son hayatın gizemlerini öğrenmek hem anlamayı kolaylaştıracak hem de belgeselden alınan zevki arttıracaktır.
    brian cox'un sunumu harika. bir olguyu anlattıktan sonra izleyiciye düşünecek zaman bırakıyor. görselleri, grafikleri harika. bunca yazdığım şey arasından hiçbirini okumasanız-izlemeseniz bile bu serileri izleyin.

    cosmos a spacetime odyssey - neil degrasse tyson ann druyan
    --carl sagan'ın meşhur cosmos belgeselinin yeniden gözden geçirilmiş ve güncellenmiş hali diyebiliriz. her ne kadar neil degrasse tyson'dan hazzetmesem de belgeselin ufuk açıcı olduğunu inkar edemeyeceğim.

    into the universe with stephen hawking - stephen hawking benedict cumberbatch
    --herhalde mükemmel karışım dedikleri budur. benedict cumberbatch'ın seslendirmesiyle hayat bulan bir stephen hawking belgeseli. 3 bölümden oluşuyor. wonders serisinden sonra izlenmeli.

    what on earth is wrong with gravity - bbc horizon yapımı
    do you know what time it is - bbc horizon yapımı

    umarım bu başlığın altına güzel eklemeler olur ve hepimizin ufku daha da genişler.

    edit: yazdığım tüm belgesellerin türkçe altyazıları vardır.

    debe edit: lütfen gerçekten acil olmayan durumlarda acil servise başvurmayın. aile hekimi diye bişey var çok tatlı. boğaz ağrınıza, karın ağrınıza vs. bakabilir, gerektiğinde üst kuruma sevk edebilir. acil servisler kız bakma yeri değildir.

  • hiç unutmuyorum, bir keresinde "aşık olduğum adamın evine yakın bi otel tuttum, orda kaldım, o gece bissürü şarkı yazdım o otel odasında..." demişti.
    kendisi güzel, kafası güzel, yüreği güzel kadındır.
    damardır, ağırdır, zordur.

    rahat bırakın lan bu kadını! ne diyosa doğrudur, türkiye'nin en güzel kadınıdır.

  • yaptırdıktan sonra şimdiye kadar yaşadığım en büyük pişmanlıklardan birini yaşadığım operasyon. korkudan şimdiye kadar yaptırmayan kafama sıçayım.

    (çok mesaj gelince tek tek yazmamak adina buraya yazayim:)

    dünya göz hastanesi’nde yaptırdım. altunizade. 2 tip önerdi doktor. lasek veya i-lasik.

    lasek: kornea kaldırmak yok. işleyiş korkutucu değil. fakat 2 gün yanma, batma, baskı hissediliyor. bunu yapan arkadaşım var, oradan biliyorum. doktor da söylemişti bu semptomları.

    benim olduğum i-lasik: makine korneayı kaldırıyor. laser yapılıyor ve doktor korneayı kapatıyor (detaylar önceki entry’lerde mevcut) olay anında ağrı, sızı, acı, hiç birşey yok. ama işlem korkutucu, korkmamak elde değil. ama acımayacağını bilince yine de çabuk geçiyor.

    ağrı kesici bile almadım. çıktım operasyondan güneş gözlüğümü taktım taksiyle eve gittim. ertesi günü otobüsle doktor kontrolüne güneş gözlüğümü takarak tek başıma gittim. ilk gün sabah olmuştum operasyonu, o gün karanlık odada yattım bütün gün. hepsi bu.

    25 sene gözlük takmış biri olarak, kesinlikle tavsiye ederim.

    kasım-2014 itibariyle:
    lasek: 2300 tl (6 taksit)
    i-lasik: 3200 tl (6 taksit)

    mayıs-2022 : gözler 8 senedir "0" miyop. yaşa bağlı hipermetrop başladı ama miyop yok. çok memnunum.

  • ingilizceyi ikinci dil olarak ogrenenlerin ogrendigi sira, genellikle gramer-reading-writing-listening-speaking.
    ama ana dili ingilizce olanlarin izledigi yol ise listening, speaking, reading, writing ve gramer.
    dolayisiyla, ana dili ingilizce olanlarin ogrenirken en son yaptigi eylemleri, biz bu dili ogrenirken ilk; onlarin ilk yaptiklari eylemleri, biz son eylem olarak yaptigimiz zaman sikinti oluyor. grameri biliyoruz ama konusamiyoruz.

    ana dili ingilizce olanlarin bu konuda yaptigi tavsiyeleri su sekilde kisaca siralayabiliriz:
    1) kelime kelime asla ezberleme. phrase veya cumle icinde kelimeleri kullanarak ogren.
    kagida yaz ve tekrar tekrar et.
    ornek:
    john hates ice cream.
    sonra hate kullanmak istersen sadece john'u veya ice cream'i kaldir. x hates ice cream. x hates y gibi.

