• yağ asitleri*, aminoasitler ve keton cisimleri gibi karbon iskeletine sahip moleküllerden glukoz elde edilmesi işlemi. açlıkta artar.
  • tek karbon sayılı yağ asitlerinin propionil koaya kadar yıkılabilmesi sayesinde onlardan glukoz elde edilebilirken, çift karbon sayılı yağ asitleri sadece asetil koa oluşturabildiği için onlardan glukoz elde edilemez.
  • mitokondride gerçekleşir. böbrek ve karaciğer bu işi üstlenir. kaslar glukoneogenez yapmaz laktik asit üretir. kontrol hormonları epinefrin glukagon gibi hormonlardr. hiz kısıtlayıcı enzim ise piruvat karboksilaz enzimidir. alın size tus sorusu . o kadar yazdim simdi sukulada vermezler bakk.
  • karbohidrat yapısında olmayan ön maddelerden glukozun sentezlenmesi olayıdır.

    edip hoca'dan metabolizma dersi almamışlar için söylüyorum arkadaşlar glukoneogenez önemlidir. almış olanlar ne kadar önemli olduğunu zaten bilirler.(bkz: edip keha)

    bu metabolik yol yakıt olarak en çok glukoz kullanan beyin gibi bazı dokular için çok önemlidir. hemen hatırlatalım yetişkin bir bireyde beyin, günlük olarak yaklaşık 120 gram glukoz harcar. (bkz: pancar motoru) bu da günlük 160 gram olan ihtiyacın dörtte üçüne (3/4) denk gelmektedir.

    vücut sıvılarındaki glukoz miktarının 20 gram ve glikojenden kolayca sağlanabilecek glukoz da 190 gram civarında olduğunu, bu glukoz rezervlerinin vücudun 27 günlük ihtiyacı için yeterli olduğunu da bilmek lazım.

    daha uzun bir açlık döneminde glukozun karbohidrat olmayan kaynaklardan sentezlenmesi gerekmektedir, yoğun eksersiz süresinde de önemlidir.

    glukoneogenezin önde gelen çıkış maddeleri laktat, glukogenik amino asitler
    ve gliseroldur.

    (bkz: glukoz)
    (bkz: laktat)
    (bkz: glukogenik amino asit)
    (bkz: gliserol)

    edit: imla
  • glukoneojenez ve kan glukozunun denetimi:

    glukoneojenez, karbonhidrat olmayan prekürsörlerden glukoz veya glikojen sentezlemeye verilen isimdir.

    başlıca glukoneojenetik dokular karaciğer(%90) ve böbrektir(%10) (ince barsak%1 kadar yaptığı biliniyor.)yani bu 3 dokuda da glukoz-6-fosfataz vardır.

    özellikle sinir sistemi ve eritrositler glukoza ihtiyaç duyarlar ve hipoglisemide ölüme kadar gidebilen beyin disfonksiyonu görülür.
    özellikle eritrosit'in tek yakıtı anaerobik glikolizle yaktığı glukozdur.bir glukoz'u 2 laktata parçalar ve 2 laktatı kana verir.

    sss'de ana olarak glukoz yakar ama açlık ilerledikçe keton yakmaya da başlar.ani glukoz düşüşü sss'i etkiler.ama açlık uzun sürerse beyin keton yakmaya başlar.açlık çok uzarsa beyin sadece keton yakar ve glukozu eritrositlere bırakır.ama akut yoklukta beyin ölür.beyin ayrıca dallı-zincirli a.a'lerin metabolize olup yakıldıkları da yerdir.yani beyin ana olarak glukoz sonra keton yada dallı zincirli a.a'lerin karbon iskeletini yakarlar.

    egzersiz sırasında kasta açığa çıkan ve eritrositlerin anaerobik metabolizmaları sonucu oluşan laktatın ve yağ dokusu tarafından lipoliz sonucu kana salınan gliserolun kandan uzaklaştırılabilmesi için de glukoneojenez gereklidir.
    glukoneogenezde kullanılan ana substratlar,

    1-glukojenik aa’ler(lösin,lisin dışındaki tüm a.a'ler)
    2-laktat,
    3-gliserol
    4-propiyonat

    2 pirüvattan(3 c'lu) bir glukoz elde ederiz.pirüvat iki basamakta pep'e çeviririz.

    1-pirüvat'ın pep'e dönmesi:ilk basamakta piruvat karboksilaz enzimi, atp harcayarak co2 ve biyotin varlığında piruvatı oksaloasetata (oaa) çevirir.

    biyotinin bu reaksiyondaki görevi hco3’den gelen co2’yi enzime bağlamaktır.
    piruvat karboksilaz ilk düzenleyici enzimdir ve pozitif düzenleyici effektör olarak asetil koa’ya ihtiyaç duyar.

    bir pirüvat'ın pep'e dönmesi 2 atp harcanır.(2 pirüvat için 4 atp).bisfosfogisetat kinaz basamağında da bir atp harcarız.(2 pirüvat için 2 atp).gliseraldehit 3-p dehidrogenaz içinde bir nadh harcarız.(2 pirüvat için 2 nadh=5 atp)yani toplam 11 atp harcanır 2 pirüvattan bir glukoz yapılırken.

    peki aç adamın kc'i nereden bulsun 11 atp'yi.açlıklta glukagon hakimiyetinde olduğu için hormon duyarlı lipazla.yağ asitleri kana verilir.ve kc bunu tutar ve karnitinle mitokondri matrixine sokar ve 16 c'lu palmitattan.8 ach-coa elde eder.işte bu 8 ach-coa'nın krebs siklusunda bir tur atması bize 106 atp getirir.işte özellikle prematüre yenidoğanlarda yağ rezervi az olduğundan glukoneogenez'in o yüksek maliyetini karşılayamazlar ve hipoglisemik konvülzyonlar geçirirler.
  • glikolizin üç basamağı hariç diğer bütün enzimleri bu iki yol arasında ortaktır.

    1-hekzokinaz veya glukokinaz
    2-pfk-1
    3-piruvat kinaz

    bu üç basamakta serbest enerji değişimi büyüktür.
    1. piruvatın pep’e çevrilmesi:
    ilk basamakta piruvat karboksilaz enzimi, atp harcayarak co2 ve biyotin varlığında piruvatı oksaloasetata (oaa) çevirir.

    biyotinin bu reaksiyondaki görevi hco3’den gelen co2’yi enzime bağlamaktır.
    oaa kendi başına mitokondri iç zarını geçemez.

    bu yüzden yine mitokondri de bulunan malat dehidrojenaz enzimi ile malata indirgenir.
    malat mitokondri iç zarını kolaylıkla kendisine ait taşıyıcı ile geçer ve sitozole çıkar.

    sitozolde bu basamak sitozolik malat dehidrojenazla geri döner ve tekrar oaa oluşur.
    böylece mitokondri içindeki piruvat sitozole oaa olarak taşınmış olur.
    bu sitozolik oaa sonra fosfoenolpiruvat karboksi kinaz (pepck) enzimi ile fosfoenolpiruvata (pep) çevrilir.

    bu tepkime mg+2 bağımlıdır, fosfat vericisi olarak gtp’ye ihtiyaç duyar ve piruvat karboksilaz basamağında yapıya dahil edilen co2 serbest bırakılır.
    glukoneojenezde piruvattan pep eldesi için 1 atp ve 1 gtp olmak üzere iki yüksek enerjili fosfat bağı harcanır.
    mitokondri içindeki nadh/nad oranı sitozolden 10 üssü 5 kez daha fazladır.

    pirüvat karboksilaz mitokondriyel bir enzimdir.

    gliseraldehit dehidrogenaz akt.için nadh lazım ve bende malat-oksaloasetat yoluyla nadh'ları çıkarırım ki reax. devam etsin.ayrıca fruktoz 1,6 bisfosfataz enz.de vardır.ve glu-6-fosfataz da vardır.
  • glukoneogenezin kontrolü:

    glukagon aktive eder.yani allosterik enzimler fosforile iken aktif.insülin ise inaktive eder.

    yüksek asetil koa seviyeleri glukoneojenezin ilk düzenleyici enzimi olan piruvat karboksilazın kuvvetli bir uyaranıdır.

    krebs döngüsündeki ach-coa hariç tüm ara ürünler glukoneogenez için substrattır.

    fazla glikoz kc'e alınır ve hızla pirüvat'a kadar yıkılır.bu da mit.matrixine girer.ve fazla sitrat sitozole gelir.sitrat ta pfk-1(fosfofruktokinaz-1)in allosterik inhibitörüdür.ve kc.de glu-6-p artmaya başlar.ve glikojen sentaz ile glikojen depoları dolar.ayrıca glu-6-p pentoz fosfat yoluna da girer.(pentoz fosfat yolunda glu-6-p dehidrogenaz enz.var.)sitratın diğer bir görevi de ach-coa'ları matrixten sitozole çıkarmaktır.ve bu da kolesterol ve yağ asidi sentezini maximuma ulaştırır.çünkü yağ asidi de kolesterol sentezi de sitozoliktir.

    sitrat yağ asidi sentezinin en önemli allosterik enzimi olan ach-coa karboksilaz'ın en önemli allosterik aktivatörüdür.
  • glukoneogenez'de substrat olan yağ asitleri tek karbonlu yağ asitleridir çünkü en son propionat'a kadar yıkılır ve bu da koa ile propionil coa'ya dönerler. bu da propionil coa karboksilaz ile metilmalonil coa'ya. bu da b12 vitaminini koenzim olarak kullanarak metilmalonil coa mutaz ile süksinil coa'ya döner ve böylece glukoneogenez için substrat olur.

    ve bazı a.a'ler : valin, izolösin, treonin ve metiyonin de aynı yolu izler.

    ayrıca glukoneogenez'in son enzimi olan glukoz 6 fosfataz aslında endoplazmik retikulum'da bulunur.

    edit: endoplazmik retikulumu ekledim.
  • (bkz: #149185273)
hesabın var mı? giriş yap