• (bkz: diyabet)
  • bu konu neden diyabet başlığına yönlendirilmiş? tip 2 diyabet ile tip 1 diyabet tamamen farklı neden ve sonuçları olan hastalıklar. bu yönlendirme yanlış. bu modlara da bir not olsun. ayırmalarına yardımcı olabilirim. (not: tip 1 diyabet başlığı ayrı iken tip 2'nin genel diyabet başlığına yönlendirilmesi saçma. tip 1 başlığı olmasa o zaman sorun olmazdı)

    asıl konuya gelelim.
    tip 2 diyabet için güzel bir söz duydum. yazalım.

    --- spoiler ---

    you are blind to diabetes until you blind from diabetes.
    tercümesi: diyabet olduğunuzu görmezden gelirseniz bir gün gün diyabetten dolayı hiç bir şey göremez hale gelebilirsiniz. (bkz: diyabetik retinopati)
    --- spoiler ---
  • insülin direnci sonucu ortaya çıkan hastalıktır. insülün hormonu glukozu hücreye taşıyamaz ve kandaki şeker oranı artar. tip1 diyabette ise insülin hormonu yeteri kadar salgılanamaz. farkları budur.

    peki insülün direncine ne sebep olur? hücre yağlanması. yani sanılanın aksine tip2 diyabetin sebebi aşırı şeker tüketimi değildir. (aşırı şeker başka hastalıklara sebep olmaz demiyorum ama diyabetin sebebi şeker değil.)
    hayvansal gıdaların yani hayvansal yağların aşırı tüketilmesidir. tip2 diyabetin sebebi özellikle doymuş yağlardır. et, kümes hayvanları, fast food, tereyağı, margarin, peynir doymuş yağ açısından yüksektir. bu yağlar zamanla birikerek (egzersiz o yüzden önemli) hücrede yağlanmaya sebep olur ve glukoz bu yağlardan dolayı hücreye giremez.

    önlemek için: hayvansal yağları elinizden geldiğince azaltın. bitkisel besinleri de tüketmeyi alışkanlık haline getirin. düzenli egzersiz yapın. yürüyüş, yüzme, bisiklet sürmek, futbol, voleybol gibi.

    hasta iseniz: beslenmenizden doymuş yağları çıkarmaz zo run da sı nız. peyniri unutum tereyağını unutun kırmızı eti unutun. tamamen bitkisel beslenmeye geçin. baklagil ve sebze tüketin. ve düzenli egzersiz yapın. en basiti yürüyüş. 6 hafta sonra farkı göreceksiniz.
  • tip 2 diyabetiniz olduğunda, vücudunuz hala yiyecek ve içeceklerinizden karbonhidratı parçalar ve onu glikoza dönüştürür. pankreas daha sonra buna insülin salgılayarak yanıt verir. ancak bu insülin düzgün çalışamadığı için kan şekeri seviyeleriniz yükselmeye devam eder. bu, daha fazla insülin salındığı anlamına gelir. tip 2 diyabetli bazı insanlar için bu, sonunda pankreası yorabilir, bu da vücutlarının giderek daha az insülin ürettiği anlamına gelir. bu, daha da yüksek kan şekeri seviyelerine yol açabilir ve hiperglisemi riski altında olduğunuz anlamına gelebilir .
  • (bkz: #138362852)
  • tip 2 diyabet uzun bir süreç (5-15 yıl) sonrası ortaya çıkan bir hastalıktır. bu süreç içinde yaşam tarzı değişiklikleri ve uygun diyet, hastalık gelişmesini kesinlikle önleyebilir. glisemik indeksi ve glisemik yükü düşük, kalorisi uygun, sebze ağırlıklı bir diyet hastalığın gelişimini önleyebildiği gibi, hastalığın ilk dönemlerinde bu süreci geriye döndürebilir.
  • (bkz: #147142194)
  • alkol kullanımıyla ilgili farklı yorumlar, değerlendirmeler yapılan hastalık.

    kimisi, türü ne olursa olsun hiç içme, bir yudum bile alsan ebeninki görme ihtimalin var, kimisi kalori hesabıyla şu bu içkiyi, şu bu miktarda yanında bilmem ne ile içersen bir şey olmaz, kimisi şunları direkt rahat rahat içersin kafana takma, ben gayet rahat içiyorum falan diyor.

    yaklaşık on gün önce öğrendim hastalığımı ve maalesef bazı şeyleri kabullenebilmiş değilim. mesela bir daha lahmacun, dondurma, belirli meyveler, alkol, bazı tatlılar, hamburger pizza vs. (teoride) hiç yiyip içemeyecek olmak canımı çok çok çok sıkıyor. tamam bundan sonra sağlıklı beslenme, diyet, spor vesaire (ki hepsine çok katı ve disiplinli şekilde başladım, sürdürüyorum) ama sağlıklı beslenen insanların arada bir de olsa böyle lüksü varken benim olamayacak. insanlarla sosyalleşmek için bara gittiğimde orada soda mı içeyim? birisi dese ki yoo bir tane bira içersin, o da tamam ama yani oturup kalori hesabıyla uğraşmak falan öff yani. yanında bunu yemen, şu saatte şöyle içmen lazım falan valla sikerler afedersiniz. kusura bakmayın, zaten şu duruma acayip sinirliyim. adam önümde çıtır çıtır lahmacun yiyecek ben sığır gibi bakacak mıyım abi? veya ailenle tatile gideceksin orada dondurma yiyecekler, ben yine sığır gibi bakacak mıyım? arkadaşlar diyecek ki abi hadi atla gel birer bira, yanında yarım kokoreç yapacağız, ben gidip orada enginar (ki her türlüsüne bayılırım) yanında ayran mı içeyim? doğum günü pastaları kesilecek, önüme pasta koyacaklar, belki de ben tadına bile bakamayacağım. kahvaltıda portakal suyu çok severim. yok, o da yasak. muzu inciri çok seviyorum, yasak. hele ki incir için içeride yatacak adamım ben. altı üstü bir tane incir yiyebilmek için o gün tüm gün yediklerimin çetele hesabını mı dökeyim? karpuz, üzüm zaten direkt yalan. çikolata, bazı bitter türleri dışında (ki ona da şüphe ile yapılan yorumlar var internette), yasak. yasak. yasak. ve yasak.

    arkadaşlar, serzenişimdeki mesele sürekli sağlıksız beslenme isteği değil, sağlıklı beslenirken dahi belirli beslenme lükslerinin bir daha olamayacak olması beni hasta ediyor, çıldırıyorum resmen. her şeyi yiyip içerken acaba şundan bu kadar yesem kör olur muyum, komaya girer miyim, siros olur muyum, böbrekler iflas eder mi stresi ile ben kalpten giderim arkadaşlar, şekerden değil. glisemik indeks manyağı oldum. aldığım nefesin bile karbonhidrat düzeyine bakacak hale geldim.

    yukarıda saydıklarımı tüketen diyabetliler kesinlikle vardır ama benim derdim, bizim durumumuzda olmayan insanlar gibi ancak belirli koşullar şartlar sağlandıktan sonra gibi bir organizasyon olmadan dilediğini yiyip içebilme lüksümüz olamaması çok zor geliyor. ne bileyim, mesela, haftada bir kere bira içeceksen o gün şunu bunu yapıp birayı da şöyle bira alıp yanında şununla içmen lazım falan valla öfff abi öff öfff.. öfff. adamın skinde değil, bira içecekse açıp içiyor, bunu mu düşünüyor? işte bundan sonra her şeyle alakalı bu kadar manyaklık seviyesi kimya problemi içerisine düşmek insanı bir süreden sonra yorar. bilmiyorum, belki de alışınca o da normal gelecek. fakat şu aşamada gerçekten sinirlerim zıplıyor. mesela ben patatesin her türlüsünü çok severim. kızartma, püre, yemeği falan. en azından ayda bir kere bile olsa birazcık yiyebilmeliyim abi, her sağlıklı ve normal insan seviyesinde. hiç ne demek ya? niye hiç? neden ya? dışarı çıkınca arkadaşlarla ayda yılda sadece bir kere bile bira patates yasak mesela. sonsuza dek yasak. bir kere ya, haftada üç iki bir de değil bak. yılda bir kere bile, söyleyin bir pizza yiyelim diyemeyecek mi ben? evde veya sinemada film izleyeceksin, patlamış mısır veya haşlanmış mısır, o da yasak. nabiim salata mı söyleyeyim? bazı şeylerin de uyman gereken bir ortamı var. abi rica ediyorum açın bir mezar gireyim içine. çok bunaldım bu durumdan ben. inanılmaz sinir bozukluğu yaşıyorum.

    * bu, sanki odunla vurulmuş gibi korkunç sırt ve bel ağrıları nedir?

    ** 3 ay sonra: evet arkadaşlar, hastalığı kabul etme ile birlikte sıkı bir diyet, dengeli beslenme, ürün etiketi okuyarak ürün almak ve miktar tüketimlere dikkat etmek, haftada beş akşam bir saat yürüyüş yapmak, beyaz un tüketmemek ama illa tüketilecekse günde sabah veya öğlen bir dilim tam buğday ekmeği veya o dilime denk gelen miktarda tam buğday ürünü tüketmek, makarna bile yiyecekseniz az miktarda ama yine tam buğdaylı olanını tercih etmek, lifli besinleri tercih etmek, yeşilliği ve kahveyi dostunuz bilmek, ilaçlarınızı aksatmamak ve en önemisi psikolojinizi iyi tutmak. üstelik doktorum bana herhangi bir yeme kısıtı koymadı. istediğimi yiyip içebilirim ama aynı şekilde gün içerisinde dengeleyerek. kendi kendinizin diyetisyeni olacaksınız yani. bu arada 75 kilodan 68 kiloya indim ve gayet fit de duruyorum artık. kolesterolüm yüksekti, b12 ve d vitaminlerim düşüktü, ilaçla destekledik artık onlar da normale geldi. hba1c ilk teşhis aldığımda 11.1'di, şu an 5.4'e yukarıda şekilde bir yaşam tarzıyla geri dönüş sağladım. ilk açlık kan şekerim de 302'ydi. arkadaşlar, umutsuz olmayın. ben de başlarda psikolojik olarak çok kötüydüm ama inanın üstte yazdığım şekilde bir yaşam tarzı belirlerseniz ve bunları sıkı sıkıya uygularsanız her şey düzelmeye başlıyor. üstelik şu anda bu yaşam ve beslenme tarzıyla kendimi eskiye nazaran daha sağlıklı ve mutlu hissediyorum. ki bunu doktorum da söyledi, diyabet hastası olun veya olmayın özünde aslında tüm insanların zaten bu şekilde bir yaşam tarzına sahip olması gerekiyor. ben tamam ilaç desteği aldım insülin hariç ama tamamen sıfır ilaçla hayatını bu şekilde idame ettiren tip iki diyabet hastaları da var. ben şu anda ilaç kullanıyorum fakat doktorun bende ilacı kesme ihtimali de var. doktor 3 ay boyunca kan ölçümlerime de baktı, arada kaçamak yaptığım zamanlar da dahil olmak üzere şu anki değerlerin hepsine gayet normal dedi.

    yeni değerlerim, bugün çıktı taze taze:

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    *** 6 ay sonra: nadir de olsa saçma sapan sağlıksız şeyler yediğim günlerde kan şekerim daha düşük çıkıyor. enteresan.
  • not: durumu olmayanlar için en alta özet geçtim.
    bir link
    ikinci bir linkten:
    --- spoiler ---

    does sugar cause diabetes?

    there are two main types of diabetes – type 1 and type 2 diabetes.
    we know that sugar does not cause type 1 diabetes, nor is it caused by anything else in your lifestyle. in type 1 diabetes, the insulin producing cells in your pancreas are destroyed by your immune system.
    with type 2 diabetes, the answer is a little more complex. though we know sugar doesn’t directly cause type 2 diabetes, you are more likely to get it if you are overweight. you gain weight when you take in more calories than your body needs, and sugary foods and drinks contain a lot of calories.
    so you can see if too much sugar is making you put on weight, then you are increasing your risk of getting type 2 diabetes. but type 2 diabetes is complex, and sugar is unlikely to be the only reason the condition develops.
    --- spoiler ---
    türkçesi
    --- spoiler ---

    şeker, diyabet hastalığına neden olur mu?

    diyabetin iki ana türü vardır; tip 1 ve tip 2 diyabet.
    şekerin tip 1 diyabete neden olmadığını veya yaşam tarzınızdaki herhangi bir şeyden kaynaklanmadığını biliyoruz. tip 1 diyabette, pankreasınızdaki insülin üreten hücreler bağışıklık sisteminiz tarafından yok edilir.
    tip 2 diyabette cevap biraz daha karmaşıktır. şekerin doğrudan tip 2 diyabete neden olmadığnı bilsek de aşırı kiloluysanız buna yakalanma olasılığınız daha yüksektir. vücudunuzun ihtiyaç duyduğundan daha fazla kalori aldığınızda, kilo alırsınız ve şekerli yiyecek ve içecekler çok fazla kalori içerir.
    yani çok fazla şekerin kilo almanıza neden olup tip 2 diyabete yakalanma riskinizi artırdığını görebilirsiniz. ancak tip 2 diyabet karmaşktır ve bu durumun gelişmesinin tek nedeninin şeker olması pek mümkün değildir.
    --- spoiler ---
    diabetes.org.uk

    özetle: tip-2 diyabete, diyetteki şeker miktarı değil de aşırı kilolu olma (aşırı kalori alımı) daha fazla yatkınlık sağlıyor. diyabet açısından baktığımızda, kilo kontrolü, beslenme içeriğinden daha önemli.
hesabın var mı? giriş yap