• 1985 - 1986 yillarinda, butun marjinal gruplarin bir cati altinda birleserek politika yapmasina yonelik cagri yapan bir gruba ait olan projenin adi. yesil baris dergisini cikartmislar. grup uyeleri arasinda ibrahim eren de bulunmakta.

    kaynak: escinsel erkekler kitabi, murat hocaoglu, s. 83.

    ayrica : (bkz: #3462713)

    edit : asc'nin entry'si ve milliyet'te 8 subat 1987'de yayinlanan can dundar imzali habere dayanarak partinin radikal parti ya da radikal demokratik birlik partisi olarak da adlandirildigini ekleyeyim.
  • yamulmuyorsam asıl adı radikal demokratik birlik olan parti. ibrahim eren'in de inisiyatifle kurulmaya çalışılmış ama muvaffak olamamışlar. bi de, o tarihlerde kurulması planlanan yeşiller partisi ile kurumsal açıdan pek bi bağları yoktu sanırım, çünkü farklı kanallardan akıyorlardı. tabii yeşil barış dergisi gibi faaliyetler ile yeşil politikanın önemli bileşeni. feministler, ateistler, radikaller, eşcinseller gibi grupları barındırmasına rağmen "eşcinsel partisi" olarak anılmış basında. eh, arslan yüzgün'ün "özgürlük partisi" (öp) deneyi eklenince "malzeme" bulunmuş. ona ne olduğunu bilmiyom.
  • partinin kurulusuyla ilgili olarak 16 temmuz 1987 tarihinde, milliyet gazetesinin 12. sayfasinda ayça atikoglu tarafindan ibrahim eren'le yapilan bir soylesi yayinlanmis. gerek baslik, spot, gerekse yazi icindeki tirnaklarin varligindan anladigim kadariyla parti, biyik altindan gulumsemeyle karsilanmis gibi geldi bana :

    kurulus hazirliklari bitmek uzere
    bir ‘tuhaf’ parti

    spot : escinsellerin, “cevreciler”in ve transseksuellerin katilimiyla “yeni bir parti” kuruluyor.

    escinsellerin, feministlerin, cevrecilerin ve transseksuellerin de aralarinda bulundugu degisik gruplarin katilimiyla yeni bir parti kuruluyor. yeni parti ile ilgili calismalar konusunda aciklamalar yapan ibrahim eren, kurulus icin bir koordinasyon komitesi olusturuldugunu ve bu komiteye iki cevrecinin, bir « biseksuel ateist »in ve iki escinselin alindigini, onumuzdeki gunlerde de bir basin toplantisi duzenlenerek, kamuoyuna aciklamalarda bulunulacagini soyledi.

    yeni partinin hazirlik calismalarini yuruten ibrahim eren, « turkiye’de escinsellere baski yapiliyor » diyen alman yesil parlamenter uli fischer ile bir sure once gorusmus ve bu konularda kendisine bilgiler vermisti.

    ibrahim eren’le yaptigimiz gorusme soyle :

    nasil bir parti kurmayi dusunuyorsunuz ?
    sunun acikliga kavusturulmasi gerekir. ortada escinsel bir parti kurmak için biraraya gelmek gibi bir durum yok. turkiye’nin hepimizce bilinen ozelliklerinden dolayi orgutlenemeyen radikal nitelikli bazi unsurlarin seslerini daha iyi duyurabilmeleri amaciyla bir parti semsiyesi altinda biraraya gelmeleri icin bir cagri yaptik. diger unsurlar gibi, escinseller de birarada, esit bir bicimde olma hakki sunulmasi, bir escinsel partiden soz edilmesi icin yeterli degildir.

    ekolojist, feminist gibi bazi gruplarla da temasiniz oldu mu ?
    varligini duyabildigimiz, bildigimiz bazi gruplarla ve daha cok bazi kisilerle temasimiz oldu. dusunduklerimizi turkiye’nin genelinde var olduklarini kuvvetle umdugumuz diger gruplara iletebildigimiz kanisinda degiliz. simdilik istanbul disinda, ankara, izmir ve bursa’da bazi arkadaslarla temasta oldugumuzu soyleyebilirim.

    program ve tuzukle ilgili calismalar yapiliyor mu ?
    program ve tuzugun tespit edilebilmesi icin gruplarin tam anlamiyla tesekkul etmeleri ve taleplerini aciklikla ortaya koymalari gerekir. kadin haklari savunuculari ile cevre korumacilarin anlasamayacaklari talepler ortaya koymayacaklarini saniyorum. hicbir gercek aydinin, demokratin, escinsellerin yasama hakkini kabul etmemesini dusunemiyorum. kurdugumuz koordinasyon komitesini olusturan ve cesitli egilimleri yansitan arkadaslar, ilgilendikleri konular cercevesinde programla ve tuzukle ilgili daha sonar gruplarin geneline sunulacak, tartismaya acilacak calismalar yapiyorlar.

    yasalar, boyle bir partiye olanak taniyor mu?
    yasalarda engelleyecek bir hukum yok. turkiye’nin demokrasiye gecebilmesi icin karsit alternatifler sunabilen bir partinin kurulmasi artik gerekli hale gelmistir.

    bulent ersoy’u ve transseksuelleri partinize katmayi dusunuyor musunuz?
    bülent ersoy’la bir temasim olmadi. halkin kendisini nasil takdir ettigini biliyoruz. peki, halkin uzerinde kim var ki, bu sanatcinin sahneye cikmasi engelleniyor ? isteyen herkes gibi, o da partimize katilabilir. transseksuel arkadaslarimiz tabii icimizde var ve militanca calismalara katiliyorlar.

    demokrasi isteminiz disinda hangi ozgun sorununuzdan yola ciktiniz ?
    yurt disinda, cevreci akimlara yaklasabilme olanagi buldum. italia mostra’nin (bizim italya) nasil giderek europa mostra’ya (bizim avrupa) donustugunu, giderek kamuya nasil mal oldugunu gordum. turkiye’ye dondugumde izmir’de, ege cevre sagligi merkezi’nin kurulmasi icin calistim. bu arada bazi talepleri uzerine escinsellerin de bir dernek catisi altinda biraraya gelmelerine olanak sagladik.

    koordinasyon komitesi kimlerden olusuyor ?
    kendim disinda isim soyleme hakkina sahip degilim. onumuzdeki gunlerde yapilacak bir basin toplantisinda bu aciklanacak. ancak simdiki formasyonuyla iki cevreci, bir biseksuel ateist ve iki escinselden olustugunu soyleyebilirim. kadinlari da onumuzdeki gunlerde, genisletilecek olan komitede yerlerini almaya cagiracagiz.
  • partiyle ilgili yine bir milliyet gazetesi haberi :

    21 ekim 1986

    sayfa 13

    yeni bir siyasi kurulus
    baslik: radikal partiye dogru

    turkiye’de radikal bir partinin kurulmasi icin surdurulen calismalara hiz verildi. dun yapilan toplantiya katilan ateist (tanri tanimaz), transvestist, escinsel ve feministler radikal partinin kurulmasinin turkiye’nin bugunku kosullar icin “zorunluluk” haline geldigini ifade ettiler.

    bundan sonra parti programi hazirlamak ve gruplararasi iletisimi artiracak komisyonlarin calismalarina baslanmasina da karar verildigi belirtildi. feministlerin radikal parti kurulmasi konusunda belirlenmis ilkeler uzerinde tartisma istekleri nedeniyle bugune kadar uzerinde tartisilan noktalarin yazili olarak hazirlanmasi karara baglandi.

    radikal partinin kurulmasi icin suren calismalarin onculerinden olan ibrahim eren, calismalarinin daha genis bir zeminde tartisilabilmesi icin dizi seminerlerin yapilacagini soyledi. bu seminerlerin ilkinin “neden radikal parti?” konusunda yapilacagini kaydeden eren, bu toplantinin ayri bir anlam tasiyacagini belirtti.
  • 2 kasim 1986 tarihli milliyet gazetesinde hakan turkkusu imzasiyla yayinlanan bir haber :

    ucuncu sayfada

    radikal parti guclu devlete karsi
    baslik : sinirsiz ozgurluk

    escinseller, tanri tanimazlar, cevreciler ve kendini radikal tanimlayanlarin olusturacagi partinin alternatif politikasinda su istekler yer aliyor :
    • 14 – 24 yaslarinda genclerden olusan senato, meclis’ten cikan yasalari incelesin
    • escinsellere de digger cinslere taninan haklar saglanmali
    • zorunlu askerlik kaldirilsin
    • cumhurbaskanligi donusumlu olarak yapilsin

    hakan turkkusu

    turkiye’de alternatif politika uretecek radikal bir partinin kurulmasi icin baslatilan calismalarda radikal demokratik konvansiyon (koklu degisimler icin demokratik birlik) olusturulmasi asamasina gelindi. radikal partinin kurulmasi calismalarinda genel koordinatorlugu ustlenen ibrahim eren, katilmalari beklenen antimilitaristlerin (askeri yonetim karsitlari), escinsellerin, ateistlerin (tanri tanimazlar), cevrecilerin, femi(devami 12. sayfada)nistlerin ve kendisini radikal olarak tanimlayanlarin uzerinde tartisacaklari bir on protokol hazirladi.

    tum kurul ve kurallara karsi cikilacaginin ilan edildigi bu protokolde, “14 ile 24 yaslari arasindaki genclerden bir senato olusturulmali ve bu senato meclis’ten cikan yasalari inceleyerek, gerekirse geri gondermek hakkina sahip olmalidir” denildi. guclu devletin, halkin ozgurlugunu kaybetmesi ve yaraticiliktan uzaklasmasi anlamina geleceginin kaydedildigi protokolde, devletin halkin denetimi altinda olmasi gerektigi savunuldu.

    protokolde ongorulenler arasinda, escinsellere digger cinslere taninan haklarin saglanmasi, zorunlu askerlik hizmetinin kaldirilmasi, cumhurbaskanliginin donusumlu olarak yapilmasi da yer aldi. memur ve iscilerin siyasal ve sendikal haklarinin ortadan kaldirilmasina ilave olarak genclerin bunlarla birlikte dogal yasama hakkinin da ellerinden alindigini soyleyen eren, “ulkenin kaderini tayin hakki bir avuc siyaset bezirganinin tekelindedir” dedi.
  • hakkinda, milliyet gazetesinin eski sayilarinda yayinlanan haberleri, milliyet'in arsiv sistemi kopyala - yapistir yontemini kabul etmedigi icin, deli posteki sayar seklinde teker teker word dosyasina aktardigim parti. dolayisiyla bir haber daha gelsin :

    4 kasim 1986

    sayfa 7:
    kurulusa dogru adim adim…
    baslik : radikal partide escinsel agirligi

    partinin kurulus kosullarinin arastirilmasi icin kurulan irtibat komitesi’nde, escinseller, agirlikli grup olarak yer aldi. ateistler ve anti-militaristler de komitede temsil edildi.

    hakan turkkusu

    radikal bir partinin kurulus kosullarinin arastirilmasi ve tartisilmasi icin duzenlenen toplantida, parti icinde yer almasi dusunulen gruplar arasinda iletisim saglayacak bir irtibat komitesi kuruldu.

    egzotik bir salonda yapilan toplantida, bugune kadar oldugu gibi basi cekmek yine escinsellere ve ateistlere (tanri tanimazlara) dustu. “koklu degisikliklerin, yasamin her alaninda zaman yitirilmeden yapilmasindan” yana olan radikal partinin calismalarini duzenlemek uzere olusturulan irtibat komitesinde, agirlikli olarak escinseller gorev aldi. ateistlerin, anti-militaristlerin ve escinsellerin kurdugu bu komite, genel koordinasyon komitesi belirleninceye kadar yonlendirici rol oynayacak.

    saat 15:00’de baslamasi gereken toplanti, katilmasi beklenenlerin, “sabahin bu saatinde toplanilir mi?” elestirileriyle saat 16 :00’da baslayabildi. istanbul disinda, izmir ve ankara’dan radikal partinin kurulus calismalarina katilmalari icin yandas ve sempatizanlara telefaks ile mesaj gonderildigini soyleyen genel koordinator ibrahim eren, uzun sure, neden izmir ve ankara’dan kimsenin gelmedigini sordu. ankara grubunun gelmeme nedeni anlasilamadi ama, izmir’deki radikal parti destekcileri adina cevreci gruptan ersin kalkan’in sakallarini kestigi icin taninmadigi sonradan ortaya cikti. kalkan’in, “galiba sakallarimi kestigim için hiç kimse beni tanimadi” aciklamasindan sonra salonda kahkahalar yukseldi.

    ateistler, feministler, antimilitaristler (askeri yonetim karsitlari), transsesksueller, antiotoriterler, cevreciler ve escinsellerden toplantiya yaklasik 50 kisi katildi. katilanlarin sayilarinin daha da fazla olabileceginin ileri suruldugu toplantinin anonslarinin gereken yerlere asilmadigi da konusmalar sirasinda ortaya cikti. soz verdikleri halde bu toplantiyi haber veren duyuru kagitlarini asmayanlarin neden boyle davrandiklari konusunda pek cok dusunce ileri suruldu.

    bu konusmalar tamamlaninca da eren, radikal bir partide tek bir liderin olamayacagini ve olmamasi gerektigini hatirlatarak, bugune kadar ustlendigi genel koordinatorluk gorevini yeni olusturulan irtibat komitesine birakti.

    otoritenin her turlusunun siddetle reddedildigi toplantida, bu gorev devrinin de olagan karsilanmasi gerektigi belirtildi.

    bu degisikligin ilk somut gostergesi, toplantiyi yoneten eren’in oturdugu sandalyeyi, tip egitimini tamamlayan ve kendisini radikal partiyi olusturan gruplarin buyuk bolumuyle ayni dusunceleri paylasan bir antiotoriter olarak tanimlayan tayfun gonul’e birakmasi oldu. eren de toplantiya katilanlarin arasinda yerini aldiktan sonra soz isteyerek, “bugune kadar dogrusuyla yanlisiyla yuruttugum gruplar arasi koordinasyon isi, artik bir irtibat komitesinin altindan kalkabilecegi boyutlara ulasti” dedi.

    bir partinin kurulusunda program ve tuzugun oneminin belirtildigi toplantida gonul, bu konuda yapilan konusmalari toparlayarak, “radikal partinin tuzugunde tek bir madde olacaktir ve bu madde ile de ozgurlugun alti bastira bastira cizilecektir” dedi.

    parti programi ve tuzugu icin harekete gecilerek, calismalarin arkadas toplantisi duzeyinde kalmaktan cikarilacagindan soz eden gonul, bu calismalara baslandigini mujdeledi.

    toplantinin dorduncu saati doldugunda yavas yavas salon bosalmaya basladi. elestiriler, sakalasmalar, tartismalar, ve hepsinden onemlisi uzlasmalar icinde suren toplantinin yavas yavas finaline gelindi.

    haberin fotografi : ahmet yildizalp cekmis
    “onden fotograf istemeyiz” radikal partinin kurulus toplantisinda bulunanlar, yalniz milliyet’in tartismalari izlemesini kabul ettiler. ama bir kosulla… “fotograf, yuzlerini gosterir sekilde cekilmeyecekti”. genel koordinator ibrahim eren, “oncu” olarak son kez kursuye cikti.
  • partiyle ilgili milliyet gazetesinde 10 aralik 1986'da yayinlanan haber :

    sayfa 3

    radikal parti calismalari hizlandi
    manifesto hazir

    • erkek ve kadin escinsellerin onculugunde, cevrecilerin, antimiliter ve antiotoriter egilimlerin katilimiyla kurulmasi dusunulen radikal parti calismalari yeniden hiz kazandi. parti sozcusu ibrahim eren, manifestoyu guner kuban’in aciklayacagini belirtti. haberi 14. sayfada

    guner kuban ve ibrahim eren fotograflari var.

    sayfa 14

    baslik: manifesto hazir

    kursat yilmaz

    escinsellerin onculugunde kurulus calismalari surdurulen radikal parti’nin « manifesto »su hazirlandi. radikal parti sozcusu ibrahim eren, turkiye’nin her tarafindan destek seli aktigini bildirdi.

    ulkenin her tarafindan destek mesajlari aldiklarini da belirten eren, “anladik ki, cok daha kapsamli ve genis kitleleri iceren bir programla ortaya cikmaliyiz. hareketimize korkunç bir sevgi ve sempati var. calismalarimizin seyrini, buna gore ayarlayacagiz. partimize buyuk katkisi olacak olan güner kuban gelince, bir basin toplantisi ile manifestomuzu aciklayacagiz. toplumumuzun gercekten democrat oldugunu, calismalarimiza gelen olumlu tepkilerden anladik” dedi.

    partinin tuzuk ve programinin manifestoya gore sekil alacagini kaydeden ibrahim eren, son gelismelerden sonra cevre sorunlarinin agirlik tasiyacagini, ozellikle cevre sagliginin uzerinde onemle duracaklarini acikladi.
  • 24 ocak 1987 tarihli milliyet gazetesi haberi :

    sayfa 3

    radikal parti kurucularinin yontemi
    ilanla orgutlenme

    • kurulus calismalarina 1986 yilinda baslanan radikal parti’nin sozcusu ibrahim eren, yurt capinda orgutlenmeye basladiklarini, simdilik en buyuk sorunlarinin anadolu’daki sempatizanlara adres verememe oldugunu belirterek gazete ilanlarina basvuracaklarini ifade etti.

    haberi 13. sayfada

    sayfa 13 :

    ilanla orgutlenme

    radikal parti, tum turkiye’de gazete ilani ile de orgutlenmeyi ongoruyor. anadolu’nun cesitli kentlerinden gelecek escinseller, feministler, ateistler, cevreciler ve antimilitaristler ile radikal parti kurucular kurulu istanbul’da biraraya gelecekler.

    kurulus calismalarina 1986 nisan ayinda baslanan radikal parti, artik yurt capinda orgutlenmeye basliyor. parti sozcusu ibrahim eren, belli bir orgutlenme anlayisi tasimadiklarini ve simdilik en buyuk sorunun anadolu’daki sempatizanlara belli bir adres verememe oldugunu belirterek, bunu cozumlemek amaci ile gazete ilanlarina basvuracaklarini bildirdi.

    ilk asamada gazete ilanlari ile sempatizanlarin kendi dusuncelerini yazmalari icin adres ve telefon numarasi vereceklerini kaydeden eren, gerekli iliski saglandiktan sonra da anadolu’daki parti temsilcilerinin saptanacagini bildirdi.
  • milliyet gazetesi, 8-14 subat 1987 tarihli haftasonu haber ekinde, parti girisimini can dundar'in gozlemiyle aktarmis. giris yazisindan anladigimiz kadariyla, derginin genel yayin yonetmeni mehmet ali kislali, bu girisimi pek onaylamamakta.

    haftaya bakis eki - cagdas haber dergisi
    8-14 subat 1987 tarihli 17 numarali sayi

    kapakta ibrahim eren fotografi : ibrahim eren girisimci

    cevreciler
    escinseller
    feministler
    tanritanimazlar
    anti-militaristler
    radikal parti

    2. sayfada kucuk bir fotografla giris yapiliyor habere

    haber 29. sayfada basliyor

    turk radikalleri

    cumhuriyet tarihinin en ilginç partilerinden biri istanbul’da kurulus hazirliginda… escinseller, yesiller, feministler, fahiseler, transseksueller, tanritanimazlar, anti-militaristler ve otoriteye karsi tum gruplar radikal parti’de birarada…

    2. sayfada genel yayin muduru mehmet ali kislali tarafindan yazilan okurlarimiza yazisi icinde:

    toplumda azinlik olusturan kucuk gruplar icinde birkacini, bu hafta kapak konusu olarak secmis bulunuyoruz. onlara “radikaller” deniliyor. bu gruplar, genelde toplumun buyuk tepkisine sebep oluyorlar. cogunlukca onaylanmiyorlar. ama turkiye gibi, cogulcu demokrasiyle yonetildigini one suren toplumlarda, bu gruplarla ilgili bir genis “hosgörü”nun olusmasi gerekmez mi?... bizim bu konudaki islevimiz, bu hosgorunun olusmasina yardimci olmak degil, bu en azindan ilginc buldugumuz gruplarin ne olduklarini, ne yapmak istediklerini ortaya koymak.

    turk radikalleri bayragi aciyor

    “egitime ihtiyacimiz yok / dusunce kontrolune ihtiyacimiz yok”

    istanbul’da taksim’e cikan ara yollardan birinin uzerindeki evin en ust katinin ahsap duvarlari pink floyd’un “the wall”unun sozleriyle yankilanirken, evin genis salonu hinca hinç doluydu. giristeki sofa, bir cami avlusunu andirir sekilde onlarca cift ayakkabiyla dolmus; sirt cantalari, gitarlar, cizmeler ust uste yigilmisti.

    icerde bir kosede uzun saclari, kupeleri, blu-jeanlari ile 1968’lerin beatnik’lerini andiran gençler elektrikli daktiloda bir bildiri kaleme aliyorlar, bir diger kosede ayni gruba mensup gencler akustik gitarlarinda rock-and-roll akorlari basiyorlardi. salondaki rahat koltuklarda birbirine sevgiyle sarilmis, ya day ere oturup basini koltuktaki arkadasinin kucagina teslim etmis gencler, koyu bir sohbete dalmislardi. yogun sigara dumani arasinda 400 liralik mutuk sarabi elden ele geziyor, bu arada mutfakta, evi dolduran kalabaliga makarna yetistirme cabalari devam ediyordu. herkes az sonra baslayacak tanisma toplantisi icin oradaydi. bugun “lubunyalarla – yesillerin”, yani escinsellerle cevrecilerin tanisma gunuydu. turkiye’nin ilk radikal partisi’nin bu iki ana grubu hem tanisacaklar, hem de sorunlari tartisacaklardi.

    turkiye cok partili rejime gectiginden bu yana ilk kez boyle bir parti deneyimini yasiyor. kurulus hazirliklari devam eden parti, kuskusuz cumhuriyet tarihinin en ilginc olusumlarindan birini simgeliyor. kahkahalar, sarkilar, saraplar ve siirler arasinda kurulmaya calisilan bu partinin kadrolarini toplumun en cok sirt cevirdigi, en cok baski altinda tuttugu gruplar olusturuyor: escinseller, feministler, transseksueller, cevreciler, fahiseler, anti-militaristler, tanritanimazlar yani kendilerini tanimladiklari isimle “radikaller”.

    birkac ay oncesine kadar coklarinin “hotorofler parti kuruyorlarmis” diye alay ettigi “öp partisi” diye isimler taktigi, kucumsedigi orgutlenme ciddi bir partiye donusmek uzere.

    aslinda “ciddi” sozu, radikal demokratik birlik partisi’nin vermeye calistigi gorunume ters dusen bir niteleme. cunku radikal parti, mevcutlarindan farkli olarak ilk kez iktidari hedeflemeyen, tersine ona karsi savasan, hiziplerden korkmayan, tersine hizipciligi tesvik eden; ciddi bir gorunum vermek soyle dursun tartismanin en hareketli yerinde “cok ciddisiniz abi, ceker giderim” diyen insanlari barindiran bir yapilanmayi hedefliyor; toplumun egemen anlayisinin kutsadigi ne varsa karsisina dikilmeyi, ciddiyete, ahlakciliga, erkek egemenligine, aileye, iktidar dusuncesine, dinsel inanclara, merkeziyetcilige, otoriteryanizme karsi bayrak acmayi oneriyor. bu bayrak altinda toplanan insanlarin ortak ozellikleri ise, karsisindaki olduklari seylerin, cok genel deyimle toplumun ve devletin baskisi altinda ezilmekte olmalari ve “hemen simdi” demokrasiyi gereksinmeleri.

    hareketin baslangici, 1970’lerin ortalarinda izmir’de kurulan bir hayvanlari koruma dernegi’ne dayaniyor. 1968’in genclik hareketleriyle kaynayan avrupa’sindaki havayi soluyan ibrahim eren, turkiye’ye dondukten sonra italya’da parlamentoya kadar girdigine tanik oldugu radikal parti’nin etkisiyle turkiye’de de benzer olusumlar gelistirmenin zamani geldigine inaiyordu. bu anlayisla olusturulan ilk nuve, daha sonra ege cevre sagligi merkezi’ne donustu. hayvanlari koruma dernegi’nin kuruculari olan bir avuç genç, “baliklari onemseyip onun icinde bulundugu denizen gozardi edilemeyecegini, kuslari sevip ormanlarin yokedilmesine seyirci kalamayacaklarini” anlamislar ve hareketi daha ekolojist bir cizgiye cekmislerdi. ege cevre sagligi merkezi 1978-79 yillarinda izmir korfezi’nin kirlenmesi uzerine ayrintili calismalar yapan, isiklar’daki cimento fabrikasinin uzerine giden, sempozyumlarda escinsellerin sorunlarini tartisip “tedaviye muhtac olan escinseller degil, toplumdur” diyebilen bir grup tarafindan yonetiliyordu.

    ancak 12 eylul 1980’le faaliyetler durdu, daha dogrusu gayri-resmi toplantilara donustu. ibrahim eren, izmir’deki faaliyetleri istanbul’a tasirken, radikal cevreyle irtibati kesmemek icin taksim’deki evinde « escinseller icin persembe caylari »na basliyor ve her hafta bu caylarda biraraya gelen escinseller sorunlarini tartisip, « ne yapilabilir »e yanit ariyorlardi. o gunler kapinin her calinisinda icerdekilerin kapiyi endiseyle actiklari gunlerdi.

    partilerin boyvermesiyle birlikte turk radikalizminin onculeri once sodep icinde yer aradilar. ibrahim eren ve arkadaslari partinin istanbul’daki ilk uyeleri arasindaydilar. ama hp ile birlesme sirasinda bu grup “sosyal demokratlarin digerlerinden daha demokrat bir tavra sahip olmadiklari ve bunun burjuvazinin tipik aldatmacalarindan biri oldugu” inanciyla partiyi terkettiler. “kendi partimizi kuralim” fikri iste bu asamada olustu. hemen cesitli gruplarin temsilcilerinden bir koordinasyon komitesi olusturuldu ve hem (sayfa 30) gruplarin birbirlerini hem de toplumun bu gruplari tanimalarini iceren bir surec baslatildi. ilk gunlerde parti isteyerek “gayer-ciddi” bir goruntu vererek muhtemel baskilari bertaraf etmeyi planladi ve bunda da basarili oldu. basin “nonoslar partisi”nin istikbalini yazadursun, turk radikalleri 200’er kisilik gruplar halinde bilsak’ta toplantilar duzenliyor ve partiyi tartisiyorlardi. bir yandan da yurt disindaki benzer gruplardan harekete destek gelmeye baslamisti. almanya’da son secimlerde blu-jean’leri ve cicekleri ile parlamento’ya giren yesiller’e mensup milletvekili uli fischer istanbul’da eren’le goruserek isbirligi teklif ediyor, bu arada italya, ispanya ve fransa’daki bazi gruplarla da temasa geciliyordu.

    ancak sorunlar da yok degildi. bugune dek agza alinmaya cekinilmis konulari isleyen, orduya, dine, aileye karsi cikan bir parti, ustelik maddi destekten yoksun haliyle nasil olusacakti? bunca grup bir parti catisi altinda nasil biraraya geleceklerdi? eren, butun bu sorunlarin farkinda. ama bu konuda toplumdaki potansiyele guveniyor. grup toplantilarinda koy kahvelerindeki bulent ersoy sevgisi, yavuz sultan selim’in de kupe takmis olusu, ataturk’ gundeme getiriliyor. escinsel gruptan ugur, “en ust kademeden, en alta kadar toplumun her katmaninda escinseller var. buyuk destek alabiliriz” diyor. zeki muren’in ancak 199 kadinla yattigini anlatarak, veya atilla dorsay’in escinselligi yadsiyarak televizyonda soz hakki alabilmis olmalarini tartisiyorlar. bu arada parti amblemi ve cikarilacak dergi gundeme geliyor. amblem icin onerilen grafigin ortasinda ana-tanriça kibele var. topluma hicbir yasaklama getirmeyen ve onu kollayan kibele’nin etrafinda cevreciler’i simgeleyen yesil dallar yeraliyor. yesil dallar uzerindeki pembe cicek escinselleri, kirmizi cicek devrimcileri, siyah cicek anarsistleri, eflatun cicek de feministleri simgeliyor. ama ateistler tanritanimaz bir partinin ambleminde bir tanricanin yeralmasina karsi cikiyorlar. derginin adi ve icerigi de bir baska tartisma konusu. “sugaryet” (sugar, escinsel dilinde guzel – hos erkek anlamina geliyor), adi reddedilirken, « esgundem » uzerinde duruluyor. yesiller dergide kendi siirlerine yer verilmesi icin pazarlik yaparlarken, escinseller dergide « ayin oglani » sayfasi olmasinda israr ediyorlar.

    bu son derece neseli tartismalar icinde gundemin en onemli maddesini polis baskisi olusturuyor. escinsellerden kemal « en cok ezilen grup biziz » derken, doga korumacilar kendilerinin sultanahmet’te nasil baski altinda tutulduklarini, kupelerinin ve uzun saclarinin nasil sorun yarattigini anlatiyorlar. « ne yapabiliriz ? » denilince grubun en neseli uyelerinden umit, transseksuel noyan’in gecenlerde cumba’nin onunde nasil cirilciplak soyunup polisleri urkuttugunu anlatiyor, « gerekirse biz de soyunup yuruyus yapariz » diyor.

    ama hayir. ibrahim eren, her haftasonu evini bir senlik meydanina ceviren escinsellere, fahiselere, erkekten donmelere, cevrecilere ve digerlerine, baskilara karsi tek tek tepki gostermek yerine, partide toplanmalarini telkin ediyor: “onemli olan biran once partiyi kurmamiz. parti kurulunca destek verecek toplumsal kategoriler cogalabilir. ilk asamada olabildigince fazla gonullu insanla kitlelere sesimizi duyurmali, kulaklari bu ise alistirmaliyiz” diyor: “halk, escinsellere baski yapildigini, turkiye’de tanriya inanmayan insanlarin da varoldugunu, dogaya karsi duyarli insanlarin yasadigini ogrenmeli. bunlar uzerine tartisilmali. ikinci asamada bu baskilari yasayan insanlara cagri yapacagiz. ve birarada cok daha guclu olacagiz. iste ancak o zaman tepkimiz daha anlamli olacak”.

    eren bu cagrisini, ailede, okulda, isyerinde, kislada, sokakta, “hemen simdi demokrasi” diyen herkese ulastiriyor, “bizler boyali basini asarak birbirimizi gercekten nasil oldugumuzu karsilikli tanimak zorundayiz” diyor.

    eren’in bu cagrisi taksim’deki kucuk evden, beyoglu’nun transseksuel diskolarina, lezbiyen barlarina ulastiriliyor, tartisiliyor. ve bugune dek kapisi aralanmadik bir dunyanin insanlari, ilk kez turkiye’nin en ilginc koalisyonunu kurmanin sevki icinde biraraya geliyorlar. taksim’deki kalabalik evde saatler sabaha yaklasirken, ciddi tartismalar yerini ginsberg siirlerine ve nazim hikmet’e terkediyor. bos sarap siselerinin mahmurlugunda turk radikalleri hep bir agizdan “yasamak bir agaç gibi tek ve hur / ve bir orman gibi kardescesine” diyorlar.
  • "ah bugün olsaydı" denilen marjinalleştirilenlerin radikal ve yeşil partisi.

    geçmişi izmir'de dönemin orijinal tip üyesi ibrahim eren tarafından kurulan ege çevre sağlık derneğine dayanmaktadır. bu derneğin salt çevreci olmasının ötesine geçmesinde kadınlar, eşcinseller, translar, seks işçileri, eski mahpuslar ve o dönem marjinalize edilen tüm kesimler ile kurduğu ilişki etkili olmuştur. bu yönden ege çevre sağlık derneğini hem bu partinin öncülü, hem ilk yeşil dernek, hem de ilk lgbti+ hakları oluşumu sayabiliriz.

    1985'te sodep'ten (sosyal demokrasi partisi) ayrılan ibrahim eren ve ekibi ile dışarıdan katılan kesimlerle birlikte kurulmuştu radikal demokrat yeşiller. gayesi; yeşiller/çevreciler, eşcinseller, translar, feministler, pasifistler, ateistler, anarşistler, sosyalistler, hayvanseverler, seks işçileri ve kürtler başta olmak üzere tüm marjinalleştirilenleri bir araya toplamak ve ezilenlerin sesi olmaktı. bu yolda o dönem yeni kurulmuş almanya yeşillerinin (die grünen) ve italya radikallerinin (partito radicale) izinden gidiyordu.

    hedef, radikal demokratik yeşil parti'yi kurmak olsa da radikal birlik hareketi maalesef partileşememişti. açık kimlikli bir gey olan aktivist ibrahim eren'in koordinasyon başkanlığını yaptı harekette trans aktivist ve cinsel azınlık olmaktan ifade suçu cezası alan ilk türkiyeli demet demir, trans aktivist ve gazeteci ceyhan fırat hızal, ülkemizdeki ilk vicdani retçi tayfun gönül, hayvan hakları aktivisti panter emel (yıldız), şair süha tuğtepe, sonraki (1.) yeşiller partisi kurucu genel başkanı ve halkevleri eski genel başkanı celal ertuğ gibi dikkat çekici isimler yer alıyordu.

    bu süreçte hareket, ibrahim eren'in sahibi olduğu ve finanse ettiği yeni bizans'ta (bizans kültür ve sanat merkezi) örgütlenmiş ve yeşil barış adlı yayını çıkarmaya başlamıştı. güneş gazetesi ve nokta dergisi de hareket ile paralel bir çizgide ilerliyor, bundan dolayı engellemeler ve hukuksuzluklarla karşılaşıyordu. hatta güneş gazetesi, ceyhan fırat hızal'ı, ibrahim eren sayesinde, muhabir olarak işe almış ve bu bir trans kadın gazeteciyi işe almakla bir ilke imza atmıştı.

    partileşme sürecinde yeşil barış çevre derneği kurulmuş ve tüzüğünde amacı “yurdumuzun çeşitli çıkar kaygıları nedeniyle günden güne bozulan tarihi dokusu ve ekolojik dengesinin korunması ve başta yaşam hakkı olmak üzere tüm canlıların insan hakları evrensel beyannamesi, hayvan hakları beyannamesi ve çevre hakları beyannamesi’nden doğan hakların korunması ve geliştirilmesi için her düzeydeki yurttaşların arasında duyarlılık yaratıp çevrenin iyileştirerek korunması için çalışmalar yapmak” şeklinde belirlenmişti.

    “merkeziyetçi bir devlet yerine çok geniş otonomilere sahip, bir çeşit eyaletler bütününü öngören bir ideolojisi vardı. çıkış amacı, türkiye’deki yerleşik düşünce sistemini sarsmaktı. dolayısıyla tüm “azınlık” diye tabir edilen dinsel, cinsel, etnik toplulukların haklarını çoğunluk tahakkümüne karşı savunma gibi amaçları programına almış bir siyasi hareketti. askeri darbeyle düzlenmiş siyasi alan, partinin kendisini göstermesine müsait bir alandı." - ibrahim eren

    radikal demokrat yeşiller, 1985-1990 yılları arasında bir çok mücadeleye öncülük etti. 1987'de ilk gezi parkı eylemini tertip ettiler. pembe güllerle otoriteryanizme karşı oturma eylemi yaptılar ve talimhane'de açlık grevi başlattılar. sonraki dönemde alkışlı toplu protestolarla o dönemin protesto sessizliğini ilk bozan gruplardan oldular. kürtlere yönelik devlet şiddetini protesto etmek amacıyla açlık grevleri düzenlediler.

    tarlabaşı’ndaki tarihi evlerin ve nurosmaniye’deki bizans sarnıcının yıkılmasına, nişantaşı’ndaki cide parkı’nın altının otoparka dönüştürülmesine, hasankeyf’in sular altında kalmasına, zorunlu askerliğe, izmit körfezi'nin kirlenmesine, kadına karşı şiddete, emirgan’da tarihi çınarların kesilmesine, üçüncü köprüye, itü taşkışla binasının otele dönüştürülmesine karşı protestolar, basın açıklamaları ve açlık grevleri yaptılar. 1980 darbesinden sonra sahneye çıkması yasaklanan bülent ersoy’un durumunu avrupa parlamentosu’na taşıdılar.

    halepçe soykırımından sonra ırak konsolosluğu’na çiçek bıraktılar, sayım günü sokağa çıkarak ağaç diktiler, tarihi eserlerin yıkılmasına karşı çıktılar, translar üzerindeki baskılar konusunda toplantı düzenlediler ve bunların hepsi yüzünden gözaltına alındılar, işkence gördüler, yargılandılar, tutuklandılar. eren iki defa, tuğtepe bir defa öldürülmeye çalışıldı. bizans geri açılmamak üzere mühürlendi devlet tarafından. böylece radikal ve yeşil hareket büyük bir darbe aldı ve bir daha ayağa kalkamadı.

    partinin dağılmasına sebep olan olay ise rivayet edilir ki kendisinin 1994 yerel seçimlerinde ibb adayı olarak bir osmanlı şehzadesini, beşinci murad'ın torunu osman selahaddin osmanoğlu'nu göstermek istemesi ve bunun yoğun tepki görmesiydi. aldığı tepkiler sonucu eren aktif siyaseti bırakarak hareketten ayrıldı ve parti iyice çözülmeye başladı. celal ertuğ, 1988'de bir kısım yeşil/çevreci grupla ayrı bir (1.) yeşiller partisi'ni kurmuştu. sonrasında eşcinseller partiden ayrıldı ve kurulamayan parti git gide yok oldu.

    yok olmasındaki bir başka etken ise, partinin çağrısında belirttiği "sahte yeşillerin", yeşil yıkayıcıların (greenwashing) ve neoliberalizmin ülkeye kök salmasıydı. onlar kök saldıkça, tabandan gelen bir yeşil-radikal harekete yer kalmamış oldu. parti doğmadan bitti ama şimdi ise mirasının kimi parçalarını hdp/hdk, ysp, yeşiller partisi kendi ölçülerince yaşatıyor. fikirlerinin bu topraklarda yeşermesi ümidiyle...

    "evet, bugün türkiye’deki sol demokrat, sosyal eleştirel hareketteki, özgürlükçü ve ekolojist aktivizmdeki zenginliğe, çeşitliliğe, çokluğa, çoğulluğa ve çoğulculuğa bakan herkes, 1989’ta en üst heyecan seviyesine çıkan ve yılın sonuna doğru aniden dağılmaya başlayan radikal yeşil hareketin zamansız ütopistlerini zamanlı zamansız anmalıdır bence…" - ahmet tulgar

    "partileşme çağrısı

    radikal yeşillerden, yeşil barışçılardan herkese...

    farklılığın tanındığı, coşkuyla, sevinçle karşılandığı, renklerin özgürce kaynaştığı, her türlü ayrımcılığın kökünden kazındığı bir toplum için, yeşil hareketin egemenler ve kuyrukçularına saptırılmaması, onun gerçek ilkelerinin evrensel yeşil hareketle dayanışma içinde savunulması ve hayata geçirilmesi için...

    ercil-sermayedar egemenlerin ezerek bir kenara attığı tüm sosyal katmanları, emekçileri, kadınları, gençleri, laik ateistleri, antimilitaristleri, eşcinselleri doğa severleri.. bu binlerce yıl süren ekonomik, sosyal, politik, kültürel sürgünden dönerek günışığında politika yapmaya, kendilerini radikal demokratik yeşil parti’de tanımlayarak özgürlük bayrağını cesaretle dalgalandırmaya çalışıyoruz.

    kendini nişantaşı parkı, bizans sarnıcı, cinci ve kürkçüler hanı mücadeleleriyle, akçimento fabrikası, sinagog katliamı protestosuyla; kutlu ve sargın, kırım tatarları, eşcinseller ve mahkûm aileleriyle dayanışmalarıyla; dayağa karşı kadın ve körfez kirlenmesine karşı izmit yürüyüşüyle kanıtlayan bizler; insana ve doğaya karşı saldırının aldığı bu korkunç boyutlar karşısında örgütsüz mücadelenin sınırlılığı ve yetersizliğini aşmak için, bütün türkiye’de örgütlenerek partileşme kararı aldık.

    insanın bir parçası olduğu doğaya karşı ihanetin dönüşü olmayan bir noktaya gelmesine gene insana karşı durulabileceğine inanan bizler, insanla insan, insanla doğa arasındaki sevgi, barış dayanışma için, sömürgen ve baskıcı egemen düzenin bütün tuzaklarına “sağ ve sol” partilerine ve bunların tepeden inmeci, seçkinci uzmancı yapılanmalarını reddederek, doğrudan demokrasiyi, yepyeni insan ilişkilerini gerçek bir cesaretle önerecek bir radikal (demokratik) yeşil parti...

    bütün il, ilçe, kasaba ve hatta köylere kadar örgütlenmek azminde olan bir parti...

    bize katıl, kurucu üye ol, bulunduğun yerde partiyi örgütle.

    vakit yok, unutmayalım ki barbarlar beklemiyorlar. burjuvanın reklamını yaptığı sahte yeşiller de öyle." - rdyp, 1988
hesabın var mı? giriş yap