karşıt
-
birbirine benzemeyen.
-
zit goru$
-
rte retoriğinde muadil yerine kullanılan sözcük. adam romanya dönüşü yaptığı basın açıklamasında bakan arkadaşlarının rumen karşıtları ile görüştüklerini söyledi.
(bkz: recep tayyip erdoğan retoriği) -
birbirinin tersi olana yakıştırılandır, ama çoğunlukla hiçbir şey gözüktüğü gibi de değildir, bazen de karşıt olan ''bir''dir
-
dünya yuvarlak. yanlışı savunuyorsak doğruyu bulmaya; siyahtaysak beyaza varmaya az kalmıştır. karşıt kelimeler de yuvarlak.
-
ne ahkam kesiyorum ben ya, defol hırt diyen anında haklı olur. onun yerine güzel kardeşim, güzel sevgilim, öp öp öp, kokla, sev, seviş, hatırla, unut, nefret et, ne istersen yap ve ne olursa olsun, ne olacaksa olsun. (tek, insanın özünde yürek yönelimli varlık olduğunu anımsa.) her şey dağılsın, toplansın, sıkılınsın, zirve coşku olsun, her şey bir şeye vesile ve her şey karşıtına, eşitine, benzerine, farklısına kardeş. o yüzden boş, kendimizin boşluğumuzdan korkuşlarımız, aşağıgörüşlerimiz, üstün görüşlerimiz, yine de bunlar da vesile herbişeye*.
zahit atam'ın söylediklerinden anladığımla söze dökersem; iktidarın hem açmazı hem eski numarası kendi koyduğu/kabullendiği kuralı (yasa) kendisinin çiğnemesidir. bu da karşıtlığın, mazlumluğun evrensel dinamiği, direniş başlangıcı olur.
"ne var ki varlık-olmayan varlığın karşıtı [contraire] değil, çelişiğidir [contradictoire]. bu da, hiçliğin mantıksal olarak varlıktan sonra gelmesini gerektirir, çünkü hiçlik önce ortaya konmuş, sonra da yadsınmış olan varlıktır." jean-paul sartre - l'etre et le neant
"iyi ve kötüyü birbirinin tam karşıtı olarak görmemeye özen göstermelidir. iyi ve kötü artık kesinliklerini yitirdiler." carl gustav jung - erinnerungen traume gedanken
"sömürgecilik sonrası mevzilerde sömürgecilik karşıtı modernlik diye sunduğum şey, kapitalist odaklardaki postmodernliğin muadilidir. ne var ki postmodernlik ahlaki ve siyasi failliği normatif nihilizmin kıyısında yerle bir ederken, sömürgecilik karşıtı modernlik bu failliği normalleştirilmiş bir başkalığın kıyılarında meydana getirmekte, haklı kılmakta ve teorileştirmektedir." hamid dabashi - iran ketlenmiş halk
"iran tarihinin büyük bölümüne temel teşkil eden kozmopolit kültür son iki yüzyıldır ne bütünüyle islami ne de islamcılık karşıtı, ne münhasıran ulusçu ne de ulusçuluk karşıtı, ne salt sosyalist ne de sosyalizm karşıtı olan bir nitelik taşır." hamid dabashi - iran ketlenmiş halk
"çünkü yalnızca o (biricik ve var olmayan, yalnızca o) bu özlü olmayan (ama o derecede de var olan) dünyanın özlü karşıtını oluşturur." milan kundera - smesne lasky
(ilk giri tarihi: 11.3.2017)
(bkz: karşıcı), karşı
(bkz: yandaş)
(bkz: türkiye nasıl kurtulur/@ibisile) -
çelişiğin aksine zıttı olduğu nesneden tamamen bağımsız bir terim içeren kavram.
iyinin karşıtı kötüdür.
iyinin çelişiği ise iyi olmayandır.
(bkz: çelişik) -
karşıtları ortak tehdit geçici ittifaklara sürükler.
siyasette örneği sıkça görülür bunun.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap