48 entry daha
  • türkiye nasıl kurtulur için hiçbir siyasi ve yakın seçeneğim yoksa, şiddete de girmeyeceksem, ne yapılacaklar listesi vardır, ne de sorumluluğum.

    olasılıkla ben ve benim gibi küçük burjuvalar türkiye toplumunun yolunu, kaygılarını, rezervlerini, uzlaşmalarını anlayamayız. kenarda başka bir ara iklimi yaşar, büyük toplumu ıskalarız. toplum herhangi bir birey gibi hata ve yanlışlar yapar, bol bol yapar, orası ayrı. bireyin acılarında, bunalımlarında toplum etken olduğu halde nasıl adsız ve sorumsuzsa; toplumun acıları ve doğru yolu bulmasında küçük burjuva, özgürlükçü liberal öyle adsız ve sorumsuzdur. tarihsel süreci anlamadığımı ve önemsiz olduğumu kabul ediyorum. sanatçılar da bu marjinal/kenar, asıl emekçi kitle dışındaki tuzu kuru grupların bir üyesi olmakla birlikte çağıyla, toplumun ruhuyla iletişim kurabildiğinden adsız ve sorumsuz değiller sanırım.

    asıl tarihsel akışı, yani seli kitle, zamanın yönelişleri ve liderlerin davranışları oluşturuyor. bunlardan biri veya bazısıyla duygusal özdeşleşmem olsa yandaş veya karşıt olarak eyleme geçmek doğal ödevim olurdu. ben etkisizlik ve isteksizlik varsayımıyla konumumu açıkladım. duruma göre sel alır götürür, veya bir kuytuda soluklanmış olurum. bir özdeşleşme veya iç etkinlik hissedersem, o andan itibaren yeniden etik sorumluluğum başlar. ben eşitler arasında birinci (primus inter pares) değil sonlarda olmayı, (toplumsal) kardan zaten ön avans aldığımı kabul ediyorum. aynı şekilde toplumsal zarardan kendimce kaçındığımı kabul ederken, hem kardan hem zarardan payımı alacağım (bakarsınız sel gelir götürebilir). öyle bir şey olursa pasif direniş değil edilgenlik olan tavrımın bedeli olarak fazla yaygara koparmamayı, başıma gelebilecekleri sessize yakın şekilde karşılamayı vaadediyorum.

    (bkz: adsız/@ibisile)
    (bkz: türksün di mi/@ibisile)
183 entry daha
hesabın var mı? giriş yap