    2) gramer'e kesinlikle odaklanma. 3 yasindaki ana dili ingilizce olan cocugu dusun. cocuk gramer bilmiyor. kelimeleri tek tek ogrenmiyor. cumle icinde kura kura ogreniyor. gramer ogrenirsen yazarken rahat olacaksin, kurallari dusunursun. yazarsin silersin. ama konusurken boyle bir imkanin olmaz kurali dusunemezsin. hangi zamandi, hangi edat veya zamir vs diye. dil ogrenirken grameri sonlara at. ortaokulda veya lisede native speaker gramer ogrenir. neden? writing icin. konusmak icin boyle kural yoktur. peki grameri nasil ogrenirsin? tek yol dinleme. listening.

    3) ingilizceyi gozlerinle degil, kulaklarinla ogren. dinle ,dinle, dinle. listening, listening, listening.
    devamli text book'a odaklandin. native spekers ilk basta dinleyerek ogrendi. kitaplari okuyarak degil. en az %95 anlayacagiz kolay seyleri dinleyerek basla. listen listen, listen, mp3, yemekte, yolda , her yerde dinle. dinledikce geliseceksin. listen listen listen. dinlemek super etkili, dinlemeye odaklan.

    4) asla bir konuyu derinlemesine ogrenemedin. bir dersi gordun ve gectin. o yuzden tekrar et. repeat repeat repeat.
    surekli tekrar et. belki bir hafta tekrar et. onu iyice ogrenene kadar. 1 veya 5 kere yeterli degil. 30-40-100 veya daha fazla tekrar et. kafana kazinana kadar. ana dili ingilizce olanlar boyle ogrendi. otomatik olarak konusana kadar tekrar tekrar tekrar et. konusman hizlanacak. ornegin, past time ile ilgili 1 hafta hikayeyi dinle sonra baska hikaye sonra baska hikaye. dinlemeye devam et ve surekli tekrar et. boylece ana dili ingilizce olanlar gibi konusmaya baslayacaksin. ve surekli genel kelimelere ve cumlelere odaklan. sonra otomatik olarak konusmayi ogreneceksin.

    5) past, present ve future: bu zamanlarda hikaye dinle. grameri boyle ogrenirsin.

    6) basit ingilizce roman oku veya dinle. text book okuma & text book cd'si dinleme. gercek chat yap. haber dinle. real english ogren. gunluk hayatta kullanilan ingilizceyi takip et. talk show, dizi ve film izle. audio book, pod cast ve sarki dinle. son donemlerde sosyal aglarin video kanallarinda populer olan social experiment** programlarini izle. gercek hayatta kullanilmayan ama gramer kitaplarinda gecen kaliplara ve konulara odaklanma. gunluk hayat ingilizcesine odaklan.

    7) listen and answer mini stories. kisa hikayeleri dinle, soru sor ve cevapla. ayri iten, ingilizce gazete oku ve yorumla. farkli kelimeleri ve yapilari gor. ingilizce gazetelere internetten kolayca ulasabilirsin.

    8) dil ogrenmeye ne kadar erken baslanirsa dil daha kolay ogrenilir. ornegin 2-3 yasinda dil ogrenmeye baslayanla 12-13 yasinda dil ogrenmeye baslayan arasinda ucurum farki vardir. belki 12-13 yasinda ogrenenler, iyi bir egitimle dilin kurallarini ve gramerini 2-3 yasinda ogrenmeye baslayanlara gore daha iyi bilebilirler. ama konusma acisindan 2-3 yasindan itibaren ingilizce ogrenenler gibi dogal ve gercek ingiliz aksaniyla konusamayacaklardir. cunku kritik donemleri es gecmislerdir. o yuzden aksanlara takilma. ana dili ingilizce olanlar bile aksana takilmiyor. seni anliyor ve olay bitiyor cunku adamlarin felsefesi yararcilik**, adamlar kila tuye odaklanmiyor*, anlamasi ve odaklanmasi gereken yere bakiyor. ingilizce aksanlari tek sorun edenler emin olun ki ana dili ingilizce olmayanlar.* gec kalmadan ingilizce ogrenmeye basla veya ingilizceni gelistirmeye devam et.* (bkz: kritik donem/#43727114)
    "stop wishing, start doing"

    9) ingilizce siniflarinda bircok ogrenci stres icindedir. "ingilizce konusamam veya ingilizce'de iyi degilim." der. ek olarak, "bu sorunun bir tane dogru cevabi veya bir tane dogru soylenisi var."diye dusunur. bu negatif dusunce tarzi, mukemmelliyetci yaklasimlar dogru degildir. bir cumlenin 3, 5 veya 10 farkli tarzda soylenisi vardir. dusuncelerini basit ve yalin sekilde aktar. farkli bilindik fiiler, farkli yaygin kelimeler senin konusmani gelistirecektir. kelimelerin yerini degistir, kelimelerle oyna. boyle boyle daha karmasik cumleler kurmaya baslayacaksin. sadece rahat ol, iletisime gec. unutma sadece bir dogru cevap yok. onlarca farkli anlatim sekli var. gramer hatasi yapabilirsin. hic onemli degil. ana dili ingilizce olanlar bile gramer hatasi yapabiliyor. listen, speak and enjoy.
    cem yılmaz | sultanahmet
    cem yılmaz | fatal error

    10) ihtiyaciniz veya ilgi duydugunuz bir alani secin. daha sonra video sitelerine gidin. burdan ilgi duydugunuz konuyla ilgili videolari izleyin. basamaklar soyle olsun:

    a) once turkce alt yazili ingilizce videoyu izleyin. ( bir kac video sitesi bu hizmeti sagliyor.)
    b) sonraki asamada ingilizce altyazili videoyu izleyin. (bu hizmeti de saglayan video siteleri var.)
    c) daha sonra alt yazisiz videoyu izleyin.
    d) sonraki asamada video ayarlarindan ses ayarini 1.2x goturup hizlandirin. daha sonra 1.5x, sonrasinda 1.8x ve sonunda 2x hiza zamanla cikarin.
    e) 2x hizinda yeterince uzman olduktan sonra cok hizli konusan birinin ingilizce videosunu seyredin. normalde bir kelimesini bile anlamayacaginiz adamin tum cumlelerini anladiginizi goreceksiniz. bu yontem dinlemenizi gelistirmek icindir. basamaklar arasinda ne kadar zaman harcayacaginiz size baglidir.

    not: 2x'te herhangi bir konuda turkce podcastleri uzun bir sure dinledim. hemen sonrasinda 1x'te gunluk ingilizcenin konusuldugu podcastleri dinledigimde ingilizce konusmalarin tane tane anlasilir oldugunu farkettim. dil farklı olsa da beyin mod 2x'e alistigi icin 1x'teki ingilizce kelimeleri slow motion gibi algiliyor. bu da ingilizce anlamanizi kolaylastiriyor.

    11) bir kelime veya ifadeyi ogrendikten sonra onu konusma icerisinde kullanarak uygulama yap. boylelikle o kelime veya ifadeyi en etkili sekilde ogrenmis olacaksin. (bkz: yasanti konisi/#36939781)(bkz: yaparak yaşayarak öğrenme)
    diyelim yeni ogrendigin kelime beautiful olsun.
    bunu sadece tek sekilde uygulama yapma. bu kelimenin diger turlerini de ogren ve cumle icinde onlari kullanarak pratik yap.
    ornegin,
    adjective=beautiful
    noun=beauty
    adverb=beautifully
    verb=beautify turlerini cumlede kullan. sonucta dort yeni kelime daha ogrenmis oldun.
    ilgilendigin ve sevdigin konularda ingilizce dinlemeye, konusmaya, okumaya, yazmaya ve ogrenmeye araliksiz bir sekilde devam et.
    unutma
    "use it or lose it"
    "never stop learning"

    kaynak 1
    kaynak 2
    kaynak 3
    kaynak 4
    kaynak 5
    kaynak 6
    kaynak 7

    ayrica

    (bkz: a.j. hoge)
    (bkz: effortless english)

  • istifa etmelidir.
    ülkenin dörtte birinden oy almış partiye dinsiz partisi, oy verenlere dinsiz demeye hakkı yoktur.
    kampüste oruç tutmayanları dövdükten sonra kantinin arka kapısında sigara içen partilileriyle karıştırdı sanırım.

  • bir anekdot; 1936 yılında ipa'nın yaptığı kongrede lacan ayna evresi üzerine konuşacaktır. başladıktan bir kaç dakika sonra kongre başkanı ernest jones tarafından sözü kesilir ve konuşma süresinin bittiği söylenir. doktor lacan bu kesintiyi "aşağılama" olarak algılar ve kongreyi terkedip berlin'deki olimpiyat oyunlarını izlemeye gider, hitler'in onur konuğu olduğu, nasyonel sosyalistlerin gövde gösterisine dönüşen 36 olimpiyatı.

    psikanaliz çevrelerinde epey önem verilen "ayna evresi" (le stade du mirroir) makalesi böyle olaylardan sonra basılır, tabi ipa'nın bülteninde basılmasına izin vermez lacan.