• çakal'ın (the day of jackal) (bkz: jackal) yazarı. bruce willis'in oynadığı, romanın update edilmiş halidir ve romanla çok az alakası vardır. casus romanlarından hoşlanıyorsanız kaçmaz. gerilim son dakkaya kadar sürer. robert ludlum'la birlikte çok güzel gider... (adı da aslen frederick forsythdir ama ispiyoncu başlığın buraya taşınmasını uygun görmüş, öyle buyurmuş zerdüş)
  • casus ve macera romanlarında tat buldugum yazar. kendisi eski ingiliz haberalma da çalı$mı$ sanırım (bir romanında "nerde o eski günler" diye ön sözü vardı*) pek de genç sayılmaz, 50'yi rahat geçti diye tahmin ediyorum. the day of jackal romanı ile jackal filmi arasında çok fark var, o yüzden okunmasını tavsiye ederim.
    onun dı$ında icon (ikon - yeni rusya konulu) ve the fist of the god (tanrının yumrugu - körfez sava$ı konulu) adlı kitapları okunası kitaplarından en güncel olanları. kitaplarının yüzde 20'si belgeye yüzde 80'i hayalgücüne dayanıyor diye söylemler var.
  • türkçeye de çevrilmiş "ikon"u yazdığında putin iktidarda değildi, ama o romanda resmen putin'i anlatmıştır.
  • 1938 ağustosunda ingilterenin ashford kasabasında bir taşra dükkancısının oğlu olarak dünyaya gelmiştir.tonbridge okulundaki öğreniminden sonra iki yıl boyunca kraliyet hava kuvvetlerinde pilotluk eğitimi görüp pilot çıktı.önce bir taşra gazetesinde yardımcı muhabir olarak işe başladı,oradan londradaki reuters haber ajansına geçti.paris ve berlin'de muhabir olarak çalışırken sonra çakal ve odessa adlı romanlarında kullanacağı bilgi birikimini elde etti.
    ispanya,irlanda ve ingiltere'nin kırsal kesimi ve surrey'de bir süre kaldıktan sonra londra'nın merkezine yerleşti.eşi carole ve iki küçük oğluyla sakin bir yaşam sürmektedir.
  • the veteran isimli 5 kısa oykuden olu$an yeni kitabı cıkmı$tır ancak daha turkceye cevrilmemi$tir.
  • bugünlerde the fist of god isimli kitabını okuyor olduğum yazar.
    özellikle fourth protocol ve the dogs of war adlı romanları harikadır.
    ayrıca yine aynı tarz sevenler için lawrence sanders'ı önerebilirim.
  • pek çok yazar hikaye veya romanlarında daha canlı ve gerçekçi karakterler çizebilmek, mekan ve olay tasvirlerinin sırıtmamasını sağlamak, kısacası eserlerine inandırıcılık kazandırmak için yazdıkları konu hakkında derinlesmesine araştırmalar yaparlar. hatta bu yazarlardan yeterince cesur, azimli ve zengin olanları mümkünse yazmayı düşündükleri olayları bizzat yaşarlar, inceleyecekleri dünyalara – kısa bir sure için de olsa – dahil olurlar (mesela george orwell ispanya’da devrimcilerle beraber savaşıp daha sonra “homage to catalonia”’yı yazmakla kalmamış, hayvanlar çiftliğini kaleme almadan önce de 3 ay bir ahırda yaşamıştır, hayatının gizli kalmış bir yönüdür) fakat, bu araştırmacı ruhlu yazarların hiçbirisinin yazdıklarını bizzat tecrübe etmek konusunda frederic(k) forysth’in eline su dökebileceğini zannetmiyorum. 1974 yılında yayımlanan the dogs of war kitabında “bir afrika ülkesindeki* hükümeti devirmeye çalışan bir grup paralı askerin maceraları” konusunu işleyen forsyth, bu kitabı yazmadan hemen önce, 13 paralı askerle birlikte ekvatoryal gine ismiyle bilinen afrika ülkesinin (kamerun ve gabon arasında kalıyor bu adını daha önce hiç duymadığım ülke, günümüzdeki nüfusu 510,000) başkanı francisco macias nguema’yı kaçırmaya, ve böylece zamane hükümetini devirmeye kalkışmış, hatta bu tuhaf maceraya kendi cebinden o günün parasıyla 200,000 dolar harcamış. lakin forsyth’in ispanyol işbirlikçilerinden bir tanesi gerekli cephaneyi tedarik etmeyi başaramayınca plan suya düşmüş, ve de - the dogs of war’daki kahramanı cat shannon’ın aksine – frederic(k) forsyth bir afrika hükümetini düşürmeyi başaramamış (nguema başka bir ayaklanma sonucu 1979 yılında asılarak idam edilmiş, bilmiyorum frederic(k) forsyth’e teselli olmuş mudur bu..)

    frederic(k) forsyth’in gizli kalmış bir başka marifeti de, 1962 yılında doğu berlin’de reuters haber ajansı için muhabirlik yaparken, kaza eseri üçüncü dünya savaşı’nı başlatmanın eşiğinden dönmüş olmasıdır. gecenin geç saatlerinde ofisinden evine dönerken karl marx caddesinin sovyet zırhlı birliklerine bağlı tanklar, roketatarlar, mekanize piyadelerle dolu olduğunu gören forsyth, derhal ofisine döner, ve de teleks makinesinin başına geçip sovyetlerin batı berlin’e saldırmasının an meselesi olduğu haberini tüm dünyaya geçer. zamanın ingiltere başbakanı sir alec douglas-home ve de abd başkanı lyndon johnson yataklarından kaldılırlar* ve de nato kırmızı alarma geçirilir. reuters’ın tecrübeli ve forsyth’a nazaran nispeten soğukkanlı londra büro şefinin forsyth’in teleksine “o gördüğün 1 mayıs kutlamalarının provaları olmasın sakın?” şeklinde cevap vermesi üzerine forsyth karl marx caddesi’ne geri döner ve hakikaten de sovyetlerin 1 mayıs kutlamaları için prova yapmakta olduklarını görür, herkes yatışır, üçüncü dünya savaşı, 1945'ten beri olduğu gibi, bir 27 yıl daha soğuk servis edilmeye devam eder.
  • the veteran isimli romani, fisildayan ruzgar olarak turk okurseverlerin begenisine sunulmu$tur. hemen hemen butun romanlarini okuduk, bu di$imizin kovugunu doldurmayacak. ciddi bir$eyler cikarsa artik.
  • kitapları sürükleyicidir, iyidir, hoştur ama buram buram propaganda kokar ve belli bir ideolojiyi tekrar tekrar üreten bir içeriğe sahiptir. o yüzden fazla ciddiye alınmadan eğlencesine okunmalıdır.
  • vladimir putin'in gelişini 1996 da görebilmiş yazar
hesabın var mı? giriş yap