büro
-
(bkz: ofis)
-
onuncu nesil çaylak.
-
alman bir plak sirketi.. bildigin büro seklinde yazildigi icin isin icinde bir turk olmasindan kuskulaniyorum.. eger varsa sevinecegim..
http://das-buro.com/ -
90'larda kalan kelime. siz büro diyince aklıma duvarları cilalı ahşap kaplı, ergonomisinden öte büyüklüğünden dolayı alınmış bir yönetici koltuğu, arkasında deri pano geliyor.
geçen gün kurumsal bir cv hazırladığım 'hukuk bürosu' avukatı, x hukuk yazdığım için büroyu eklememi istedi. dedim birader yapma gözünü seveyim. x hukuk olarak kaldı. mis. -
danışma ve yazı işleri gibi genellikle masa başı olarak tabir edilen işlerin yürütüldüğü yerler için kullandığı gibi bazı iş kollarının alt kolları olarak da kullanılan kelime.
-
"söylemek istediğim başka şeyler var; bir diğer genç şair* daha geldi -anlamıyorum, biri geldiği anda aklıma hemen bürodaki işler geliyor ve o gidene kadar hiçbir şeye konsantre olamıyorum. yorgunum hiçbir şey düşünemiyorum, başımı kucağına koyup elini başımda hissetmek ve sonsuza kadar böyle kalmak istiyorum." franz kafka - briefe an milena
[parayla ilgili duyduğu bu sıkıntı ile kadınlar karşısında duyduğu sıkıntı hemen hemen aynıdır. büroyla ilgili sıkıntısı da aynı şekildedir. (...) neden? çünkü izin isteyemedi. müdürüne soramadı, çok hızlı daktilo kullandığı için içten içe hayranlık duyduğu (ciddiyim) müdürüne beni görmeye gideceğini söyleyemedi. başka bir şey söylemek mi, mümkün mü bu? yalan mı yani? müdüre yalan söyleyecek, öyle mi? mümkün değil. ona ilk nişanlısına* neden aşık olduğunu sorarsanız "işinde çok iyiydi," şeklinde cevap verecek ve yüzü beğeniyle dolacaktır.] milena jesenska - briefe an milena (max brod'a, ağustos 1920 )
(ilk giri tarihi: 19.5.2016)
(bkz: ön büro)
(bkz: ofis), işyeri, yazıhane, kalem
(bkz: das passagenwerk/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap