aynı isimdeki diğer başlıklar:
5 entry daha
  • `bugüne kadar hiçbir faninin bulunmadığı bir yolda yalnız olduğumu biliyordum` sözlerinin sahibi irlandalı devrimci lider. 16 ekim 1890'da sam's cross'da dünyaya geldi. 19. yüzyıl irlanda'sına göre ailesinin durumu ortalamadan biraz daha iyiydi. kendisiyle aynı adı taşıyan babası da bir dönem ilk özgürlük hareketlerinden biri olan cumhuriyetçi fenian hareketine katıldıysa da sonradan bırakıp çiftçiliğe devam etti. çocukluğu ve ilk gençliğinde ateşli bir milliyetçi olarak tanındı. ilk olarak 1916'daki paskalya isyanı'nda adını iyi bir organizatör ve istihbaratçı olarak duyurdu. isyan başarısızlıkla sonuçlansa da o dönem bir isyanın bile gerçekleşmiş olması başarı olarak kabül edildi ve bu isyan sonradan irlanda'nın kurtuluş mücadelesine ilham kaynağı olan önemli olaylardan biri haline geldi. isyana katılanların büyük bir çoğunluğu gibi kendisi de hapse atıldı. ekim 1917'de hapisten çıktığında çoktan sinn féin örgütünün önemli figürlerinden biri haline gelmişti. 1919'a gelindiğinde collins, irlanda cumhuriyet ordusu'nun haber alma ağının başındaydı. aynı yıl irlanda bağımsızlık savaşı başladı ve aynı zamanda de valera, ilk bağımsız irlanda hükümeti'nde kendisini maliye bakanı olarak görevlendirdiyse de asıl fonksiyonu ıra'yı örgütlemek ve ingiliz istihbarat ağı ve ordusunun önemli kademelerindekilere verdiği "ders"lerde kendisini gösteriyordu. aynı dönem collins'in ününü duyan lenin, irlanda'dan borç istemiş ve karşılığında teminat olarak rus kraliyet mücevherlerini önermiştir. 1920 yılındaysa ingilizler ölü veya dirisine o dönem için önemli bir rakam olan 10 bin poundluk ödül koydular collins'in. 1920-1921 görüşmelerinde önemli bir rol oynadı ve uzlaşmacı bir çözümü kabül etti. kurulmuş ve tanınmış ilk irlanda devletinin; serbest irlanda'nın hükümet başkanıyken o karmaşada londra antlaşmasını kabül ettiği için onu bağışlamayan aşırı cumhuriyetçilerin ayaklanmasıyla ve kuzey irlanda ile yürütülen görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasıyla baş etmek durumunda kaldı. 1922'de iç savaş çıktı ve ira'nın anlaşma karşıdı kanadının ele geçirdiği four courts'a giderken pusuya düşürülen konvoyu daha güvenli bir yoldan götürmeyi reddeden collins, ateşe karşılık verilmesini emretti ve zırhlı araca girmeyip bizzat çatışmaya girdi. pusuya düşürülmüş konvoyda tek kayıp, henüz 31 yaşında olan michael collins'ti. bugün irlanda'da birçok politik hareketin sahip çıktığı collins'in adı ve yaptıkları en çok fine gael; birleşik irlanda partisi ile özdeşleşmiştir.

    1917'de hapisten kurtardığı de valera'nın başlattığı ve ölümüyle sonuçlanan isyan ise bugün hâlâ tartışılan bir durumdur. de valera, bu isyanların hiçbirinde bizzat savaşmamıştır. anlaşılır tabirle işin ameleliğini çeken collins, elde ettiği zaferi net bir kağıt üstü kazanımla süslemek istemiş; böylelikle de irlanda'yı yeniden örgütlemek için zaman kazanabileceğini planlamıştır. de valera isyan çıkardığında, collins, başarıyla gerçekleştirilmiş henry hughes wilson süikastinin faillerini kurtarmakla uğraşıyordu. de valera hapisteyken collins tek başına mücadeleyi örgütlüyor ve ıra'yı ıra yapıyordu. de valera bir politikacıydı, michael john collins bir isyancı-devrimciydi. kim bilir belki de ingilizler bir yolunu bulup de valera'ya birşeyler mi teklif ettiler? uzun yıllar sonra isyanın hata olduğunu söyleyen de valera, belki de tarihle en hatalı şekilde oynayan isim oldu irlanda'da.. mücadeleyi tek başına örgütlemiş, zaferini pekiştirmiş, aç gözlü ingiltere'den çok ciddi kazanımlar elde etmiş ve etmeye de devam etmesi kaçınılmaz gözüken michael collins ve geri döndüğünde kendisine isyan etmiş olan defalarca kurtardığı de valera.. eminim ki collins, bir ingiliz kurşunuyla ölmeyi yeğlerdi..

    tarihin unutulmaz isimleri arasında yerini aldı ve her onurlu mücadelede şüphesiz hatırlanacaktır. ingilizsiz birleşik irlanda rüyasının bir gün gerçek olmasını dilerim?.

    kendisinden neredeyse 100 yıl sonra dahi, tüm direnişler için önemli bir kaynaktır yaptıkları. ingilizlerle ve aslında tüm faşist-emperyalist güçlerle nasıl savaşılması gerektiğini, şehirlerde nasıl örgütlenilebileceğini göstermiştir..

    o, herkes sustuğu, uyuduğu, kabullendiği yerde, kabullenmeyen olmayı başarmıştır.
    mutlu bir bilinçsiz olmaktansa, mutsuz bir kahraman olarak ölmeyi yeğlemiştir.

    “the course of life and labour reminds me of a long journey ı once took on the railway. suddenly, there was a breakdown ahead, and passengers took the event in various ways. some of them sat still resignedly, and never said a word. others again, went to sleep. but some of us leaped out of that train, and ran on ahead to clear the road of all obstructions.”
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap