parçalı
-
(bkz: parcali forma)
-
parçalardan oluşan,yer yer.
(bkz: parçalı bulutlu) -
(bkz: ultraslan parçalı)
-
en olgun modern insan dahi parçalıdır, kırıklıdır. fragmantedir, ancak parçacıklarla üretebilir.
büyük babaanne isa'ya öykünerek hep yamalıklı, parçalı, eski giyimleri yeğler, arnavut türkçesiyle dona done der, paspal zannedersin. torununa ise düğünlerde görünmek ve göstermek için ne altınlar yığdığını sorar. (bkz: büyücü/@ibisile)
sözcük kırmak, kırıklı sözcük kullanmak yazıda bir teknik. böylece sözcüğün yan anlamlarına mercek tutuluyor, yeğlemeler yapılıyor, kırıklılık sözcüğü ve metni zenginleştiriyor. örneğin, ol - amaya - yazdım (olamayayazdım).
[böylece "düşman" kavramı -bütünüyle "batılı" hukuk ve siyaset teorilerine özgü bir bağlamda- agamben'in yaşam ile yasa arasında öngördüğü diyalektiğin parçası haline gelir. agamben'e göre "batılı hukuk sistemi heterojen, ama bağlantılı iki unsurun oluşturduğu parçalı bir yapı sergiler; bunlardan (anlaşılma kolaylığı uğruna potesta'lar* -iktidarlar- başlığı altına koyabileceğimiz) biri en katı anlamıyla normatif ve yasalken, (auctorita'lar* -otoriteler- diyebileceğimiz) diğeri ise kuralsız ve yasaüstüdür." (...) agamben'in 11 eylül olaylarının hemen akabinde yazdığı istisna hali'nde 2005) açımladığı ürkütücü içgörüler barındıran savında tarif ettiği şey, "batı" siyasi düşüncesindeki kör noktadır: istisna hali normallik halini gölgede bırakmakta, bağrındaki istisna yasaya dönüşerek "batı" liberal demokrasilerinin bağrındaki gizli barbarlığı açığa vurmaktadır. aynı fenomen agamben'den çok önce theodor adorno ve marx horkheimer tarafından teşhis edilmiştir.] hamid dabashi - iran ketlenmiş halk
(ilk giri tarihi: 14.6.2018)
(bkz: parçalı bulutlu), parçalı umutlu
(bkz: parçalı forma)
(bkz: kırıklı)
(bkz: ilk giri tarihi)
(bkz: heterojen)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap