aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • iki tarafta kan dökmüştür...ingiltere bi şekilde ira nın çözüleceğinden emindir. ama “son” commonwealth in istediği gibi olmaz. ve winston churchill sonunda irlandanın beklediği özerkliği verir. bu “kraliyet” rejiminden uzaklaşan irlanda’nın hayalindeki “cumhuriyet”e yaklaşması için ilk büyük adımdır. şimdi “özerkliğin” verildiği tören alanı içindeyiz. kraliyeti temsil eden vali alandadır, birazdan kraliyet bayrağı yerine “irlanda” bayrağı dalgalanacaktır. michael collins beklenmektedir, olaylar gelişir:

    vali (saatine bakarak): tam yedi dakika geciktiniz bay collins.
    michael collins(gülerek): hayır..tam yedi yüz yıldır sizi bekliyorduk sayın vali.

    tören biter, michael collins(tören havasından sıkılmış) valinin cafcaflı komik şapkasına bakar:

    “şimdi ne olacak..sizin gibi bir şapka mı takmalıyım yoksa..”

    etrafındakiler sanki bir irish pub içindeymişçesine kahkahalarla güler..
  • "they can jail us, they can shot us, they can even conscript us..." diyerek olaya nasıl baktığını gayet net anlatmıştır.
  • irlanda özgürlük hareketinin yüzyılımızda yetiştirdiği en önemli isimlerden biri. ira'nın kurucularından ve irlanda'ya özerklik kazandıran liderlerin önde gelenlerindendir. collins 1890'da west cork'un ufak mezrası sam's crossing'de doğdu. babası michael john collins, annesi marienne o'brien ile evlendiğinde altmış yaşındaydı. michael evliliğin sekizinci ve en genç çocuğu oldu... babası bir çiftçi olan michael çocukluğunu woodfield çiftliğinde geçirdi. babasını altı yaşında kaybetti.

    michael ilköğrenimini lisavaird'de tamamladı. burada tanıştığı öğretmeni dennis lyons daha sonra hayatını şekilllendirecek irlanda özgürlüğü fikrini ona ilk sunan olacaktı. lyons ingilizleri adadan kovmaya çalışan irish republican brotherhood'un (irb) bir üyesiydi. okumayı seven michael kızkardeşi mary anne'in de desteği ile irlanda bağımsızlığını destekleyen thomas davis gibi yazarların takipçisi oldu.

    annesi michael'ın başının derde girmesinden korktuğundan onu clonakilty'ye kardeşi margaret ile yaşamak ve postanede çalışmak üzere yolladı. burada michael part-time olarak kayınbiraderinin de çalıştığı yerel gazete west cork news'de iş buldu. burada geçirdiği birbuçuk sene içinde daktilo kullanmayı öğrendi ve yerel spor olayları hakkında yazılar yazdı. michael bundan sonraki dokuz yılını londra'da kızkardeşi hannie'nin yanında geçirecek ve west kensington postal savings bank için çalışacaktı. londra'da geçirdiği yıllar içinde collins irb'nin ilk sekreterlik ve yöneticilik görevlerine kadar yükseldi.

    collins 1916 yılında irlanda'ya döndü ve dublin'deki paskalya yortusu ayaklanmasında ufak da olsa bir rol üstlendi. ayaklanmanın başarısızlığı ve liderlerin tutuklanmasının ardından collins'de tevkif edilerek önce richmond barakalrına oradan da galler'deki frongoch hapisanesine gönderildi. burada kurduğu bağlantılar sayesinde salıverildiği 1916 aralığında irb'yi yeniden organize etmeye hazırdı.

    direnişin organizasyonunu üstlendiği 1917 ve 1918 seneleri içinde sinn fein'in yöneticiliğine kadar yükseldi, karmaşık bir haberleşme ağı kurdu ve oniki havari isimli bir suikast şebekesini düzenledi. 1919 yılında dostu harry borland ile birlikte londra'ya geçerek direnişin önde gelen liderlerinden eamon de valera'nın hapisten kaçışına yardımcı oldu. tüm bu olayların sonunda collins yeniden organize olmuş irlanda direnişinin en önemli askeri kanat liderlerinden biri ve de ingilizlerce en çok aranan yöneticisiydi.

    1919 yılı ocağında irlanda ayaklanması yeniden soloheadbeg'de meydana gelen ayaklanmalar ile ateşlendi. irlanda'lı ayrılıkçıların hedefleri kraliyet irlanda yönetimi'ydi ve sinn fein'in bu terör hareketinin planlamasını yapan collins'di. amaçları ingiltere'yi daha sert denetime zorlayacak şekilde kışkırtmak ve kamuoyunu irlanda davası lehine çevirmekti.

    1919 yılı ortalarında irb gönüllü mücadelenin en önemli örgütü halini almıştı. collins örgütün başkanlığı yanında ayrılıkçıların meclisi dail'in finans bakanlığında ve yeni kurulmuş ira'nın komuta kadrolarından birinde yer alıyordu. yılın haziran ayında de valera destek toplamak için amerika'ya gittiğinde yetkilerinin önemli bir bölümü yardımcısı arthur griffith'e onun tutuklanmasının ardından da collins'e geçmiş oluyordu. ancak de valera ile collins arasında izlenecek yöntem konusunda uyuşmazlıklar vardı. 1916 isyanından sonra valera irb'den ayrılmış ve 1919 yılı başında ira'nın kurulmasında öncü rol oynamıştı.

    ingiltere 1919 yılındaki gerginliğe sert karşılık verdi. siyah ve turuncular adı verilen ve birinci dünya savaşında savaşmış tecrübeli askerlerden oluşan özel güçler irlanda'da sıkı yönetim uygularken ira ve irb gibi silahlı direniş güçleri şehirde ve kırsalda gerilla savaşına yöneldiler. kendi topraklarında çarpışıyor olmaları ve kırsal hakkındaki bilgileri direnişçilerin silah yoksunluğunu kapatıyordu.

    21 kasım 1920'de michael collins'in ekibi, 12 havari, aynı gecede gerçekleştirdiği suikastlerle 14 ingiliz subay ve muhbirini ortadan kaldırarak ingiliz gizli haberalma teşkilatının irlanda'daki faaliyetine çok büyük bir darbe vurdu. ancak ingilizler karşılık vermekte gecikmedi. siyah ve turuncular corke park'da gerçekleşen futbol maçında kalabalığa ateş açtı. 12 sivilin hayatını kaybettiği olay tarihe kanlı pazar olarak geçti.

    mayıs 1921'de ira dublin gümrük ofisini ateşe verdikten sonra ingiliz kuvvetleri derin bir sempatizan avı başlattı. bunun sonucunda pek çok ira militan ve sempatizanı yakalanır ya da öldürülürken örgüt taraftar ve silah bulma yönünden zor günler yaşamaya başladı. ancak tüm bu olaylar kamuoyunun irlanda mücadelesine bakışını değiştirmiş, özellikle de valera sayesinde amerika ingiltere üzerine yoğun bir siyasi baskı kurmaya başlamıştı. sonuçta sorunun çözülmesi için masabaşına oturma gündeme gelecekti.

    12 temmuz 1921'de başlayan ilk görüşmeleri irlanda adına de valera'nın yönetimindeki bir delegasyon devam ettirse de kısa sürede iki delegasyon arasındaki anlaşmazlıklar görüşmeleri çıkmaza sokmuştu. eylül ayında konsey başkanlığına seçilen de valera devam eden konferanslarda politik bir zafer kazanmanın imkansızlığını gördüğünden görüşmelere katılmak yerine michael collins ve arthur griffith'i delegasyon başkanı olarak londra'ya gönderdi.

    collins her ne kadar asker olduğu ve diplomatik yeteneklerden yoksunluğu yüzünden görevi geri çevirmeyi denese de dail'de yapılan oylama sonucunda delegasyon başkanlığı kesinleşmiş oluyordu. ancak irlanda delegasyonu sir lloyd george liderliğindeki ingiliz delegasyonu karşısında tecrübesiz ve çaresizdi. görüşmeler sonucunda collins kuzey irlanda'yı (ulster) ingilizlere bırakmak zorunda kalıyor ve irlanda ancak ingiliz tacına bağlılık bildirmek koşuluyla yarı bağımsız bir statüye kavuşuyordu.

    ancak bu şekliyle imzalanan anlaşma dail'in çok önemli bir kısmını kızdırmıştı. de valera sorumluluğu üstlenerek görevinden istifa etti. yerine arthur griffith seçilirken michael collins'e de yeni kurulan bağımsız irlanda silahlı kuvvetlerinin yönetimi veriliyordu.

    bu gelişmeleri de valera'nın da içinde bulunduğu ayrılıkçıların başlattığı ayaklanma izledi. ayaklanma bir iç savaşa dönüşürken 28 temmuz'da collins isyancılarla sıcak çatışmaya girilmesine izin verdi. geçen bir yıl içinde iç savaş kanlı bir şekilde anlaşma taraftarları lehine sonuçlanacaktı. ancak collins lideri olduğu bağımsızlık mücadelesinin sempatizanları tarafından artık bir hain olarak görülüyordu.

    22 ağustos 1922'de, anlaşmayı birlikte imzaladığı arthur griffith'in ölümünden on gün sonra, doğduğu topraklar olan cork bölgesine yaptığı bir teftiş gezisi sırasında beal na mblath adı verilen bölgede collins'in konvoyu saldırıya uğradı. hayatını kaybeden sadece collins'di; bu yüzden bugüne kadar michael collins'in anlaşma karşıtları tarafından mı yoksa kendi ordusunun askerleri tarafından mı öldürüldüğü tartışma konusu olmuştur.

    collins, irlanda bağımsızlık mücadelesinin ilk dönem ateşleyicilerinden biridir. ondan önce ve sonra pek çok ve daha başarılı irlanda'lı ayrılıkçı olmasına rağmen o belki de mücadelenin en karizmatik ve en sivri figürü olarak akıllarda kalmayı başarmıştır.
  • az zamanda çok işler başaran; fakat buna rağmen ne isa'ya ne musa'ya yaranabilen kişi.
  • irlandalı olanının yaşamöyküsü, idealleri ve yaptıkları açısından bana en çok ilham ve güç veren hikayelerden biridir. kendisinin cidden büyük hayranıyım.
  • `bugüne kadar hiçbir faninin bulunmadığı bir yolda yalnız olduğumu biliyordum` sözlerinin sahibi irlandalı devrimci lider. 16 ekim 1890'da sam's cross'da dünyaya geldi. 19. yüzyıl irlanda'sına göre ailesinin durumu ortalamadan biraz daha iyiydi. kendisiyle aynı adı taşıyan babası da bir dönem ilk özgürlük hareketlerinden biri olan cumhuriyetçi fenian hareketine katıldıysa da sonradan bırakıp çiftçiliğe devam etti. çocukluğu ve ilk gençliğinde ateşli bir milliyetçi olarak tanındı. ilk olarak 1916'daki paskalya isyanı'nda adını iyi bir organizatör ve istihbaratçı olarak duyurdu. isyan başarısızlıkla sonuçlansa da o dönem bir isyanın bile gerçekleşmiş olması başarı olarak kabül edildi ve bu isyan sonradan irlanda'nın kurtuluş mücadelesine ilham kaynağı olan önemli olaylardan biri haline geldi. isyana katılanların büyük bir çoğunluğu gibi kendisi de hapse atıldı. ekim 1917'de hapisten çıktığında çoktan sinn féin örgütünün önemli figürlerinden biri haline gelmişti. 1919'a gelindiğinde collins, irlanda cumhuriyet ordusu'nun haber alma ağının başındaydı. aynı yıl irlanda bağımsızlık savaşı başladı ve aynı zamanda de valera, ilk bağımsız irlanda hükümeti'nde kendisini maliye bakanı olarak görevlendirdiyse de asıl fonksiyonu ıra'yı örgütlemek ve ingiliz istihbarat ağı ve ordusunun önemli kademelerindekilere verdiği "ders"lerde kendisini gösteriyordu. aynı dönem collins'in ününü duyan lenin, irlanda'dan borç istemiş ve karşılığında teminat olarak rus kraliyet mücevherlerini önermiştir. 1920 yılındaysa ingilizler ölü veya dirisine o dönem için önemli bir rakam olan 10 bin poundluk ödül koydular collins'in. 1920-1921 görüşmelerinde önemli bir rol oynadı ve uzlaşmacı bir çözümü kabül etti. kurulmuş ve tanınmış ilk irlanda devletinin; serbest irlanda'nın hükümet başkanıyken o karmaşada londra antlaşmasını kabül ettiği için onu bağışlamayan aşırı cumhuriyetçilerin ayaklanmasıyla ve kuzey irlanda ile yürütülen görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasıyla baş etmek durumunda kaldı. 1922'de iç savaş çıktı ve ira'nın anlaşma karşıdı kanadının ele geçirdiği four courts'a giderken pusuya düşürülen konvoyu daha güvenli bir yoldan götürmeyi reddeden collins, ateşe karşılık verilmesini emretti ve zırhlı araca girmeyip bizzat çatışmaya girdi. pusuya düşürülmüş konvoyda tek kayıp, henüz 31 yaşında olan michael collins'ti. bugün irlanda'da birçok politik hareketin sahip çıktığı collins'in adı ve yaptıkları en çok fine gael; birleşik irlanda partisi ile özdeşleşmiştir.

    1917'de hapisten kurtardığı de valera'nın başlattığı ve ölümüyle sonuçlanan isyan ise bugün hâlâ tartışılan bir durumdur. de valera, bu isyanların hiçbirinde bizzat savaşmamıştır. anlaşılır tabirle işin ameleliğini çeken collins, elde ettiği zaferi net bir kağıt üstü kazanımla süslemek istemiş; böylelikle de irlanda'yı yeniden örgütlemek için zaman kazanabileceğini planlamıştır. de valera isyan çıkardığında, collins, başarıyla gerçekleştirilmiş henry hughes wilson süikastinin faillerini kurtarmakla uğraşıyordu. de valera hapisteyken collins tek başına mücadeleyi örgütlüyor ve ıra'yı ıra yapıyordu. de valera bir politikacıydı, michael john collins bir isyancı-devrimciydi. kim bilir belki de ingilizler bir yolunu bulup de valera'ya birşeyler mi teklif ettiler? uzun yıllar sonra isyanın hata olduğunu söyleyen de valera, belki de tarihle en hatalı şekilde oynayan isim oldu irlanda'da.. mücadeleyi tek başına örgütlemiş, zaferini pekiştirmiş, aç gözlü ingiltere'den çok ciddi kazanımlar elde etmiş ve etmeye de devam etmesi kaçınılmaz gözüken michael collins ve geri döndüğünde kendisine isyan etmiş olan defalarca kurtardığı de valera.. eminim ki collins, bir ingiliz kurşunuyla ölmeyi yeğlerdi..

    tarihin unutulmaz isimleri arasında yerini aldı ve her onurlu mücadelede şüphesiz hatırlanacaktır. ingilizsiz birleşik irlanda rüyasının bir gün gerçek olmasını dilerim?.

    kendisinden neredeyse 100 yıl sonra dahi, tüm direnişler için önemli bir kaynaktır yaptıkları. ingilizlerle ve aslında tüm faşist-emperyalist güçlerle nasıl savaşılması gerektiğini, şehirlerde nasıl örgütlenilebileceğini göstermiştir..

    o, herkes sustuğu, uyuduğu, kabullendiği yerde, kabullenmeyen olmayı başarmıştır.
    mutlu bir bilinçsiz olmaktansa, mutsuz bir kahraman olarak ölmeyi yeğlemiştir.

    “the course of life and labour reminds me of a long journey ı once took on the railway. suddenly, there was a breakdown ahead, and passengers took the event in various ways. some of them sat still resignedly, and never said a word. others again, went to sleep. but some of us leaped out of that train, and ran on ahead to clear the road of all obstructions.”
  • ira'nın efsanevi önderlerindendir. ve ne yazık ki "her devrim kendi evlatlarını yer" düsturuna kurban gitmiştir. irlnadanın bağımsızlığına giden yolun isyan ile değil gayrı nizami harp taktikleri ile olacağını söylemiş ve söyledigini gerçekleştirmiştir.
  • de valera, kendisinin yaptığı anlaşmayı kabul etmeyip iç isyan başlatmıştır. ama yine aynı de valera daha sonraları ingiliz yanlısı bir siyaset izleyip kuzey ile güneyin birleşmesine karşı çıkmıştır.

    collins o günleri görse neler derdi acaba? hep merak etmişimdir.
  • ira askeri şefi ve irlandalı siyasetçi,devlet adamı.
    irlanda özgürlük hareketinin önemli isimlerindendir.1890 yılında doğmuştur.ingilizlerle yapılan kentsel gerilla savaşının lideriydi.1921 yılında yapılan ateşkes sonucu londra görüşmelerinde irlandayı temsil etti.ülke bağımsızlığını kazandı ancak kuzey irlanda'nın ingiltere hakimiyetinde kalması ve krala yemin şartı nedeniyle irlanda'da iç savaş çıktı.geçici hükümet başkanı olan collins 22 ağustos 1922 yılında uğradığı suikast sonucu 31 yaşında öldü.günümüzde irlanda'da onu kahraman olarak görenler olduğu gibi antlaşmayı imzalayarak ülkeyi sattığını düşünenlerde var.
hesabın var mı? giriş yap